Sayfa 1/932 1231151101501 ... SonSon
Arama sonucu : 7455 madde; 1 - 8 arası.

Konu: Banka Mevduat Faizleri (ARTI PUAN/tezgah altı faiz oranları)

  1. #1
    Duhul
    Jul 2005
    Gönderi
    12,182
    Blog Yazıları
    8

    Esas Banka Mevduat Faizleri (ARTI PUAN/tezgah altı faiz oranları)

    Sayın ghetto başlığı açarken şöyle yazmış :

    "Sn Hisse.net üyeleri

    Herkes yatırımlarında sepet yapıyordur...

    Bankaların bildirdikleri veya lanse ettikleri faiz oranlarından daha fazla faiz oranları sunabildiklerini biliyoruz . Hal böyle iken bildiğimiz en yüksek MEVDUAT FAİZLERİNİ paylaşmamız çok faydalı olacaktır .

    Bildiğiniz , kullandığınız faiz oranlarını bildirirseniz hem banka banka gezmek zorunda kalmayız hemde en uygun faiz ile yatırımlarımızı değerlendirebiliriz ...

    Artık ailemizin bankası imajı bitmiştir , X % oranında kredi dağıtıp X - 6 % puandan mevduat toplamaları dikkat çekicidir...

    Bu konu altında paylaşılan faiz oranlarını referans alabiliriz...

    Hatta aramızda banka çalışanı varsa bize özel mevduat faizini de sunabilir...."

    Eski başlığı arşive aldım.

    Adresi : http://www.hisse.net/forum/showthread.php?t=10565

  2. #2

    Esas

    iyi oldu, eski topik zor açılmaya başlanmıştı.

    hürriyetten erdal sağlam bugün hazinenin faizleri arttıracağını yazmış, ne dersiniz? tahvil faizleri artarsa, bize de faydası olur bu işin.

  3. #3

    Esas

    usd euro paritesi 1.50 ,textil parite ve çinden dolayı iflas etti,
    Cumartesi günü gazetemizde tekstil dünyasının önder ismi DEBA’nın iflası gündemdeydi. Son derece başarılı olan bu firma neden bu noktaya geldi? Satışlarında sorun yok. Fabrikanın teknolojisi yerinde. Patron işin başında. Gayet dürüst ve sevilen bir insan. Ama batmış. Çok üzücü.
    1980’li yıllarda Özal döneminde Türkiye tekstildeki hamlesiyle ihracatını hızla artırmış, bir hayli de övünmüştü. Oysa şimdi tekstil can çekişiyor ve devletten yardım talep ediyor.
    İngiliz iktisatçı David Ricardo (1772-1823) şarap ve kumaşı Portekiz’le İngiltere arasındaki dış ticareti açıklamada kullanmış ve karşılaştırmalı üstünlükler teorisini geliştirmişti. Dış ticareti açıklayan belki ilk teori de buydu.

    Kalmayan karşılaştırmalı üstünlük
    Geçmişte Portekiz şarapta daha avantajlı olduğu için şarap üretir ve İngiltere’ye satardı. İngiltere de daha avantajlı olduğu kumaşı üretir ve Portekiz’e satardı. Girdilerdeki bu avantaj karşılaştırmalı üstünlükleri sağlıyordu. Özetle maliyetiniz daha düşük olmalı ki, fiyatınız rekabet edebilsin. Türkiye’nin tekstilde sıkıntısı da işte bu karşılaştırmalı üstünlüğünü kaybetmesi. Daha ucuz emekle başka ülkeler üretim yapıyor.
    Fakat asıl sorun sadece yeni rakiplerin emek maliyeti avantajı değil. Enerji maliyeti de, nakliye de daha pahalı. Kaldı ki, emekçinin çıplak geliri pek yüksek değil. Emek maliyetini yükselten, yüksek vergiler ve sigorta yükleri.
    Bir başka nokta da; tekstil deyince neyi kastettiğimiz. Çünkü hazır-giyim ayrı, dokuma ayrı, iplik ayrı. Dokumada da, bir örgü var, bir de kumaş. Onlar da farklılık gösteriyor. Bunların kimi ithalata dayalı, kimi ihracata, kimisi ise her ikisine. Kimi emek yoğun, kimi teknoloji. Dolayısıyla herbirinin derdi aslında farklı.
    Bilindiği gibi, hazır-giyim emek yoğun bir sektör. Bu sektörün ağır ekonomik sorunları da Çin ve benzer ülkelerdeki ucuz işçilikle rekabet edememesinden kaynaklanıyor. Örgüde de (yani tişört benzeri ürünlerde) benzer sıkıntılar yaşanıyor. Rakiplerin aynı piyasalara daha ucuz fiyatlarla girmesi elbette hem tekstilcileri, hem de hazır-giyimcileri sıkıntıya sokuyor.

    Ucuz emek değil, değerli kur
    İhracatta fiyat tutturmakta zorlanan üreticiler, önce devletten yardım talep ediyor, karşılığını bulamayınca da, zamanla tasfiye oluyor. Aslında bu kaçınılmaz ve doğal bir süreç. Daha fakir ülkeler zamanla bu sektörlerde hep avantajlı olacak. Fakat bir başka etmen daha var ki, bu sektörün ne kendi sorunu, ne de hatası. O da TL’nin değerli hale gelmesi. Son yıllarda TL’nin değer kazanması birçok ihracatçı sektörü sıkıntıya sokuyor.
    Bu gelişmeye karşın kimileri “kur değerlense de verimlilik artışlarıyla bunu kapat” diyor. Bu oldukça cahilce bir yaklaşım. Çünkü bazı sektörlerde verimlilik artışları teknolojik olarak sınırlı marjlara gelebilir. Üstelik ulusal para son derece hızlı değer kazanıyorsa üretici verimlilik artışlarıyla bunu yakalayamayabilir.
    Kısacası, Türkiye kalkındıkça ve emek değerli hale geldikçe tekstil elbette zamanla tasfiye olacaktır. Bu kaçınılmaz bir süreç. Ama kur nedeniyle bu çok hızlı gelişiyorsa, oturup düşünmek lazım.

    HURŞİT GÜNEŞ
    MİLLİYET 26 Ekim Pazartesi 2009

  4. #4
    Duhul
    Oct 2008
    İkamet
    Istanbul
    Gönderi
    4,151
    Blog Yazıları
    9

    Esas

     Alıntı Originally Posted by Red Kit Yazıyı Oku
    Sayın ghetto başlığı açarken şöyle yazmış :

    Hal böyle iken bildiğimiz en yüksek MEVDUAT FAİZLERİNİ paylaşmamız çok faydalı olacaktır .

    Bildiğiniz , kullandığınız faiz oranlarını bildirirseniz hem banka banka gezmek zorunda kalmayız, hemde en uygun faiz ile yatırımlarımızı değerlendirebiliriz ...


    Bu konu altında paylaşılan faiz oranlarını referans alabiliriz...


    Sn Red Kit,

    sanirim bu topikde eskisinde oldugunda gibi "düsük faiz, yüksek enflasyon ve muhtelif yatirim alternatifi muhabbetleri" ile doldurulacak.

    Önerim: "Yalnizca" - bankalarin son (aktüel) vermis oldugu vadeli mevduat faizlerinin yazildigi ayri bir topik olustursak - bari o topigin "temiz" yani geyiksiz, yorumsuz kalmasini saglayabilirmiyiz?

    Bilmiyorum - baska arkadaslarinda bu konudaki görüsüde tabii önemli. Eger rahatsiz olan tek ben isem, problem degil. Saglik olsun!

  5. #5

  6. #6

    Esas

    Bonoda yabancı satışı yerlilere de sıçradı


    Bonoya gelen yoğun satışlar faizi yaklaşık 1 puan yükseltti. Bankaların Hazine’den borçlanma politikasında değişiklik yapmasını istediği konuşuluyor

    Cuma günü başlayan faizdeki yükseliş eğilimi devam ediyor. 3 Ağustos 2011 vadeli gösterge bonunun faizi dün hızlı bir yükselişle yüzde 8.78 seviyesine kadar çıktı. Bu seviye 6 Ekim’de yüzde 7.74’te bulunan faiz için 1.4 puanlık yükseliş anlamına geliyor.
    Cuma günkü yüzde 8.18 seviyesine göre ise 0.60 puanlık bir artış. Piyasa aktörleri, yükselişi Hazine’nin yüklü ödemelerine karşılık bankaların mevcut faiz seviyelerinde borçlanma iştahının bir miktar azalmasına bağlıyor. Bono da satış yapan aktörlerin döviz almasıyla kur da yükseldi. Öte yandan, Çin’in rezervlerinde euro’nun payını artırabileceği haberinin etkisiyle de euro/dolar paritesi 1.5061’le yılın zirvesine çıkarken, dolar kuru yurtiçi piyasada 1.48 lirayı aştı.

    ROT’tan daha fazla istiyorlar
    Cuma günü Piyasa Yapıcı bankaların Hazine ve Merkez Bankası yetkilileri ile yaptığı görüşmenin ardından başlayan tedirginliğin sürdüğü dikkat çekiyor. Piyasa yapıcısı bankaların rekabetçi olmayan tekliflerde daha fazla kâğıt alıp, ihalelerde değişken fiyatla daha az teklif vermek istedikleri söyleniyor.
    Faizin yükseleceği beklentisiyle satışa geçildiğini anlatan bankacılar, “Bir miktar yabancı satışı gördük. Ama genel anlamda satış vardı. Faiz yüzde 9’u görebilir” dedi.

    ‘Bonoda satış devam eder’

    İNAN DEMİR / Finansbank Stratejist
    “Yükseliş cuma günü başladı. Faizde gördüğümüz seviyeler, yüksek borçlanma ihtiyacının yarattığı baskıyı teyit ediyor. Satışların bir miktar daha devam edeceğini düşünüyorum. Merkez Bankası faiziyle bono faizi arasında bir fark oluştu. Borçlanma endişesiyle düşük faiz oranlarına geri dönmemiz mümkün görünmüyor. Faiz ocak - şubat döneminde 40 milyar TL’lik itfaya yansıyacaktır. Bonodaki karamsarlık dövize de yansıdı”

    ‘Yüzde 10’lara gidebiliriz’
    BURAK ÜSTAY / West LB Hazine Müd.
    “Faizlerin aşağı indiği dönemde bankalar borçlanma yükünü daha kolay taşıdılar. Borç yükünün aşağı inmiş faiz oranlarından çevrilmesinin yaratacağı muhtemel zorluklar var. Faizde bir miktar dalgalandıktan sonra bir yukarı çıkış bekliyorum. Faizde yüzde 10’a doğru gidebiliriz. Ama bu üç aylık bir zaman içinde olabilir bir ayda da. IMF cephesinde bir haber akışı olmaz ise faiz yüzde 10’un üstünü de görebilir.”

  7. #7

    Esas

     Alıntı Originally Posted by Kashmir Yazıyı Oku
    Burdaki oranlar düşük , yakaladıklarına veriyorlardır ama

  8. #8
    Duhul
    Dec 2006
    İkamet
    --Mai 68..Gaule
    Yaş
    38
    Gönderi
    3,519
    Blog Yazıları
    23

    Esas

    [IMG][/IMG]

    svg dowjones kredi talebi bir süre daha iştahlı olacaga bebziyor..firmalardan fazla gelen bir talep olmamasına ragmen bireysel kredilerde kredi hacmi daha canlı gözüküyor..

    sanırım bunu yatırımların etkisine baglamakta bir sorun yok.. yatırım oranları gerçekten düşük ve yeni yatırım yapılmıyor bu aralar..

    acaba enflasyonist bir döneme girmemiz mümkünmüdür..bana göre fiyaların artacagı ama talebin canlı olacagı stagflasyonist bir ekonomi ile karşı karşıya kalabiliriz gibi..

    1970lerdekine yapısal olarak daha çok benzeyecek bir kriz bizimi bekliyor acaba..

Sayfa 1/932 1231151101501 ... SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •