Sayfa 2/22 İlkİlk 123412 ... SonSon
Arama sonucu : 169 madde; 9 - 16 arası.

Konu: Altın Çökerken Altında Kalanlar

  1. #9

    Esas

    Allah istifçilere evliya sabrı versin. Toprak gibi oldu meret, değerlenecek ama ne zaman? Belkide çocuklarına yarayacak..

  2. #10

    Esas

    Altın yatırımcısının gözü İsviçre'de



    27 Ekim 2014
    .

    Altında tüm gözler bu tarihe çevrildi .




    0

    Paylaş





    in

    Paylaşın
    .






    .

    -


    A


    +




    .
    ..


    İsviçre Merkez Bankası'nın 30 Kasım'da altın fiyatlarını etkileyecek bir referanduma gidecek. Referandumda evet çıkarsa İsviçre Merkez Bankası rezervlerini artırmak zorunda kalacak ve altın fiyatlarında yükselme görülebilecek. Son anketlere göre Merkez Bankası'nın rezervlerini artırması yüzde 44 destek alıyor.


    İsviçre merkez bankası 30 Kasım'da altın referandumuna gidiyor. Bu referandumun altın fiyatlarını önemli oranda etkileme potansiyeli bulunuyor.

    Halktan son anketlerde yüzde 44 destek alan tasarıya göre İsviçre Merkez Bankası rezervlerinin en az yüzde 20'sini altın olarak tutacak. Bu oranı aşsa da elindeki değeri metali satamayacak.




    İSVİÇRE REFERANDUMU ALTININ KADERİNİ ETKİLEYEBİLİR

    .


    Halen İsviçre Merkez Bankası’nın rezervlerinde altının payı Dünya Altın Konseyi’ne göre 1040 ton ile yüzde 7,4 seviyesinde bulunuyor. Referandumdan evet çıkarsa İsviçre 3 yıl içinde dünyanın yıllık üretiminin yarısı kadar altın miktarını rezervlerine katmak zorunda kalacak.

    Öte yandan böyle bir adımın altın fiyatlarını yükseltmenin yanı sıra bankanın 3 yıldır İsviçre frakının Euro’ya karşı aşırı değerlenmesini engellemek için koruduğu 1,20 kur tavanını da tehlikeye atacağı öngörülüyor.

  3. #11

    Esas

    Dördüncü gelemedi bundan sonra TCMB genişleyecekmiş. Onunla idare edersiniz artık. Bu arada Die Hard 4.0 izleyip kendinizi avutun.

  4. #12

    Esas

    Parasal genişleme bitti deniliyor. Yanlış. Bu genişleme denen şey iki aşamalı olup birinci kısım tamamlanmıştır. İkinci kısım ise ortalığa saçılan fazla paranın merkeze geri dönüşüdür. Yani parasal genişleme halen devam etmektedir. Sıradışı koşullar altında piyasalara verilen likiditenin büyük kısmı ne zaman geri toplanırsa işte o zaman bu genişleme saçmalığı biter. Kimse çıkıpta ikinci aşamaya geçildi demez işlerine gelmez. Fazla para gittiği yere israf, tembellik, vurdumduymazlık ve ahlaksızlık getirdi. Üretim ekonomisini çökertti. Şimdi buradan ettiği karla birlikte anaparasınıda çekerek son darbeyi vuracak ve nakavt edecek.

  5. #13

    Esas


  6. #14

    Esas

    Küresel ölçekte belirsizlik ve kırılganlığın seri bir şekilde arttığı bir dönemden geçiyoruz. Başta gelişmekte olanlar olmak üzere tüm ekonomilerin üzerindeki olumsuz baskıların yükseldiğine tanık oluyoruz. Emtia piyasaları bu gerçeği görüyor ve fazlası ile fiyatlıyor; sermaye piyasaları ise bu gerçeğin ne anlama geldiğini bildiği için direnmeye çalışıyor!

    Böyle gitmeyeceğini herkes biliyor: ya emtialar güçlü bir toparlanma yaşayacak, ya da sermaye piyasaları bir daha toparlanamayacak biçimde çakılacak. Eninde sonunda aynı rotada buluşmak zorunda kalacaklar ve herkes bu durumun sonuçlarına katlanmak dışında bir seçenek bulamayacak. Gelişmiş ülke para otoritelerinin sözlü veya eylemli müdahalelerini bu kapsamda irdelemek gerekiyor.

    ABD para otoritesinin tercihleri, orta vadede kendi ülkesinin kaderini dünyanın geri kalanından ayrıştırmak istediğini düşündürüyor. Belli ki dalgalı ve küresel ölçekli bir riskten kaçınma eğiliminin bu sonucu üretebileceğini öngörüyorlar.

    Son on yılda parasal genişleme desteği ile ihraç edilen sermayenin geri dönmeye başlaması onlar için böyle bir fırsat algılaması yaratmış olabilir. Risk alma isteğinin günü kurtaracak şekilde yeniden güçlenmesini ise kesinlikle istemiyorlar: doların yeniden değer kaybetmeye ve emtia fiyatlarının yükselmeye başlamasının en büyük faturayı ABD’ye çıkarabileceğini çok iyi biliyorlar!

    AB ve Japon Merkez Bankaları ise benzer konulara daha dar açıdan bakmak zorunda kalıyor ve olası yan tesirler yeterince dikkate alınamıyor; küresel değil, bölgesel bir bakış açısı ile sorunların destekçisi olmaktan öteye gidemiyorlar.

    ABD onları, kendi denizaşırı kayıplarını sınırlı tutarak risklerini azaltmak için kullanmaya çalışıyor, hacimli parasal genişlemelere teşvik ediyor.

    Sadece kendini düşünen ve olumsuz baskılar altında bunalan küresel yatırımcılar da günü kurtarmak üzere bu siparişi desteklemek durumunda kalıyor. Ortaya çıkan sonuçların şimdilik kimseyi memnun edemediği dikkat çekiyor.

    Özetlemeye çalıştığımız kargaşa ortamında, gelişmekte olan ekonomiler daha fazla bunalıyor ve tepkisel yaklaşımlarla başının çaresine bakmaya çalışıyor. Kimisi faizlerini yükseltiyor, kimisi ise petrol fiyatının düşüşünde veya Japonya’nın parasal genişlemesinde teselli arıyor! Denize düştükleri ve yılana sarılmakta oldukları gerçeğini kabul edemiyor, bindikleri dalları kesmeye devam ediyorlar. Bir kısmı ise ne kadar görmezden gelirse gelsin, yükseliş eğiliminde olan jeopolitik gelişmelerin de katkısı ile daha fazla sarsılıyor; kırılganlık artıkça hareket yeteneği daralıyor, güvensizlik büyüyor.

    AB’deki parasal genişleme bölgedeki ekonomik daralmayı önleyemeyecek gibi görünüyor. Japonya ise benzer yöntemi parasının değerini düşürerek rekabet gücünü arttırmak amacı ile kullanmaya çalışıyor. Her ikisi de diğer gelişmekte olan ekonomileri tehdit ediyor ve küresel kırılganlık algısını güçlendiriyor. Fakat kısa vadeye odaklanan ve sadece para bollaşacak beklentisini kendi lehine kullanmaya çalışan finansal piyasalar, kimsenin itibar etmediği senaryolar yazmaya devam ediyor!

    Dolardaki güçlenme ile altın ve petroldeki gerileme, gelişmekte olan ekonomilerin kriz yolcusu olduğunu haykırıyor; ama onlar bu konuda üç maymunu oynamayı tercih ederek, herkesi aptal yerine koyma alışkanlığından vazgeçemiyorlar!
    Evet, oyun içinde oyun çok; sistemi oluşturan kurumsal yapı hem olduğu gibi görünmekten kaçınıyor, hem de bazı gelişmeleri kendi çıkarına uygun sebep ve sonuç ilişkileri ile kurgulayarak kafa karıştırıyor.

    Sonra da ürettiği yapaylığı gerçek sanma gafl etine düşerek yanlışlarına devam edebiliyor. Unutmayın, ne sebep ile olur ise olsun günü kurtarmak isteyenler ile geleceği kurtarmak isteyenlerin yolu aynı olamaz. Herkes kendi tercihini yapacak ve sonuçlarına katlanılacak! (M.U.Civelek-ARKA PLAN)

  7. #15

    Esas

    FED, BOJ, ECB sonsuz karşılıksız para bastılar ve parayı geri çekemiyorlar.

    Peki bu kadar basılan para neden Hiperenflasyona sebep olmuyor.

    Cevap basit. FOREX denilen piyasada herşeyi karşılıksız çoğaltıyor ve bol gösteriyorsun. Varlık fiyatları artmıyor. Sonra da kendileri Çin de fiziksel olarak kıymetli maden depoluyorlar ucuza.

    Çin de Yeteri kadar fiziksel kıymetli maden topladıklarında sisteme reset atacaklar.

    Çin in yeni sahibi => ABD nin eski sahibi => İngiltere nin eski sahibi.

  8. #16

    Esas

    Çinliler at, it ve kedi eti yiyormuş. Onu da bir denemek lazım.

Sayfa 2/22 İlkİlk 123412 ... SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •