Anket Sonuçlarını Gör: Türkiye sahip olduğu bor rezervlerinin meyvesini ne zaman almaya başlayacak?

Oylayan
29. Bu anket için oy kullanamazsınız
  • 10 yıldan az

    6 20.69%
  • 10-20 yıl

    8 27.59%
  • 20-40 yıl

    3 10.34%
  • Asla, bize yedirmeyecekler !

    12 41.38%
Sayfa 1/4 123 ... SonSon
Arama sonucu : 32 madde; 1 - 8 arası.

Konu: Bor Gerçeği ve Oynanan Oyunlar

  1. #1
    Duhul
    Jul 2007
    İkamet
    41N - 029E
    Gönderi
    1,703
    Blog Yazıları
    1

    Esas Bor Gerçeği ve Oynanan Oyunlar

    Bu topikte ülkemizin rekor rezerve sahip olduğu bor madeni hakkında tüm teknik bilgileri ve bor madeninin sahip olduğu zenginlik potansiyeli sebebiyle ülkemiz üzerine oynanan oyunlarla ilgili yazıları paylaşıp aklımın yettiğince yorumlamaya çalışacağım.

  2. #2
    Duhul
    Jul 2007
    İkamet
    41N - 029E
    Gönderi
    1,703
    Blog Yazıları
    1

    Esas Ulusal Mevzuatımız ve Son Gelişmeler

    Ulusal Mevzuatımız ve Son Gelişmeler
    Anayasamızın 168. Maddesi ile “tabii servetler ve kaynaklar devletin hüküm ve tasarrufu altındadır” hükmü yer almaktadır.

    Türkiye’de 1930’lu yıllara kadar doğal kaynakların tespitine yönelik bilimsel çalışmalar yapılmamıştır. Bu amaçla 1935 yılında maden aramaları yapmak üzere MTA, madencilik, enerji üretimi ve dağıtımı yapmak üzere de Etibank (Etiholding) kurulmuştur. 1970’li yıllara kadar, ülkemizde bor cevheri üretimi ve ihracâtı büyük oranda bir İngiliz Şirketi tarafından yapılmıştır. 1978 yılında 2172 sayılı Yasa ile bor cevherleri devletleştirilmiş ve Türkiye dünyanın en büyük 2 bor üreticisinden biri olmuştur. 17.11.1978 tarih ve 16462 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile bor tuzlarının arama, işletme ve pazarlama faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi Eti Holding A.Ş.’ne verilmiştir.

    Daha sonra 10.06.1983 tarihli “Bor Tuzları, Trona ve Asfaltit ile Nükleer Enerji Hammaddelerinin İşletilmesini, Linyit ve Demir Sahalarının Bazılarının İadesini Düzenleyen 2840 sayılı Kanun” nun 2. maddesi ile bor tuzları, trona, asfaltit, uranyum ve toryum madenlerinin aranması ve işletilmesinin Devlet eliyle yapılacağı ve bu madenler için 6309 sayılı Maden Kanunu gereğince gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine verilmiş ruhsatların iptal edileceği hükme bağlanmıştır. Bu düzenleme sonrasında 1978 yılında cevher bazında 660 milyon ton olan bor rezervi günümüzde 2 milyar tonun üzerine çıkmıştır. İhracât gelirleri de 83 milyon $’dan 220 milyon $ düzeyine yükselmiştir. Buna karşılık, rafine işlemleri İngiliz, Fransız ve İspanyolların ortak olduğu Borax Holding tarafından yapılabilmekte olduğundan bu sektör bor cevherinde Türkiye’nin dünya pazarına girişini engellemeye çalışmıştır. Türkiye’nin bor cevherinde dünya pazarına girişi rafine tesislerini kurup işletmeye başlaması ile olmuştur.

    1983 sonrasında çıkarılan yasalarla yabancı sermayenin ülkemize girişi, kolayca dolaşımı sağlanmıştır. Bunun en önemli alanlarından biri de madencilik olmuştur. 1985 yılında çıkarılan 3213 sayılı Maden Yasası ile yerli ve yabancı sermayeye madencilik sektöründe önemli imtiyazlar tanınmıştır. Bugün gelinen noktada bütün bu üretimleri sürdüren Etibank, bir holdinge dönüştürülerek 7 ayrı AŞ kurulmuştur. Bunlar ise birer birer özelleştirilmektedir.

    Günümüzde ise Bor madeni stratejik olmaktan çıkarılmaya ve 2840 sayılı Bor Kanunu olarak bilinen yasa değiştirilmeye, bor madenleri dünya tekellerinin eline bırakılmaya çalışılmaktadır. IMF’e verilen niyet mektuplarının içine bu alanda verilen sözler yer almaktadır.

    Buna İZİN VERİLMEMELİDİR.
    A. Gönül Buyan
    Fizik Yük. Mühendisi

  3. #3
    Duhul
    Jul 2007
    İkamet
    41N - 029E
    Gönderi
    1,703
    Blog Yazıları
    1

    Esas

    Adı : BOR
    Simgesi : B
    Atom No : 5
    Yoğunluk : 2.3 gr/cm3
    Metal Rengi : Kahverengi
    Tabiattaki Hâli : OKSİTLİ BİLEŞİKLER

  4. #4
    Duhul
    Jul 2007
    İkamet
    41N - 029E
    Gönderi
    1,703
    Blog Yazıları
    1

    Esas

    Uçak Tipi Kullanım Oranı %
    F-15A Askeri Uçak 5
    F-16 Askeri Uçak 12
    AV-88 Askeri Uçak 26
    F-22 Askeri Uçak 35
    A-300 Airbus Yolcu Uçağı 4
    A-310 Airbus Yolcu Uçağı 8
    Boing 777 Yolcu Uçağı 9
    A-340 Airbus Yolcu Uçağı 12

  5. #5
    Duhul
    Jul 2007
    İkamet
    41N - 029E
    Gönderi
    1,703
    Blog Yazıları
    1

    Esas

    Ülke Rezerv........milyon Ton......%
    Türkiye..............564..............64
    A.B.D.................80................9
    B.D.T................100...............11
    G. Amerika..........91................10
    Çin....................36................4
    Kazakistan..........15................2
    Toplam..............886..............100

  6. #6
    Duhul
    Jul 2007
    İkamet
    41N - 029E
    Gönderi
    1,703
    Blog Yazıları
    1

    Esas 150 yillik bor serÜvenİ

    1860- 1959

    a.. 1860 yılında İngilizler 60 bin İngiliz lirası vererek Balıkesir- Susurluk'taki boraks maden sahalarının maden işletme imtiyazını alıp, pandermit madeni adı altında yurtdışına götürmeye başladı.

    b.. 1956 yılında MTA Kütahya Emet'te önemli bir bor madeni olan kolamenit yatağını keşfetti. O tarihte MTA'nın Umum Müdür Muavini olan Ömer Eskici, Etibank Umum Müdür Muavini olan Tahsin Yalabık'a durumu haber eder. Bunun üzerine bulunan yeni bor yatağının başkalarının eline geçmesini önlemek için saha Etibank'a devredildi.

    c.. Etibank 1959 yılında yurtdışına ilk bor madeni ihracatını İtalya'ya tonu 44 dolardan kolemanit satarak gerçekleştirdi.

    d.. O tarihe kadar dünyada tek üretici konumda olan İngiliz asıllı US Borax şirketinin dünya üzerinde 99 yıl süren monopolü Etibank'ın İtalya'ya bor madeni satmasıyla kırılmış oldu.

    e.. İngiliz monopolü Etibank'ın piyasaya girmesi üzerine İtalya'ya yaptığı bor satışlarında fiyat kırmaya başladı. Etibank'la giriştiği rekabet sonucunda bor madeninin fiyatını 17 dolara düşürdü

    1959 - 1968

    a.. Etibank'ın dünyada ikinci bor madeni üreticisi olarak devreye girmesinden sonra İngiliz şirketi dünyadaki eğemenliğini sürdürebilmek için Etibank ve Türkiye üzerinde çeşitli senaryoları denemeye başladı.

    b.. İlk olarak dizginleri elinde tutabilmek amacıyla Etibank'a ortaklık teklifinde bulundu. Burada asıl amaç Etibank'ın rafine ürün üretimine yönelmesini önleyip, sadece bir hammadde üreticisi olarak kalmasını temin etmek idi.

    c.. Etibank'ın rafineri kuralım teklifi üzerine, Etibank'a 3000 ton/yıl dan fazla kapasiteli bir yatırım karlı olmaz diyerek çok pahalı bir yöntemle Türkiye'de ortak bir rafineri kuracakmış gibi davrandılar. Etibank kurulacak rafinerinin 20 000 ton /yıl olmasını isteyince bu sefer işi yokuşa sürmek için ortaklıkta % 51 payın kendilerinde olmalarını şart koştular. Etibank bunu kabul etmeyince çeşitli bahaneler ileri sürerek oyalamalarını sürdürdüler.

    d.. Etibank rafineri kurmak için Polonya ile anlaştı. Ancak İngilizler Nato'yu devreye sokarak Türkiye'de rafineri kurulmasını engellediler.

    e.. 1960 yılına gelindiğinde ülkemizdeki bor sahalarının bir kısmı Etibank'ın, bir kısmı İngiliz şirketinin, bir kısmıda Türk firması kuruluş ve kişilerin elinde bulunuyordu.

    f.. Etibank rekabetin getirdiği düşük fiyatı gidermek için Türk özel firmalarıyla bir toplantı tertipledi. Onlara " bir ofis kuralım, üretilen bor madenleri ofis tarafından tek elden satılsın, herkes kalitesine ve üretim miktarına göre payına düşeni alsın " şeklinde bir öneri sundu. Ama başarılı olamadı.

    g.. Çünkü İngiliz monopolu bu küçük üreticilerin üzerinde etkili oluyordu. Zira kendilerine böyle bir ortaklığa giderlerse Türk mallarının alınmayacağını ve zarara uğrayacaklarını el altından tehdit olarak onlara iletiyordu.

    h.. Bu arada, monopol İngiltereden uzman jeolog ve maden mühendisleri getirerek, bölgede bor madeni bulunabilecek sahaların ruhsatını alıyordu. Amaç maden aramak değil, kendilerine Türklerin rakip olmasını önlemek amacıyla, yeni bor madeni bulunabilecek yerlerin ruhsatlarını alarak, bu bölgelerde arama yapılmasını önlemekti.

    i.. Hatta bu bölgede elinde bor sahası ruhsatı bulunan küçük madencilerden birkaç sahanın ruhsatını satın almasına rağmen bu sahalarda herhangi bir üretim faaliyetine geçmedi.

    j.. 1960 - 1968 yılları arasında Etibank'la monopol firma U.S Borax arasında kıyasıya bir fiyat belirleme savaşı yaşandı. Bunun sonucunda 1968 yılında İngiliz şirketinin imtiyazları devlet tarafından Etibank'a devredilmesiyle bor madeni işletmeciliği tamamen Türk firmalarına verilmiş oldu.
    1968- 1978

    a.. Bor madenlerinin üretimi hem Etibank hem de Türk aile şirketleri tarafından yapılıyordu.

    b.. Monopol bu defa Türkiye'deki aile şirketlerini kullanarak bor madenlerinin fiyatlarını istediği gibi yönlendiriyordu. Bunun sonucu olarak 1974 yılına gelindiğinde fiyatlar 30 dolarlara düşmüştü. Bir başka ifadeyle dünyanın en kaliteli bor madenlerimiz kireç fiyatına satılıyordu.

    c.. Bu nedenle bor cevherlerinin tek elden üretilmesi ve pazarlanmasının ülke menfaatine olacağı düşünülerek 1978 yılında 2172 sayılı yasa ile bor madenleri devletleştirildi.

    d.. Bor ihracatından para kazanan aile şirketleri hiç bir teknolojik yatırım yapmaksızın ilkel koşullarda ürtimlerini sürdürüyorlardı. Oysa Etibank ülkeye daha fazla döviz kazandıracak rafineri tesisleri kurmuştu. Bor madenleri birbirini ikame edebildiği için, Etibank'ın dünya piyasalarında etkili olması, ancak rakibi US Boraks gibi, tekel konumunda olması ile mümkün olabilirdi.

    1978- 2000

    a.. Etibank bor üretiminde ve pazarlanmasında tekel olduktan sonra katma değeri yüksek bor türevlerini üretmeye yöneldi. Boraks dekahidrat, penta hidrat, borik asit, sodyum perborat, sodyum perborat monohidrat v.b ürünleri üretip ihraç etmeye başladı.

    b.. Bunun yanında dünya bor piyasasını çok yakından izlemeye başladı.
    c.. 1978 yılında toplam 83 milyon dolar olan bor ihracatımız, 2007 yılında 400 milyon dolara ulaştı.

    d.. Tek elden pazarlamanın verdiği avantajla tonu 40-60 dolardan satılan ham bor madeni bugün ortalama 250-300, rafine ürünler ise 500-800 dolardan satılmaktadır.

    e.. Eti Maden Bor İşletmeleri nin katma değer üretimini arttırmaya yönelik rafine ürün yatırımları sonucu Türkiye % 100 ham cevher satan ülke konumundan % 20 konsantre ürün % 80 rafine ürün satan ülke konumuna geldi.

    f.. Eti Maden Bor İşletmeleri bütün bunların sonucunda dünya bor pazarının % 37'sini kontrol eder hale geldi.

    g.. Aracıları ortadan kaldırarak doğrudan tüketicinin kapısına mal ve ürün verebilecek bir pazarlama ağına kavuştu

    Özetle söylenecek olursa 1978 yılı öncesi, bu sektördeki yerli ve yabancı özel işletmeler fiyatlarda büyük indirimler yaparak birbirlerinin pazarını kapma yarışına girmişlerdir. Ancak çok kalitelilerinin çıkartılıp diğerlerinin yeraltında bırakıldığı, ciddi yatırım yapılmadan çevreye, doğaya, tarıma herhangi bir özen gösterilmeden yapılan iptidai denecek şekilde madencilik faaliyetleri yapılmış ve ülke büyük miktarda döviz kaybettiği gibi yer altı servetleri ucuz fıyatlarla yabancıların hizmetine sunulmuştur.




    Kaynak:

    1) ATO Ulusal Maden Varlığımız ve Bor Gerçeği, Nisan 2001

    2-) Cumhuriyet Gazetesi 22-23 Kasım 2005

    3-) Para Haber Dergisi – Emrah GÜRKAN makalesi

  7. #7
    Duhul
    Jul 2007
    İkamet
    41N - 029E
    Gönderi
    1,703
    Blog Yazıları
    1

    Esas Bor madenİ neden stratejİktİr?

    Özellikle uçak ve uzay sanayilerine yönelik ağırlıklı olarak ABD, Avrupa, Rusya ve Japonya’da yapılmakta olan araştırma uygulamaları dikkat çekicidir. Bu araştırmalar daha çok yapı elemanları ve yakıtlara yöneliktir. Ancak büyük bir gizlilik içinde yapılan araştırma ve uygulamalar ile ilgili bilgilere maalesef ulaşılamamaktadır. Yine de çeşitli kaynaklardan sızan bazı gelişmeleri özetlemek yararlı olacaktır.



    1960’larda ABD Hava ve Deniz Kuvvetlerince ortaklaşa yürütülen Zip Yakıtları Projesi çerçevesinde geliştirilen yakıtlar, yaklaşık aynı tarihlerde üretilen XB-70 Valkyrie "Boron Bomber" bombardıman uçağı ve SR-71 Blackbird süpersonik stratejik bombardıman uçaklarında pentaboran ve etil boran olarak isimlendirilen bor katkılı yakıt kullanılarak uçakların hem hızları hem de uçuş mesafeleri artırılmıştır. Daha sonra geliştirilen F-117 “Stealth Fighter” Meteor (MRAAM) uçakları ve General Dynamics firması tarafından üretilen BGM -109 Tomahawk, UGM-109 Tomahawk füzelerinde de bor katkılı yakıtlar kullanılmaktadır.



    Bugün ABD ordusu tarafından kullanılan ileri teknoloji ürünü savunma ve saldırı silahları ile savaş uçaklarının tamamı Zip ya da Hermes olarak adlandırılan projenin ürünüdürler. Örneğin; U-2, SR-71 Blackbird, F-117 Stealth Fighter, F-22, B-52 savaş uçaklarının tamamı Zip projesi kapsamında üretilen XB-70’in geliştirilmiş tasarımlarıdır.



    Bor üzerinde yürütülen araştırmalar sadece ABD ile sınırlı değildir. Örneğin, Avrupa Uzay Ajansı da aynı zamanda bor ve borlu yakıtlar üzerine çalışma yapan bir başka kurumdur. Anılan ajans geliştirdiği üç tip borlu yakıtı Avrupa Patent Ofisine tescil ettirerek Patentini almıştır. Bugün Ariane roketlerinde kullanılan yakıtlar da borlu yakıtlardır.



    Uçak ve havacılık endüstrisinde bor kullanımı giderek artan bir seyir izlemektedir. Aerodinamikteki gelişmeler, yüksek hız kanat uygulamaları, yüksek ısıya dayanımlı gövde, düşük ağırlık yüksek kapasite ve benzeri uygulamalar üzerinde yürütülen tasarım ve geliştirme çalışmaları havacılık ve uzay sanayinde kompozit malzeme kullanımını oldukça yaygınlaştırmıştır. Havacılık sanayinde üretilen araçlarda kullanılan malzemenin büyük bir bölümü borlu kompozit malzemeler teşkil eder. Radarlarda görünmezliği sağlamak amacıyla geliştirilen Tomahawk füzeleri, F-15, F-14, B-1, U-2, SR-71 Blackbird, F-117 Stealth Fighter, F-22, B-52 savaş uçakları, Blackhawk serisi helikopterler ve Fransız Mirage uçakları ile Airbus ve Boeing Yolcu uçaklarında yapı elemanları ağırlıklı olarak bor katkılı kompozitlerden yapılmaktadır.



    Öte yandan özellikle uzay sanayiinde bor kullanımının önemli boyutlarda olduğu açığa çıkan Rusya’nın geliştirdiği Rus uzay mekiğine Bor (Boron Space Shuttle) adının verilmesi dikkat çekicidir.



    Bor minerallerinin kara ve deniz ulaşımında kullanılan araçlarda da (otomobil, kamyon, lokomotif, gemiler) yapı elemanlarına ilave olarak diğer yakıtlarla karşılaştırıldığında yüksek yoğunlukta enerjiye sahip olması nedeniyle yakıt olarak ta kullanımı konusunda yapılan araştırmalar olumlu sonuçlara gitmektedir.



    Borun yanıcı fakat tutuşma sıcaklığının yüksek olması, yanma sonucunda kolaylıkla aktarılabilecek katı ürün vermesi ve çevreyi kirletecek emisyon açığa çıkarmaması ulaşım araçlarında bir avantaj olarak kabul edilmektedir. Hatta kıtalararası seyahat edebilecek ”Bor Aracı” tanımı da yapılmaya başlanmıştır.

    http://bormadeni.blogcu.com/6941561/

  8. #8
    Duhul
    Jul 2007
    İkamet
    41N - 029E
    Gönderi
    1,703
    Blog Yazıları
    1

    Esas Neye benzer bu bor ?










Sayfa 1/4 123 ... SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •