Sayfa 4/237 İlkİlk ... 234561454104 ... SonSon
Arama sonucu : 1891 madde; 25 - 32 arası.

Konu: Çelişkiler

  1. #25
    Duhul
    Oct 2005
    İkamet
    İstanbul.
    Gönderi
    3,217
    Blog Yazıları
    5

    Esas

    BORA YAŞAR
    Çelişkiler.....
    Kısa zamanda ..forumun en güzide topiği olacaktır..
    Şu dalgalar da yakında biter herhalde...
    Selamlarımla.

  2. #26
    Duhul
    Oct 2005
    İkamet
    İstanbul.
    Gönderi
    3,217
    Blog Yazıları
    5

    Question YÜrÜtmenİn Durdurulmasi Olmali Mi?

    Düşünelim...
    İktidar partisine laiklik karşıtı odak olma gerekçesi ile bir dava açıldı...
    Ciddi bir suçlama..
    Tabi..
    Sonucunu bilemeyiz...
    Ancak...
    Diyelim ki..
    Suçlu bulundular...
    Dava bitene kadar görevde kalmaları...
    Bir ÇELİŞKİ olmayacakmı...
    Bir bankanın genel müdürü/veya herhangi bir kurumda çalışan bir suçlama ile karşı karşıya kalsa...
    Yargılama sürecinde görevinde kalabilir mi?
    Kalamaz...
    Dava bitene kadar pasif bir göreve atanır..ya da açığa alınır...
    Biri BANKA.
    Biri koca ÜLKE.
    ÇELİŞKİ'nin kralı bir durumdur...
    Ve..
    Bu konu hiç konuşulmuyor...
    SAÇMA.
    Selamlar.
    REST

  3. #27
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İzmir/Türkiye
    Gönderi
    18,646
    Blog Yazıları
    199

    Esas

    Spor bir toplum için ne kadar önemlidir?

    Nedir sporun topluma yararı?

    Olmazsa olmazı, yaşamsal özellikleri nelerdir?

    Dünyada ve hemen her gelişmiş ülkede neden spora önemli yatırım yapılmakta, bu konuda devletin başını çektiği organizasyonlarla sonuçta ne amaçlanmaktadır?

    Spor öncelikle toplumun üzerinde önemle durduğu fert sağlığı yönünden önemli kabul edilmektedir.

    Burada kışkırtıcı bir soru: Peki hiçbir spor organizasyonu olmayan toplumlarda, örneğin kızılderililer ve diyelim aborjinlerde sağlık problemleri dah mı fazladır? Sporun sağlığa etkisi ne kadardır?

    Kapa parantez..

    Sporun bir diğer yönü ise, belirli kurallarla oynanan sporlarda "maç" ve "yarışma" durumudur.

    Bence gelişmiş ülkelerde sporun asıl önem verilen yönü de budur.

    İşin ekonomik ve popüler boyutu..

    Nedense sporun Çin'de büyük kitlelerce uygulandığını gördüğümüz jimnastik kısmı kimsenin ilgisini çekmiyor. Oysa eğer amaç toplumsal sağlıksa, yaş sınırı olmayan, hemen her yaştan insanın, insan vücuduna yaşam için, yaşamı sürdürmek için gerekli hareketleri temel alan, çok yavaş bir tempoda, günlük giysiler içinde hep birlikte ibadet eder gibi yapılan jimnastik yaklaşımının neden tutulmadığını anlamak zor.

    Medyanın spor dediği şeylere bir bakın.

    Hemen tamamı maç ve yarışma.

    Ekonomi hemen herşeyi kendi temel kuralı temelinde yönlendiriyor kapitalist toplumlarda:
    Her aktivitenin amacı aksi belirlenmedikçe kardır.

  4. #28
    Duhul
    Dec 2004
    İkamet
    artık burada....
    Gönderi
    19,773

    Esas

    bende su nu eklemek istiyorum;

    * bir cok seyde oldugu gibi sporunda genis kitlelere ulasmasi, yayginlasmasi vb vb medyanin destegi ile olmaktadir..

    * abd de bildigimiz FUTBOL un gelismesi cok zaman sonra olmus ..hatta hala RUGBY basketball ve baseball daha populer...

    -universitede bolum baskani rasit kaya dan medya dersi aliyordum.
    hazirladigim calisma da " Media, as an ideological apparatus of the state, in view point of Gramchi's civil society concept " / (yazdigim ukalalik olarak algilanmasin sakin terimler polik terminalojide birebir karsiligi oldugu icin ozellikle yazdim, Turkce direk yazinca ayni anlama gelmiyor ) yani Gramchi nin tarihsel blok ve sivil toplum tanimlamasi icinde, kapitalist sistemin ideolojik aygiti olarak MEDYA....

    - onume cogumuzun gordugu bildigi 100lerce binlerce ornekler cikti.. calismaya tasidigim...
    -hepimiz animsariz, 1. Irak isgalinde sanirim basra korfezin bir tanker vuruldu yada rafineri zarar gordu ... petrol denize akti... ve avrupanin tum kanallari Gunlerce denizde ham petrole bulanmis KARABATAKLAR i ekranalarina tasidilar... onlari kurtarmak, kiyi ve denizi temizlemek , karabataklari tek tek yakalayip temizlemek... vb vb .. bunla ilgili kampanyalar bile yapildi....

    ama ayni gunlerde bagdat basta her yere fuzeler yagdi...ve dunya ilk defa CNN int. araciligi ile bir savasi naklen televizyonlardan izledi...

    ne varki herkes canli canli yagan fuzeleri yikilan evleri izlerken ... yikintilarin altinda kalan insanlarinlari , cocuklari , UMUTLARI dusunmedi..dusundurtmediler....

    CUNKU Sam amca TV den dediki , "biz yalnizca askeri guclere saldiriyoruz,, hic bir sivil hayatini kaybetmedi"" dunya karabataklari daha cok sevdi.....

    neyse, konu bu degildi (ama yazamadan edemedim) ...

    dedigim gibi ABD futbol gelismemisti..bu calisma sirasinda sunu gormustum..
    ABD medyasi futbolu sevmiyor... cunku mas 45+45 dakika ...arada 15 dakika mola... MAC YAYINI SIRASINDA.. reklam versen olmuyor.. top gidiyor..

    devre arasinda versen TOPLAM 15 dakika ve insanlar bu arada TV nin karsisindan kalkiyor zap yapiyor... sonucta tv ler burdan reklam geliri alamadiklarindan futbol yayginlasmiyor...

    bir baska ilginc nokta da hani mac izlerken ekranin " sagindan solundan ustunden altindan kayan yazilar reklamlar var ya ..." iste onlarda ilk defa BREZILYA da kullaniliyor....

    Guney Amerikanin futbol meraki malum.... ama vatandas macin ortasinda KUT reklam girince deliriyor... eee TV lerde reklam koymayinca olmuyor...
    sonra akillinin biri mac sirasindan bu kayan reklamlari cikartiyor....

    sonuc, Son donemde abd medyasi FUTBOLu cok sevdi.....
    - Kuralları okumak için buraya tıklayabilirsiniz.
    - Forum hakkında Sıkça Sorulan Sorularınıza (SSS) cevapları burada bulabilirsiniz.
    - Forumumuzda siyasi ve dini yazılar kabul edilmiyor.
    - Bunları yapmayın

  5. #29
    Duhul
    Sep 2005
    İkamet
    TÜRKİYE
    Gönderi
    2,278
    Blog Yazıları
    20

    Esas

    çelişkiler;
    en sevdiğim topiklerden biriydi.
    aynı zamanda;
    en az malzemeye sahip olmasını umduğum topik.
    ama mümkün mü?
    kulaklarımızı tıkayarak,
    gözlerimizi bağlayarak
    gezersek;
    belki mümkün olabilir...

    -ne demiş bir kızımız?
    -"benim oyum ile dağdaki çobanın oyu bir olur mu"
    -doğru mu demiş?
    -bence;
    yanlış.
    -peki, neden yanlış?
    -çünkü; o kızımızın oyu ile dağdaki çobanın oyu zaten eşit değil.
    -eeee?
    -eeee si;
    kızımız bu konuda cahil
    -nasıl?
    -bayburt'un dağındaki bir çobanın oyu, kızımızın yaşadığı mahaldeki 4 kişinin oyuna eşit.
    -eeee?
    -eeee si;
    kızımız+üç profesör= dört kişi;
    bir çoban etmiyor.
    -nasıl olur?
    -şimdi şöyle oluyor(!);
    kızımızın bacakları açık, profesörler de "elit", zaten halktan sayılmıyorlar.
    -peki kızımızın ifadesine tepkiler nasıl olmuş?
    halk (mensubu olmayı bir türlü beceremediğimiz "yüce/kutsal halk) nasıl tepki vermiş?
    bu yüce halkın kutsal temsilcileri nasıl tepki vermiş?
    yüce halkın bağrından çıkmış kutsal aydınlar nasıl tepki vermiş?
    -elbet, kendilerine yakışan biçimde.
    -onlara yakışan mı?
    nasıl?
    -her zaman yaptıkları gibi;
    kızın orasını-burasını dillerine dolayarak, mesleğini, sülalesini sorgulayarak...
    -sonuç ne?
    -sonuç;
    elbet haklılar...
    -haklılar mı? "kızın oyunun, çobanın oyuna eşit olmadığını" söylemediler, "bu durumun düzeltilmesi gerektiğini" söylemediler, halka "doğruları" söylemediler, nasıl haklı oluyorlar?
    -"halk adamları" ne diyor sa, "odur yani", "anladın sen onu"...
    -ben, bir şey anlamadım, ne demek istiyorsun?
    -eeeee!
    bundan sonra böyle! ben de halk adamı olmaya karar verdim.
    sen de olmak istiyorsan,
    bundan sonra muhatabım olmak istiyorsan;
    anlayacaksın, öğreneceksin....
    "anladın sen onu"
    anlarsın, anlarsın...
    Son düzenleme : asagir; 04-04-2008 saat: 01:15.

  6. #30
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İzmir/Türkiye
    Gönderi
    18,646
    Blog Yazıları
    199

    Esas

    Bir başka topiğe(bir emlak topiğine) bu gece yazdım..Ama kalıcı olması için buraya da taşıdım her iki anımı da..

    Şöyle:

    Yıl 1980ler..

    Yer Denizli..

    Belediye Gelirleri Kanunu yeni çıkmış..

    Bizim danışmanlığını yaptığımız şirket bir takvim bastırmış. Üstünde şirket amblemi. Bu amblemi temel alarak adet üzerinden "reklam vergisi" tahakkuk ettirdi Belediye.. Fahiş bir şey. Bir yıllık şirket karı kadar.

    Anlamsız, mesnetsiz, yasal değil..

    VUK hükümlerine tabi Belediye Gelirlerleri içine giren vergiler..

    Bu yasanın himayesinde itiraz ettik..Süresinde..

    Ve ne oldu biliyormusunuz?

    Siz bizim tahakkuk ettirdiğimiz vergiye nasıl itiraz edersiniz diye koca şirketin suyunu kesti Belediye.

    Burası Türkiye..

    Hukuk mu?

    Geçiniz.

  7. #31
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İzmir/Türkiye
    Gönderi
    18,646
    Blog Yazıları
    199

    Esas

    Yeri gelmişken bir anımı daha anlatayım....

    Yer İzmir ...Yıl 1980 ler..

    Bürom şehrin merkezinde..Bir apartman dairesi.

    Üstümüzde bir katta benden yaşlıca bir hanımefendi oturuyor.

    Zaman zaman selamlaşıyoruz. Böylelikle hal hatır sorar olduk seneler zarfında.

    Birgün zil çaldı. Bizim müşterimiz pek ayağımıza gelmez. Sekreter hanımefendiyi odama getirdi..

    Ağlar. Perişan..

    Vergi Dairesinden adamlar gelmiş, tek başına yalnız yaşıyan bu kadından İzmirde başka bir adreste yaşayan dul kızının vergi borcunu istiyorlar.

    Kızının durumu iyi olmadığından vergi dairesi takip edemiyor.

    Oysa annenin haber almışlar ki durumu iyi..

    Yolluyorlar gayrıresmi icra memurunu o da kadının yasa bilmezliğinden yararlanıp kızının borcunu tahsil etmeye kalkıyor..

    Teselli ettim.

    Bir daha gelirlerse beni çağır dedim..

    Bir kaç gün sonra kadın gene telaşla geldi. Haber verdi gene gelmişler..

    Çıktım 2 adam.. Saygısız tavırlı. Kimlik istedim. Bağırmaya başladılar..

    Büroma davet ettim..

    Ve vergi dairesi müdürünü telefonla aradım yanlarında..

    Tanıdığım vergi dairesi müdürü:

    - Üstad dedi.. Yaptığımız yasal değil belki ama bu vergi tüyü bitmedik yetimin..

    Hukuk dahilinde hareket etmesi gereken adamın meslekten birine verdiği cevabı ve savunmayı görüyormusunuz?

    Kendisine bir daha bu kadını rahatsız ederlerse Defterdarı arıyacağımı söyledim..

    Adamlar gitti. Kadıncaz teşekkür etti. Kendisine bu haksız vergiyi kendisinden alamıyacaklarını, kendisinin de bunu, hukuk devletinde ödememesi gerektiğini söyledim rica ettim.

    Neyse. Bu iş böyle bitti bir haksızlık giderildi derken, baktım kadıncaz bana artık selam vermez oldu..Bir iki.. Alındım ve üzüldüm.

    Birgün kadınla karşılaştığımda durumu kendisine açtım ve neden bana selam vermediğini, kabahatimin ne olduğunu bilmediğimi söyledim.

    Kadın mahcup mahçup..

    - Yüzünüze bakacak halim yok.. O vergi dairesi müdürü beni telefonla o kadar taciz etti ki, rahat etmek için kızımın vergi borcunu ödedim. Bu nedenle üzgünüm dedi..


    Buyrun..

    Burası Türkiye.

  8. #32
    Duhul
    Oct 2007
    İkamet
    35,5
    Yaş
    59
    Gönderi
    1,523

    Esas

    Sn.Bora Yaşar madem konu vergi bende bikaç şey karalayım:

    Eşim maliyede son aflardan biri,işleri çok yoğun evde göremiyoruz bari gideyim yanına dedim.Gitmez olaydım mükellefin hepsi orada.Biri ortada bağırıyor.

    -Nedir diye sordum eşime:Ya dedi günde iki talimat geliyor herşey birbirine karıştı.

    -Eee n'olmuş,dedim.-Sorma ,her katta farklı oran uyguluyor bizimkiler dedi

    Vatandaş üst katta farklı,alt katta farklı vergi ödüyor yani.

Sayfa 4/237 İlkİlk ... 234561454104 ... SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •