Sayfa 2/11 İlkİlk 1234 ... SonSon
Arama sonucu : 87 madde; 9 - 16 arası.

Konu: Püf Noktaları

  1. #9
    Duhul
    Dec 2005
    İkamet
    istanbul
    Gönderi
    1,832
    Blog Yazıları
    1

    Esas dekorasyona dair...

    deri koltuk takımları salonlarda son derece sade bir şıklık sergiliyor. sevenleri için dikkat edilmesi gerekenler....


    Deri mobilyanızın şıklığı ve konforu kadar bakımı da önemlidir. İşte püf noktaları...
    Maison Française 22.06.2007 alıntı.

    1. Deterjan, aseton, sabun gibi kimyasal maddeleri deri mobilyanızdan uzak tutmalısınız. Kimyasal maddeler, derinin doğal yapısına aykırı olduğu için deriye zarar verir.

    2. Deri mobilyanızı ısıdan korumanız gerekir. Direk güneş ışığı da derinin solmasına sebep olur. Mobilyanızı kaloriferden en az 30 cm. uzağa yerleştirmelisiniz.

    3. Evcil hayvanlarınızı deri mobilyanızdan uzak tutmalısınız. Evcil hayvanlar, tırnaklarıyla deriye kalıcı zararlar verebilir.

    4. Deri koltuğunuzun tozunu, elektrik süpürgesi gibi araçlarla almaya çalışmak deriye zarar verir. Koltuğunuzun tozunu nemli bir bezle almanız, derinin temizliği için yeterli olacaktır.

    5. Koltuğunuzun derisinin daha parlak ve canlı görünüm kazanması için deri bakım setlerini ve şeffaf deri cilasını üç ayda bir kullanmalısınız.

  2. #10
    Duhul
    Apr 2005
    İkamet
    Erenköy
    Yaş
    49
    Gönderi
    3,994
    Blog Yazıları
    1

    Esas

    Geçenlerde Arabamla Manisa'dan geçerken elbette yol kenarındaki satıcılardan kavun aldım. İyi kavunun sırrı nedir diye sordum.Binbir güçlüke söyledikleri püf noktaları aşağıdaki gibi (sanırsın nasa sırrı söyleyecek);

    1) Aynı boyuttaki kavunlardan daha ağır olanı daha tatlı olurmuş.

    2) Kavun kabuğu üzerinde çok çok ince damar çatlakları olursa o da iyi kavun işareti imiş

  3. #11
    Duhul
    Dec 2005
    İkamet
    istanbul
    Gönderi
    1,832
    Blog Yazıları
    1

    Esas çiçeklerden orkide....

    çiçekleri çok sevsem de bakımı konusunda pek başarılı değildim. geçen yıl hediye gelen bir orkide o kadar güzeldi ki bu sefer elimden geleni yapmaya karar verdim ve 2 aydan fazla bir süre çiçekli kalmasını sağlayabildim. şimdi çiçeklerini dökeli 6 ay oldu, umutla yeniden çiçeklenmesini bekliyorum....

    (Phalaenopsis) Orkide Bakımı

    Nadide, seçkin ve özel bir çiçek olan orkidenin bakımı, sanılanın aksine aslında çok kolay!

    Orkide, özel olduğu kadar bakımının da zor olması ile bilinen ve bu açıdan biraz göz korkutan bir çiçektir. Oysa phalaenopsis, orkide türleri arasında bakımı en kolay olan türlerden biridir. Birkaç basit kural uygulanırsa bitki yıllar boyunca çiçek açacaktır.

    Hem şık görünümü, hem de kolay bakımı nedeniyle en popüler orkide türlerinden biri olan phalaenopsis’in çiçekleri çok uzun süre dayanır. Yaklaşık 3 ay boyunca çiçekli kalır. Genelde senede 2 kez çiçek verir.

    Phalaenopsis sıcak ortam ve nemli hava sever. Aydınlık, ancak direkt güneş ışığı almayan bir yerde bulundurulmalıdır. Sıcak bir evin ısısı bitkiyi mutlu etmeye yetecektir.

    Çok sık sulanmamalıdır. Evlerin ısındığı kış aylarında haftada 2-3 kez sulanması yeterli olacaktır.

    Bitkinin saksısı direkt olarak suya oturtulmamalıdır. Köklerin su ile direkt teması hemen çürümelerine neden olur. Bu nedenle bitkiyi suladıktan sonra saksının altını silmek gerekir. Bir diğer çözüm ise saksı ile tabak arasına çakıl taşları döşeyerek direkt teması engellemektir. Çiçeklere de su değmemesi gerekir.

    Phalaenopsis toprağı özeldir; ağaç kabukları, yaprak çürüğü ve kuru dal parçacıklarından oluşan bir karışımda yetiştirilmelidir. Normal toprağa ekilmez. Senede bir kez (çiçek açmadığı veya goncası olmayan bir dönemde, tercihan bahar aylarında) toprağı değiştirilmelidir.

    Çiçekler 3 aya varan bir süre boyunca canlı kalır. Bu sürenin sonunda, çiçekler dökülünce çiçeği taşıyan sap orta noktasından (3. boğumun birkaç santimetre üstünden) kesilmelidir. Böylelikle bitkinin enerjisi boşa harcanmamış olur ve yeniden çiçek verme işlemi hızlanır. Çiçek verme mevsimi Aralık-Mayıs arasıdır.

    Bitkinizin ne ölçüde sağlıklı büyüdüğünü yaprak renginden anlamanız mümkündür. Çoğu ev bitkisinin aksine, koyu ve parlak yeşil yapraklar orkidelerde sağlık göstergesi değildir. Tam tersine, sağlıklı ve yeterli ışık alan bir orkidenin yaprakları çimen yeşiline yakın bir renktedir.

    Orkidenizi güle güle büyütün!

  4. #12

    Esas

    Sebze pişirirken...
    Yağın kolay sindirilmesini sağlayan sebze pişirme yöntemini hiç duydunuz mu? Önce sebzeler az suda ve hafif ateşte yağsız pişer. Pişme tamamlanınca üzerine bir miktar yağ konur. Yağın her tarafa dağılması için tencere silkelenir, kapağı kapatılır ve bir kaç dakika bekletilir. Bu yöntemle pişen sebzeler yağı emmediğinden hem sindirimleri kolay olur, hem de daha az yağ kullanmış olursunuz. Çeşni vermek için yağı koyarken biraz da maydanoz, dereotu, nane, fesleğen gibi otlar katmaya ne dersiniz?

  5. #13

    Esas

    Çiğ köftenin püf noktaları
    Şanlıurfalı çiğ köfte ustaları, çiğ köfte yoğurmanın püf noktaları olduğunu belirtti. Usta eller, iyi bir çiğ köfte yapmanın kullanılacak malzemeyle direk ilgili olduğunu vurguladı. İyi çiğ köfte yapmanın yolunun malzemeden geçtiğini belirten ustalar, sert bulgurla yapılan çiğ köftenin daha leziz olduğunu kaydetti. Çiğ köftede mutlaka isot (pul biber) kullanılması gerektiğini hatırlatan ustalar, kara etin içindeki sinirlerin çok iyi temizlenmesi gerektiğine ve yoğurma kıvamının da çiğ köftenin tadını etkilediğine dikkat çekti.

    Şanlıurfalı çiğ köfte uzmanları, 8 kişilik çiğköfteye 4 su bardağı köftelik bulgur, 500 gram dövülmüş (veya mikserde çekilmiş) yağsız kara et, 6 yemek kaşığı kuru isot (biber), 1 tatlı kaşığı tuz, biraz karabiber ve tarçın, 8-10 adet yeşil soğan, 1 kuru soğan, 1 demet maydanoz, 1 tatlı kaşığı salça konulması gerektiğini dile getirdi.

    Çiğ köfte uzmanları, çiğ köftenin şu şekilde yoğurulduğu takdirde lezzetinin daha fazla olacağını ifade etti:

    "Yeşil soğan ve maydanoz yıkanıp, incecik doğranarak daha sonra karıştırılmak üzere bekletilir. Daha sonra özel olarak yaptırılmış köfte leğenine, tuz, kuru isot (biber) tarçın, kara biber, salça, et, doğranmış kuru soğan ve sarımsak alınarak yoğrulmaya başlanır. İyice karışıca çiğ köftelik bulgur yavaş yavaş alınarak yoğrulmaya devam edilir. Leğendeki malzemeler, çok az suyla yavaş yavaş bastırılarak, bulgur yumuşayıncaya kadar yoğrulur. Kıvamına gelinceye kadar yoğrulan çiğ köfteye daha önce doğranarak hazırlanmış maydanoz ve soğan karışımı eklenir, hafifçe ezilerek toparlanır. Avuç içi halinde sıkım yapılarak tabaklara konulur. Tabağın etrafı marul, salatalık, nane semiz otu ve turpla bezenerek servis yapılır."

    Usta eller, çiğ köfte yapımında ise şu püf noktaların dikkate alınmasını tavsiye etti:

    "Sert bulgurla yapılan çiğ köfte güzel olur. Bulgur çiğköfte yapılmadan evsilerek içindeki kepekler ayıklanmalıdır. Çiğ köftede mutlaka Şanlıurfa isodu (pul biberi) kullanılmalıdır. Çiğ köfteye konulacak kara etin içindeki sinirler çok iyi temizlenmelidir. Kara et dövülerek veya mikserde macun gibi oluncaya kadar çekilmelidir. Çiğ köfte az yoğrulursa bulguru sert kalır, çok yoğrulursa hamur olur. Çiğ köfte az su alınarak yoğrulmalıdır. Yazın çiğköfte yoğrulurken buz kullanılmalıdır. Çiğ köfte yoğrulduktan hemen sonra yenmelidir. Çiğ köftenin yanında içecek olarak ayran verilmelidir."

  6. #14

    Esas

    Şu isveç şurubunu sonunda bugün ben de aldım. Ne pahalı şeymiş yahu

  7. #15

    Esas

     Alıntı Originally Posted by Von Yazıyı Oku
    Şu isveç şurubunu sonunda bugün ben de aldım. Ne pahalı şeymiş yahu
    Tadı da kötüdür

  8. #16

    Esas

     Alıntı Originally Posted by kartal35 Yazıyı Oku
    Tadı da kötüdür
    Kokusu keskin ama tadına henüz bakamadım

    Nasıl kullansam, beklesem gerekirse kullansam , bir denesem gibi gel-git ler içindeyim

Sayfa 2/11 İlkİlk 1234 ... SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •