Ana sorun söylediğiniz gibi bu büyük toplardamarların sadece büyük nakit dağlarına değil , devletler ve halklardan çok daha üstün teknoloji ve birikime sahip olmaları. Nakitlerini sıfırlasanız dahi ellerindeki paha biçilmez teknolojileri ve tecrübeleri sıfırlayamazsınız. Emtia ve enerji ve hatta emek yani bugüne kadarki ekonomimizi oluşturan bu kutsal üçlü o kadar aciz bir duruma düşüyorki zamanla değer yargılarımızda değişecek. Emek , emtai ve enerji yoğun geleneksel sektörlere geri dönelim 50 ler 60 lar 80 lerdeki gibi sanayi çoşkusunu yaşayalım ve boşverelim şu yeni dünyayı desek dahi daha 3 yaşındayken tabletinin tuşuna basmadığı zaman ağlayan bebeklerden, emaili hızlı açılmıyor diye krize giren yani teknolojiyle iliklerine kadar uyuşturucu gibi esir edilmiş halk kitleleri köleliği kabul eder ama bir daha o sanayi devrimine geri dönmeyi kabul etmez. O sanayi devrimi ki küçük işletmeleri piyasa açlığı ve artan talep doğrultusunda büyük ama verimsiz sermaye grupları haline getirdi, zenginler oluşturdu, ama bunun tekrarlanması ve devam etmesi son 5-10 yıldır durdu. Devletler teknogirişim sermaye destekleri ile inanılmaz paralar döküyorlar ama olmuyor genç girişimci başaramıyor ve başaramaması da çok normal şu anda piyasaya atıldığında dev teknoloji şirketleri ile arasındaki fark en az 20- 30 yıl buda artık pratikteki insan ömrünün üstesinden gelemeyeceği bir sorun. Sonuçta benim çözemediğim , sistem değişebilir demişsiniz ancak ben değiştirilecek bir alternatifinde yukarıda saydığım sebepler yüzünden ortada olmadığını düşünüyorum. Çünkü sadece nakit dağları birikmiyor toplar damarlarda, bilgi birikiyor, teknoloji birikiyor, zamanla elde edemeyeceğiniz kurumsal tecrübe birikiyor. Yani bütün bu modern dünya aslında onlar oluyor. Buda alternatifin ancak modern dünyayı yok etmekten geçtiğini gösteriyor. Bu mümkün olmadığına göre (çünkü bilgi ve tecrübe yok edilemez ve transfer edilemez), bir gün yeni bir sistem geleceği düşüncesi bana bugünkü hiyerarşinin değişmeyeceği ama sanılanın aksine toplar damarların dahada güçleneceği bir alternatif hissi uyandırıyor. Buda aslında bir sistem değişikliğinden ziyade bir yerini sağlamlaştırma pekiştirme.