Arama sonucu : 7 madde; 1 - 7 arası.

Konu: Avrupalının ve Batının Türkiyeye Bakışı...AB süreci...

  1. #1

    Question Avrupalının ve Batının Türkiyeye Bakışı...AB süreci...

    Değerli dostlar..............

    İktidar büyükelçileri topluyor ve diyor ki..........?

    bana darbe yapıyorlar.......!...bunu batıya anlatın.......?

    iyi anlatamazsanız...sizden bilirim.............

    Avrupa da diyor ki...............?

    ey türk iktidarı......!.....şangay beşlisini tercih eden sizsiniz...........!

    yargıya müdahale ediyor ve yargıyı paralel devlet olarak adlandırıyorsunuz...........?

    pekii....11 yıllık iktidarınızda yargının paralel devlet olduğu yeni mi aklınıza geldi.........

    diyor............

    hsyk da avrupa birliği normlarına uygun bir değişiklik yapacağız derken bunu önce bize bir gösterseydiniz......madem bizim ismimizi telaffuz ettniz........öyle ya.........?

    diyorlar.............

    haksız değiller hani ...........

    siz hsyk ya gerçekten bizim hukuk / adalet normlarımıza uygun olması babında mı müdahale ediyorsunuz yoksa kendi lehinize bir adalet tesis etmek için mi.........?....diyorlar...........

    haksız değiller................!

    hani vize muafiyeti telaffuz ediliyordu....ne oldu............?

    yolsuzluk operasyonunda yargıya yapılan baskı sonucu ab bu işten geri adım attı ve hakkımızda oldukça kararsız...........

    türkiye başbakanından "okuma yazmamız var....biz ne yaptığımızı biliyoruz...siz işinize bakın"...gibi sürekli azar işiten ab bir noktada türkiyeye yeter artık diyebilir..........!

    ab ile üyelik maceramız sonuza dek kapanabilir...............ve batıdan git gide uzaklaşarak bizi bekleyen karanlık doğunun kollarında bulabiliriz kendimizi...........

    iran ve çin ağzını açmış bizi bekliyor..............!

    buyurun burada enine oyuna tartışalım paylaşalım............

    türkiyenin avrupa birliği sürecini.........batının gözüyle nasıl ve nerede gözüktüğümüzü konuşalım.............

    avrupa birliğinin bize ne katacağını tartışıp eleştirirken batıdan gitgide kopan bir türkiyenin neler kaybedebileceğini de konuşalım..........

    evet medeniyetler doğuda teşekkül etmiş ve hep batıya akmıştır............

    ancak batıdan doğuya akarak yaşayabilenini hiç görmedim.................!

    topiğe hoşgeldiniz.........uzun soluklu kaliteli beyin fırtınalarına sahne olmasını diliyorum......

    itham.......hakaret yok........ferdi özgürlüğe düşünceye saygı.........

    en çok ihtiyacımız olan şey tahammül ve demokrasi...............
    Son düzenleme : BUZ; 17-01-2014 saat: 15:09.

  2. #2

    Esas

    Economist: AK Parti Erdoğan'dan bıktı

    Daha önceki yayınlarıyla Başbakan Erdoğan'ın sert eleştirilerine hedef olan İngiliz The Economist dergisi, Arınç-Erdoğan geriliminden çöküş senaryosu üretti. Gül-Erdoğan arasındaki rekabet iddialarına da değinen dergi 'Gül ikinci kez aday olsa Erdoğan'ı yenebilir' iddiasnıda bulundu.


    İngiltere'de yayımlanan Economist dergisi, bu haftaki sayısında "11 yıllık kesintisiz iktidarından sonra AK Parti çözülmeye mi başladı?" diye soruyor.
    Dergi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yardımcısı Bülent Arınç arasındaki "kızlı erkekli evler" gerilimi nedeniyle, bu sorunun daha çok dile getirildiğini yazıyor.
    Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kurucuları arasında olan Bülent Arınç ile Erdoğan arasında geçen hafta öğrenci evleri tartışması sırasında bir gerilim yaşanmıştı. Kızılcahamam'da partisinin toplantısında basına kapalı toplantıda konuşan Erdoğan'ın, öğrencilerin kızlı erkekli konaklamalarına karşı önlem alınması için valiliklere talimat verdiği haberlerini yalanlayan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ertesi gün bizzat Başbakan tarafından yalanlanmıştı.

    SÖYLEMİ TAHRİK EDİCİ

    Daha sonra Arınç, iki açıklama arasındaki çelişkinin giderilmesi için Başbakan'dan açıklama beklediğini söylemişti. Adalet ve Kalkınma Partisi'ndeki bu üst düzey gerilim, Economist dergisinin bu haftaki sayısının da gündeminde. Economist, Arınç'ın çıkışının AK Parti içinde "Erdoğan'ın tahrik edici söylemine" karşı giderek artan rahatsızlığı yansıttığını aktarıyor. Dergi, "Kimsenin açıklayacak cesareti olmasa da, Erdoğan'ın buyurgan tarzından bıkmış olanlar var" diye yazıyor.

    MUHALEFETİN ÜMİTLENMESİ İÇİN ÇOK ERKEN

    Economist şöyle devam ediyor: "Arınç istifa edebilir mi? Bu, 2014'te görev süresi dolan Abdullah Gül sonrasında Türkiye'nin halk tarafından seçilecek ilk cumhurbaşkanı olmayı planlayan Erdoğan'ı nasıl etkiler? AK Parti'nin desteğini şu ana kadar kıramayan Türkiye'nin şanssız muhalefet liderleri, sabırsızlıkla bu sorunun yanıtını bekliyor. Muhalefetin büyük coşkuya kapılması için henüz erken."

    UZAKTAN KUMANDA
    AK Parti tüzüğüne göre bir milletvekilinin en fazla üç dönem görev yapabileceği kuralını anımsatan dergi, Arınç dâhil 70'e yakın vekilin bu tüzük kapsamında olduğunu belirtiyor. Dergi bu durumun, "Arınç'ın cesaret gösterisini" açıklayabileceğini yazıyor. Economist, Erdoğan'ın da tıpkı bu nedenle Cumhurbaşkanı olmak isteğini ekliyor ve sürdürüyor:

    "Aynı zamanda Erdoğan, AK Parti'yi kontrol etmek istiyor. Mevcut anayasa hala yürürlükte. Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığının yetkililerini artırma girişimi ise başarısız oldu. Cumhurbaşkanı olarak tek umudu, 2015'te milletvekili adaylarının belirlenmesinde söz sahibi olacağı kendisine daha yakın bir halef bulmak. Eski Cumhurbaşkanları Turgut Özal ve Süleyman Demirel tarafından da benimsenen bu "uzaktan kumanda" yönteminin çok kötü sonuçları oldu."

    GÜL ADAY OLSA ERDOĞAN'I YENEBİLİR

    Economist, birçok kişinin, uluslararası düzeyde tanınmış ve sakin tavrı ile bilinen eski dışişleri bakanı Gül ile Başbakan Erdoğan arasında makam takası olmasını istediğini belirtiyor. Anketlere göre, Gül'ün ikinci dönem için cumhurbaşkanlığına talip olması durumunda Erdoğan'ı yenilgiye uğratabileceğini savunan Economist, Erdoğan'ın başbakanlığı Gül'e devretmek zorunda kalabileceğini belirtiyor. Economist'e göre, bu tabloda 2014 yerel seçimleri belirleyici olacak.

    Dergi, Erdoğan'ın eski müttefiki ve şu anki en büyük siyasi rakibi Fethullah Gülen'in cemaatini, belirli bölgelerde AK Parti karşıtı en güçlü alternatife yönlendirebileceğine de işaret ediyor. Başbakanın, Türkiye'nin en etkili ve başarılı siyasetçisi olduğunun inkâr edilemeyeceğini yazan Economist, Erdoğan'ın aynı zamanda en hoşgörüsüz ve en kutuplaştırıcı siyasetçisi olarak da anılabileceğine dikkat çekiyor.




    Alman basını: Erdoğan'ın en büyük krizi
    Türkiye'de yürütülen yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ve bunun üzerine bakanların istifası Alman basınınında geniş yer buldu. Ülke basınında yer alan haberlerde, Başbakan Recep Yayyip Erdoğan'ın inandırıcılığını kaybettiği ve hükümetin her geçen gün zayıfladığı vurgulandı.


    Almanya'nın önde gelen gazetelerinden Die Zeit, internet sayfasında, skandalı 'siyasi deprem' olarak nitelendirdi. Die Zeit, "Erdoğan bütün dünyayı düşman ilan etti." yorumunda bulundu.

    Ülkedeki diğer gazeteler de konuyla ilgili haberlerinde şu ifadeleri kullandı:

    Süddeutsche Zeitung: "Erdoğan, kabinesinin neredeyse yarısının değişmesine sebep olan yolsuzluk skandalının ardından hâlâ uluslararası bir komplo iddiasında ısrar ediyor."

    ERDOĞAN İSTİFA FİKRİNDEN ÇOK UZAK

    Frankfurter Allgemeine Zeitung: "Rüşvet skandalına karışan bakanların istifası başbakanı kabine revizyonuna zorladı. skandala ismi karışan bakanlar arasından şimdiye kadar istifa etmeyen Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış da görevini kaybetti. Skandal, bir haftadan beri Türkiye'yi sarsıyor.

    Berliner Zeitung: "Türkiye'deki rüşvet skandalının boyutları her geçen gün genişliyor. Başbakan Erdoğan, kabine revizyonuyla 11 yıllık iktidar döneminde yaşadığı en büyük krizi atlatmaya çalışıyor. Erdoğan, şimdilik istifa fikrinden çok uzak."

    Tageszeitung ise olayları "Erdoğan'ın üzerindeki baskı artıyor. Başbakan, baskılar sonunda kabinesinin neredeyse yarısını değiştirdi." başlığıyla konuyu gündemine taşıdı.


    İngiliz gazetelerinde de türkiyeye ilişkin haberler geniş yer buluyor

    Guardian, operasyonun Başbakan Tayyip Erdoğan üzerindeki baskıyı arttırdığını ve yerel seçimlere aylar kala hükümette bir şok dalgasına yol açtığını yazıyor.
    Guardian, bu beklenmedik gözaltı dalgasının Erdoğan hükümeti ile eski müttefiki Fethullah Gülen hareketi arasındaki çatışmanın kızıştığını gösteren kuvvetli bir işaret olarak yorumlandığını aktarıyor.
    Haberde, gözaltına alınanlar arasında üç bakanın oğlunun yanı sıra, devlet denetimindeki Halkbank'ın Genel Müdürü'nün, AK Parti'ye bağlı bir belediye başkanının (Fatih Belediye Başkanı) ve inşaat sektöründe faaliyet gösteren Ali Ağaoğlu, Osman Ağca ve Emrullah Turanlı gibi iş adamlarının da olduğu bilgilerine de yer veriliyor.

    SOSYOLOĞUN İLGİNÇ YORUMU
    Savcılık ve emniyetten konuyla ilgili kendilerine bir açıklama yapılmadığının belirtildiği haberde, sosyolog Yaşar Adanalı'nın şu görüşleri aktarılıyor:
    "Gözaltılar, mevcut siyasi ve iş dünyası elitini en yumuşak noktalarından vuruyor: İnşaat ve yolsuzluktan. Emlak sektöründe ya da altın ticaretinde böylesi anlaşmaların yapılıyor olması şaşırtıcı değil. Şaşırtıcı olan böyle bir operasyonun mümkün olması.
    "AKP'nin seçim kampanyaları hep dev inşaat projelerini temel alır. Böylece Türkiye'nin istikrarlı bir şekilde büyüdüğü, herkesin zenginleştiği mesajı verilir. Şimdi hükümetin tam da bu sektörlerde yolsuzluklara dayalı bir sistem kurmakla suçlanması, seçimler öncesinde onlara verilebilecek en büyük zarar."


    Financial Times:

    Financial Times da Türkiye'nin dünkü baskınların ardından "çalkalandığı" tespitinde bulunuyor.
    Türkiye'de bakanların dokunulmazlıkları olduğu için gözaltıların yasal olarak hükümete mümkün olan en yakın noktaya kadar geldiğini yazan gazete, Başbakan Erdoğan'ın konuyla ilgili olarak içeride ve dışarıdaki "karanlık odaklar" tarafından kurulmuş bir "tuzak" değerlendirmesi yaptığı aktarılıyor.

    Daniel Dombey imzalı Financial Times haberinde de hükümet ile Gülen hareketi arasındaki çatışmaya dikkat çekiliyor ve bazı hükümet yetkililerinin Gülen hareketini "devlet içinde devlet" olarak nitelendirdiği yazılıyor.

    Haberde, operasyonu Ergenekon savcısı Zekeriya Öz'ün yönettiğine de vurgu yapılıyor ve Öz'ün Gülen hareketi ve emniyet arasındaki ilişkileri eleştiren iki gazetecinin, Ahmet Şık ile Nedim Şener'in tutuklanmasında rol oynadığına dikkat çekiliyor.

    Haberde Gülen hareketinin operasyonla herhangi bir bağlantısı olduğu yönündeki iddiaları reddettiğine de yer veriliyor.

    Times'ın konuyla ilgili haberinin başlığı ise: "Toplu gözaltılar Türkiye'nin Başbakanını bir yolsuzluk skandalına sürüklüyor."

    Times haberinde de diğer gazetelerde olduğu gibi gerek operasyon hakkındaki bilgiler gerekse AK Parti hükümeti ile Gülen hareketi arasındaki ilişkiler ayrıntılı olarak okuyuculara aktarılıyor.

    Haberde Radikal yazarı Cengiz Çandar'ın şu görüşlerine de yer veriliyor:
    "Yargı, yanına bazı emniyet güçlerini de katarak, iktidarın kalbini hedef aldı. Bunun geçmişte bir emsali yok."
    Haber, yolsuzluk skandalının hükümete Gezi olaylarından daha çok zarar verebileceğini söyleyen Çandar'ın şu sözleriyle son buluyor:
    "Bu artık bir iç savaş. Bütün tartışma yolsuzluğa dayalı ve bu hükümet için Aşil'in topuğu (en zayıf noktası) olabilir."


    Telegraph: 'Türk lider krizle yüz yüze'
    Telegraph gazetesi "Skandal bakanları yerlerinden etti, Türk lider krizle yüz yüze" başlığıyla verdiği haberde "Türkiye hükümetini saran krizin ilk kayıplarını verdiğini" söylüyor ve yolsuzluk skandalında adı geçen üç bakanın istifasına odaklanıyor.

    ABD basını Yeni Şafak'ın manşetini konuşuyor

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, bakan oğullarının isminin karıştığı yolsuzluk ve rüşvet skandalının "uluslararası güçler" ve onların "yerel işbirlikçilerinin" oyunu olduğu yönündeki çıkışı ile ABD'nin Ankara Büyükelçisi hakkında sarf ettiği sözler, Amerikan basınında geniş yankı uyandırdı.

    Washington Post (WP),

    "Hükümet destekçisi" olarak tanımladığı Yeni Şafak gazetesinin, Büyükeleçi Ricciardone için "Bu ülkeyi terk et" başlığıyla çıktığı habere dikkat çekti.

    CNN haber kanalı, Başbakan'ın yolsuzluğun olup olmadığı yolundaki sorulara cevap vermediğini ifade etti. CNN, Erdoğan'ın ABD Büyükelçisi'ni de konuşmasında hedef alarak, 'provokatif' diye çıkıştığını ve "Eğer görev kapsamının dışına çıkarsa ülke de tutmak zorunda değiliz" şeklindeki sert çıkışına dikkat çekti.

  3. #3

    Esas




  4. #4
    Duhul
    Jan 2013
    İkamet
    İSTANBUL
    Gönderi
    2,179

    Esas

    Abdullah Gül'ün 95'teki bir konuşması...



    Recep Tayip Erdogan , AB'ye karşı İslam Birliği kuruyor

    http://www.youtube.com/watch?v=Pvh9Y5Y4gN0

    -Yıl 2014, hayal dünyası......

  5. #5

    Esas

     Alıntı Originally Posted by net_ria Yazıyı Oku
    Abdullah Gül'ün 95'teki bir konuşması...



    Recep Tayip Erdogan , AB'ye karşı İslam Birliği kuruyor

    http://www.youtube.com/watch?v=Pvh9Y5Y4gN0

    -Yıl 2014, hayal dünyası......


    değerli dostum............

    bunlar hatırlarsan bundan 5-6 sene evvel ab ye giriyoruz diye otobüslerin üstünde davullu zurnalı bir yaygara kopardılar..............

    o zamanlar ab daha bunların maksadını bimiyordu..................?

    bunların amacı yok türkiyeyi vesayet rejiminden cunta devletinden kurtarıcak hak ve özgürlükler gelecek bidaha hiç ihtilal olmayacak diye kandırmakmış...................

    asıl amaç başörtüsünü ab ye yedirmek masum bir özgürlük anlayışı gibi göstermek demokrasi ambalajı içinde baskı rejimini türkiyey yerleştirmek ve bunun için ab yide kullanmakmış...............!

    ab vaziyeti anladı uyandı ve çekti desteğini bunlardan...........

    sonra bunlar neo osmanlı adı altında aklınca osmanlıyı yeniden canlandıracak ümmeti muhammed ruhuyla arapları kafalayıp türkiyeye arap parası çekeceklerdi.............

    yok mısırda yok libyada birkaç kişinin eline tayyip posteri tutuşturdular ama kimse yemedi.............

    tutmadı..............

    bir kaç zengin arap türk telekomu bide boğazda 40 -50 dönüm arsayı satın aldı bitti.....................!

    yani hesapsız dış politika iflas etti...........

    bu arada bunlar aldıkları %46 nın rehavetiyle ergenekonu icad edip tsk yı içeri tıktılar.....................

    kendilerince ihtilal riskini sıfıra indirip koltuklarını perçinlediler.................

    adına milli irade tecelli etti dediler.........demokrasi filan deyip millete bi güzel yedirdiler..........

    öyleki türk milletinin türk ordusunun genel kurmay başkanını terör örgütü yönetmekten yargılıyor bunlar................?????

    şimdi hukuk ilk kez bunlardan sıyrılıp bir nefes aldı ve işini yapmaya başlayınca yargıyı düşman ilan edip onuda boğmaya çalışıyorlar...........

    kuvvetler ayrılığı sona erdi...............

    cumhuriyetin tüm değerkerini tüm kazanımlarını tasfiye ettiler.............

    afganistana çevirdiler memleketi............

    monarşiyle yönetilen kolluk gücü devletiyiz artık............

    asayiş de....yargıda.......hukuk da.....mahkemelerde.........hatta özel teşebbüs bile her fabrikasından bankasına artık başbakanlığa bağlı.............

    yani herşey herkes padişah efendimizin kulu........isitkbali onun iki dudağı arasında..........

    geçmiş olsun.............

    anketlere baktım bu sabah.............

    5 büyük şehirde geçen seçimlerden farklı olarak gördüğüm şey gerileme yerine bir kaç puan artış olduğu............

    şaşırmadım...........

    demekki millet böyle yönetilmek istiyor...........

    istanbulun umudu olan sarıgülün de yeni akıllarına gelmiş gibi 98 den kalma bir davasını uydurup mal varlığına el koyunca anladım ki bu seçimler tamamen bir formalite.........

    yani kapalı devre....başı sonu belli bir filim..........

    milli irade onların tabanı........bize düşen bişiy yok......

    bu memleket bizden çıkmış........onların tabanı ele geçirmiş................

    soysan da alenen gözünün içine baka baka yapsan da bundan hoşlanıyor millet anlayacağın..........

    e artık bu durumda bize ne yapmak düşüyor..............

    ne halleri varsa görsünler diyorum.............

    ben bu memleketten de miletten de bıktım..................

    lanet olsun................

    hak ettikleri şekilde yönetiliyorlar....padişah efendileriyle mutlu olsunlar.............

    ben 50 yaşıma kendi işime bakar rezilliği uzaktan seyrederim.............

    30 yıllık eğitimciyim..................

    başaramamışım.............

    cumhuriyetin ve atatürkün yüksek milli ahlaki ve vatani değerlerini ya ben verememişim talebelerime.........

    yada bana and içiyoruz söz veriyoruz hocam....merak etmeyin biz bu atatürk cumhuriyetinin bekçileriyiz diyen talebelerim bana koca bir yalan söylemişler...............

    zübük siyasetine teslim oldu türkiye...............bile bile taşıyor bu zübüklüğü üzerinde............

    yazıklar olsun diyorum................

  6. #6

    Esas

    arkadaşlar türkiyede kişisel haklar ve özgürlükler bağlamında fikir hürriyeti ifadeyi yazılı olarak metne dökme hürriyeti olmadığına inanıyoruz çoğunlukla.....................

    bu noktada yönetiliş biçimimizden bizi yönetenlerin bakış açısından şikayet ediyoruz...............

    ancak hiç gözlerimizi kendimize çevirip başımızı sağa sola döndürüp kendimizden başlayarak en yakınımıza bakmıyoruz ve farkına varamıyoruz....................?

    farkına varamadığımız şu...............

    bir ülkede bir toplumda yaşanan her durumun o toplumu oluşturan bireylerin en cahilinden en en aydınına dek içinde bulundukları ruh halinin ve ekseri benimsedikleri kültürün bir yansıması bir aynası olduğunu.................

    toplumu oluşturan bireyler olarak birbirimizi beğenmeyen aşağı ve cahil gören bizler aslında birbimizin belki biraz palazlanmışıyız yada kavruk kalmışı.....................

    öncelikle ihtiyacımız olan birbirimizi iyi dinlemek ve tahammül göstermek...................

    adalet mülkün temeli ilkesini benimsiyor isek eğer "mülk bildiğimiz her unsura saygı".........

    daha birbirimizin forumdaki yazılarına dahi tahammül gösteremeyen bizler ha kitap toplatmışız ha bir yazarı düşüncelerini aktardığı kitabından dolayı içeri tıkmışız ha birbirimizin yazısını sildirtmişiz................

    aynı efendim aynı.............

    demokrasiyi önce kendimiz hazmedeceğiz sıra sonra başkalarını eleştirmeye gelecek..............

    saygıyla................

    bana....sana....ona....herkse demokrasi.............
    Son düzenleme : BUZ; 31-01-2014 saat: 13:15.

  7. Esas

    en güzeli robotik yönetim

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •