Sayfa 5/6 İlkİlk ... 3456 SonSon
Arama sonucu : 41 madde; 33 - 40 arası.

Konu: Kalp ve Damar Hastalıkları

  1. #33
    Duhul
    Nov 2008
    İkamet
    !!..!!
    Gönderi
    654

    Exclamation

     Alıntı Originally Posted by BORA YAŞAR Yazıyı Oku
    Yazınız Türkçemiz açısından gene bir felaket doktor.

    Neyse artık bunu görmezden geleceğiz. Çare yok. Eğitiminizi tamamlamış gözüküyorsunuz.

    Kırmızı şarap içindeki alkol değil de antioksidan maddelerin yararlı olduğunu ifade ediyorsunuz yazınızda eğer yanılmıyorsam.

    Eğer dediğiniz doğru ise, kimyasal bir yolla kırmızı şaraptan alkolü alırız..Kalan sıvı baya yararlı olacak anlaşılan.

    Eh pek bildiğimiz şaraba benzemese de islami usullere uygun bir içecek olacağı tartışılmaz.

    Bilimsel hayatınızda size başarılar.
    İslam a uyar uymaz onu aramızda müftü varsa ona sorarız. Bireye saygı duymak lazım. Ne yapmak istiyorsa onu yapar....Sonucu görünce öğrenir. Sonra a ben yanlış yaptım kimse uyarmadı der yine başkasını suçlar....

  2. #34
    Duhul
    Nov 2008
    İkamet
    !!..!!
    Gönderi
    654

    Esas

    Damarda eriyen stentler sağlığınızı bozmayacak
    daha fazlası:http://www.zaman.com.tr/haber.do?hab...izi-bozmayacak

    NOT: bölümde bu stentlerin tanıtımı yaptılar fakat yeterli araştırma olmadığı için sıcak bakılmadı. İlerleyen günlerde yeni yayınlarla desteklenirse güzel bir gelişme....

  3. #35
    Duhul
    Jun 2008
    İkamet
    Papatyanın hışırdamadığı, hapşurmadığı, kokmadığı
    Gönderi
    9,983
    Blog Yazıları
    7

    Esas Hıçkırık

     Alıntı Originally Posted by drcz Yazıyı Oku
    Kalp ve Damar Hastalıklarını artıran nedenler:
    1. Sigara
    2. Alkol
    3. Obezite ( özellikle karın çevresin)
    4. Sedanter (harektsiz) yaşam
    5. Aile öyküsü ( Ailede 55 yaşından küçük kalp krizi geçiren olması)
    6. Şeker hastalığı
    7. Düzensiz Yüksek Kan Basıncı (tansiyon)
    8. Yüksek Kolesterol
    9. Bazı metabolik hastalıklar
    Gece gece uyuyamadım, bir hıçkırık tuttu sormayın gitsin!

    Kalktım foruma bakayım dedim. Şu an bu tozlu topikte -bu saatte- ben dahil 3 ziyaretçi ile 4 kişi varız.

    Hıçkırık da kalp hastalıklarının önemli habercilerindenmiş. Babamı kalp krizinden kaybedeli 1 ay bile olmadı. Şubatın başında kırkını yapacağız.
    Kalpten gitsem, aklımda papatya olacak. En büyük gururum ve pişmanlığım...
    Hıçkırık, diyafram kasında birden bire meydana gelen kasılma ile ortaya çıkan ses tellerinin arasında bulunan açıklığın, istemsizce kapanması ile meydana gelen sesin dışarı çıkılmasıdır. Bu durumun frenik sinirin uyarılması halinde meydana geldiği düşünülmektedir. Solunum kasları ile diyaframda meydana gelen hıçkırık, tıp alanında singultus adı bile tabir edilir.

    Hıçkırık bir çok farklı nedene bağlı olarak gelişebilir. Midede gaz olması, sıcak ve çok baharatlı gıdaların tüketilmesi, sinir sistemindeki bozukluklar, kalp hastalığı, karaciğer hastalıkları, bağırsak hastalığı, zatürre, pankreas hastalıkları hıçkırık şikayetlerine sebep olabilir.

    Şayet hıçkırık 2 saat geçmesine rağmen devam ediyorsa, doktora başvurulması gerekir.


    Bir çok kişi tarafından şikayet unsuru olabilen hıçkırık, ender de olsa 2 günden fazla sürdüğü görüldüğü gibi bazen inatçı hıçkırık olarak tabir edilen 1 aydan fazla süren hıçkırıklar gözlenebilir. Bu tür inatçı hıçkırıklar yetişkin erkeklerde daha çok görülür. Kadınlarda görülen hıçkırık ise çoğunlukla psikolojik etkenlere bağlı olarak gelişir.

    Kısa süreli hıçkırıklar basit, geçici sorunların belirtisi olabildiği gibi, uzun süreli çok sık tekrar eden hıçkırıklar kalp krizinin belirtisi dahi olabilir. Bu sebeple uzun süre devam eden hıçkırık krizleri önemsenmeli ve doktora başvurulmalıdır.

    Hıçkırığın diğer nedenleri arasında, yaşanan anlık heyecan, korku, sinir en dikkat çeken nedenler arasındadır. Ayrıca, alkol tüketimi, kullanılan bazı ilaçların yan etkileri, üremi, diyabet, genel anestezi ile yapılan ameliyatlar, travma, menenjit hastalığı, damar hastalıkları, mide şişmesi, mide fıtığı, karaciğer büyümesi, dalak büyümesi, göz tansiyonu, kulağa kaçan yabancı bir cisim hıçkırık sebebi olabilir.

    Hıçkırık tedavisi

    Genelde hıçkırık şikayetleri kendiliğinden geçer. Ancak uzun süre devam eden hıçkırıklar için doktora gidilerek, hıçkırığın altında yatan nedenler araştırılmalıdır. Hıçkırığa sebep olan etkenler belirlendikten sonra, doğru tedavi yolu seçilmelidir. Bunların yanında bazı ilaç tedavileri, akupunktur tedavisi, cerrahi tedavi yolları, psikoterapi, şeker emilmesi, torba içine soluk alıp verilmesi, buzlu su ile yapılan gargara gibi yöntemler, hıçkırık tedavisi için kullanılabilmektedir.


    Kaynak: http://www.tedavisayfasi.com/hickirik

    Hıçkırık ciddi hastalıkların belirtisi olabilir!
    Pek çoğumuz gün içinde aniden hıçkırmaya başlayabiliriz.




    Hıçkırık ciddi hastalıkların belirtisi olabilir!
    Bazen nefesimizi tutar bazen de su içerek bu istemsiz durumdan kurtulmaya çalışırız. Ancak sebepsiz sanılan ve uzun sürebilen hıçkırıklar beyin ve kalp gibi hayati organlardaki bir hastalığın habercisi olabilir. Memorial Ataşehir Hastanesi Dahiliye Bölümü’nden Prof. Dr. Birsel Kavaklı, hıçkırık hakkında bilgi verdi.

    Çok hızlı yemek yemek, aşırı alkol ve sigara kullanmak hıçkırığa neden olabilir

    Hıçkırık, göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran ve diyafram adı verilen kasın istem dışı kasılmasını takiben ses tellerinin bulunduğu gırtlak bölgesinin aniden kapanmasıyla oluşur ve bu sırada bir `hık` sesi duyulur. Dakikada 10-30 kez tekrarlayabilen bu kasılmalar diyaframdan başka kaburgalar arasındaki kaslarda da saptanabilir.

    Hıçkırık çoğu zaman kısa süreli ve zararsızdır ve sağlıklı kişilerde geçici bir rahatsızlık olarak ortaya çıkabilir. Küçük bebeklerde ve çok hızlı yemek yiyen, bu sırada hava yutan kişilerde görülen hıçkırık buna iyi bir örnektir. Aşırı gülme, gıdıklanma, fazla sigara ve alkol kullanılması, histeri, hava yutulması gibi organik bir hastalığa bağlı olmayan durumlarda da geçici hıçkırık ortaya çıkabilir. Sinir sistemi ve mide rahatsızlıkları ihtimalini göz ardı etmeyin

    Hıçkırık bazen günlerce-haftalarca kesilmeyip, hastayı ciddi şekilde rahatsız edebilir ve önemli bir hastalığın belirtisi de olabilir. Uzun süreli hıçkırıklar hastanın yemek yemesini, uykusunu, konuşmasını etkiler. Cerrahi girişim sırasında ve sonrasında ortaya çıkan hıçkırıklar da çeşitli rahatsızlıklara yol açar. Hıçkırığın merkez sinir sistemi hastalıklarından mide hastalıklarına kadar çok farklı nedenleri olabilir

    Reflü ve hıçkırık ilişkisine dikkat!

    Hıçkırık; menenjit, beyin içi kanama, beyin tümörleri ve beyindeki yaşlılıkla ilgili değişiklikler gibi merkezi sinir sistemini ilgilendiren hastalıkların bir bulgusu olabilir. Reflü hastalarında hıçkırık da olabilir. Sadece hıçkırık şikayetiyle doktora başvuran hastalar da olmaktadır. Bu kişiler uzun süre hıçkırık nöbetine tutulur ve başka reflü hastalığı belirtisi de göstermez. Bu hastaların reflüsü tedavi edildiği zaman hıçkırık da geçer. Herkesi zaman zaman hıçkırık tutabilir ama reflüsü olan hastalarda daha sık ve uzun süreli görülür. Tabii ki her hıçkırık tutan kişinin reflüsü vardır denemez.

    Hıçkırık kalbinizi de işaret ediyor olabilir

    Bunun yanında hıçkırığın farklı nedenleri de bulunmaktadır. Her iki akciğer arasında kalan ve içinde kalbin de bulunduğu “mediyasten” ismi verilen bölgenin hastalıklarında hıçkırık gelişebilir. Buradaki lenf bezlerinin tüberküloz, kanser veya başka nedenlerle büyümeleri, frenik sinirin travması, aşırı kalp büyümesi, kalp krizi ve yemek borusu tıkanıkları bu hastalıkların başlıcalarıdır. Zatürre ve akciğer zarları arasında sıvı toplanması da hıçkırığa neden olabilir. Diyafrağma kasının fıtıkları, karaciğer tümör ve apseleri, mide kanseri, dalak enfarktüsü, bağırsak tıkanıklığı, akut pankreatit gibi hastalıklarda hıçkırık saptanabilir. Ayrıca, üst batın operasyonları sonrasında da hıçkırık ortaya çıkabilir.

    Hıçkırığı geçirmek için pratik öneriler

    • Soluk elden geldiğince tutularak, diyafram yanıltılır ve yeniden normal soluklanma ritmine dönmesi sağlanır.
    • Buzlu su, limon suyu veya sirke içmekle, gırtlaktaki glottis spazmı çözülebilir.
    • Buruna bir tutam enfiye veya karabiber çekildiğinde oluşan hapşırık ardından gelen şok soluklanma, diyafram kaslarını etkileyerek yeniden normal soluklanma ritmine dönülmesini sağlar.
    • 2-3 adet kesme şeker veya 1 kahve kaşığı tuz yemek de olumlu sonuç verebilir.
    • Aç karnına birkaç karanfil çiğnemek, özellikle yaşlılarda iyi sonuç verir.
    • Yemek yerken acele edilmemeli ve konuşulmamalıdır. Genelde yavaş konuşmaya özen gösterilmelidir.
    • Meşrubatlar kesinlikle şişeden içilmemelidir.
    • Aç karnına sigara kullanılmamalıdır.
    • Aşırı gülmekten kaçınılmalıdır.

    Uzmana başvurmanız gerekebilir

    Bu yöntemlerle giderilemeyen hıçkırık için sakinleştiriciler, kas gevşeticiler gibi çeşitli ilaçlar etkili olabilir. Boyundaki karotis damarına hekim tarafından masaj yapılması da denebilir. Geçmediği takdirde hekime başvurulmalıdır. Durdurulamayan hıçkırık için son çare frenik sinirin bir anestezik ilaçla veya cerrahi olarak blokajıdır.



    Son düzenleme : i-ked; 19-01-2015 saat: 05:38.
    ~ O.K.U. ~
    Forum Kuralları

    Hayat bazen çok cimridir.
    İnsanın yeni bir duygu tatmaksızın günler, haftalar, aylar hatta yıllar geçirdiği olur.



  4. #36
    Duhul
    Jun 2008
    İkamet
    Papatyanın hışırdamadığı, hapşurmadığı, kokmadığı
    Gönderi
    9,983
    Blog Yazıları
    7

    Esas

    Sadece yanımda bulundukları için (yoksa iyi ya da kötü geldiklerine dair bir fikrim yoktu) ginsengli & guaranalı %20 kafeini artırılmış kahve ve bitince de 1 kupa da papatya çayı içtim. Bu arada sabahın köründe Manhattan'da Sihir - Enchanted diye bir çocuk filmi izledim.



    Artık hangisi iyi geldiyse daha iyiyim. Geçti şu hıçkırık...
    ~ O.K.U. ~
    Forum Kuralları

    Hayat bazen çok cimridir.
    İnsanın yeni bir duygu tatmaksızın günler, haftalar, aylar hatta yıllar geçirdiği olur.



  5. #37
    Duhul
    Jun 2008
    İkamet
    Papatyanın hışırdamadığı, hapşurmadığı, kokmadığı
    Gönderi
    9,983
    Blog Yazıları
    7

    Esas 5 yaşındaki Furkan evde oynarken kalp krizinden öldü

    5 yaşındaki Furkan evde oynarken kalp krizinden öldü
    Cihan EMRE KARASU(Sakarya) (DHA) -


    SAKARYA’nın Karasu İlçesi’nde 5 yaşındaki Furkan Bayraktaroğlu, evlerinde arkadaşlarıyla oynarken yere yığıldı ve kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Doktorlar minik Furkan’ın kalp krizi geçirerek öldüğünü belirlerken, ölümle ilgili olarak kesin rapor İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından verilecek.
    Çocuklarda kalp hastalığının belirtileri nelerdir?
    Kalp rahatsızlığı olan bebekler, biberonu ya da annesini iyi ememez. Emerken terler, sık sık nefes alma ihtiyacı duyar ve ağlarken morarabilir. Tekrarlayan akciğer enfeksiyonu da kalp hastalığının belirtileri arasında...

    Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Yönetim Kurulu Üyesi ve Özel Medline Eskişehir Hastanesi’nden kalp ve damar hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Serdar Günaydın, çocuklarda kalp hastalıklarının belirtileri hakkında bilgi verdi: “Normalde kan, damar içinde ve kalp boşluklarında düzenli olarak akar. Ancak bazı durumlarda bu akış bozulur, türbülans ve üfürümler gelişir. Muayene sırasında duyulan kalp üfürümleri, hastalığı işaret edebilir.

    Üfürümün şiddeti genellikle ateş, kansızlık, heyecan gibi kalbin hızlı çalışmasına neden olan durumlarda artar. Üfürüm, ‘masum’ ya da ‘fonksiyonel’ olarak adlandırılır. İleri testlere, tedaviye ya da aktivite kısıtlamasına gerek yoktur. Genellikle kalp, gelişimini bütünüyle tamamladığında üfürüm de kaybolur. Ancak takip altına alınması gereken kalp üfürümleri de var.

    Her yenidoğan, rutin olarak bir çocuk doktoru tarafından muayene edilmeli. Doktorun şüphelendiği bir şey olması halinde daha farklı tetikler uygulanmalı. Çünkü bazı kalp ameliyatlarının yapılabilmesi zamanla sınırlı.

    Teşhis için gerekli tetkikler
    Doğumsal kalp hastalığından şüphelenilen çocukların ayrıntılı kardiyolojik muayeneden geçirilmesi gerekir. Sonra EKG yapılır ve göğüs röntgeni çekilir. Kalpte üfürüm olup olmaması, röntgende kalbinde genişleme bulunup bulunmaması, akciğer damarlanması ve vücut oksijen satürasyonu gibi temel değerlendirmelerin ardından en kolay, güvenilir ve detaylı bilgi veren EKO yapılır. Çocuğa acı vermeyen EKO, kalbe gönderilen ses dalgalarının yansımalarının toplanması ve bunun görüntüye çevrilmesi esasına dayanır. Bu tetkikle kalbin odacıkları, karıncıkları, kalpten çıkan ve kalbe gelen damarlar, bunların boyutları, basınçları, fonksiyonları değerlendirilebilir.

    Anjiyo müdahalesi
    Bazı durumlarda anjiyo da gerekli olabilir. Genellikle kasık bölgesinden atar veya toplar damarlar içerisine yerleştirilip, kalbe kadar ilerletilen ince bir tüp vasıtasıyla gerçekleştirilir. Çocuklar genellikle anjiyo olacakları sabah erken bir saatte veya bir gün önce hastaneye yatırılır. Anestezi doktoru tarafından verilen sakinleştirici ilaç sayesinde çocuk, tüm işlem boyunca uyur ve rahatsızlık hissetmez. Anjiyodan sonra çocukta hafif ateş ve mide rahatsızlığı olabilir ancak bu şikayetler genellikle birkaç saat içinde kaybolur.


    Teşhis için kullanılan bir diğer yöntem de efor testi. Test, çocuğun yürüme bandında hızlı bir tempoda yürütülmesi esasına dayanır. Bazı vakalarda tüm bu tetkikler yapılmasına rağmen kalp hastalığı tam olarak teşhis edilemeyebilir. Bu çocuklarda sorunun ne olduğunu tespit etmek için MR veya MR anjiyografi gibi bazı ileri incelemelerin yapılması gerekli olabilir. Bu tetkikler, özellikle kalpten çıkan ve kalbe dönen büyük damarlar ve akciğer damar yapısı hakkında çok iyi bilgi verir.”

    EDiNSEL KALP HASTALIĞI
    Çocuklarda enfeksiyon gibi başka nedenlere bağlı, sonradan ortaya çıkan kalp hastalıklarına ‘edinsel kalp hastalıkları’ denir. En sık görüleni, romatizmal kalp hastalıkları. Beta hemolitik streptekokla boğaz enfeksiyonu geçiren bazı çocuklarda 2-4 hafta sonra eklemlerde ağrı, şişlik, cilt döküntüleri gibi bulgularla romatizmal ateş gelişebilir. Streptekoklara bağlı boğaz enfeksiyonunda sık görülen belirtiler, ani başlayan ve yutkunmayla artan boğaz ağrısı, ateş, çene altı ve boyunda oluşan ağrılı şişliklerdir.

    ~ O.K.U. ~
    Forum Kuralları

    Hayat bazen çok cimridir.
    İnsanın yeni bir duygu tatmaksızın günler, haftalar, aylar hatta yıllar geçirdiği olur.



  6. #38
    Duhul
    Jun 2009
    İkamet
    kartal-istanbul
    Gönderi
    230

    Esas

    sn drcz, Koşuyolu kalp damarda aort anevrizması ameliyatı oldum.Aort köküm 5.4 cm olmuştu . Tesadüf check-up da çıktı.Dr en kısa zamanda bt anj.yaptır ve ameliyat ol demişti.Hala içimde beyhude ameliyat olmuşum hissi var.Çünkü aorta pek bakmıyorlardı hep kapaklar-tansiyon-efor-ritm holter ve hepsi normal çıkıyordu.
    Sorum.,Ya bende yıllardır aort kökü ölçüsü hep aynıysa?Veya 6 sene evvel kalp tarafından bir trafik kazası geçirmiş 7 kaburgamı kırmıştı bir Kadıköy -pendik minibüsü.O kazada aortum genişlemiş olamaz mı ? Çünkü pek bir ağrım -sızım yoktu.
    Baya zor bir ameliyatmış.Açık kalp amelyt.Dr Mehmet Tuncer Altuğ tarafından.

  7. #39
    Duhul
    Jun 2008
    İkamet
    Papatyanın hışırdamadığı, hapşurmadığı, kokmadığı
    Gönderi
    9,983
    Blog Yazıları
    7

    Esas

    Geçmiş olsun, ancak hemen cevap beklemeyin.

    drcz en son siteye giriş tarihi : 29-12-2009 23:00
    ~ O.K.U. ~
    Forum Kuralları

    Hayat bazen çok cimridir.
    İnsanın yeni bir duygu tatmaksızın günler, haftalar, aylar hatta yıllar geçirdiği olur.



  8. #40
    Duhul
    Jun 2005
    İkamet
    eskişehir
    Yaş
    73
    Gönderi
    2,097

    Esas

    Geçmiş olsun...Tesadüfen bulunsada ameliyat olmanız iyi olmuş....Anevrizmada .cidar zayıfladığı için eninde sonunda,orası patlayacaktı....Karın ve göğüs bölgesindeki anevrizmalara acil müdahele mümkün,ama sizin bölgeye acil müdahele oldukça zor....

Sayfa 5/6 İlkİlk ... 3456 SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •