Sayfa 3/4 İlkİlk 1234 SonSon
Arama sonucu : 30 madde; 17 - 24 arası.

Konu: 9-20 Nisan,Kutlu Doğum Haftası. "Sevdiklerinize Bir Gül Verin"

  1. #17

    Esas


  2. Esas

    ellerinize sağlık eklentiler için. kandilimiz cümle insanlığa kutlu olsun.gönüllerimiz o insanı anarak güzelleşecektir.Rabb im onun hürmetine bizleri bağışlar inşalllah.(amin diyelim )

  3. #19
    Duhul
    Oct 2004
    İkamet
    KÜTAHYA
    Yaş
    43
    Gönderi
    83

    Smile Mevlid Kandili

    Sevgili kardeşlerim herkesin mevlid kandili mübarek olsun.
    Attached Images Attached Images

  4. #20

    Esas

    Ünlüler, Hz. Peygamberi nasıl anlattı
    Futbol, sanat, siyaset ve bilim dünyasının ünlü isimleri 'Allah Resulü’nün adı anıldığında ilk olarak O’nunla ilgili ne aklınıza gelir?' sorusunu yanıtladı. İşte ünlü isimlerin yanıtları:
    09 Nisan 2006 18:40
    Yazı boyutunu büyütmek için

    “Ey insanlar! Rabb’iniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Adem’in çocuklarısınız. Adem ise topraktandır.

    Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah’tan korkmaktadır.”

    İslam Peygamberi 63 yıl şereflendirdiği dünyadan ayrılırken ümmetine böyle sesleniyordu. O herkesin Peygamberi’ydi. Hep ümmeti için çalıştı. Giderken de sordu: “Görevimi yaptım mı?” Sahabenin gözyaşları içerisinde “Evet” diye mukabele etmesi üzerine huzur içinde şöyle dedi: “Şahit ol Ya Rab!”

    O, beyazın, siyahın, görenin görmeyenin, duyanın duymayanın, çocuk, genç, ihtiyar herkesin Peygamberi’ydi. İnsanlığın kurtuluşu için çalıştı. O’na iman eden ümmeti de hiçbir zaman O’nu aklından çıkarmadı, her ismi anıldığında sızlayan kalbi üzerine elini bastırarak acısını hafifletmeye çalıştı. O’nun ümmetini yetim bırakıp Rabbi’ne kavuşmasının üzerinden 14 asır geçti. Bu pazar O’nun dünyayı şereflendirdiği gün. Bu günün anısına O’nu ümmetine sorduk: “Allah Resulü’nün adı anıldığında ilk olarak O’nunla ilgili ne aklınıza gelir?” Herkes içinden geldiği gibi cevap verdi. Cevapların birleştiği ortak nokta ise O’na olan aşk ve sevginin hiç bitmeyecek olması...

    Zülfü Livaneli (Gazeteci/Yazar): Çocukluğumdan beri Hz. Muhammed ismini duyduğum zaman yüreğim kabarır, heyecanlanırım. Dünyaya gelmiş geçmiş insanların en şefkatlisi, en merhametlisi bir peygamber olarak düşünürüm O’nu. İnsanın insanı ezmesine, dogmalara kapılmasına, fanatizme düşmesine engel olan bir büyük öğretici, bir aydınlatıcı olarak algılarım. Doğruluğun, dengenin, insancıllığın doruğu olduğunu bilirim. Zulme ve sürgüne uğramış, yanlış anlaşılmış, hayatına kastedilmiş ve ölümünden sonra da torunları ve damadı öldürülmüş bir aile reisi olarak çektiği acılar içimi titretir. Onunla birlikte ehli-beyti de erdem sahiplerinin en yüceleri olarak görürüm. İnsan soyu Hz. Muhammed’le şereflenmiş, onunla yücelmiştir.

    Fatih Terim (Milli Takım Teknik Direktörü): Hz. Muhammed’in doğumu sadece biz Müslümanlar için değil insanlık tarihinin en önemli olaylarından biridir. Batılı uzmanlar konuya sadece dinsel açıdan bakmayıp sosyolojik yönden de incelemeler yapmışlar. Bu açıdan Hz. Muhammed’in üstün kişiliğini ve insanlığa çok büyük katkılarını değerlendirmişlerdir. Yaptığı her hareketin ve söylediği her sözün ne kadar gerçekçi ve yerinde olduğunu bugün daha iyi anlıyoruz. Bütün sözleri beni etkilemişti ama; “Cennet anaların ayağı altındadır.” her açıdan çok anlamlıdır.

    Fatih Kısaparmak (Sanatçı): Hz. Muhammed denildiğinde aklıma pek çok şey geliyor ama ilk gelen yönü O’nun eşi benzeri bulunmayan ölçüdeki Allah ve insan sevgisi aklıma geliyor. O’nun sevgisi sadece insanlarla da sınırlı kalmıyor. O yaratılmış olan her şeye duyduğu derin sevgi... O öğüt verme yerine örnek olmayı tercih etmiş, hayatı boyunca yaşadığı bu tavrıyla anıtlaşmıştır.

    İzzettin Doğan (CEM Vakfı Genel Başkanı): Beni çok sevdiğim Tanrı’ya götüren Ulu Peygamber olarak aklıma geliyor.

    Muhsin Yazıcıoğlu (BBP Genel Başkanı): Peygamberimizin adı ilk anıldığında, peygamberlik davasından vazgeçmesi konusunda kendine yapılan teklif ve tanınacak imkanlar aktarıldığında “Vallahi bir elime güneşi, bir elime de ayı koysanız ben davamdan vazgeçmem.” demesi aklıma geliyor. Yine davasında bu kadar kararlı olan bir kimsenin sevgi ve şefkatte de en önde olması akla gelen diğer bir yönü.

    Prof. Dr. Toktamış Ateş (Gazeteci/Yazar): Peygamberimizin ismi ilk anıldığında aklıma gelen O’nun Arap toplumunda uyguladığı uygarlık projesi geliyor. Yaptıklarıyla, eserleriyle, tavır ve tutumlarıyla geliştirdiği uygarlık projesi. Bu proje bir bir alınıp günümüzde uygulanması gereken bir proje.

    Dr. Şaban Odabaşı (Vakıf Gureba Hastanesi Radyoloji Klinik Şefi): Peygamberimizin ismi ilk aklıma geldiğinde hem her zerresi her hücresi milyonlarca sanatlarla işlenmiş sanat galerisi olan kainatın mahiyetini bilmek hem sanatkarının mahiyetini, kıymetini, maksat ve hikmetini hem insanın bu aleme gönderilmesinin gayesini öğreten o öğretmene hayranlık ve hürmet hem akıbetimizin yokluk ve hiçlik olmayıp ebedi saadet olduğunu bildiren, hem insanlığı o saadete çağıran o şefkatli davetçinin o davetine bütün ruhumla icabet etmek coşkusu aklıma geliyor.

    Necmi Sadıkoğlu: (Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı Genel Başkanı): O’nun adı anıldığında aklıma ilk gelen özelliklerinden birisi O’nun rahmet peygamberi olması. O Rahmet Peygamberi olarak geldi. Kendisine “Aklını kaçırmış” diyenlerin bile aklını, ruhunu, insanlığını kurtardı. Çok sevdiği amcası Hz. Hamza’yı şehit eden Vahşi’yi kurtarmakla âlemlere rahmet olarak gönderildiğini bilfiil ispât etti. O, asla kaba ve ufku dar değildi. O’nun gönlü hep iyilik için çarpardı.

    İbrahim Üzülmez (Futbolcu, Beşiktaş): Peygamber Efendimiz, kendisine ve yanındakilere müşriklerin eziyet etmesine rağmen onun gösterdiği hoşgörü beni çok etkilemiştir. Hatta Bedir Savaşı’ndan sonra alınan esirlere yaklaşımı beni çok duygulandırır. Size yıllarca eziyet edecekler, aç susuz bırakacaklar, bunlara sabır göstereceksiniz ve ardından galipken onları affedecek, serbest bırakacaksınız. Bunu kimse yapamaz. Merhameti, şefkati herkesi kucaklıyor, keşke günümüzde de insanlar onun yaptıklarının birazını bile yapabilseler.

    Okan Buruk (Futbolcu, Beşiktaş): Peygamber Efendimiz’in beni en etkileyen yönü özü, sözü, tavır ve davranışlarıyla dosdoğru olmasıdır. Peygamber olmadan önce bile Emin olarak bilinmesi herkesin ona güvenmesi, malını emanet etmesi, etrafına güven telkin etmesi bile O’nun peygamberliğine bir örnektir. Müslüman olmayanlara bile gösterdiği hoşgörü, sevgi ve davasını anlatmaktaki azmi çok önemlidir.

    Selda Alkor (Sanatçı): Allah’ın adı anıldığında ne düşünüyorsam Peygamberimiz’in adı anıldığında da onu düşünüyorum. Dinime imanıma bir kuvvet veriyor, tarif edilmez bir duygu yaşıyorum. Sıkıntı yaşadığım her zaman O’nun adını anıp rahatladığım bir nokta. Gerek Allah’ın ismini gerekse Peygamberimiz’in adının anıldığında manevi bir yoğunluğun oluştuğunu hissediyorum.

    Ahmet Özhan (Sanatçı): Efendimiz’in ism-i şerifi, adı anıldığında Cenab-ı Hakk’ın şu hadis-i kudsisi aklıma geliyor: Ben gizli bir hazine idim, bilinmeyi, sevilmeyi murad ettim. Din muhatabının var olması aklıma geliyor. Benim öyle bir anım vardır ki Rabb’imle arama hiç kimse giremez Cebrail bile olsa.

    Muazzez Ersoy (Sanatçı): Sohbet ortamında veya herhangi bir konuşmada Peygamberimiz’in adı anıldığında ilk aklıma gelen Allah ve Allah’ın Habibi olduğudur. Kainatın ve bizlerin O’nun yüzü suyu hürmetine yaratılması aklıma ilk gelenlerdendir. İsteğimiz O’nun şefaatine kavuşmaktır. Muhammet Ubeyd Korbey (Sigarayla Savaşanlar Vakfı Başkanı): O’nun adı anıldığında Yüce Yaratıcımız Rabb’imizin Sevgilisi aklıma gelir, bu nedenle bütün hücrelerime kadar sevgi deryasında yoğrulduğumu hissederim. Hem bu dünyanın hem ulaşacağımız ebedi dünyanın güneşi olduğu için düşüncelerimi nurun aydınlığı kaplar. Onun verdiği bu hissiyatla tüm yaratılmışlara yönelik merhamet duygularımda artış olur. Bu duyguların yanı sıra bir özlem de içimi kavurur. Bir gün ona kavuşmanın özlemidir bu duygum. O vuslat anını düşlerim, içimi sonsuz bir huzur kaplar. Sonsuz selam ve salavat Sevgili Peygamberimiz, Allah’ın Resulü’nün üzerine olsun.

    Osman Pepe (Çevre ve Orman Bakanı): Peygamberimiz’in adı anıldığında aklıma ilk gelen konulardan birisi çevre temizliği ve yeşillik. Güzel bir çevre denilince akla iki şey gelir. Bunlardan biri temizlik, diğeri de yeşilliktir. Yüce dinimiz ikisine de büyük önem vermektedir. Peygamber Efendimiz ağaç dikimine ve korunmasına çok önem vermiştir. Kendisi de bizzat mübarek elleriyle hurma ağaçları dikmiş, bizleri de buna teşvik etmiş. Ormanların tahrip edilmesinin, gereksiz ağaç kesilmesinin de büyük günah olduğuna işaret etmiştir.

    Hakan Şükür (Futbolcu, Galatasaray): Remzi, gül olan nebi, iyilerle kötülerin tefrik edilemediği iyiliklerle kötülüklerin tamamen birbirine karıştırıldığı bir dönemde Allah’ın elçisi olarak teşrif edip 40 yaşında nübüvvete erdi. Bundan sonradır ki insanlık adına her şey düzelip taşlar yerine oturdu. İyi kötü bir birinden tefrik edilir oldu. İnsan yaşama insanlık için yaşama onunla hayat buldu. Her dönemin ona çok ihtiyacı olduğuna inanıyorum.

    Ergun Gürsoy (Galatasaray eski Yöneticisi): Peygamberimizin adı anıldığında O’nun insanlığın kurtuluşa ermesi için verdiği mücadele aklıma gelir. O’nun tek gayesi insanlığı karanlıktan çıkartıp aydınlığa eriştirmektir. Bu nedenle yaptığım her umrede O’nun hayatı ve bu yolda çektiği sıkıntılar gözümün önüne gelir ve beni farklı bir aleme götürür. O’nun mübarek ağzından çıkan her söz insanlık için son derece önemlidir.

    Selahattin Özgündüz (Türkiye Caferileri Lideri): Resulullah deyince akla ilk olarak güzel ahlak, sevgi, şefkat, merhamet, cömertlik, eminlik, affedicilik, kerem, tevazu ve Allah’a teslimiyet gelir. “Andolsun, size kendi içinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sıkıntıya düşmeniz ona çok ağır gelir. O size çok düşkün, mü’minlere karşı da çok şefkatli ve merhametlidir.” ayetlerinin Hz. Peygamber üzerinde tecelli ettiği, yaşantısında o kadar aşikârdır ki onun peygamberliğine inanmayanlar dahi bunları itiraf etmiştir.

    MÜKREMİN ALBAYRAK-Turkuaz

  5. #21

    Esas


  6. #22

    Esas


    PEYGAMBER SEVGİSİ


    1- Enam 90 / 137 - O peygamberler Allah’ ın hidayetine eriştirdiği kimselerdir. Sen onların gittiği yoldan yürü ( onların tevhid yolunda bulun ). De ki: Sizi bu tevhide ( Kur’an’ a ) çağırmama sizden bir ücret istemem, o Kur’an âlemler için ( cin ve insanlar için ) ancak bir öğüttür.
    Peygamberler;
    a- Allah’ ın seçtiği,
    b- Hidayete eriştirdiği,
    c- Hizmetlerinden ve öğütlerinden ücret beklemeyen yüce kişilerdir.
    d- Her hizmet etmek isteyen de ücret beklemeyen bir kişilik kazanmalı ve Allah’ ın rızasını tercih etmelidir.
    2- Enbiya 107 / 330 - Ey Resulüm! Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.
    Peygamberimiz âlemlere ve tüm insanlara rahmet olarak gönderilmiştir.
    3- Enfal 32 / 179 - Bir vakitte: “ Ya Allah, eğer bu, senin tarafından gelmiş bir hak kitap ise, hiç durma üzerimize gökten taşlar yağdır veya bize daha acıklı bir azap ver “ demişlerdi. 33- Hâlbuki Ey Muhammed, sen onların içlerinde iken, Allah onlara azap edecek değildir. İstiğfar ettikleri ( bağışlanma istedikleri ) sürece de Allah onlara azap edecek değildir.
    Dikkat edilirse;
    a- İnanmayıp taşkınlık yapan müşrikler: Eğer bu Kur’an hak ise haydi başımıza taş yağsın veya başka azap gelsin talebinde bulundular.
    b- Allah ise peygamberini ne kadar çok seviyor ki “ sen aralarında oldukça azap etmem “ buyuruyor.
    c- Allah peygamberini bu kadar çok sevdiğine göre inananlar da ne kadar çok sevmeleri gerektiğini düşünmeli ve sünnetini yaşatmalıdır.
    4- Enbiya 90 / 328 - ... Onlar ( bütün bu peygamberler ) hayır işlerinde koşuşurlar, umarak ve korkarak bize yalvarırlar, onlar bize karşı derin saygı içindeydiler.
    Peygamberler;
    a- Hayır işlerinde koşuşurlar,
    b- Umarak ve korkarak yalvarırlar,
    c- Allah’ a karşı derin bir saygı duyarlar.
    5- Tevbe 128 / 206 - Andolsun içinizden bir peygamber geldi ki zahmet çekmeniz onu incitir ve üzer, size çok düşkündür, müminlere çok merhametlidir, onlara hayır diler.
    Peygamber ( sav );
    a- Müslümanların zahmet çekmesi ile incinmekte ve üzülmektedir,
    b- Müminlere çok düşkün, çok merhametli ve onlara hayır dilemektedir,
    c- Böyle bir peygamberi sevmemek mümkün değildir.
    6- Ahzab 21 / 419 - Gerçekten Allah’ ı ( ve ) ahiret gününü arzulayanlar ve Allah’ ı çok zikredenler için size Allah’ ın Resulünde takip edeceğiniz pek güzel bir örnek vardır.
    Allah’ ı ve ahireti arzulayanlar ve boşa yorulmak istemeyenler Peygamberi örnek almalıdır.
    7- Al- i İmran 31 / 53 - Resulüm de ki: Eğer Allah’ ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir.
    Emir Allah’ a, uygulamasını göstermekte peygambere ait olmasından Allah’ ın sevgisini ve bağışlamasını isteyenler veya umanlar mutlaka peygamberine uymalıdırlar.
    8- Maide 55 / 116 - Sizin veliniz ve yardımcınız ancak Allah ile onun peygamberidir. Bir de iman edenlerdir ki; onlar Allah’ ın emirlerine boyun eğerek namaza devam ederler ve zekâtı verirler.
    Müslümanların velisi, sahip çıkanı;
    a- Allah,
    b- Onun peygamberi,
    c- Bir de Allah’ a boyun eğerek namazı ve zekatı yerine getiren müminlerdir.
    9- Ahzab 6 / 417 - Peygamber müminlere kendi canlarından daha yakındır...
    Bu ayeti düşünerek, peygamberi hakkı ile tanıyarak her müslüman bu özelliği kazanmaya çalışmalıdır.
    10- Yusuf 103 / 246 - Sen ne kadar şiddetle arzulasan da yine insanların çoğu iman edici değillerdir 104- Buna karşı ( yaptığın tebliğ ve imana davetten dolayı ) onlardan bir mükâfatta istemiyorsun.
    Tebliğ ederken ücret ve rızık değil Peygamberler gibi sadece Allah’ ın hidayeti ve rızası beklenmelidir. Ayrıca anlatanların etkili olması, dinleyenlerin de iman etmeleri için en güzel şekilde anlatmalı, dua etmeli ve gerisini de Allah’ a bırakmalıdır.

    11- T. Muhammediye S - 28 ( Tirmizi ) Ebu Hureyre (r.a)’ den Peygamber (sav) şöyle buyurdu: Yüz çevirenlerden başka ümmetimin hepsi cennete girecektir, ( dinleyenler tarafından efendimize ) şöyle denildi: Ya Resulullah! Cennete girmekten kim yüz çevirir? Efendimiz; Bana itaat eden cennete girer, bana âsi olan ise cennete girmekten yüz çevirmiştir.
    H. Ş. Göre;
    a- Peygambere itaat eden, onu seven ve ilkelerini yaşatan cennete,
    b- Onunla veya ilkeleri ile savaşan ve düşman olan tevbe etmezse azaba gidecektir.
    12- R. Salihin C 3- S 35- No 1398 ( Müslim ) Abdullah b. Amr b. As (r.a)’ dan Peygamber (sav) şöyle buyurdu: Kim bana bir kere salavat getirirse Allah kendisine on misli mağfiret eder ( bağışlar ).


    BU AYETLER VE HADİSLER IŞIĞINDA NİÇİN PEYGAMBERİMİZİ SEVMELİYİZ?


    1- Kendisi hidayete eriştirilmiş olup insanlardan ücret istemeden fedakârlıkla dünya ve ahiret saadetini göstermesi,
    2- Âlemlere rahmet olarak gelişi ve güzel ahlakı tamamlaması,
    3- Ümmetine çok düşkün olması, bizlerin zahmet çekmesi ile çok incinmesi, bizleri çok sevmesi ve bizlere dua etmesi,
    4- İnsanların iman etmeleri ile ateşten kurtulmalarını çok arzulaması,
    5- Her yönü ile bize örnek olması vs. nedenlerden ötürü sevmeliyiz.
    Onu sevmenin ispatı da peygambere salât ve selam göndererek;
    Ona itaat etmek, sünnetine sarılmak ve davasını sürdürmektir.
    Kişi sevdiği ile beraber olacağı için onu gerçekten sevebilen onunla beraber haşrolacağını ümitle bekleyebilmelidir.

    PEYGAMBER SEVGİSİNİN ARKA PLANI

    1- Peygamberimiz;
    a- Allah tarafından seçilmiş ve korunmuştur,
    b- Söz ve hareketlerinde kusursuzdur,
    c- Fedakar ve mütevazıdır,
    d- Her yönü ile örnektir,
    e- Allah’ tan aldığı mesajı en güzel şekilde gerekli yerlere ulaştırmıştır,
    f- Her türlü çileye, engele, saldırıya ve mahrumiyete rağmen bize dünya ve ahiret saadetine ait formülleri ulaştıran insanlığın önderidir.
    2- Mantıken kıyaslarsak;
    a- İyilik yapan, faydalı olan, eğiten, seven, merhamet ve şefkat gösteren seviliyorsa
    b- Bunları en güzel şekilde yerine getiren ve örnek olmuş olan bu üstün insan da sevilmelidir.
    3- Her akıl yürüten insan peygamberimizin;
    a- Güzel ahlakını,
    b- Bize ulaştırdığı Kur’ an’ ı,
    c- Bıraktığı sünnetini,
    d- Ümmetine olan sevgi ve duasını fark eder ve peygamberi gerçekten sever.
    4- Onu yalnızca seviyorum demek yetmez, asıl seven kişi;
    a- Söz ve davranışlarına önem verir ve unutmaz
    b- İlkelerini ve mücadelesini devam ettirir,
    c- Ona olan sevgisi uğruna gerekirse ölür.
    5- Peygamberi;
    a- Seven insan aslında hem kendini hem de kendi geleceğini sever,
    b- Sevemeyen insan da aslında hem kendine hem de kendi geleceğine düşmandır.
    c- Keşke insanlar bu gerçeği görebilseler.
    6- Seven sevilir ilkesine göre Peygamber ( sav ) bizleri sevdiğine göre bizim de onu sevmemiz üzerimize bir borçtur. Çünkü üzerine leş atılmasına ve şehrinden çıkarılmasına rağmen gülümsemeyi tavsiye edebilen bir peygamber gerçekten sevilmeye ve yüceltilmeye layıktır.

    7- Dost ve dostun dostu da sevilir ilkesine göre peygamber de Allah’ ın elçisi ve dostu olduğu için yine sevmek gerekir. Çünkü Allah peygamberinin adını kendisini andığı her yerde beraber zikretmiştir.
    8- Peygamberimiz adeta bir aynayı andırmaktadır, ona bakan kendisini göreceğinden onu seven aslında sevilen bir insandır, onu sevmeyen de sevilmeyen ve sevimsiz bir insandır.
    9- Sahabeden sevgi ve saygı örnekleri;
    a- Yakınları şehit olanlar “ Resulullah aramızda yaşıyor ya o bize yeter, canımız ona feda olsun sözleri “,
    b- Uhud savaşının en tehlikeli anında ve Mekke’ nin fethine giderken etrafında etten duvar örmeleri ve gelen oklara göğüslerini siper etmeleri,
    c- Peygamberimiz, hasta diye kimin ziyaretine gitti ise hastanın sevinçten ayağa kalkması,
    d- Peygamberimiz hicretinde Ebu Eyyüp el Ensari’ nin evinde alt katta misafir olduğu zaman üst kata çıkmadan Ebu Eyyüp el Ensari’ nin uyuyamaması,
    e- Hz. Peygamberimize Yemen’ den 13 kişilik bir kafile gelir, peygamberimiz hepsine gerekli yardımı yapar ama içlerinden bir genç “ ben muhtaç olsam da ihtiyaç hissetmiyorum, ben sadece sizin gül cemalinizi görmeye ve duanızı almaya geldim “ der. Peygamberimiz bu gençten çok memnun kalır ve daha sonraları sürekli bu gence sevgi ile selam gönderir.
    10- Peygamberimizin güzel ahlakının insanlığa etkilerini, namaz, oruç, zekât ve haccın uygulamalarını, kardeşliği, kendimizi ifade etmeyi, insanlara değil de yalnız Allah’ a kulluğu, gönül fethetmeyi, ana-baba ve insan haklarını, iki cihan saadetini, ümmetine yapacağı şefaat için asıl duasını mahşere bıraktığını, yalnız müminlere değil tüm insanlara rahmet için geldiğini, günahkârların hesabının da onun hatırına ahirete bırakılışını yerine göre Kur’ an’ dan ve yerine göre onun sünnetinden öğrenmekteyiz. Bu nedenlerle hem Allah’ a hamd hem de peygamberimize şükran borçluyuz.

  7. #23

    Esas

    Arınç'tan Hz. Peygambere gözyaşı
    Kutlu Doğum Haftası töreninde konuşan Bülent Arınç gözyaşlarını tutamadı. Sezer'e gül veremediği için hayıflanan Arınç, Erdoğan'a bir çağrı yaptı. Arınç, Tatlıses'i de övdü:
    10 Nisan 2006 13:34
    Yazı boyutunu büyütmek için


    TBMM Başkanı Bülent Arınç, Kutlu Doğum Haftası nedeniyle bugün yapmak istediğin şeyin aslında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e Bosna’ya gitmeden önce bir demet gül sunmak olduğunu belirtirken, "Cahil kafam, bunu yapmadım. Oysa Peygamberin adını duyup da ona saygısızlık gösterecek kimse yoktur" dedi.

    Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a da, DTP’yi kastederek, "Ambargo koyduğunuz partiye de gül gönderin" dedi.

    Kutlu Doğum Haftası, Kocatepe Camii Konferans Salonu’nda törenle kutlandı. Kutlamalara Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, TBMM Başkanı Bülent Arınç, Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Ankara Valisi Kemal Önal katıldı.

    TBMM Başkanı Arınç törende yaptığı konuşmada, Hz.
    Peygamberin yüksek ahlakını örnek almaya tüm insanların ihtiyacı olduğunu söyledi. Dünyanın şu anda acılar çektiğini ifade eden Arınç, işgallerin, savaşların, insanlık suçlarının, tecavüzün, ırkçılığın, açlık ve sefaletin de yaşandığını söyledi.

    "Biz Müslümanları terörist olarak suçluyorlar. Hz.
    Peygamberin yolundan giden Müslümanları nasıl suçlarsınız.
    İslamofobiyi nasıl üretirsiniz" dedi. Kullanılan kavramlarla yapılan bir terör eyleminin tüm Müslümanları mahkum ettiğini dile getiren Arınç, karikatür krizine gönderme yaptı. Arınç, Türkiye’de gerçekleşecek İKÖ toplantısında tüm dünyaya çağrıda bulunacaklarını ifade ederek, Peygambere yapılan bu saygısızlığın Türkiye’de en güzel şekilde Diyarbakır’da 200 bine yakın kişiyle protesto edildiğini kaydetti. Arınç, "Diyarbakırlılar Peygamber sevgisiyle buluştular" derken, bu protestolarda hiçbir parti ve de etnik kökenin öne çıkmadığını belirtti.

    İBRAHİM TATLISES’E MESAJ

    Arınç, televizyonlardaki mevlit kandili yayınlarına değinirken de, ses sanatçılarının, dizilerde rol alan oyuncuların hep birarada olduğunu belirterek, İbrahim Tatlıses’e de "Anadolu çocuğu. Ama dövmesiyle sövmesiyle gündeme geldi. Kusuru büyük. Ama ne güzel Mevlidi Şerif okudu" diyerek mesaj yolladı.

    GÖBEĞİNİ AÇAN DA BAŞINI ÖRTEN DE

    Arınç, Kral TV’de de en çok istek alan parçanın Sami Yusuf tarafından seslendirildiğini, Mevlit gecesi "göbeğini açan kişinin de başını örtme çabası içinde olanın da" bu parçayı dinlediğini kaydetti.

    DTP’YE GÜL VERİN İMASI

    Arınç, Kutlu Doğum Haftası nedeniyle Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e bu sabah Bosna Hersek’e gitmeden önce bir gül demeti sunmak istediğini ancak bunu gerçekleştiremediğini belirterek, "Cahil kafam, yapamadım. Yapsaydım çok iyi olacaktı. Peygamberin adını duyup da ona saygısızlık gösterecek kimse yoktur." dedi.

    Arınç, Başbakan Erdoğan’a seslenerek, "Ben bu fırsatı kaçırdım sayın Başbakanım. Ama siz kaçırmadınız. Buradan çıkınca yarbayımızın cenazesinde bütün siyasi parti liderlerine gül verin" dedi. Arınç böyle bir davranışın laikliğin çiğnenmesi anlamına gelmeyeceğini ifade etti.

    Arınç, yine Meclis bahçesinde başta CHP lideri Deniz Baykal olmak üzere tüm liderlere gül gönderilmesini isterken, Başbakan Erdoğan’a, "Ambargo koyduğunuz partiyi de ihmal etmeyin. Ambargolar ölçüler, konabilir ama eminim onlar da Peygamber dendiği zaman yollara dökülen Diyarbakır halkından farklı olmayacaktır" diye seslenerek DTP’yi ima etti.
    KARİKATÜR OLAYI VAHİM

    Başbakan Erdoğan ise konuşmasında Müslümanların hiçbir zaman Paygamberler arasında ayırım gözetmediğini belirtirken, dünyanın manevi bir buhrandan derin bir binalımdan geçtiğini kaydetti.

    "Irak’ta yanıbaşımızdaki olayları görüyoruz" diyen Erdoğan, başkalarının acıları karşısında kayıtsız kalmak gibi hastalıkla karşı karşıya olunduğunu ifade etti.

    Erdoğan, karikatür olayına da vurgu yaparak, "Mesele sadece bizim kutsalımıza yönelik bir saldırıdan ibaret değildir. Vahim bir mesele var. İslam karşıtlığının yaygınlaştırılması istenmektedir." dedi.

    Erdoğan, şiddetin, zulmün, dini ve milleti olmadığını belirtirken, geçtiğimiz günlerde saldırıya uğrayan ve şehit olan askerlere de rahmet diledi. Erdoğan, "Bizim tarihimizde kimseye kendi inandığını dayatmak yoktur" derken, farklılıkların kin ve nefrete dönüşmemesi gerektiğini kaydetti.

  8. #24
    Duhul
    Mar 2004
    İkamet
    gaia
    Yaş
    63
    Gönderi
    2,517

    Esas

    muhammet araptı, arabistan'da doğdu, yaşadı ve öldü. islamiyetin tüm emirleri arapçadır. arap olmayan, araplardan çık farklı bir yaşam biçiminden gelen bizlerden bazılarının muhammet peygamber hakkındaki duygu ve düşünceleri nerede, bizzat o'nun coğrafyasında yaşayanların düşünce ve davranışları nerde!

    İbrahim KARAGÜL
    Suudiler Hz. Muhammed'in doğduğu evi de mi yıkıyor?

    Hz Hatice'nin evi yıkıldı, Hz Ebu Bekir'in evi Hilton Oteli'nin müştemilatında kaldı. İslam kültür mirası yok edilirken kimsede ses yok. Mekke'ye veda zamanı mı?

    *********

    Ahmet HAKAN

    Hz. Muhammed’in evini ABD yıksaydı

    YENİ Şafak’ta İbrahim Karagül yazdı. Suudiler, Hz. Muhammed’in doğduğu evi yıkacaklarmış.

Sayfa 3/4 İlkİlk 1234 SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •