Sayfa 1/6 123 ... SonSon
Arama sonucu : 41 madde; 1 - 8 arası.

Konu: Zaman Uçup Gidiyor...

  1. #1

    Unhappy Zaman Uçup Gidiyor...

    Evet başlık, Bill Cosby’nin 20’li yaşlarımda okuduğum bir kitabına ait…
    Bu kitabı o zaman okuduğumda komik bir kitap olarak algılamıştım.
    Ama zaman ilerledikçe ve ben o kitapta yazılanları bir bir yaşamaya başladıkça,
    komedi yerini drama bırakmaya başladı.

    Hakikaten zaman uçup gidiyor ve bizim onu durdurabilmek gibi bir şansımız yok.
    Bugün 30’lu yaşlarımdayım ve şimdiden bile birçok şeyin değişmeye başladığı gerçeğiyle yüz yüzeyim.

    Kitapta yanlış hatırlamıyorsam şöyle bir ifade vardı.

    Yedi yaşındaki bir çocuk için on yaşındaki çocuk yaşlıdır,
    on yaşındaki çocuk için yirmi beş yaş orta yaştır ve
    elli yaşındaki bir insan, onun için arkeolojik bir eserdir.

    Maalesef gerçekten de böyle…

    Çocukken insan yaşlılığı kendisine hiç yakıştıramaz ve hatta hiç yaşlanmayacağını sanıp,
    üstüne üstlük yaşlılara da acıyan gözlerle bakar. Sanki yaratanın onlara bir cezası gibi…

    Ergenlik dönemi bir yarış gibidir, çocukluk döneminde…
    Vücudun şekli değişmeye, bazı bölgeler kıllanmaya ve ses tonumuz değişmeye başlar.
    Ve siz kendinizi yaşıtlarınızla kıyaslarsınız.

    Erkekler için konuşuyorum.
    Sakallarınızın çıkmasını, koltuk altı ve kasık kıllarının çıkmasını büyük bir merakla beklersiniz. Çünkü o zamanın gereğidir bu ve bundan geri kalmak o dönemde bazılarını psikolojik sorunlara bile iter...

    Ama işin daha da kötü tarafı, belli bir yaştan sonra,
    o merakla çıkmasını beklediğiniz suratınızdaki ilk siyah kıldan sonra,
    bir sabah kalktığınızda görmekten hiç hoşlanmayacağınız ilk beyaz kılı görürsünüz.

    Artık hayatın başka bir evresine girmişsinizdir ve bu durumdan pek memnun değilsinizdir.
    İlk beyaz kıldan sonra, diğerleri onu takip ederler ve aynaya her baktığınızda moraliniz biraz daha bozulur.

    İlk kılın çıktığı zaman yanınızda olmayan eşiniz ise size moral vermek maksadıyla,
    bu beyazların aslında size yakıştığını, daha olgun ve yakışıklı olmaya başladığınızı söyler.

    Zaten bu türden lafları duyduğumda aklıma hep şu gelir.
    Giderek daha yakışıklı olduğuma göre, öldüğümde yakışıklılığın zirvesinde olacağım herhalde…

    Her yönden bir değişim geçirmektesinizdir aslında…

    20’li yaşlarda fiziksel olarak rahatlıkla yapabildiğiniz şeyleri,
    yaparken artık daha çok zorlandığınızı görürsünüz.
    Geçenlerde evde bir mobilyanın yerinin değişmesi gerekiyordu.
    Eğildim ve kaldırmaya çalışırken sırtımdan belime doğru ılık bir şeyin aktığını hissettim.
    İlk başta fazla önemsemedim. Çünkü yirmili yaşlarımda böyle bir şey başıma geldiğinde,
    en fazla 1-2 saat içerisinde iyileşebiliyordum.
    Ama bu ağrı tam olarak beş gün içerisinde dindi ve bana şu gerçeği hatırlattı.
    Artık bazı şeyleri yaparken daha dikkatli olmam gerektiğini…

    Aklınızda artık eskisi gibi değildir.
    Eskiden bazı şeyleri çok rahat anlayabilmenize rağmen,
    yaş ilerledikçe anlamak bile güçleşiyor.

    Bunun daha da ileri derecesi bunamak gibi…
    Gerçi bunun için henüz çok erken ama bunamaktan korkmuyorum.
    Çünkü bunadığım zaman bunun farkında bile olmayacağım nasıl olsa…

    Burada benden daha genç arkadaşlarım olduğu gibi,
    daha yaşlılarda var.

    Sizlerinde konu hakkındaki görüşlerinizi merakla bekliyorum.

    Saygılarımla…
    Son düzenleme : skoc; 10-06-2005 saat: 19:08.

  2. #2

    Esas Yaşlanıyormuyuz Acaba?

    Moralinizi bozmak gibi olmasın ama galiba Yaşlandık Biz.
    Bugün üniversite öğrencilerinin çoğunluğunu 1983 doğumlular ve daha küçükler oluşturuyor. "gençlik" onlara deniyor.

    Onlar için tek bir Almanya var ve SSCB, Çekoslovakya, Yugoslavya gibi ülkeleri tanımıyorlar.

    Soğuk Savaşı bir bilgisayar oyunu sanıyorlar.

    AIDS doğduklarından beri var.

    CD doğduklarından beri var.

    Michael Jackson onlar doğduğunda beyazdı.

    Bülent Ersoy onlar doğduğunda kadındı.

    Eski filmlerde Ajda Pekkan'ı görseler tanımazlar. Küçük Emrah'ı, Emrah'ın gayrimeşru oğlu sanıyorlar.

    Rıdvan Dilmen onlar için sadece bir TV spor yorumcusu ve ona neden "şeytan" dendiğini bilmiyorlar. Kenan Evren onlar için tonton bir ressam.

    Onlar için "Çarli'nin Melekleri" ve "Görevimiz Tehlike" sadece geçen senenin yeni vizyon filmleri.

    Siyah beyaz bir bilgisayar ekranı olabileceğini düşünemezler. Pac-Man'i bilmezler. Amiga ve Commodore 64'leri olmadı hiç.

    Siyah beyaz bir televizyon olabileceğine inanmazlar ve uzaktan kumanda olmadan nasıl kanal değistirileceğini bilmezler.

    Balkonda hiç anten ayarı yapmadılar.

    Sadece tek bir kanalın günde belirli saatlerde yayın yaptığı dönemlerde dinozorların da yasadığını düşünürler.

    Dallas'ı sadece NBA maçlarından bilirler.

    Flamingo Yolu ise sadece bir bar adı olabilir onlar için.

    John Travolta'yı hep balık etli ve yuvarlak hatlı olarak gördüler ve onun nasıl olup da bir dans ilahi olabildiğini hayal bile edemezler.

    Ve bizler de üniversitedeyken cep telefonsuz nasıl yasayabildiğimize akıl erdiremezler.

    Şimdi bakalım yaşlanıyor muyuz bir görelim.....

    1. Yukarıda yazılanları anlıyor ve gülümsüyorsun.

    2. Artık dışarıda geçirilen bir gecenin ardından öğleden sonraya kadar uyumaya ihtiyacın var.

    3. Arkadaşların evleniyor.

    4. Küçücük çocukların bilgisayarla nasıl çok rahat oynayabildiklerine her zaman hayret ediyorsun.

    5. Liseli gençlerin ellerinde cep telefonlarını görünce kafanı sallıyorsun.

    6. İsine her geçen gün daha çok bağlanıyorsun. Artık o senin hayatın.

    7. Arkadaşlarınla hergün telefonda daha az vakit geçiriyorsun.

    8. Zaman zaman arkadaşlarınla buluşup, beraber yasadığınız komik olayları tekrar tekrar anlatıp, eski güzel günleri yadediyorsun.

    9. Bu yazıyı okuduktan sonra bunu bazı arkadaşlarına tavsiye etmeyi düşünüyorsun. Onların da bunu beğeneceklerini düşünüyorsun..))))

    Evet kabul etsek de etmesek de hepimiz yavaş yavaş yaşlanıyoruz. Kimimiz Peter Pan kompleksi ile bir süre daha çocuk kalmak için türlü maskaralıklar yapıyor gençler gibi giyinip konuşmaya çalışıyor, kimimiz ise Kaptan Hook kompleksi ile büyüdüğünün farkında fakat yaşlanmamak için zamanın aktığını inkar ediyor. Her bir tik-tak onları iliklerine kadar titretiyor ve nerde çalışan bir saat görseler parçalamak istiyorlar. Onlara yaşlılıklarını hatırlatan Peter Pan'lara da düşmanlar.

    Evet şimdi içindeki son Peter Pan'i uyandır ve bu yazıyı tanıdığın tüm Kaptan Hook'lara forward ederek günlerini rezil et. Mümkünse yazıyla beraber çekilmiş küçüklük resmi yolla. Yoksa seninkiler hep siyah beyaz mı?

  3. #3

    Esas

    alkol endustrısı sırf bu konunun üstüne kurulmuştur..

  4. #4
    Duhul
    Jan 2005
    İkamet
    Ankara
    Yaş
    53
    Gönderi
    6,374

    Esas

    yolun yarısına gelmişim....

  5. #5

    Esas

     Alıntı Originally Posted by skoc
    Moralinizi bozmak gibi olmasın ama galiba Yaşlandık Biz.
    Bugün üniversite öğrencilerinin çoğunluğunu 1983 doğumlular ve daha küçükler oluşturuyor. "gençlik" onlara deniyor.

    Onlar için tek bir Almanya var ve SSCB, Çekoslovakya, Yugoslavya gibi ülkeleri tanımıyorlar.

    Soğuk Savaşı bir bilgisayar oyunu sanıyorlar.

    AIDS doğduklarından beri var.

    CD doğduklarından beri var.

    Michael Jackson onlar doğduğunda beyazdı.

    Bülent Ersoy onlar doğduğunda kadındı.

    Eski filmlerde Ajda Pekkan'ı görseler tanımazlar. Küçük Emrah'ı, Emrah'ın gayrimeşru oğlu sanıyorlar.

    Rıdvan Dilmen onlar için sadece bir TV spor yorumcusu ve ona neden "şeytan" dendiğini bilmiyorlar. Kenan Evren onlar için tonton bir ressam.

    Onlar için "Çarli'nin Melekleri" ve "Görevimiz Tehlike" sadece geçen senenin yeni vizyon filmleri.

    Siyah beyaz bir bilgisayar ekranı olabileceğini düşünemezler. Pac-Man'i bilmezler. Amiga ve Commodore 64'leri olmadı hiç.

    Siyah beyaz bir televizyon olabileceğine inanmazlar ve uzaktan kumanda olmadan nasıl kanal değistirileceğini bilmezler.

    Balkonda hiç anten ayarı yapmadılar.

    Sadece tek bir kanalın günde belirli saatlerde yayın yaptığı dönemlerde dinozorların da yasadığını düşünürler.

    Dallas'ı sadece NBA maçlarından bilirler.

    Flamingo Yolu ise sadece bir bar adı olabilir onlar için.

    John Travolta'yı hep balık etli ve yuvarlak hatlı olarak gördüler ve onun nasıl olup da bir dans ilahi olabildiğini hayal bile edemezler.

    Ve bizler de üniversitedeyken cep telefonsuz nasıl yasayabildiğimize akıl erdiremezler.

    Şimdi bakalım yaşlanıyor muyuz bir görelim.....

    1. Yukarıda yazılanları anlıyor ve gülümsüyorsun.

    2. Artık dışarıda geçirilen bir gecenin ardından öğleden sonraya kadar uyumaya ihtiyacın var.

    3. Arkadaşların evleniyor.

    4. Küçücük çocukların bilgisayarla nasıl çok rahat oynayabildiklerine her zaman hayret ediyorsun.

    5. Liseli gençlerin ellerinde cep telefonlarını görünce kafanı sallıyorsun.

    6. İsine her geçen gün daha çok bağlanıyorsun. Artık o senin hayatın.

    7. Arkadaşlarınla hergün telefonda daha az vakit geçiriyorsun.

    8. Zaman zaman arkadaşlarınla buluşup, beraber yasadığınız komik olayları tekrar tekrar anlatıp, eski güzel günleri yadediyorsun.

    9. Bu yazıyı okuduktan sonra bunu bazı arkadaşlarına tavsiye etmeyi düşünüyorsun. Onların da bunu beğeneceklerini düşünüyorsun..))))

    Evet kabul etsek de etmesek de hepimiz yavaş yavaş yaşlanıyoruz. Kimimiz Peter Pan kompleksi ile bir süre daha çocuk kalmak için türlü maskaralıklar yapıyor gençler gibi giyinip konuşmaya çalışıyor, kimimiz ise Kaptan Hook kompleksi ile büyüdüğünün farkında fakat yaşlanmamak için zamanın aktığını inkar ediyor. Her bir tik-tak onları iliklerine kadar titretiyor ve nerde çalışan bir saat görseler parçalamak istiyorlar. Onlara yaşlılıklarını hatırlatan Peter Pan'lara da düşmanlar.

    Evet şimdi içindeki son Peter Pan'i uyandır ve bu yazıyı tanıdığın tüm Kaptan Hook'lara forward ederek günlerini rezil et. Mümkünse yazıyla beraber çekilmiş küçüklük resmi yolla. Yoksa seninkiler hep siyah beyaz mı?
    82li bir üniversiteliyim ve yukarida siklarin hepsini biliyorum abi onlari üniversite gencligi degil daha liseliler bilmiyor ben her zaman sunu iddia ederim türkiyrnin ve dünyanin en sansli cocuklari 80-85 gecligidir her seyi dozunda yasamisizdir sokakta top oynamis cizgi film izlemis bilgiayari orta okulda tanimisizdir, bizden sonrakiler malesef yavas yavas sosyal olmaktan bilgisayara kaymistir

  6. #6

    Esas

     Alıntı Originally Posted by varyemez
    yolun yarısına gelmişim....


    ölüm burkucu birşey..

  7. #7
    Duhul
    Feb 2004
    İkamet
    https://www.facebook.com/htgyhy
    Gönderi
    11,716
    Blog Yazıları
    4

    Esas

    yol bitmiş ne edeceğiz......................

  8. #8
    Duhul
    Jan 2005
    İkamet
    Ankara
    Yaş
    53
    Gönderi
    6,374

    Esas

     Alıntı Originally Posted by gemici
    yol bitmiş ne edeceğiz......................
    ihale aç duble yol yaptır,dönüş yolunu kullan....

Sayfa 1/6 123 ... SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •