2006 temmuz....

Çocuklarımla tatil hayali kuruyordum..İnternet üzerinden oteli bile seçmiştim...Bütün hevesim çocuklarımla güzel bir yaz tatili geçirmekti...Çalıştığım kurumdan izin belgesini dahi düzenlemiştim...Ama.....

Hiç hesapta olmayan bir durum gelişti...Yolculuk öncesi akşamı birden sağ gözümde görme kaybı oluştu..Aniden hemde....Normalde 0.50 miyopi vardı..Anlam veremedim....Dinlendirici amaçlı gözlüğümü taktım..Değişen bir şey yok...1999 yılında gözüme lazer tedavisi yaptırıp gözlükten kurtulmuştum..Acaba yeniden ve aniden nüks mü oldu diye düşündüm...Ve araç kullanamayacağım için ertesi sabah göz doktoruna gittim.....

Doktor incelemeden sonra acilen bir nöroloğa görünmemi istedi ve havale etti...Dediğini yaptım ve zaman kaybetmeden nöroloji uzmanına gittim..Uzmana süreci anlattım..Hemen Beyin MR çekmemi istedi..Ve hemen onuda yaptım..Ve....

Acı gerçekle yüzleştim.....

Beynimde mandalina büyüklüğünde bir tümör...Görme sinirlerime baskı yapmış ve harap etmiş...

Tam bir psikolojik yıkım...

Hatta aynı hafta içerisinde Duygu ASENA beyin tümörü nedeniye hayatını kaybetti diye ajanslarda gecen haberler....

Duyan insanların geçmiş olsuna gelirken aslında acınası gözlerle bakması,içlerinden yazık çokta genç demeleri..vs vs....

Neyse..

Yapılması gereken şeyin acil bir cerrahi müdahale olduğunu gittiğimiz bir çok doktordan teyit ettik malesef...

Öte yandan tatil heyecanı yaşayan küçük çocuklarımın hüsrana uğramalarına ayrıca içim acıyordu...

HAcettepe Üniversitesinde ameliyat olma kararı aldım..Doktorum, tümörün çok sıkıntılı bir yerde olduğunu MR üzerinden anlatıp,yaşam riskinin olduğunu anlattıkça boğazım düğümleniyor,eşimin elini daha çok sıkıyordum...

Ya da ameliyat olmayı reddedip 2 gözümüde kaybedecektim...

Hani derler ya..Ya çare sizsiniz ya da çaresizsiniz diye...Böyle bir psikolojide karar verdim ameliyata...

Ve oldum ameliyatı....10 saat süren zorlu bir ameliyat....

Yoğun bakımda kendime geldiğimde korkunç ağrılarımı hatırlıyorum sadece...

Tümörün cinsi Menengiom denilen iyi huylu bir tümör...Ama gelin görünki tümör beynimi çok sevmiş olmalı ki 10 saat süren bir ameliyattan sonra bile %20 sini anca alabilmişler..Dolayısıyla varlığı benim için risk olmaya devam edecekti....

Daha sonra İstanbul Acıbadem hastanesinde uygulanan yeni bir yöntem olduğunu duydum.GAmma Knife...(Radyo CErrahi)

O yöntemi de denedim..Işın aldım.. Aradan 18 ay gecti..Mr sonuçlarında tümör aynı boyutlarda olduğunu öğrendim..Bu yöntemde amaç öncelikle tümörün büyümesini durdurmak..Ve şu an için başarılı gidiyor..En azından büyümüyor..

Ama yinede insanın içinde bazen akla gelen korku...türlü türlü...

Ama bu süreçte bir şeyi çok iyi öğrendim arkadaşlar....Özellikle hastane sürecinde....

Gercekten ama gercekten yaşamak çok güzel bir şey...Çocuklarınla oynamak,sinemaya,pikniğe gitmek,derslerine yardımcı olmak...Çocuklarının büyüdüğünü görmek..Dostlarla sohbet..Borsada yaşadığımız heyecan.Yediğimiz o sıcak ekmek..Enginliğine daldığımız o mavi deniz..İçtiğimiz demli bir çay...Çok güzel.....

Değmiyor hiç bir şey...Hiçbir şeye....

Uzun yazdım belki..Lakin sadede geliyim..

Beyin tümörü tedavisi hakkında, çevresindeki tecrübelerden veya yeni Tıp gelişmelerinden haberdar olup ta buraya paylaşan arkadaşım olursa çok sevinirim....

Sevgiyle kalın.