Çoklu Zaman Dilimi Yaklaşımı: Göstergelerin Hassasiyeti ve Özgüllüğü Problemi
Herkese merhabalar.
Bu aslen bir piyasa izlem başlığı olmayacak. Bu bir yöntem başlığı olacak.
Başlıkta bazı izlenimler yaratmaya çalıştım:
1- Bir problem var: İndikatörler zaman zaman yanlış sinyaller veriyor. X indikatörü, kitaplarda anlatılan setuplarda kullanıldığında ve kitaplarda anlatılan sinyaller takip edildiğinde zaman zaman doğru, zaman zaman yanlış kararlar aldırıyor. Yani "özgül" değil. Yine aynı indikatörden aynı şekilde sinyal aldığınızda bazen sinyal doğru oluyor ama çok geç kalınmış oluyor. Bazen de sinyal alınmış olması gereken yerlerde hiç sinyal üretilmemiş oluyor. Yani "hassas" değil.
2- Problem varsa çözüm lazım: Ele almaya çalışacağımız "Çoklu zaman dilimi" yaklaşımı bu probleme bir çözüm olabilir mi? Öncelikle bu yaklaşım nedir? Ne ifade eder? Derdimize derman mıdır? Dermansa nasıl?
3- Ve başlığa bir akademik makale başlığı süsü vermeye çalıştım. Konuyu ele alırken akademik bir bakışla gidilmesini çok gerekli buluyorum. Kahvehane muhabbeti her yerde yapılıyor çünkü. Özellikle hisse başlıklarında dönen muhabbetlerden sonuca varmak mümkün değil. Ben bir akademisyen değilim. Ekonomist/finansçı da değilim. Ama bilgi ve yöntem üretebilmek için akademik dünyanın meseleleri ele alış tarzını benimsemek gerektiğine inanıyorum (problemi ortaya koymak, nedenleri araştırmak, çözüm önermek, deney yapmak, sonuçları derlemek, sonuçları yorumlamak, hipotez koymak). Şanslıysak bir yerlere varırız.
Asıl derdim ne? Asıl derdim şu:
Hangi vadede olursak olalım hisleri, korkuları, kaygıları ve coşkuları ortadan kaldıracak kadar mekanik bir karar sistemi kurabilmek. Sistemi kurarken istatistikten (yani bir anlamda indikatörlerden) faydalanmak. Bilirsiniz ki nöroekonomi yaklaşımına göre ilkel beyin ve yeni-korteks arasında meydana gelen çatışmalar ekonomik davranışlarda ve kararlarda insanların hata yapmasının en büyük sebebi. O zaman bu çatışmayı, kararlarımızın bir belirleyicisi olmaktan çıkartmak lazım.
Bir kardiyolog EKG kağıdındaki çizgilere bakıyor ve diyor ki "sen kalp krizi geçiriyorsun, kalbinin bilmem neresinde neresinde beslenme bozukluğu var, anjio yapmamız lazım". Aynı kardiyolog "kalp krizi geçiriyor olabilirsin, ama geçirmiyor da olabilirsin, eğer geçiriyorsan ölürsün, geçirmiyorsan da boşuna anjio yapmak da istemem, ama geçirmiyorsan ve anjio yaparsam ve anjio esnasında kasık damarından kanar ve kan kaybından ölürsen, ya da kalp krizi geçirmiyorsundur da belki EKG manzarası yanlış mı acaba yoksa lan??!!...." çatışmalarını yaşarsa hastası ölür. O halde EKG görüntüleri öyle olmalı ki "ST segment yükselmesi varsa o hasta %95'den yüksek ihtimalle kalp krizi geçiriyordur, ST segment yükselmesi yoksa o hasta %95'den yüksek ihtimalle kalp krisi geçirmiyordur" dedirtmeli. Yani hem "hassas/sensitif" olmalı hem de "özgül/spesifik" olmalı.
İşte benim derdim bu dostlar. Eğer bizi hislerimizden kurtaracak bir sistem kuracaksak, indikatörlerimizi (hangisi olursa olsun) daha sensitif ve daha spesifik çalışır hale getirmeliyiz. Daha sonra "long ol-longda bekle-longu kapat-short ol-shortta bekle-shortu kapat" emirlerini bize güzel güzel söyleyecek bir sistem inşa etmeliyiz. Ondan sonra bu sistemi prospektif olarak denemeliyiz. Yani gerçek zamanlı. Geçmişe dönük değil...
Benim kafamda böylesi bir sistem var. Burada çerçeveyi paylaşacağım. Forum camiasında çok tecrübeli, çok bilgili, çok akıllı, çok zeki, çok hayalperest, hesabı kitabı çok iyi, çok çok çok dostumuz, abimiz, ablamız var. Herkesin katkısı çok değerli olacaktır. Çerçeveyi oluşturup önerileri-eleştirileri toparladıktan sonra gün gelecek modellememizi denemeye başlayacağız.
Önemli nokta: Kutsal kasenin peşinde olmayacağız. "Fiyatlarda ve trendlerde neler oluyor? Biz nasıl davranmalıyız" sorusuna cevap olacak bir sistem kurmanın peşinde olacağız. Kehanette bulunmaya çalışmayacağız. Gaybın peşinde giden öyle ya da böyle cezasını buluyor çünkü...
Yarın pazar. Kahvaltıdan sonra girizgah yazılarına devam, mevzuyu ısıtmaya başlayalım...
Çok teşekkürler.
Alıntı yaparak yanıtla