Kanserden korunmak mümkün mü?
Yazarlar / Dr. Murat Kınıkoğlu
alinti ; aksam
[email protected]
Once olumsuz tarafından başlayalım. Bir zamanlar heyecanla izlediğimiz “Gorevimiz Tehlike” dizisini hatırlarsınız. Ajanlara vazifeleri bir kaset ile verilip “bu bant üc dakika içinde kendi kendini imha edecektir” mesajından sonra teyp birden yanıp kül olurdu. Tanrı, aynı bu bant gibi insanın icine de bir “kendi kendini imha sifresi” koymustur. Eğer Türkiye’de yasayan birisi olarak, kaldırımda otobüs beklerken üzerinize bir araba cıkmaz veya camdan dısarı bakarken maganda kursununa denk gelmezseniz, en sonunda Tanrı’nın size verdiği genetik sifreyle obür tarafa gidersiniz. Bu günesli pazar sabahı moraliniz yeteri kadar bozuldu ise simdi bir de isin iyi tarafına bakalım...
Tüm hastalıkların genetik yapımızla alakalı olmadığını biliyoruz. Bir diğer deyimle hepimiz Tanrı’nın bize verdiği sifre ile olmüyor, çoğumuz kendi hastalığımızı kendimiz yaratıyoruz. (Orneğin, kanser hastalarının sadece %30 unda genetik gecis sorumlu tutuluyor.) Basta sigara ve alkol olmak üzere alıskanlıklarımız, soluduğumuz egzoz, ictiğimiz su gibi çevresel faktorler, isimiz, eşimiz, psikolojik durumumuz gibi pek cok etmen olması gerektiğinden daha once rahatsızlanmamıza veya şifremizin dışında hastalıklardan olmemize neden olur. Bu faktorlere dikkat ederek bazı kanser türlerinden korunabilir, en azından daha ileri yaşlarda ortaya çıkmasını sağlayabiliriz...
Kanserden korunmak için onerilerim:
1-Ulkemizde erkeklerde en sık, kadınlarda ikinci sıklıkta gorülen kanser türü akciğer kanseridir. Akciğer kanseri olanların %85’i sigara tiryakisidir. Batı ülkelerinde akciğer kanseri oranı azalmakta iken bizde artmasının sebebi sigara tüketimimizin artmasıdır. Akciğer kanseri geç yakalanan ve tedavisi oldukça güç olan bir kanserdir. Bu nedenle, bile bile lades yapmayın: Bugünden tezi yok SİGARAYI BIRAKIN. Bitmedi... Pasif içiciciliğin akciğer kanserine neden olduğu kesin olarak gosterilmiştir. Evde sigara içerek kendinizle birlikte eşinizi ve çocuklarınızı da riske attığınızı unutmayın. İş yerinizde sigara içenlerle mücadele edin, kıl adam damgası yemeyi goze alıp yasaların uygulanmasını sağlayın. (Eğer hâlâ sigara içmeye devam edecekseniz yazının devamını okumayın.)
2-Güneşin ve D vitamininin başta kolon kanseri olmak üzere kanserden koruyucu rolü vardır. Kendisini güneşe göstermeyen uzun pardösülü, türbanlı bayan sayımız artıkça kemik erimesi ve kanserde de artış olacak. Eğer ailenizde cilt kanseri “malign melanoma” hikayesi yoksa ve vücudunuz benlerle dolu değilse her gün 10 dakika güneşlenin. Dikkat edin! Kızarın, yanın demiyorum, 10 dakika güneşlenin diyorum. Kışın bile bu alışkanlığınızı devam ettirmeye çalışın. Güneşlenmenin, kanser onleyici etkisinin yanında Alzheimer, demans ve depresyona da iyi geldiği gosterilmiştir...
3-Rahim ağzı kanserine, seksüel yolla geçen HPV virüs suşlarının neden olduğunu biliyoruz. Tek eşli bir yaşamı tercih edin. Capkınlık yapıyorsanız secici olun ve tüm onlemleri alın. Prezervatif kullanımının kansere neden olan HPV virüs suslarını tam olarak engellemediğini unutmayın, gerekirse ası olun. (Kimler ası olmalı sorusunun cevabı için www.doktormurat.com’a bakabilirsiniz.)
4-Nevşehir, Konya, Eskişehir, Diyarbakır, Hatay veya Yozgat’ta yaşıyorsanız şehrinizdeki bazı koylerin topraklarında kansere neden olan maddeler olduğunu biliyorsunuzdur. O bolgelerden ve o bolgede üretilen patates ve tahıl ürünlerinden uzak durun.
5-Hepatit B ve Hepatit C, karaciğer kanserine neden olabilir. Her ikisi de daha çok kan yoluyla ve seksüel temasla geçerler. Hepatit B ülkemizde yaygın gorülüyor. Bu yüzden büyük küçük herkesin Hepatit B aşısı olmasını oneriyorum. Hepatit C taşıyorsanız tedavi olmanızda fayda var.
6-Kilo almayın. Fazla kilolu olanların zayıflara kıyasla kanser riskleri artıyor (Orneğin bobrek kanseri)
7-Büyük baş hayvanlarda kullanılan “estrogen”hormonunun kanser yapıcı rolü olduğu gosterilmiştir. Bu yüzden yiyeceklerinizin hormonsuz ve katkısız olmasına dikkat edin. (Ankara Veteriner Hekimler Başkanı Ankara’daki bütün ahırlarda büyükbaş hayvanlara hormon verildiğini soyledi -12 Şubat 2007.)
8-Uluslararası Kanser Enstitüsü’nün (IARC), 10 farklı ülkede yürüttüğü bir çalışmada, günde iki porsiyondan fazla kırmızı et yiyenlerin kanser risklerinin, haftada bir porsiyon kırmızı et yiyenlere gore % 30 arttığı gosterildi. Buradan, et yemeyin sonucu çıkarmayın ama “her gün” de et yemeyin.
9-Ailesinde mide kanseri olanların bir büyük abdest numunesi vererek “Helicobacter pilori antijeni” baktırmasında ve pozitif çıkması halinde tedavi olmasında fayda var.
10-Aşırı alkol kullanımı kanser oranını artırıyor. Düzenli alkol alanların haftada birkaç gün ara vermelerini ve her seferinde 2 dubleyi geçmemelerini oneririm.