Sayfa 1/4 123 ... SonSon
Arama sonucu : 27 madde; 1 - 8 arası.

Konu: Orman Yangınları

  1. #1

    Esas Orman Yangınları

    Özellikle yaz aylarında ortaya çıkan orman yangınları içimizi yakmaktadır.

    -Nasıl yanmasın ki?

    -Bir yanda senelerce süren büyüme süreci, insanlığa, hiçbir yarar sağlamadan sona erer.

    -Bizler gibi yaşama hakkı olan binlerce canlı yitip gider.

    -Küresel ısınmayı azaltan biricik ortam tam tersi etki yapar.

    -Ülkemizin erezyon ve çöllenme tehlikesi artar.

    -Bu ormanlardan geçimini sağlıyan insanlar zarar görür.
    ...

    Bu konuda başta siyasetçilerimiz olmak üzere herkese görevler düşmektedir.

    Herbir orman yangınının çıkış nedeni farklıdır. Bu nedenler tespit edilip buna uygun tedbirler mutlaka alınmalıdır.

    Bir çeşit orman yangını ve buna bağlı öneriler

    Bilindiği gibi şehirler arası elektrik ulaşımı uygun direkler kullanılarak havadan yapılmaktadır. Bu hava hatlarında kulanılan teller yaz aylarında aşağı doğru sarkarlar. Bu sarkan teller sıcağın ve rüzgârın etkisi ile aşağıdaki orman veya herhangibir yanıcı madde üzerine tıpkı bır yıldırım gibi akarak onun yanmasına neden olmaktadır. Ve bu da uygun ortamlarda bir orman yangınına neden olmaktadır.

    Birkaç sene önce, bir yakınım, bana bölyle bir yangın çıkışına şahit olduğunu anlatmıştı.


    Buradan hem vatandaşlara hemde devlet yetkililerine düşen görevler ortaya çıkmaktadır.

    Devlete düşen görevler:

    -Elektrik hatlarının güzergahı çok iyi tesbit edilmesinin sağlanması.
    -Elektrik hat bakım ekiplerinin bu konu üzerinde dikkatli bir şekilde çalışmasının sağlanması.
    -Bu konuda ilgili birimlerin ve vatandaşların uyarılması.
    -Bu konuda eğitimler verilmesi.
    .....

    Vatandaşlara düşen görevler:

    -Elektrik tellerinin altına veya yakınına ağaç veya uzun boylu bitkiler ekmemesi, elektrik akımına ve yangına neden olabilecek yapılar yapmaması,

    -elektrik tellerine yaklaşan bitki,ağaç veya bir yapı görürlerse bunları da mutlaka ilgililere ulaştırması,
    ....

  2. #2

    Esas

    Bu orman yangınlarının çıkış nedeni kaza olamaz.On yerde birden kazara yangın başlamaz.Sorumluların ve sorunluların hatta ormanı yakan vatan hainlerinin bir an önce bulunup cezalandırılmasını dilerim.

  3. #3

    Esas

     Alıntı Originally Posted by sezi Yazıyı Oku
    Bu orman yangınlarının çıkış nedeni kaza olamaz.On yerde birden kazara yangın başlamaz.Sorumluların ve sorunluların hatta ormanı yakan vatan hainlerinin bir an önce bulunup cezalandırılmasını dilerim.
    Bu görüşünüze tamamen katılıyorum.Üzülerek.

  4. #4
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    D.Dere meine traumgarten
    Gönderi
    568

    Esas

    Yanan yerden geriye kocaman bir hiç kalıyor,eminim ki bunlar sabotaj ve yakanlarda pkk'lı,adamlar hainliği alışkanlık haline getirdi,mayınlardan sonra şimdi de ciğerlerimizi yakıyorlar.

  5. #5
    Duhul
    Feb 2004
    İkamet
    Misak-ı Milli içi
    Yaş
    53
    Gönderi
    714

    Esas

    Bu yangınların yarısından çoğu Yunanlıların ,bizim turizmimizi baltalamak için yaptıkları sabotajlardan kaynaklanıyor..Tabii Yunanistan da ki yangınlarda ,bizim sabotajlarımızdan.Nereden bildiğimi sormayın..Ama emin olun!

  6. #6
    Duhul
    Oct 2004
    İkamet
    TÜRKİYE CUMHURİYETİ
    Gönderi
    27,443

    Esas

    Her kim yapıyorsa

  7. #7
    Duhul
    Mar 2004
    İkamet
    gaia
    Yaş
    63
    Gönderi
    2,517

    Esas

    emin çölaşan yazmıştı, kerküklü bir türkten söz etmişti, istihbaratçı olarak çalışan, onun anlattıklaır. orman yangınlarının yükseldiği bir dönemde bunun arkasında bir komşu ülkenin olduğunu saptıyorlar. bir süre sonra bu komşuda da yangınlar başlayınca, bizdeki yangınlar azalıyor...

  8. #8
    Duhul
    Feb 2004
    Yaş
    67
    Gönderi
    10,347
    Blog Yazıları
    9

    Esas

    Orman Yangınları, Eğitim ve Toplumsal Bilinçlendirme
    Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ, Çukurova Üniversitesi. [email protected]

    Türkiye yüzölçümünün yaklaşık %25'ini oluşturan alan ormanlar ile
    örtülüdür. Ancak yıllardır temelinde insan kaynaklı sabotaj ve ihmaller
    nedeniyle orman alanları önemli ölçüde tahrip edilmektedir. Türkiye
    ormanları dünya ölçeğinde karşılaştırıldığı zaman halen önemli bir
    potansiyele sahiptir, ancak artan endüstri talepleri ve rekreasyon alanı
    ihtiyacı gibi nedenlerden dolayı yeniden yapılanmayı ve planlamayı
    gerektirmektedir. Ayrıca, Türkiye ormanlarının yapısal bozuklukları da
    bulunmaktadır. Ancak bunlar kendi içinde zamanla planlı çalışma ile
    çözülecek niteliktedir.

    Ülkemizin Yangın İstatistiği
    Türkiye'de orman yangını istatistikleri orman kanununun kabul edildiği 1937
    yılında başlıyor ve günümüze kadar yaklaşık 80 bin orman yangınında 2
    milyon hektara yakın orman alanı yanmıştır. İstatistiklere göre orman
    yangınların çıkış nedenleri:
    Doğal nedenler % 6, İnsanlardan kaynaklananlar % 94. İnsan kaynaklı
    yangınların büyük kısmı kasıt, ihmal, dikkatsizlik ve kazalardan
    kaynaklanıyor. Ancak, her üç yangından birinin nedeni de tam olarak
    bilinemiyor. Ormancıların genel görüşü "Türkiye'de orman yangınlarının
    yüzde 42'si ihmal ve dikkatsizlikten çıkıyor, en dikkatsizler ise çoban
    ateşi yakanlar."Yangın istatistikleri incelendiğinde Akdeniz ülkeleri
    içinde yine de en az yangın çıkan ülkenin ve birim yangın başına yanan
    alanı yönünden Türkiye çok da fena sayılmaz.

    Yanan Orman Değil, Açılan 2B Yasası İçin Arsa
    Yangın ile ilgili olarak basına yansıyan görüntüler ve orman yangını
    resimleri, yetkililerin helikopterle inişi ve binişi gösterildi.
    Yetkililerce yangının nedeni araştırılıyor, sabotaj ihtimali üzerinde
    duruluyor. Çevre ve Orman Bakanı, yangınlar şüpheli diyor. Ülkemizin arsa
    rantının en yüksek olduğu Bodrum Belediye Başkanı Mazlum Ağan her şiddetli
    rüzgârda ilçede orman yangının çıkmasının tesadüf olmadığını söyledi.
    Ülkemizdeki en büyük orman yangınları genelde Ege ve Akdeniz bölgelerinde
    yaşanıyor. Yanan alan genişliğine göre, Muğla, Antalya, Çanakkale ve İzmir
    en tehlikeli bölgeler arasında bulunuyor. Akdeniz havzası Ege'ye göre daha
    az yangına maruz kalmaktadır.
    İnsandan kaynaklanan ağırlıklı yangınların önlenmesi için ciddi eğitim ve
    bilinçlendirme faaliyetlerine gereksinim bulunmaktadır. Çoğumuzun da her
    gün sokakta, trafikte tanık olduğumuz sorumsuz sigara içicilerinin
    sigarasının son izmaritini şuursuzca parmak ucu ile sağa sola fırlattığını
    biliriz. Bu şuursuzluk davranışı kim bilir bugüne kadar ne değerlere mal
    oldu.
    Tabii şeytanın avukatlığını yaparak bazı akla gelen soruları soralım:
    Ülkemizde orman yangınları nerelerde daha çok çıkıyor?
    Orman yangınından sonra neler yapılıyor? Yeniden ağaçlandırma yapılıyor mu?
    Söz konusu yanan alanlara arsa ve tarla açmak için talip olan oluyor mu?
    Talip olanlardan kaçı soruşturuldu.? Arkasında rant çeteleri var mı?
    Tabii bu tür soruları daha da artırabiliriz. Ancak sorulması gereken asıl
    soru, bu yangınların çıktığı yerler genelde deniz kıyıları ve turizme uygun
    nitelikteki alanlardır. Sabotaj ihtimali her zaman vardır. Ancak geçmişle
    kıyaslandığında insan kaynaklı yangınların arttığı görülmektedir. Tarihte
    bildiğimiz kadarıyla doğal nedenlerden kaynaklanan büyük orman yangınları
    vardır, ancak son yıllarda insandan kaynaklanan çok sık yangınların olduğu
    görülüyor. Genelde insanın bilinçli çıkardığı yangınlardan sonra açılan
    alanlar 2B yasasına konu edildiği gibi orman niteliğini kaybettiği için
    imara açılması istenmektedir.
    Ülkemizde bugüne kadar, her ne kadar yasa gereği yanan alanların
    ağaçlandırılması söz konusu ise de genelde bu alanların niteliğini
    kaybettiği ileri sürülerek 2B yasası ile imara açılması önerilmektedir.
    Bugüne kadar yapılan ve yapılmaya çalışılan bu tür uygulamalar ile çok
    fazla miktarda yerleşim yeri ve tarlanın açıldığı bilinmektedir.
    Tabii yanan yerlerin yeniden ağaçlandırılması ve imara yer verilmesi gibi
    konulara gelince yasal olarak evet, ancak fiiliyatta nasıl gidiyor
    bilmiyorum. Ancak yakılan yerler mutlaka zaman kaybedilmeden
    ağaçlandırılmalıdır.
    Çevre ve Orman Bakanlığına bağlı Fidanlıklarda yılda milyonlarca değişik
    türde bitki yetiştirilmekte ve düzenli olarak ağaçlandırma alanlarına
    aktarılmaktadır. Söz konusu niteliğini kaybetmiş, yakılmış ve çıplak
    alanlara fidan dikiminde mutlaka kök mantarı (mikoriza) aşılamasının
    yapılması gerekiyor. Aksi taktirde bitkiler kök mantarına mutlak gereksinim
    duydukları için gelişmemektedirler. Bu şekilde yakılan alanlar 2B
    niteliğine düşürülmeden mutlaka yeni dikimlerle ve kök mantarı uygulayarak
    yeniden yeşil alan konumuna getirilmelidir.

    Yangının Zararını Azaltmanın Yolu Toplumsal Bilinçlendirme
    Yılda binlerle ifade edilen yangın çıkıyorsa bunun nedenleri
    araştırılmalıdır. Her türlü mercek etkisi yapacak materyalin ormanda
    bırakılmaması, piknik yapan vatandaşın uyarılması, çöplerin düzenli
    toplatılması gibi bazı tedbirler alınabilir. Kırsalda vatandaş anız yakımı
    gerçekleştiriyor. Doğal olarak orman yangını da oluyor. Bu konularda
    bilinçlendirme ve caydırıcı yaptırımların geliştirilmesi gerekir.
    Yangından az zararla çıkmanın yolu doğal olarak toplumsal bilinçlenmeden
    geçmektedir. Bu konuda Çevre ve Orman Bakanlığının toplumun her kesiminde
    başta ilk öğretim okulları olmak üzere ciddi bir bilinçlendirme
    seferberliğini başlatması gerekir. Toplumda bu konuda bir bilinçlendirme ve
    sorumluluk bilincinin sağlanması gerekir.
    Bu konuda Yunanistan geçen hafta örnek bir davranış gösterdi. 2 Temmuz 2007
    tarihinde Atina yakınlarındaki Ulusal Doğal parkta meydan gelen yangında
    milli parktaki çok önemli canlı türü de yanarak yok oldu. Bu yangında
    hükümetin ihmali olduğu gerekçesi ile binlerce doğal canlının (hayvan ve
    bitki) yok olması nedeniyle halk Yunanistan parlamentosu önünde büyük bir
    gösteri yaparak kaybolan doğanın ve oksijenin akciğerlerini geri
    istediklerini belirtiler. Ayrıca yanan yerlerin yerleşime açılmamasını ve
    imara müsaade edilmemesini istediler. Ülkemizde aynı anda bir çok yerde
    başlayan yangınlarda ne kuşku duyan var ne de hesap soran birileri var.
    Hesap soranlara da belki budala diyeceklerdir.
    Aynı tarihlerde ülkemizin tatil cenneti, turizm cenneti Bodrum'da 8 Temmuz
    2007 tarihinde çıkan yangın, 1100 hektarlık makilik ve ormanlık alanı yok
    etti. "İzmir'in 4 ayrı yerinde, birbirine yakın saatlerdeki makilik ve
    ormanlık alanlarda yangın çıktı". Bodrum'da ki yangında yaklaşık 200 bin
    kızılçam ve 7 bin zeytin ağacı ile makilik alandaki bitki örtüsü kül oldu.
    Daha öncede Ege bölgesinde on binlerce zeytin ağacı yanarak kül olmuştu.
    Ülkemiz Orman potansiyeli ve yangın istatistiği yönünden halen iyi konumda
    bulunmaktadır. İyi bir eğitim ve planlama ile daha da iyi bir konuma
    gelebiliriz. Akdeniz'in zengin flora ve faunasının korunması,
    geliştirilmesi, yangına karşı önlemlerin alınması bir ulusal sorun olarak
    ele alınmalıdır. Özellikle insan kaynaklı yangınların önlenmesi için eğitim
    yanında yasal süreçlerin doğru işletilmesi önem kazanmaktadır. Ayrıca yanan
    yerlerin 2B yasası gibi kolay mülk edinme süreçlerine bırakmayacak şekilde
    sıkı yasal düzenleme sağlanmalıdır.
    Ayrıca her türlü orman alanlarının her ne surete olursa olsun madenciliğe,
    imara ve özel malikhaneye açılımının yasaklanması gerekir. Ormanlarımızı ve
    orman alanlarımızı koruyalım!

Sayfa 1/4 123 ... SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •