Sayfa 4/12 İlkİlk ... 23456 ... SonSon
Arama sonucu : 92 madde; 25 - 32 arası.

Konu: 35 sivilin!!! askeriye tarafından vurulması

  1. #25
    Duhul
    Feb 2009
    İkamet
    ANKARA
    Yaş
    47
    Gönderi
    4,141
    Blog Yazıları
    2

    Esas

    Bir yanda PKK üyesi olduğu ispatlanan Sehabat TUNCEL

    Bir yanda terörle mücadele sırasında 40 gün dağda kalıp bitlenen Engin Alan Paşa...

    Al bir kaya nerene dayarsan daya diye bir laf vardır...

    Tam o hesap..

    Haburdan girişler olduğunda Türkiye'de güzel şeyler oluyor demişti Başbakanımız..

    Gelinen noktada ne demeli bilmiyorum başımızdaki siyasilere...

  2. #26
    Duhul
    May 2007
    İkamet
    ANKARA & FBC 1907
    Yaş
    51
    Gönderi
    1,959

    Esas

    - TC askeri 35 masum köylüyü katletti.
    - Nerede?
    - Haftanin.
    - Orası neresi?
    - “Irak’ta” bir PKK kampı.
    - Ne arıyorlarmış orada?
    - Sigara ve akaryakıt kaçakçılığı.
    - Ne malum? Ya gerçekten teröristlerse?
    - Yok yok. Başbakan bile kabul etti.
    - Peki her isteyen o bölgede kaçakçılık yapabilir mi?
    - PKK yollarını keser herhalde!
    - Bunların yolunu neden kesmemişler?
    - ?
    - Haraç mı vermişler?
    - ?
    - Kaçakçılık PKK’nın önemli gelir kaynaklarından biri değil mi? Bölgedeki kaçakçılığı örgüt organize ve kontrol etmiyor mu?
    - ?
    - Kaçakçılar normalde 3-4 kişi, 15-20 katırla bu işi yaparlar. Bunlar neden 36 kişi bu işi yapmış?
    - ?
    - Kaçakçılık suç değil mi?
    - Evet suç.
    - Bunlar PKK’nın geçiş güzergahını kullanmamışlar mı?
    - Evet kullanmışlar.
    - Cenazeleri kim kaldırdı?
    - BDP
    - Tabutlar neye sarılıydı?
    - PKK paçavralarına.
    - Birleştir.
    - …
    - Kapat kapıyı. Ceryan yapmasın.
    “Bak, arslan hakikate, ispinoz kafesinde;
    Tartılan vatana bak, dalkavuk kefesinde!”


    MUSTAFA ULUTÜRK

  3. #27

    Esas

    Şırnak Asker Hastanesi’nde tedavisi süren 3 çocuk babası Kaymakam Naif Yavuz, AA muhabirlerine yaptığı açıklamada, yaklaşık 2 yıldır Şırnak’ın Uludere ilçesinde görev yaptığını söyledi.

    "Uludere halkımın vefat eden 35 insanımıza baş sağlığı diliyorum. Bunlar küçükten büyüğe kadar hepsi benim kardeşlerim, hepsi benim yavrularımdı" diyerek sözlerine başlayan Yavuz, olaydan 2 gün önce Gülyazı Köyü’nde bulunduğunu ve cenazesi olan insanlarla beraber halı saha açılışını yaptıklarını anlattı.

    Yavuz, "Irak sınırındaki olayın kendilerini ciddi anlamda üzüntüye boğduğunu, eşiyle beraber iki gün boyunca ağladıklarını" dile getirerek, şunları söyledi: "İki gün boyunca gözümüze uyku girmedi. Bu üzüntümüzden dolayı biz ekmek, yemek yiyemedik. Olay olduktan sonra biz cenaze sahipleri ile beraber olduk. Otopsilerine bizzat katıldım. Oradaki insanlarla beraber kucaklaştık.

    Oturduk, beraber ağladık. Onlar bizi bağırlarına bastı. Cenazeler defnedildi.

    Bugün uygun olması ve sayın bakanlarımızın da geleceğini bildiğimiz için hep beraber gitme kararı aldık. Gittik, sağ olsunlar cenaze sahipleri bizi canı gönülden kucakladılar. Bizi bağırlarına bastılar. Çünkü hepsiyle tanışıyoruz.

    Hepsi, devletin yanında ve bizlerin yanında olan insanlar. Kimsenin bunu başka bir yere çekmeye haddi ve hakkı yoktur. O insanların hepsini çok iyi tanıyoruz, çok iyi biliyoruz ve bütün Uludere halkı çok iyi biliyor."

    "O çocukların hepsi ile fotoğrafım vardır"

    Naif Yavuz, taziye evinde oturduklarını ve yakınlarını kaybedenlerin acısını paylaştıklarını ifade ederek, "Biz gittik taziye evinde oturduk.

    Basında, ’Kaymakam gelir gelmez saldırıya uğradı’ şeklinde haber var. Maalesef orada olmalarına rağmen çok üzülerek söylüyorum, bizim içerde olduğumuzu görerek artık art niyetle mi yapıyorlar, yoksa başka bir şekilde mi bilmiyorum, ben o taziye evinde cenaze sahipleri ile bir saate yakın durdum. Vatandaşımla beraber oturdum, duamızı yaptık" dedi.

    Yavuz, değişik yerlerden provokatörlerin geldiği haberlerini aldıklarını vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti: "Vatandaşımız zaten mağdur, herhangi bir olay olduğunda mağdur olacak olan yine cenaze sahipleri, yine suçsuz olan insanlar. Bu vesileyle bakanlarımızın beraber buraya gelmesinin uygun olmadığını düşündük ve oradaki insanlarla, bir grup ileri gelenleriyle konuşarak o insanları alıp başka bir yerde sayın bakanlarımızla görüştürmek istedik. Ailelerin ileri gelenleri bunu kabul ettiler. Bize öncülük ettiler. ’Sayın Kaymakamım buyurun gidelim’ dediler."

    Bu durumun bazılarını rahatsız ettiğini, basının yanında bağıranlar olduğunu, kendisini arayıp "Sakın buraya gelmeyin, burada işiniz yok" denildiğini belirten Kaymakam Yavuz, "Ben onlara da söyledim, ’bu cenaze benim cenazemdir’. Benim cenazeme hiç kimse ’gelme’ veya ’şu saatte gel veya gelme’ deme haddine ve hakkına sahip değildir. Ben istediğim zaman, isteğim cenazeme, istediğim zaman giderim. Çünkü o benim evladım. O çocukların hepsi ile fotoğrafım vardır. Aileleriyle hepsini tanıyorum. Onlarda beni çok iyi tanıyor."

    "Cenaze salipleri arayıp, üzüntülerini bildirdiler"

    "Vatandaşların beni bağırlarına basması, başkalarını rahatsız etmiştir" diyen Naif Yavuz, başkalarının devletin köye gelmesine ve protesto edilmemesine inanamadıklarını belirterek, "Bu gerçekleşmedi. Cenaze sahipleri beni bağrına bastı. Kendilerine şükranlarımı sunuyorum. Bana saldıranlar asla ve asla cenaze sahipleri değildir. Hatta, cenaze sahiplerinden bana bir haber geldi, ’Kaymakama yapılan bu saldırı, bir önceki saldırıdan daha çok bizi rencide etmiştir. Çok daha üzmüştür’ diye. Cenaze sahipleri beni aradılar, üzüntülerini dile getirdiler. Beni orada koruyan da köylünün kendisidir. Bana vuranların hiçbiri Uludereli değildir. Dışardan gelen provokatörlerdir" diye konuştu.

    "İstediklerine ulaşamadılar"

    Uludere Kaymakamı Naif Yavuz, "Cenaze sahiplerine göstermiş oldukları metanetten, insanlıklarından ötürü" teşekkür ettiğini belirterek, "Şahsım adına şükranlarımı arz ediyorum. Büyüklük gösterip bağırlarına basmışlardır bizleri" dedi.

    Yavuz, "Onlarla oturup ağladım. Eşimle birlikte ağladım. Bütün Uludere bizi çok iyi bilir. Sağlık açısından Allah’ıma çok şükür istediklerine ulaşamadılar. Çok iyiyim. Allah çocuklarıma bağışlamış. Bu olay nedeniyle başka bir yere tayinim söz konusu oldu ama kabul etmedim. Uludere’deki hizmetlerimizi tamamlayıp öyle ayrılacağım. İkinci yılıma girmek üzereyim" diye konuştu.

    "4 kilometre yolu yürümenin ne demek olduğunu çok iyi bilirim"

    Yaptıkları hizmetlerin belli olduğunu dile getiren Naif Yavuz, yaptıkları tüm hizmetlerin, gençlerin daha kaliteli eğitim görmeleri için oluğunu, Uludere’deki okulların, fiziki olarak Türkiye standartlarının üstünde olduğunu ifade etti.

    Yavuz, son bir yıldır Uludere’de en ufak bir toplumsal olayın gerçekleşmediğine işaret ederek, şunları söyledi: "Bizim kim olduğumuzu çok iyi biliyorlar. Uludere’ye 20 milyon liralık hizmet gelmiştir. Uludere halkını ve çocuklarını kendim gibi görmüşüm. Çünkü ben Muşluyum. Muş’un köylerinde okumuşum. 4 kilometre yolu yürümenin ne demek olduğunu çok iyi bilen bir insanım. Buna katlanmasınlar diye her köye bir öğretmen lojmanı yaptık. ’Öğretmenlerimiz bizim gençlerimize sahip çıksın, orada kalsın’ diye. Valimiz Vahdettin Özkan’ın büyük katkısıyla mobilyasına varana kadar biz temin ediyoruz. Çok şükür şu anda öğretmenlerimiz oraya yerleşmeye başladı." -Başbakan Erdoğan aradı- Naif Yavuz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar ile askeri yetkililerin kendisini aradığını söyledi.

    Kaymakam Yavuz, "Çok şükür iyiyim. Çok kısa sürede de Uludere’ye gidip, hizmetlerime devam edeceğim. Beni bu yoldan hiç kimse alıkoyamaz. Bunu herkes çok iyi bilmeli" dedi.

    Türk İdareciler Derneği tarafından "Yılın İdarecisi" seçildiğini ve "Şehit Kaymakam Ersin Ateş Ödülü"ne layık görüldüğünü hatırlatan Yavuz, yaşanan olayların her şeyi unutturduğunu dile getirerek, "Üzüntümüz çok büyük" dedi.


    http://gundem.milliyet.com.tr/o-kaym...23/default.htm

  4. #28

    Esas

    neden her sene bir veya birkaç defa nezle,grip gibi hastalıklara yakalanırız biliyor musunuz?

    çünkü bu hastalığın virüsü her defasında şekil değiştirir.bir defa yakalandığınız virüs sizi ikinci defa hasta edemez.çünkü vucut onu tanımış ve antikorunu üretmiştir.ve tekrar rast geldiğinde anında parçalar.ama virüs o kadar çabuk şekil ve şemal değiştirir ki illa ki bir sene birisinie yakalanırsınız.

    biz yıllardır bu virüslerden başımızı alamadık.biz kimdik avrupanın gözünde?hasta adamdık...hatırlıyorsunuz dimi?avrupa bize böyle hitap ederdi osmanlının son dönemlerinde.onlar bunu devam ettirmek için hala çok yoğun uğraş içindeler.

    bakın bir dönem sen sağcısın sen solcusun diyip bölmeye çalıştılar.bi dünya masum hayatından oldu veya hala o günlerin izini taşıyor.

    bir dönem asala terörü musallat edildi başımıza,bir çok değerli diplotımız şehit oldu.

    bir dönem alevi sünni çatışması yaratıldı.gazi mahallesinde alevi kahvesini kurşunladılar.

    ve en tuttukları,sevdikleri virüs;bölücü terör.yıllardır söylenen bir rakam var;ki hatta bu rakam bunu misli misli geçmiştir:300 milyar dolar.

    dün de yazdım;sen ben bu dünyada 2.sınıf insan muamelesi görüyorsak,ne idüğü belirsiz bir hatun kişi sözde ermeni yalanını yasalaştırmaya çalışıyorsa işte bu 300 milyar dolarda gizli saklı her şey.o paraya bu güzelim ülkede kaç tane gap yapılırdı hiç düşündünüz mü?bu ülke nerelere gelirdi hiç irdelediniz mi?

    terör düşmanlarımız için bulunmaz nimet.kaşıkçı elması.neden bitsin ki?kafasını kaldırmış,bölgesinde hakim bir türkiye kimin işine gelir?bana tek bir ülke sayabilir misiniz?

    ya sürekli sırtında terör kamburu olan türkiye?bir türlü ayağa kalkıp koşamayan türkiye?herkesin işine gelir.

    işte o zaman bir gemide 6 vatandaşın katledilir,sen sesini çıkaramazsın.
    işte o zaman yalan dolan yasalaştırılır,sen abidik gubidik "yaptırım" lar peşinde koşarsın.
    işte o zaman pkk meclise girer,sen sabahtan akşama kadar eşşek gibi çalışırsın ki o bölücülerin resmi maaşları hesaplarına yatsın.
    işte o zaman meclisin bölücüleri meclisin tahsis ettiği arabayla terörist leşlerin cenazesine gider,sen akşam haber bültenlerinde izlersin.
    işte o zaman meclisin bölücüleri meclisin tahsis ettiği arabayla eroin kaçakcılığı yapar,sen çıldırırsın ama bir şey yapamazsın.

    işte o zaman verdiğin binlerce şehidin kemikleri sızlar,sen kaymakamının yediği bir kamyon dayağı izlersin...

  5. #29
    Duhul
    Jan 2004
    İkamet
    Ankara
    Yaş
    47
    Gönderi
    760

    Esas

    uçakda bol füzede bol bombalaya bombalaya bitireceğiz Allah'ın izniyle bu teröristleri.

  6. Esas

     Alıntı Originally Posted by shehzade Yazıyı Oku
    Bir yanda PKK üyesi olduğu ispatlanan Sehabat TUNCEL

    Bir yanda terörle mücadele sırasında 40 gün dağda kalıp bitlenen Engin Alan Paşa...

    Al bir kaya nerene dayarsan daya diye bir laf vardır...

    Tam o hesap..

    Haburdan girişler olduğunda Türkiye'de güzel şeyler oluyor demişti Başbakanımız..

    Gelinen noktada ne demeli bilmiyorum başımızdaki siyasilere...
    Valla denecek çok şey var. Açılım diye diye DAĞDAKİ EŞKİYAYI MECLİSİN ÇATISI ALTINA ALDILAR Propagandayı önceden DAĞDA yaparlardı şimdi MECLİSİN KÜRSÜSÜNDE 70 MİLYONA YAPIYOR. BU NE HADSİZLİK SORARIM...

  7. #31
    Duhul
    Oct 2004
    İkamet
    Onuncu Köy
    Yaş
    74
    Gönderi
    7,869
    Blog Yazıları
    57

    Esas

    Tansu Çiller'in başbakanlığı döneminde, bütün teamülleri bir kenara iterek, yanında kocası özer uçuran çiller ile birlikte, mossad ile gizli görüşme yapmasından, Türkiye'de cirit atan yabancı gizli servis eleman sayılarına kadar akla getirilmesi gereken konular getirilmeli.
    bu bir provakasyon, yapanlar, yabancı casus servis elemanları.
    en rahat çalışma imkanını bu topraklar üzerinde buluyorlar.
    onlara bu imkanı veren, T.C. hükümetleri.
    dinle imanla uyutulan bir ulus da olanların farkına varma ihtimalinin bütün entegre devreleri kopartılmış bir durumda.
    amerika köpeklik görevini kime ihale ettiyse, yetki onlarda, kitle desteği onlarda, yandaş onlarda.
    bu oyun, oyuncular ölene kadar bitmez.

  8. #32

    Esas

     Alıntı Originally Posted by sagopa kajmer Yazıyı Oku
    bikaç soru;

    şehit sayımız çift haneli olmayınca tepki veriyor muyuz?

    bugüne kadar kaç şehit ailesine bakanlar topluluğu ziyarete gitmiştir?

    kaç şehit ailesini başbakan arayıp acılarını paylaşmıştır?

    kaçakçılık güneydoğu ve doğuanadoluda yapılınca serbest,batı bölgelerinde yapılınca yasak mı?
    Ne anlatsan boş.

    Bir karton sigara kaçır, devlete 40 kağıt kazık at.

    Şimdi ölenlere 10'ar trilyon tazminat da verilir. Vergi verenler düşünsün.

Sayfa 4/12 İlkİlk ... 23456 ... SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •