Baki Günay
[email protected]
Nükleer Enerjinin Diyeti İran mı?
İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, Horasan Rezevi eyaletinin başkenti Meşhed'de, üniversite öğretim üyeleri ve öğrencilerle görüşmesinde, uranyumu zenginleştirmeyi başarmalarının ardından koşulların tamamen değiştiğini belirtti ve ''Biz bugün nükleer bir ülkeyiz ve ülkelerle nükleer bir ülke olarak konuşuyoruz'' dedi.
Bu beyanatı Uluslar arası Atom enerjisinin kendilerine verdiği 28 Nisan’dan önce yaparak bölgede var olan dengeleri bir anda değiştirdi. ABD’li bir yetkili İran’ın 16 gün içinde nükleer bir bomba yapabileceğini söyledi.
Yanı başımızda bunlar olurken. Türkiye yıllardan bu yana nedense ötelenen veya üzerinden düşünülüp birilerinin izni olmadığı için kavuşamadığı Nükleer santral için düğmeye baştı.
Hatırlayalım
İran’ın bu tartışmalar yaşanırken ABD senatosunun bir yetkili İran nükleer bir bomba yaparsa Türkiye’de bomba yapar demişti.
Söyle bir düşünelim. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’de batı basınına İran’ın bombalarına bakacağına İsrail’deki 200 Atom bombasına bakmaları gerektiğini söylerken acaba neyi hedef alıyordu.
Şu ortamda Suudi Arabistan ve Mısır’ında el altında bu tür çalışmaları devam etmediğini kim garanti edebilir. Kimse tabii ki.
Peki Türkiye istediği anda bir atom bombası yapabilir mi. Etik olarak hayır yapamaz. Genel düşünce yapmaması yönünde ama bir savaş ve savunma anında bu işlem her an yapılabilinir. Bunun planlarını mutlaka b,r takım görevliler yapmıştır…
Peki Sinop’a yapılacak tesisin nükleer bir bombanın altından yakında ne çıkabilir.
Bunun için Netpano sayfalarında görebileceğiniz ABD ile yapılan tek taraflı bir anlaşma haberini okumanızı tavsiye ediyorum.ABD ile 3 yıl boyunca devam edecek antlaşma taraflar karşıt görüş verilmezse otomatik olarak bir üç yıl daha uzatılacak. Hatırlarsanız çekiç güç anlaşması da bu şekilde bölgeye gelmişti.
Sinop Nükleer izni ola dursun ABD donanması Karadenize olan ilgisi son safhaya geldiğinide hatırlatalım.
Adım adım güneydoğuda geçilen kırmızı çizgilerin son halkasını da Türkiye’nin karadenizdeki hakimiyeti geliyor.
ABD neden Karadeniz ile ilgileniyor cevabını biraz düşünürsek bakın neler çıkıyor
Türkiye’nin ya üslerini kullanmak veya Karadeniz’e uçak gemileri ve nükleer füzeler de taşıyan denizaltılar çıkarmak istiyor.
Karadeniz üzerinden uçacak uçaklar ve füzeler Türkiye hava sahasına girmeden Gürcistan, Ermenistan ve gerekirse Azerbaycan üzerinden İran’ı vuracak.
Eğer bir defa Karadeniz’e donanma çıkarmasına izin verirsek, o zaman Montreux sistemi ortadan kalkacak ve daha da kötüsü Amerika’yı Karadeniz’de istemeyen başta Rusya olmak üzere bir çok ülkeyle ilişkilerimiz bozulacak.
Ayrıca İran konusunda Amerika ile siyasi ve hele hele askeri manada işbirliği yapmamızın onlarca sene sürecek bir ceremesi olduğunu aklımızdan çıkarmamamız gerekecek.
Bu planın ilk atımıda geçen hafta atıldı haberi hep birlikte okuyalım
ABD Deniz Kuvvetleri'ne ait 'USS Porter' isimli gemi Samsun Limanı'na demirledi Görevli olarak Samsun'a gelen 'USS Porter' isimli gemisi şehir merkezinde bulunan Samsun Limanı'na demirledi. 350 mürettebatı bulunan gemi 3 gün Samsun'da kaldıktan sonra demir alacak.
(14 Nisan 2006 Cuma)
Geminin Samsun'a gelişiyle ilgili geniş bilgi verilmezken, geminin etrafına güvenlik amacıyla şamandıralardan güvenlik kordonu oluşturuldu. Deniz Polisi ve Sahil Güvenlik ekipleri, gemi etrafında geniş güvenlik önlemleri alırken, vatandaşlar ise gemiyi meraklı bakışlarla izledi.
Geminin Kaptanı Tuğamiral Robert Lally ve Deniz Yarbayı Doug Nashold, Samsun Vali Vekili Raif Özener'i ziyaret etti.
Güneydoğu’daki kalkışma senaryolarının her parçasında Amerikan ajanlarının parmağı olunduğu bilinirken ABD şimdi Karadeniz de…..