Sayfa 1/3 123 SonSon
Arama sonucu : 17 madde; 1 - 8 arası.

Konu: Bağımsız Türkiye!

  1. #1
    Duhul
    Nov 2004
    İkamet
    izmir
    Yaş
    44
    Gönderi
    1,029

    Lightbulb Bağımsız Türkiye!

    aşağıda iki tane köşe yazısı var.

    biri 6 şubat 2006 tarihinde yazılmış ve Yaman TÖRÜNER'e ait.

    ikincisi de 19 aralık 2005 te yazılmış ve Güngör URAS'a ait.

    köşe yazılarının altında da bir kaç gün önce gerçekleşen bir olay



    Denileni yapıyor, istenileni veriyor


    Bu hükümetin siyaset adamları da, bürokratları da sadece denileni yapıyor, istenileni veriyor. Bu yöntem, şimdiye kadar başarı da kazandı. Ama, bundan sonra ne olur? Bilinmez.
    Ekonomide IMF'nin dediklerini yaptılar.
    IMF, "Dalgalı kur" dedi. Dalgalı kur uyguladılar.
    IMF, "Faizleri yüksek tutun" dedi. Faizleri yüksek tuttular. Dünyadaki en yüksek reel faizi bize reva gördüler. Bunun adını da başarı koydular.
    IMF, "TL'yi değerli tutun" dedi. Değerli tuttular. Cari açığı, önemsemediler. Üstelik, "Cari açık sorun olsa idi, kur artardı" diyerek milletle alay ettiler.
    IMF, "İşsizliği sorun etmeyin" dedi. İşsizleri yok saydılar. En son, işsizliğin bir yıl sonra azalacağını söyleyip, boş umutlarla bizi kandırma yolunu seçtiler.
    IMF, "İhracatla ilgilenmeyin" dedi. İhracatçının sorunlarını, yapısal nedenlerle açıklamaya çalıştılar. İhracatçıyı öldürmenin, ülke ekonomisini yok etmekle eşdeğer olduğunu umursamadılar.

    IMF: Her şeyi satın
    IMF, "Yeni vergiler koyun" dedi. Yeni vergiler koydular. Taşıt vergisini arttırdılar. Borsayı, tahvili vergilendirdiler.
    IMF, "Zenginlerin vergilerini indirin" dedi. Kurumlar vergisini indirdiler. Herkesin zannettiğinin aksine, "Kaldıracağız" dedikleri, yatırım indirimini kaldırmadılar.
    IMF, "Petrol fiyatlarını gecikmeden arttırın" dedi. Petrol fiyatlarını, uluslar arası fiyatlar arttıkça arttırdılar. Enflasyon hesabını değiştirdiler, petrol fiyatlarındaki artışı, gereği kadar yansıtmadılar. % 13'lük enflasyonu % 7 gösterdiler.
    IMF, "Her şeyi satın" dedi. Mal bırakmamacasına, her şeyi satışa çıkardılar. Özelleştirme gelirleriyle, yeni yatırımlar yapmayıp, iç ve dış borçların faizlerini ödediler.
    IMF, "Enflasyonu düşürün" dedi. Enflasyonu düşürmek adına, bütün dengeleri alt üst ettiler. Faiz-kur dengesini bozdular. Ekonominin bir gün dengelerini bulmak isteyeceğini düşünmek bile istemediler.
    IMF, "Ekonomiyi tamamen dışa bağımlı hale getirin" dedi. Getirdiler. Sıcak paraya, % 60 net getiri sağladılar. Merkez Bankası rezervlerini yüksek tutup, yabancıların emrine açtılar. Ekonomi, yabancıların istediği anda kriz çıkarabileceği kırılgan bir hale geldi.

    Özelleştirmeler biter bitmez
    IMF, "Benim istediğim bürokratlarla çalışacaksın" dedi. Onun emrettiği bürokratlarla çalıştılar. Şimdi, önümüzdeki günlerde değişecek bürokratları da, IMF'nin emri ile atayacaklar. Örneğin, Merkez Bankası Başkanı'nı değiştiremeyecekler.
    Dış politika da da, denileni yapıyorlar. Kürt devletini kurdurdular. Avrupa Birliği'nin ağzının içine bakıyorlar. Türki cumhuriyetlerle ilişki kurmaktan korkuyorlar. Yakında, Güney Kıbrıs'ı da tanıyacaklar.
    Vermeye bu denli alışınca, doğal olarak isteyenler arttı. Şimdi sırada medya var. Medya mal varlığı beyanı istiyor. Başbakan verecek. Başbakan verince, sıra bakanların mal beyanlarını istemeye gelecek. Bir kaç bakan feda edilecek. Örneğin, medya, babalar gibi satan bakanın, önce babalar gibi mal beyanını, sonra da istifasını isteyecek.
    Özelleştirmeler biter bitmez, istekliler kervanına işadamları da katılacak. İstersen verme!

    Yaman TÖRÜNER






    IMF, Merkez Bankası'nın rezervinin artırılmasını istiyor


    IMF Merkez Bankası'nın döviz rezervinin artırılmasını istiyor. Merkez Bankası'nın 47.6 milyar dolar döviz rezervi var. NTV ekonomi programında Servet Yıldırım ile yaptığı söyleşide IMF Türkiye Direktörü Hugh Bredenkamp, "Merkez Bankası'nın döviz rezervi, en az Türkiye'nin kısa ve orta vadeli döviz borçları çizgisine çıkarılmalı, 65-70 milyar dolar olmalı, bunun için Merkez Bankası 20-25 milyar dolarlık daha döviz almalı" dedi.
    Ne oluyoruz? Türkiye'nin döviz borçlarını ödeyememe tehlikesi mi var? Devalüasyon olacak da kriz mi çıkacak?
    Biz IMF destekli istikrar programıyla ekonomiyi güçlendirmedik mi? İstikrara kavuşturmadık mı? Kriz olasılığını silip atmadık mı? "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?" Döviz rezervini taşımak kolay mı? Döviz rezervinin faturasını bu halk ödemiyor mu?
    Merkez Bankası, "her ihtimale karşı" bir köşede döviz biriktirir. Eskiden kalma 1.7 milyar dolarlık altınımız var ama o genelde dikkate alınmıyor. Onun dışında Merkez Bankası'nın kasasında kendine ait ve de hesaplarında kullanılabilir durumda 47.6 milyar dolarlık döviz var. Bunun 16.5 milyar doları (net) rezerv, 31.1 milyarlık bölümü "hesaben" kullanılabilir döviz imkânı.

    Rezervin bir faturası var
    Merkez Bankası'nın bu 47.6 milyar dolar dövizi taşımasının bir faturası var. Bu iş "Bas Türk lirasını... Al ABD dolarını" kolaylığı içinde olmuyor. Merkez Bankası döviz satın alırken Türk lirası basarak piyasaya salıyor ama, bunlar piyasada kalır ise enflasyonu azdıracağı için, bu defa yüksek faizle bu parayı topluyor. Bu parayı toplamak için (şimdilerde) gecelik yüzde 13.5 oranında faiz ödüyor. Demek ki, kaba anlatımıyla (döviz fiyatı artmadığı ve de dövizin tamamının piyasada toplandığı varsayımı ile), rezerv taşımak için Merkez Bankası yılda yüzde 15-16 dolayında faizi göze alıyor. Gene kaba anlatımıyla, bugünkü rezervi tutmanın ekonomiye maliyeti 6-7 milyar dolayındadır. Bunu da halkımız ödüyor... Bunun için "Rezervi artırın!" demek kolay da, bu rezervin faturasını taşımak zor.

    Korkunun ecele faydası yok
    Tanrı devlete millete zeval vermesin. Ekonomi sarsılmasın. Kriz çıkmasın. Devalüasyon olmasın... Ekonomi politikalarının hedefi de bu değil mi? Neden "Doğru politikalar uygulansın" diyerek çırpınıyoruz?
    Eğer ekonomide bir çalkantı olur ise, Merkez Bankası'nın rezervinin 70 milyar dolar olması da işe yaramaz. IMF'ciler sanıyor ki, böyle bir şey olduğunda Merkez Bankası rezervdeki dövizlerle yabancıların alacakları ödenecek, kimse zarar etmeyecek. Bundan önce oldu öyle uygulamalar ama, bundan sonra olamaz. Merkez Bankası kimseye öncelikle ve ucuz fiyattan döviz satamaz. Yerli yabancı ayrımı yapamaz.
    Merkez Bankası uzmanı olmadığımıza göre Merkez Bankası'nın döviz rezervinin ne olacağını tartışamayız ama, Türkiye'de bağımsızlık türküleri çağıran Merkez Bankası bundan sonra IMF emretti diyerek döviz rezervini artırmaya başlarsa buna da üzülürüz.

    Güngör URAS



    MERKEZ BANKASI DOLARA MÜDAHALE ETTİ!

    Son günlerde, uluslararası piyasalardaki gelişmelerin de etkisiyle döviz satışlarında artışlar gözlenmektedir. Bu çerçevede, oluşan ve oluşması beklenen aşırı oynaklığı engellemek üzere bugün Merkez Bankası’nca döviz piyasasına doğrudan alım yönünde müdahale edilmiştir..
    16 ŞUBAT 2006

  2. #2

    Esas

    Yukarıda yazılanlara katılmamak elde değil. Bir de yukarıda yazılmayan ulusal bütünlüğümüz, Kıbrıs, Laik devlet, üniversitelere yapılan baskılar vs vs gibi kavramları da bunlara katarsak gerisini siz düşünün...

  3. #3

    Esas

     Alıntı Originally Posted by Yaman Törüner
    "IMF, "Faizleri yüksek tutun" dedi. Faizleri yüksek tuttular. Dünyadaki en yüksek reel faizi bize reva gördüler. Bunun adını da başarı koydular."

    "Enflasyon hesabını değiştirdiler, petrol fiyatlarındaki artışı, gereği kadar yansıtmadılar. % 13'lük enflasyonu % 7 gösterdiler."

    Yaman Törüner'in yazısından iki inci

    Eğer enflasyon %7 değil %13 ise reel faiz vergiler çıkıldıktan sonra negatif oluyor!

    Eğer dünyanın en yüksek reel faizini veriyorsak,enflasyon %7 olmalıdır!

    Hem dünyanın en yüksek reel faizini veriyorsak enflasyon hesabı doğrudur,enflasyon hesabı eksik ise en yüksek reel faizi vermiyoruzdur...

    Yazı kendi içinde bir paradoks yaratıyor

    Topici açan ve bu yazıyı görmemi sağlayan arkadaşa çok teşekkür ederim.Yılardır uzun uzun anlatmaya çalıştığım bir durumu mükemmel bir örnek ile anlatabilme imkanına kavuştum!

    Merkez bankası başkanlığı yapmış bir kişi...Yukarıdaki yazdığım ölümcül hatayı bilmeden yapmasına imkan yok.Tamamen bilinçli,insanları yanıltmak amaçlı atılmış bir yalan.Tipik bir "Siyaset ile ekonominin iç içe girmesi" durumu.O mevkiye gelmiş bir insan için büyük bir soytarılık...Birileri kulağın "Muhalefet edeceksin" diye fısıldamış ve o da varlığının yegane nedeni bu olduğundan muhalefet ediyor! Yarın "İktidarı öv!" diye fısıldanır ve övmeye başlar...Dün dündür,bugün bugündür...

    Ekonomiyi analiz edecekseniz,kesinlikle gazete yazarlarını referans almayın,mutlaka hata yaparsınız,doğruyu bulma ihtimaliniz paranın dik gelme ihtimalinden bile binlerce kat daha azdır.Bu adamlar patronlarının menfaatleri doğrultusunda yazmak zorundadır,yazmazlar ise zaten köşe sahibi olamazlar.Böyle geniş bir ekonomik analiz yapacaksanız,en azından orta düzeyde mikro-makro ekonomi,uluslararası iktisat,sosyoloji,iktisat tarihi,temel seviyede hukuk,ticaret hukuku,borçlar hukuku,kamu maliyesi,maliye politikası ve bence en önemlisi "bilim felsefesi" bilmeniz gerekir.Yani burada IMF hakkında konuşulduğunda,sadece IMF'nin açılımını değil,hangi olaylar sonucu,neden ve hangi akımların etkisi ile kurulduğunu,yapısının nasıl olduğunu,amaçlarını,tarihini,bugüne kadar uyguladığı programları,hangi ülkelerde başarılı olduğunu,hangi ülkelerde başarısız olduğunu,bunların nedenlerini...vs. bilmeniz gerekir.

    IMF konusu siyaset ile dibine kadar alakalı olduğu için en çok su kaldıran konulardan biridir...Bu nedenle üzerinde büyük spekülasyon vardır,IMF hakkında duyduklarınızın %90'ı yalandır,çünkü işin içinde siyaset vardır.Yani bu konuda yalnızsınız,doğruyu bulmak için bizzat sizin,siyasetten uzak,adam gibi akademik kaynakları bulup okumanız gerekir,hatta özellikle yabancı yazarların yazdığı eserleri! İşiniz gazete yazarlarına kaldı ise doğruyu bilmek açısından pek bir şansınız yok demektir.

    Şimdi diyeceksiniz ki,"çok biliyorsan yaz IMF hakkında birşeyler,okuyalım öğrenelim!".Bu konu aklımda olan bir konu.Ancak halen sağ kolum alçıda,sol elimle yazabiliyorum,alçılarım yakında açılacak (öyle umut ediyorum...),o zaman IMF konusunda bir topic açıp elimden geldiğince bildiklerimi yazacağım.

    Saygılar...

  4. Esas

     Alıntı Originally Posted by Lord_Genius



    Ekonomiyi analiz edecekseniz,kesinlikle gazete yazarlarını referans almayın,mutlaka hata yaparsınız,doğruyu bulma ihtimaliniz paranın dik gelme ihtimalinden bile binlerce kat daha azdır.Bu adamlar patronlarının menfaatleri doğrultusunda yazmak zorundadır,yazmazlar ise zaten köşe sahibi olamazlar.

    sn Lord_Genius haklısınız sadece köşe yazılarını okuyarak ekonomiyi analiz etmek yeterli olmaz fakat yukarıda, yazınızdan alıntı ettiğim kısım biraz abartılı değil mi sizce?

  5. #5
    Duhul
    Nov 2004
    İkamet
    izmir
    Yaş
    44
    Gönderi
    1,029

    Lightbulb

    sayın Lord_Genius

    benim ekonomiyi analiz etmek gibi bir derdim yok. benim merak ettiğim bu ülkenin ekonomi politikaları kim tarafından belirlenmektedir. ipler kimin elindedir? ve uygulanan politikalar kimin yararınadır?

  6. #6

    Esas

    Evet; burada önemli olan Yaman Törüner'in ki Merkez Bankası Başkanlığı yapmıştır(1994) işleyişe ilişkin açıklaması ve Güngör Uras'ın yazısı(dolar operasyonu) doğrultusunda piyasa müdehalesi ise....
    Acı olan budur,Ülkemiz adına....

  7. #7

    Esas

    1994 yılında, 2001 krizinden daha ağır bir krizde TCMB başkanı olan şahsın, şimdi bilirkişi olarak referans gösterilmesi...

    Kaderin cilvesi dedikleri bu olsa gerek.
    Son düzenleme : value; 20-02-2006 saat: 15:53.

  8. #8
    Duhul
    Jan 2005
    İkamet
    ankara
    Yaş
    40
    Gönderi
    732

    Esas

    lord genius a katılıyorum.ekonomi ile ilgili yorumlara mesafeli yaklaşmalıyız.bunun için temel kavramların öğrenilmesinde fayda var.bir köşe yazarı ekonomik verileri istediği sonuca ulaşıcak şekilde kullanabilir ve insanları rakamlarla yanıltabilir.Akademik ve bağımsız makaleleri inceleyen İşletme ve Finans dergisini takip etmenizi öneririm.Makro konularda bilginizi genişletebilmenize fayda sağlıyacağını düşünüyorum.Tek olumsuz yanı bazı makaleler ingilizce yayınlanıyor.Bilmeyenler zorlanabilir.Saygılar...

Sayfa 1/3 123 SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •