Sayfa 4/5 İlkİlk ... 2345 SonSon
Arama sonucu : 40 madde; 25 - 32 arası.

Konu: Bağış soygunculuğu

  1. #25

    Esas

     Alıntı Originally Posted by sultan_turgut Yazıyı Oku
    kadin oldurenlerin kaci namazinda niyazinda ya da islamiyeti yasayanlarmi ki islam a zarar versin
    Yorumunuz hosuma gitmedi
    Cahalet ne zamandir islam da var alkolik, uyuşturucu, aile baglari zayif yada ruhsal cokuntu, issizlik bunalimlari olan insanlari islamiyet le bagdastirmaniz.
    Cepten ancak bu kadar
    Iyi aksamlar
    Yorumumun hoşunuza gitmemesi sizin sorununuz. Bu da bazı gerçekleri değiştirmiyor.
    İşte güncel bir haber:

    Almanya'daki kadın cinayetlerinin dörtte biri Türkler tarafından işleniyor

    http://t24.com.tr/haber/almanyadaki-...leniyor,282554

  2. #26

    Esas

    Ingiltere ve almanyada yani avrupada turkler yanlis anlasilma olmasin ama fuhus uyuşturucu yaygin ozellikle ordaki ailelerin gercekleri saklayarak türkiyeden gelin almasi sonrasi malum fuhus arastirin keza pakistan vb
    Bunun islamiyetle ne alakasi var ve camii de imama seslenen sahis acaba art niyetli degilmi yapilan bagisin takibini yapabilir soylemesi yeter müftülük de vb
    Varken sanki imam hirsizlik yapiyor kanit var ve yargisiz infaz yapiliyor.
    Alternatifleri varken bide.
    Ayrica kurban farz zekat farz fakire yardim etmemek zaten islam dininde hos gorulmez
    Ayrica yorumum hosunuza gitmediyse sizin buda sizin sorununuz
    Iyi geceler yazdiklarimda art niyet yok gercek yurtdışına cikin gezin goreceksiniz.
    Ve muslumanlara yapilan saldiri taciz haksizliklari kamu ozel yasami dahil nasil nefret dolular gorun

  3. #27

    Esas

    Bu ülkede baş imamın hırsızlıkları herkesin dilindeyken siz neleri örtmeye çalışıyorsunuz, bununla ancak kendinizi kandırırsınız. Yakın tarih iç edilen bağış, yardım vs. örnekleriyle dolu. Bosna yardım paraları, (mercümekler), deniz fenerleri ilk akla gelenler.

    Yurt dışına çıkın diyorsunuz, hayatımın bir bölümü zaten çeşitli ülkeleri dolaşmakla geçiyor. Ne acıdır ki insanları kültürel ve sosyal anlamda dinle sınırlandırmaya ve sadece onunla yetinmeye zorlarsanız her türlü sıkıntıyla karşılaşırsınız. Yaşanılan toplumlara uyumsuzlukların nedenlerinden biri de budur. Diğer unsurlar dil bilmeme, öğrenmeye çalışmama ve bundan kaynaklanan cehaletin verdiği özgüven eksikliği ile içe kapanma. Yurt dışında yaşayan eğitimli mesleki anlamda kendini kabul ettirmiş kesimlerde böyle sorunların yaşanmadığını görebiliyorum. Aklınızı ve ruhunuzu kendiniz yönetmeyi tercih ederseniz her şeyi başarmak mümkün. Ama bunun için bilime, kültür ve sanata değer vermek ve çaba göstermek gerekiyor.

  4. #28

    Esas

    Tam da bu son yazılanların üzerine korkunç bir haber. Din adına şiddet. Yazdıklarımı kanıtlayan çok acı,vahim bir haber. Dine en çok zarar verenler en dindar maskesi takanlar.

    Fransa'da şok saldırı! 11 ölü
    Fransa'nın başkenti Paris'te yayınlanan ve yaptığı Hz. Muhammed karikatürüyle büyük tepki çeken "Charlie Hebdo" dergisine saldırı düzenlendi. Saldırıda 2 polis 10 Fransız gazeteci hayatını kaybetti.

    http://www.milliyet.com.tr/fransa-da...84/default.htm

  5. #29

    Esas

    Felsefe hocası Ahmet İnam'la Osmanlıca felsefe yapmak üzerine başlayıp başka konulara da uzanan söyleşiden bazı bölümler aktarmak istiyorum. Yazı uzun dileyen linkten okuyabilir.

    Bu konu başlığında değinilen konular çerçevesinde demiş ki;

    "İslam hınç ve intikamla kendini asla var edemez"

    Hıristiyan kökeninde var, çünkü onlar köleydi ve o ezilmişliğin, kendi olarak varolamamışlığın getirdiği tepki ve hınç duygusuyla yaşıyorlar eleştirisi. İslam kültüründe de, dünyada İslamofobi denen fobiyi yaratan bir İslami görünüş var. O görünüşün altında da bir hınç duygusu var. Yani “Batı çok ilerledi, bunlar silah ve teknoloji sahibi oldular. Bizim dinimiz hak diniydi, bizi ezdiler, bizim hakkımızı da yediler. Bizim ne büyük bir medeniyet olduğumuzun farkında değiller, bizi küçük görüyorlar” düşüncesi var.

    Hayatınızı, düşünme gücünüzü, enerjinizi Osmanlı dili besliyorsa buyurun yapın. Ama bu o metinlerle içli dışlı olan birkaç kişi dışında mümkün değil, hayat ona izin vermez.

    ŞEKİL DİNİ
    Ben dindar biri olmamakla beraber, dinlerle de insanların sanatı, bilimi, edebiyatı, estetik ve ahlaki bir hayatı çok güzel bir şekilde yaşayabileceğine inanırım. Din düşmanlığının da çok anlamlı olmadığını, dinlerin içinde, biz felsefecilerin tinsellik dediğimiz, bir manevi boyutu olduğunu elbette kabul edebilirim. Böyle yaşayan dindarlar da vardır. Ama bu kapitalist dünyada dinin yaşanması çoğunlukla, Yahudi ve Hıristiyanlar için de bu geçerlidir, şekli ritüellerden ibaret düşünülüyor.

    Bu dünyadaki tüm aksaklıların, kötülüklerin dine mensubiyetle ortadan kalkacağını, bu dünyada mutlu olamadığımızda, ibadetlerimizle öbür dünyada mutluluğa, huzura erişeceğimizi düşünüyorlar ama sırf şekli ritüele takılıp dini hayatın size sağlayabileceği manevi olanağı, manevi gücü elde edemediğinizde, sizden olmayanlara karşı çok büyük bir hınç besliyorsunuz. Bazen acıyorsunuz, “Bunlar yanacak zavallılar, sadece bizden olanlar kurtulacak” diye, ya da diyorsunuz ki “Ben bunları tamamen öldüreyim ve dünyayı kurtarayım kendi inancımı bu dünyaya egemen kılayım”, bu çok büyük bir tehlike.

    >> Sürekli İslami atıflar ve bu bağlamda üniversitelere merkezi atama gidişatı sizin açınızdan bir tehdit mi?

    Henüz değil çünkü muhafazakâr kesimde bunun farkında olanlar var, dolayısıyla bizim geleceğimizin de o farkında olanların bu iktidarda ne kadar etkili olabileceğine bağlı. Çok duyarlı, dünyada olup bitenin farkında, İslamın bu gidişindeki yanlışları görebilenler var. Bir defa İslam bu intikam ve hınç duygusuyla hiçbir şekilde kendini var edemez. Başka olanı anlayamadığınız sürece, sizin köklerinizde olduğunu düşündüğünüz medeniyet projesini gerçekleştiremezsiniz - çünkü bir medeniyet projesinden söz ediyorlar. Sizden olmayan Hıristiyan, Yahudi, Budist, Deist, Ateist olanlara yönelik bir gözünüz yoksa, onlara karşı basiretiniz bağlanmışsa, sizin kendinizi bu gezegende inşa etme şansınız yok. Yani ancak bu çoğulluğu ve farkılılığı içinizde taşıyarak sizi, kendi düşüncenizde İslamın temel ilkelerini kabul etmiş ama onları tazeleyebilecek güce, cesaret ve bilgiye sahip insanlarla yeni bir hayat tarzını veya bir uygarlık anlayışını oluşturabilirsiniz. Anadolu’da yaşanan İslami hayatın ne gibi özellikleri var, sanat, bilim ve edebiyata katkıları ne olabilir düşünmek gerek. Yani bize de böyle bir özeleştiri gerekli diye düşünüyorum. Kendine laik diyen insanlar dine hep dudak bükmüş, ilkellik, gericilik olarak görmüşlerdir ki bu da çok doğru değil.

    >> Dine dudak bükmekten, dinden korkmaya geldiğimiz bir aşamadayız. Aleviler din zaviyesinden nasıl empati yapacak mesela?

    Maalesef o noktaya getirilmiş durumdayız. Ama Sünni kesimin kendi arayışı içinde keşfettikleri birtakım, insana dair sanatla, musiki ve edebiyatla, tasavvufi düşünceyle ortaya konan ürünler de vardır. Bugün bir zıtlaşma, çatışma var elbette. Alevilerin durumu tabii daha hazin ama diğer kesimin üretimiyle değerlendirmek lazım. Bütün insanlığa sunulmuş ürünlerdir onlar çünkü.

    Sünni politik faaliyetler onaylanacak şeyler değildir elbet. Ürünler ortaya koyan hayatın dışında kalan ve bunu sömürmeye çalışan kalın kafalıları hiçbir şekilde onaylama imkânı yoktur.

    http://www.birgun.net/news/view/isla...r-edemez/11589

  6. #30

    Esas



    Para istemek için her zaman bir bahane bulunur!

  7. #31

    Esas

    Mısırlı cihatçı IŞİD’i soyup Türkiye’ye kaçtı

    Bu işin fıtratında var


    Nerede rahat edeceğini, korunup kollanacağını iyi biliyor.

    Terör örgütü IŞİD bir üyesinin topladığı haraçları çalarak Türkiye’ye kaçtığı iddia etti.



    Sosyal medyada yankı bulan ve rejim muhalifi Suriye Basın Merkezi tarafından haberleştirilen iddiaya göre, IŞİD’in “Suriye’deki Zekat Kolundan Sorumlu Emiri” olarak anılan Mısır vatandaşı Ebu Ubeyde El Masri, “milyarlarca” Suriye pound’unu örgütten çaldı. Ebu Ubeyde’nin Suriye’nin Deyrizor kentinde IŞİD’in kontrolü altında bulunan topraklardan “zekat” adı altında haraç topladığı belirtildi.

    1 milyon dolar

    El Masri’nin Türkiye’ye kaçırdığı meblağın 1 milyon Amerikan dolarını bulduğu öne sürüldü.

    Suriye İnsan Hakları Gözlemevi örgütü, daha önce IŞİD Suriye’de “zekat” adı altında haraç topladığını duyurmuştu. Örgüte göre, IŞİD tüm tüccarlardan her satışın yüzde 2.5’ini zekat adı altında topluyor. Mısır’da yayın yapan El Masri El Youm gazetesinin haberine göre, olayın ardından IŞİD, “Mısırlı cihatçıların örgüte üye olarak alınmaması” talimatı verdi.

    Kaçan ilk kişi değil

    Suriye Basın Merkezi, Ebu Ubeyde’nin IŞİD’den kaçan ilk üst düzey örgüt üyesi olmadığını iddia etti. Basın Merkezi, kısa bir süre önce de IŞİD’in Suriye’deki kadılarından biri olan Suudi vatandaşı bir militanın kaçtığını öne sürdü.

    IŞİD’in geçtiğimiz aylarda örgütten ayrılmak isteyen 100 yabancı militanı öldürdüğü duyurulmuştu.

    http://www.aksam.com.tr/dunya/misirl...i/haber-379139

  8. #32

    Esas 'Drogba'nın Soma için yatırdığı 1 milyon TL, AFAD hesabında görünmüyor'

    Bu habere şaşıranımız var mı?

    'Drogba'nın Soma için yatırdığı 1 milyon TL, AFAD hesabında görünmüyor'


    MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, Soma faciasında hayatlarını kaybeden 301 madencinin aileleri için toplanan yardımların akıbetinin bilinmediğini iddia etti

    -
    06 Şubat 2015 19:21




    MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, yardım için toplanan paraların tamamının Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) hesaplarında görünmediğini iddia ederek, Galatasaray'ın eski futbolcusu Didier Drogba'nın bağışladığı 1 milyon TL'nin dahi AFAD hesabında olmadığını belirtti.

    'Bazı yardımların akıbeti bilinmemektedir'

    Zaman gazetesinin haberine göre, faciadan sonra AFAD hesabında 46,5 milyon lira toplandığını ve bu yardımların maden şehitlerinin ailelerine dağıtıldığını hatırlatan Milletvekili Akçay, "Vatandaşlarımızın büyük bölümü, AKP'ye güvenmediği için ya yardım yapmamış ya da bizzat elden yardım yapmıştır. Bazı yardımların ise akıbeti bilinmemektedir. Mesela 25 Ağustos 2014 tarihinde Manisa'da oynanan Fenerbahçe-Galatasaray Süper Kupa finalinin gelirleri Soma'ya bağışlanacaktı.

    'TFF'nin yatırdığı 5 milyon TL görünmüyor'

    İzmir'de oynanan Galatasaray-Atletico Madrid maçı ile Chelsa, Beşiktaş ve Fenerbahçe arasındaki üçlü turnuva maçlarından elde edilen gelirler Soma'ya bağışlanacaktı. Galatasaraylı eski futbolcu Drogba, Somalı madencilerin ailelerine 1 milyon TL bağışta bulunmuştu. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafından 5 milyon TL Soma için ayrılmıştır fakat bu paralar AFAD hesaplarında görünmemektedir, Soma Kaymakamlığı'na da iletilmemiştir. Hükümet, bu paraların akıbetini bir an önce açıklamalıdır." dedi.

    AKP tarafından, bazı maden şirketlerine haksız kazanç sağlandığını da ileri süren MHP Milletvekili Akçay, "Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) tarafından, Soma'daki İmbat A.Ş. ve Soma Kömür İşletmeleri A.Ş açıkça kayırılmıştır. Bu kayırma, şirketlerin üretim rakamlarında da açıkça görülmektedir. Nitekim 2005 yılında 12,7 milyon liralık hasılat elde eden Soma Kömür İşletmeleri, 2013 yılında 310 milyon liralık hasılat elde etmiştir. Şirketin 2014 yılının ilk altı ayındaki hasılatı da 182 milyon liradır. 2005 yılında 53 milyon lira hasılat elde eden İmbat A.Ş., 2013 yılında 342 milyon liralık hasılat elde etmiştir. Şirketin 2014 yılının ilk altı ayındaki hasılatı 254 milyon liradır. Görüldüğü gibi her iki şirkette de yıllar itibarıyla olağanüstü fahiş kazançlar söz konusudur. Bu şirketlerin hasılatlarındaki bu artış, TKİ'nin usulsüz, mevzuata uygun olmayan süre uzatımı ve ek iş vermesi neticesinde oluşmuştur" şeklinde konuştu.

    Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. ve İmbat A.Ş.'ye, süre uzatımı ve ek işlerle hukuka aykırı bir biçimde 2 milyar dolar rant sağlandığını iddia eden Erkan Akçay, bazı maden şirketlerinin sözleşme sürelerinin usulsüz uzatıldığını ve bu şirketlere kanunlara aykırı ek işler verildiğini söyledi: "İmbat ve Soma Kömür İşletmeleri ile sözleşme imzalayan TKİ, daha sonra sözleşme süreleri dolmadan, mevzuata aykırı olarak, yönetim kurulu kararı olmaksızın sözleşme süresini 10 ve 13 yıl gibi sürelerle uzatıyor. Bu uzatma ve ek işlerle İmbat ve Soma Kömür İşletmeleri'ne 2 milyar dolar kazanç sağlanıyor."

    http://t24.com.tr/haber/drogbanin-so...unmuyor,286331

Sayfa 4/5 İlkİlk ... 2345 SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •