1 Mayıs İşçi Bayramının Taksim'de kutlanma ısrarını ideolojik olarak niteleyen Başbakan yardımcısı Bekir Bozdağ ve zihniyeti, bu bayram gününde işçiyi, coplamak, gazlamak, ıslatmaktan kaçınmıyor.
Onların anlayabilecekleri ifade ile; günahtır.
İdeolojisi olmayan işçi sınıfı olur mu?
Bu insanların aklı fikri, düşüncesi, felsefesi, siyaseti olmayacak mı?
Anlaşılan bu yönetime göre işçiler akılsız fikirsiz koyunlardır. Önlerine konulanı yerler.
Beğenmezlerse , beğenecek sırada birçoğu bekliyor. Hem de aç.
Bayram benim neyime kan damlar yüreğime diye bir türkü vardı.
Polis müdahalesiyle işçilerden bir çok yaralanan olduğunu okuyoruz, dinliyoruz.
Böyle bayram olur mu?
Mesele lanse edilmeye çalışıldığı yutturulmaya çalışıldığı gibi Taksim'deki inşaat hali filan değildir.
Mesele bakanlarının da ağızlarından kaçırdıkları incilerle her yönü ile anladığımız, bildiğimiz bu zihniyettir.
Bakın Spor bakanımız nasıl tweetlemiş:
Bu bakana en güzel cevabı gene halk vermiş:
Levent Evkuran @levkuran
@GSB_SuatKilic Yaziklar olsun zavallilar...
Twit Dayı @TwitDayi
@GSB_SuatKilic Tweetinize kırbaç efekti koymayı unutmuşsunuz.
Tufan Come On @siempre
@GSB_SuatKilic biz sizi hakedecek ne yaptık?
Enis Başak @EnisBasak
Suat Kılıç ayranı fazla kaçırdı
Barbaros Şansal @barbarossansal
@GSB_SuatKilic sizler halkın geleceğini daha çok borçlandırın diye mi ?
Funda Korkmaz@FundaSeker
Biz sizi hakedecek ne yaptık! Suat Kılıç'tan 1 Mayıs mesajı
Pınar Ozdemir @ozdemirpinar
Suat Kılıç sabah sabah ayran içmiş olmalı yoksa bu tweeti atacak kafayı bulamazdı.
Gökhan Vots @GokhanVots
Spor bakanısınız ama spor yapmıyorsunuz galiba. Oksijen sıkıntınız var. @GSB_SuatKilic
Kemal Yilmaz @cambelboy
Emredersin şehzadem RT @GSB_SuatKilic Bugün de "1 Mayıs tatili"... Soruyorum arkadaşlara: Bu kadar tatili hak edecek ne yaptık?! Çalışın...
Hakan Özdemirci @hakanozdemirci
@GSB_SuatKilic bu mesajı ramazan ve kurban bayramında da bekliyoruz !
Bugün yaşanan olaylar sonrası büyük şair Nazım Hikmet'in bir şiiri geldi aklıma...
Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
Bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
demeğe de dilim varmıyor ama
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!
Sanırım meramımı anlatabilmiştir bu şiir...
1 Mayıs evrensel işçi ve emekçiler bayramını kutlarım...
Tüm emekçilerin bayramı kutlu olsun
herkese hayırlı olsun güzel ve kardeşçe günler dilerim
Tüm emekçilerin günü kutlu olsun
Artık ortalıkta ne emekçi ne de işçi kaldığına göre 1 Mayıs olsa olsa Bahar bayramıdır...
İşçi ve emekçi olmak için önce sınıf bilinci gerekir.
Emeği ile geçinenler siyaseten kurup yönettikleri bir partide birleşir gücünü kendinden yana kullanır.
Bugün işçiye gidin, ya dinsel ya da ırksal söylemler içindeki partilerden yana olmaktan gocunmuyorlar.
Oysa demokrasi denilen oyunda madem ki ergin kişi bir oydur, emek merkezli, işçi merkezli kurulacak bir partiye bilinçli bir halkın desteği o partiyi nerelere getirir.
Siyaset, üretilen pastadan pay almaksa, işçi el kapılarında dilenir durumda olmaktan, polise yılda bir kez, sopa antremanı verme pozisyonundan kurtulabilir.
Hepimiz 1 Mayıs'ta iktidar ve emrindeki bürokrasi işçiye, emekçiye Taksim meydanında kutlama izni verir mi, vermezse ne kadar su gaz sıkar, kaç kişiyi döver tutuklar hesabındayız.
Demokrasi denilen oyunda behemahal sayısal üstünlüğü olan bilinçli işçi sınıfı, siyaseten de kimseden icazet, izin almak zorunda falan değildir.
Bir arzusunun sudan nedenlerle, kaprisle reddedilmesi, polisin bir tek işçiye bile fiske vurması mümkün değildir.
İşçi emekçi bu konumda ise, önce oturup biraya gelip, bir durum değerlendirmesi yapmalıdır.
Peki buna imkan var mıdır?
Buna imkan tanır mı hegemon güçler?
İşçiyi depolitize edip, bilinçsizleştirip otuz fraksiyona böldükleri için demokrasi denilen bu oyun sürgit devam etmekte.
Tam da onların istedikleri kıvamda.
O güne kadar Bahar Bayramınız kutlu olsun.