Dowes

[bluejesus]

Jon Dowes abi,

Forumun eskiden kullanicisiydim. Bir konuyu arastiriyorum ve bu forumun eski mudavimlerden bir arkadasım, bu konuyu senin bilebileceginden bahsetti.
Bize dusuncelerini ifade edersen sevnirim, genele yazdım ki, herkes faydalansın.

ABD faizleri biliyorsunuz artiracak. Amerikan 10 yilliklar 2.4 seviyesinden 3-3.5 arasına cıkacak gibi duruyor. Simdi kim batik Italya'nın bonolarına 0.3 ile para yatırır. Mecburen Avrupa'da faizler artacak. Aklıma takılan su, dunyada bono tahvil piyasası 2.el ne kadar derin? Yani amerikada 10 yilliklara %2 getiri seviyesinden yatırım yapan fonlar %3 oldugunda nasıl bir zarar eder, daha da acık sorusu tahvilde kaldıraclı islem cok mudur? Sonunda vade sonunu bekler alirsin parani ama kaldiracli islemler coksa,cogu fon yada yatırımcı gümler. Almanya yatırımcılar/tasarrufcular zaten bu faizlerden rahatsız. Avrupa'daki bu bonoların fiyatlamasinin olması gereken seviyeye gelmesi ne sonuclar dogurur..Ya da mekanizma baska sekilde mi isliyor. Bu bonolari zaten bankalar alip, merkez bankasına mi satiyor. Burdaki isleyisi pek anlayamadım.
Damdan duser gibi bu sorularım icin simdiden özür dilerim.

[JonDowes]

selamlar, kısa kısa cevaplayayım.

- Avrupa tahvillerinin ABD faizlerinden düşük kalması ironik bir durum gibi gözüküyor. Ancak tahvil faizlerini uzun süredir piyasa tek elden belirlemiyor. Merkez Bankalarının tahvil alım programları malum. ayrıca bankaların fonlama için teminat olarak bu tahvil ihtiyaçları var. Bu nedenlerle tahviller tam anlamıyla riskleri fiyatlamıyor. MB'lerin gecelik faizlerindeki farkları da düşünürseniz, tahvil farkları daha tutarlı gözüküyor.

- ABD tahvillerinin 3.00'ün üstüne gidip gitmeyeceği henüz net değil. FED faiz arttırsa bile, bu 2.00 seviyelerini geçmeyecek. Bu esnada büyüme ve istihdam çok yakından izlenecek. Özellikle Trump'ın politikalarını ne hızda ve ne agresiflikte uygulayacağı da önem kazanacak. Bugün A dediğine yarın mavi demeyeceği kesin değil, oynak bir adam. Bu yüzden her dediğini yapacakmış gibi fiyatlamak da fazla aceleci olur.

- Herhangi bir tahvilin faizindeki değişimin, fiyatına etkisi kabaca şöyle formüle ediliyor:

Fiyat değişimi = tahvilin ortalama vadesi x faiz değişimi

10 yıllık ABD tahvilinin ortalama efektif vadesi 8.8 yıl. (diğerlerini şuradaki "modified duration" kolonundan görebilirsiniz)

yani faiz %1 değişirse, fiyat %8.8 ters yönde değişir. %1 artan faizin, elinde tutanlarda zararı %8.8 olur. (aynı hesap Türk tahvilleri için biraz oynar çünkü faizi çok daha yüksek olduğu için durasyonu daha kısa)

- Tahvil piyasası çok büyük bir piyasa; içindeki kaldıraçlı işlem oranı çok düşüktür. Tahvil sahiplerinin %99'unu, anaparasını vermiş emeklilik ve yatırım fonları olarak düşünün. Bir de MB'lerin kasalarındakiler var tabii.

[daru]

Merhabalar,

Bir sigortanın mantıklılığı konusunda size danışmak istiyordum. Aşağıdaki tablo bir sigorta şirketi tarafından tarafıma iletildi. Bu sigorta yeni doğan bir bebeğe ilişkin ve aylık 150 tl (enflasyonla artış oluyor primlerde) yatırılıyor. Eğer sigortayı yaptıran kişi vefat ederse belli bir miktar tazminat da çocuğa ödeniyor. Ayrıca vefat durumunda 20 yaşına kadar olan tüm primler ödenmiş de sayılıyor. Buna ilişkin şirketin öngörüleri aşağıdadır.
Yaş Toplam prim miktarı
1 1.800
2 1.818
3 1.836
4 1.855
5 1.873
6 1.892
7 1.911
8 1.930
9 1.949
10 1.969
11 1.988
12 2.008
13 2.028
14 2.049
15 2.069
16 2.090
17 2.111
18 2.132
19 2.153
20 2.175

9.0 % KARPAYLI YILLAR İTİBARİYLE ULAŞILACAK TAHMİNİ TOPLU ÖDEME DEĞERLERİ (TL)
1 71.304
2 71.956
3 72.557
4 73.109
5 73.614
6 74.076
7 74.496
8 74.876
9 75.219
10 75.526
11 75.799
12 76.039
13 76.247
14 76.424
15 76.572
16 76.692
17 76.786
18 76.855
19 76.900
20 76.922

Bu çerçevede, bu tarz bir birikim hesabı yapmak ekonomik açıdan mantıklı mıdır?

Cevabınız için şimdiden teşekkür ederim.

[JonDowes]

merhaba, ürünü tam olarak anlayabildiğimi söyleyemem. Bu bir yaşam poliçesi mi? eğer öyleyse, yatırılan her bir tutar sadece poliçe primidir ve buna "birikim" demek doğru olmaz. Birikim, belli bir vadede "geri çekilebilen" ve finansal piyasalarda değerlendirilerek "artan" bir havuzu ifade eder. Verdiğiniz bilgilere göre böyle bir şey yok. Vefat halinde yapılacak tazminat var sadece. Yaşam sigortası yapabilirsiniz ancak tek yönü buysa, birikim için başka ürünler de seçmelisiniz.

(Birikim yönü varsa, bunu daha detaylı anlatmanız lazım. Toplu ödeme derken tam olarak kastedilen nedir mesela? Vefat hali olmasa bile, BES türü bir birikim geri ödemesi midir kastedilen? yukarıdaki sayılara göre bu pek mümkün değil gibi)

[JonDowes]

The Fed and fiscal policy (Ben S. Bernanke)

özetle diyor ki: Trump gelecek diye FED hemen faizleri paldur küldür yükseltecek diye bir şey yok. Artışlar olacaktır ama bunun için algı ve gerçeklerin gözlenmesi lazım. Ticaret savaşlarından tutun da, borsa ve doların değerlenmesine, tahvil faizlerinin artışına kadar pek çok faktör otomatik sıkılaştırma getirmiş olacak ve FED bunları da hesaba katarak politika üretecek.

şahsi spoiler: FED faizi 3.00 olacak diye boşa beklemeyin. 2.50 görürseniz öpün başınıza koyun.

[ispanyolc]

Sayın JonDowes


Hatırladığım son veri; Vadesiz varlık-yükümlülük TL likitide açığı -98 milyardı. Banka'da buna göre APİ'ye devam ediyordu.

Şu an fonlama en son veriyle 69 milyar TL. (Sayfa 3)
http://www.ziraat.com.tr/tr/Bankamiz...n_17012017.pdf

Geri kalan miktar Kur takasıyla gecelik mi alınıyor ?

Saygılarımla

[JonDowes]

Swaplar Türkiye dışında TL tutan veya yaratan unsurlar değil. TCMB'nin açıkladığı TL likidite rakamları evrensel tutarları belirtiyor. Bir İngiliz bankasının dışardan TL bulup getirme diye bir şeyi yok, tüm TL'lerin tek bir havuzu var (uzun vadeli swap önerme ile gecelik likiditeyi birbirine karıştırmayın ürün önermek ayrı, ürüne konu paranın ödeme sistemlerini gerçekleştirmek ayrı kavramlar). Tek bir TL likidite rakamı var o da EVDS'de mevcut. En son fonlama miktarı 68 milyar ancak bu aylar boyunca sabit kalmıyor değişen bir rakam.

Likidite kavramı tüm paralar için geçerli. Bir paranın tek bir merkez bankası olur ve bütün hesaplar oradan geçer, likidite de tektir. Yurtdışına para gitmesi diye bir şey olmaz. Her ülkenin kendi parası, kendi bankalarının hesaplarında bulunur. O da o ülke merkez bankasında açılan alt hesaplardır aslen.

[kursat1]

Sn. Dowes ; MB nın swap işine girme kararının nedeni ne olabilir? Daha once bu ihtiyacı karsilayan Londra bankalarının artık bu işlemleri yapmaktan cekinmesi, şartları ağırlaştırmasi v.b olarak düşünülebilir mi?

Sent from my SM-G920F using Android mobile app