Sayfa 21/31 İlkİlk ... 111920212223 ... SonSon
Arama sonucu : 248 madde; 161 - 168 arası.

Konu: Tarım Haberleri

  1. #161
    Duhul
    Dec 2006
    İkamet
    --Mai 68..Gaule
    Yaş
    38
    Gönderi
    3,519
    Blog Yazıları
    23

    Esas

    Şimdi de saman ithal ediyoruz

    Dünyada mısır, buğday fiyatlarını artıran kuraklık, Türkiye’de de etkisini gösterdi. Türkiye’nin bu duruma hazırlıksız olduğu ise samanımızın bile olmadığı gerçeğiyle ortaya çıktı. Üretici, damızlık süt ineklerini kesmeye başladı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Orta ve Doğu Anadolu’da üretimde azalma olduğunu kabul etti, özel sektörün kaba yem (saman, sap, kuru ot, yonca, fiğ, korunga) ithaline izin vereceklerini açıkladı. Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Turhan Tuncer, “Biz söylüyorduk. ‘Hayır, yok falan’ diyorlardı. Söylediklerimiz doğru çıktı. Çok büyük sıkıntı var. Üretimde ciddi düşüş var” dedi.

    Gazetecilere iftar veren Eker, dünyada mısır, soya, buğday fiyatlarındaki artışa dikkat çekti. Türkiye’de bu yıl buğday üretiminin 19.5 milyon olduğunu belirten Eker, TMO’nun 100 bin ton arpa vererek piyasadaki arpa fiyat artışını durdurduğunu bildirdi.

    Doğu ve Orta Anadolu’da ilkbahar yağışlarının yetersiz ve düzensiz olması nedeniyle üretimde azalma olduğunu anlatan Eker, “Sap, saman miktarında azalma meydana geldi. Bu da saman fiyatlarının yükselmesine sebebiyet verdi. Bunun hayvancılığa olumsuz etkisi olabilir. Olumsuzluk yaşanmasın diye birtakım tedbirler öngörüyoruz. Bunlardan bir tanesi TMO’nun arpa satışı, diğeri de sap-saman, yonca, korunga, fiğ gibi kaba yem ham maddelerinin gerekirse ithalat yoluyla karşılanması. Eğer hayvanlara yeteri kadar kaba yem temin edemezsek bu hayvanlarda yem-ürün paritesinde aleyhte bir duruma yol açar” açıklamasını yaptı.

    Ziraatçılar ne dedi ?

    Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Turhan Tuncer, üretimde yaşanan sıkıntı nedeniyle kaba yemin fiyatının çok arttığını, bu nedenle süt ineklerinin satışa çıkarıldığını söyledi. Ödemiş’te hayvanlara patates yedirildiğine dikkat çeken Tuncer, Türkiye’de tarımın yapılamaz hale getirildiğini vurguladı. Üretimden kopma olduğunu, “üretmemenin daha kârlı hale geldiğini” ifade eden Tuncer, “Girdiler o kadar yüksek ki… Kuraklık da var tamam, ama Türkiye’de bir sürü arazi de ekilmiyor” dedi. İthalatın geçici bir çözüm olduğunu, üreticinin çok önemli olan kaba yem gereksiniminin mutlaka sağlanması gerektiğini vurgulayan Tuncer, ucuz kaba yem elde edilip üreticiye verilmesi gerektiğini söyledi.

    Tuncer, “Üretimde düşüş var. Biz bunu söylüyorduk. ‘Hayır, yok falan’ diyorlardı. Önümüzdeki dönemde kaba yem açığının kendi ülkemizde üreterek ve teşvik ederek kapatılması planlanmalı” dedi. Türkiye Ziraatçiler Derneği Başkanıİbrahim Yetkin de ithalat isteğinin Yem Sanayicileri Birliği’nden geldiğini söyledi. Üretimdeki azalma nedeniyle arzın talebi karşılayamadığını dile getiren Yetkin, zorunluluktan böyle bir karar alındığını belirtti. Buğday üretiminin geçen yıla göre düştüğünü ifade eden Yetkin, bunun da yemin hazırlanmasında önemli olan samanın da azalmasına neden olduğunu kaydetti.

    Sarıkıza ithal ‘mama’

    Mehdi Eker, kaba yem ithalatıyla ilgili kararın alındığını, Ekonomi Bakanlığı’na konuyla ilgili teklifin sunulduğunu, ayrıca besicilerin olumsuz etkilenmemeleri için hayvan başına 300 lira da destek verileceğini bildirdi. Aşırı fiyat yükselmelerini önlemek ve isteyen üreticilerin ithalat yapmasını kolaylaştırmak için bu kararın alındığını belirten Eker, “Biz devlet eliyle bunu ithal etmeyeceğiz, özel sektör yapacak. İthal etmek isteyenlere imkân vereceğiz” dedi.

    (Cumhuriyet)

  2. #162
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İzmir/Türkiye
    Gönderi
    18,646
    Blog Yazıları
    199

    Esas

    Milyarlarca dolar harcamaya son!


    Kuraklığa ve aşırı soğuğa dayanıklı yerli buğday ve arpa geliştirildi



    Avrupa'nın sanayiye dönük EUROSTARS programı ile TÜBİTAK tarafından desteklenen projeyle kuraklığa ve aşırı soğuğa dayanıklı buğday ve arpa çeşitleri geliştirildi.

    Proje sonunda, kışlık kırmızı sert ekmeklik buğdayla iki kışlık arpa çeşidinin üretim izni alındı ve İç Anadolu Bölgesi'nde üretime başlandı.

    ProGen Tohum AŞ Ürün ve Pazar Geliştirme Müdürü Hüseyin Güngör, yaptığı açıklamada, Avrupa'nın sanayiye dönük EUROSTARS programı kapsamında desteklenen ''Kaliteli ve Yüksek Verimli Kışlık Tahıl Kaynaklarının Geliştirilmesi'' projesinin, Avusturya, Macaristan, Slovakya, Çek Cumhuriyeti, Hırvatistan, Slovenya, Sırbistan, Romanya, Bulgaristan ile yürütüldüğünü belirtti.

    Projeyle Orta Avrupa Havzası ile başlayan ve Türkiye'nin de içinde olduğu kışı sert, kurak geçen iklim bölgelerine geniş adaptasyon sağlayabilecek kışlık ekmeklik, makarnalık buğdayla kışlık yemlik ve maltlık arpa çeşitlerinin geliştirilmesinin amaçlandığını anlatan Güngör, bu özelliklere uygun buğday ve arpa çeşitlerinin ıslah edildiğini bildirdi.

    TÜRKİYE'NİN KIŞILK TAHIL ALANI 5 MİLYON HEKTAR
    Türkiye'de 5 milyon hektarda kışlık tahıl yetiştirildiğinin varsayıldığını belirten Güngör, projeyle hastalık ve zararlılara, kuraklığa ve sert kış koşullarına, erken gelen sıcaklara dayanıklılık gösteren yüksek kaliteli tahıllar elde edileceğini ve genetik çeşitliliğin artacağını söyledi.

    Güngör, ''Tohumluk için her yıl yurt dışına milyonlarca dolar para akışının olduğu düşünüldüğünde, projenin firma ve ülke ekonomisi açısından önemi daha da anlaşılacaktır. Proje sonucunda kışlık kırmızı sert ekmeklik buğdayla iki kışlık arpa çeşidinin üretim izni alındı. İç Anadolu Bölgesi'nde üretimleri yapılarak Türk tarımına kazandırıldı'' diye konuştu.

    http://ekonomi.haberturk.com/teknolo...-harcamaya-son

  3. #163
    Duhul
    Jun 2008
    İkamet
    istanbul
    Gönderi
    3,879
    Blog Yazıları
    3

    Esas

    OT ITHALATINDA TOP EKONOMI BAKANLIGI'NDA

    KABA YEM FIYATLARINDA SON DONEMLERDE YASANAN ASIRI YUKSELISIN ETKILERINI
    AZALTMAK AMACIYLA GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIGI'NIN OT, SAP, SAMANIN
    GUMRUKSUZ ITHALAT YONUNDEKI KARARINDA IKINCI ASAMA DA TAMAMLANDI. ITHALAT
    YASAGI 9 AGUSTOS'TA YONETMELIKLE KALDIRILAN URUNLER ICIN GUMRUK TARIFE
    ISTATISTIK POZISYONU (GTIP) NUMARALARI BELIRLENDI. BUNDAN SONRAKI ASAMADA,
    HALEN EKONOMI BAKANLIGI'NDA BULUNAN INDIRIMLI GUMRUK VERGISI DUZENLEMESININ
    BAKANLAR KURULU TARAFINDAN ONAYLANMASI GEREKIYOR.



    Bize ilkokulda öğrettikleri ''Türkiye kendi kendine yeten 7 ülkeden biridir'' söylemi, bu gidişle Türkiye otu .oku bile ithal eder diye değişecek.Bir yandan cari açıkdan yakınırız diğer yandan ot ithalatı için bakanlık çalışmaya başlar

  4. #164
    Duhul
    Aug 2010
    İkamet
    BALIKESİR
    Gönderi
    324

    Esas

    Patronların 'toprak' merakı çorak arazi fiyatlarını bile uçurdu

    Patronların 'toprak' merakı arazi fiyatlarını uçurdu. Patron, şirket genel müdürü, mühendis, avukat ve sanayici gibi birçok meslek grubundan kişinin tarım ve hayvancılık alanında yaptığı yatırımlar, verimli toprakların yanı sıra çorak toprak fiyatlarını da artırdı. 'Çiftçi patronlar'ın yatırımlarıyla bazı bölgelerde ekili olmayan dönüm fiyatları 3 bin liradan 15 bin liraya kadar yükselirken, çorak araziler de kapışıldı.

    HANGİ GRUPLAR TARIMA YATIRIM YAPIYOR?
    Tarım ve hayvancılık sektörüne son birkaç yıldır yatırım yapanlar arasında Koç, Doğan, Cıngıllıoğlu, Arıkanlı, Esas, Silkar, Söktaş gibi holdinglerle, Global Menkul Kıymetler, Saray Halı, Sancak, Özler, Öztiryaki ve Orka gibi gruplar bulunuyor.

    YALÇINTAŞ'IN KOYUNLARI VAR
    Tahincioğlu ailesi, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, tekstilci Remzi Gür gibi sanayicilerin yanı sıra bu alana giren İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş da İzmir'in Kınık ilçesinde tarım yatırımı yaptı ve Çatalca'da koyun yetiştiriciliğine başladı.

    STRATEJİK NEDENLER DE VAR
    Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, sanayici ve iş adamı kimliğiyle bilinen patronların tarım ve hayvancılık sektörüne ilgisini, tarımı ''stratejik'' görmelerine bağladı.

    İş dünyasında son yıllarda tarım sektörüne yatırım yapanların sayısının ciddi biçimde arttığına dikkat çeken Bayraktar, ''Tarım yatırımı yapan holdingler arasında otomotivden tekstile, enerjiden inşaat ve turizme kadar farklı sektörlerden irili ufaklı birçok grup bulunuyor. Bu ilginin ve yatırımların arkasında ise geleceğe yönelik beklentiler var. Yatırımcıların kendi uzmanlığı olmamasına rağmen tarımı seçmesi, sektörü stratejik olarak görmesinden kaynaklanıyor. Özellikle tarıma ve alt dalı olan hayvancılığa geleceğin sektörü olarak bakılıyor'' dedi.

    TARIM SANAYİLEŞİYOR
    Küresel ısınma, hızlı nüfus artışı, tarımsal alanların daralması, biyoyakıt kullanımı, su kıtlığı gibi nedenlerle gıdanın öneminin her geçen gün arttığını ifade eden Şemsi Bayraktar, ''Bitkisel ve hayvansal üretim ciddi bir potansiyel arz ediyor. Büyük gruplar da sektörün bu gücünden pay almak istiyor. Tarım sektöründeki sanayileşme eğilimi de iş adamlarını bu alana yönlendiriyor'' diye konuştu.

    NEDEN TARIM İŞİNE GİRİYORLAR?
    Bayraktar, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının destekleri, AB çerçevesinde verilecek teşvikler, Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne (TİGEM) ait geniş çiftlikler ve hazine arazilerinin kiralama yöntemiyle tahsisinin de tarım yatırımlarına ilgiyi artırdığını vurguladı.

    Şemsi Bayraktar, ''Bazı iş adamları bu işe gerçekten inanıyor, bazıları da kendi iş koluna hammadde sağlamak için üretim yapmaya başlıyor. Hobi olarak başlayarak işi büyütenler de var'' dedi.

    FİYATLAR HIZLA YÜKSELİYOR
    Manisa Alaşehir Ziraat Odası Başkanı Necdet Türk ise tarım ürünleri fiyatlarının son yıllarda dünya genelinde artmasının, büyükşehirlerde yaşayan şirket genel müdürü, doktor, avukat, mühendis, sanayici, tüccar gibi birçok meslek grubundan insanların tasarruflarını tarım sektöründe değerlendirmeye yönlendirdiğini söyledi.

    ''Çiftçi profili değişiyor'' diyen Türk, çiftçilikle hiç ilgisi olmayan çok sayıda farklı meslek sahibinin bağ bahçe satın almaya başlamasının tarla fiyatlarını da artırdığını söyledi. Türk, tarla fiyatlarında en fazla artışın verimli arazilerde yaşandığını ifade etti.

    NE YETİŞTİRİYORLAR?
    Alaşehir'de tarım alanlarının yüzde 97'sinde bağcılık yapıldığını bildiren Türk, verimli topraklarda fiyat artışının üç yıl öncesine göre 4-5 kat olduğunu bildirdi. Arazisi en fazla değerlenen yerlerin başında bağ alanlarının geldiğini belirten Türk, ''İki-üç yıl önce 2 liranın altında olan 1 kilogram çekirdeksiz kuru üzüm bir dönem 4 liranın üzerine çıktı. Şu anda 3,80 kuruş. 10 ton üzüm, bugünkü fiyatlarla 38 bin liranın üzerinde para demek, çiftçiyi kurtarıyor. Bu fiyat çiftçiye kazandırınca kimse bağını satmaya yanaşmıyor. Daha önce 5 ile 7 bin lira olan 1 dönüm bağ alanı fiyatı 25-30 bin liraya çıktı. 30 bin liranın üzerinde fiyat verilse dahi kimse satmıyor'' diye konuştu.

    Tasarruflarını değerlendirmek isteyenlerin, sadece çekirdeksiz kuru üzüm yetişen bağlar değil, çekirdekli sofralık üzüm, meyve bahçeleri, zeytinlik ve sera yatırımları için arazi aldığını ifade eden Türk, şöyle devam etti: ''Ceviz, kestane, meyve bahçesi ve sera son yıllarda ikinci bir gelir arayanların yatırım alanı oldu. Çok büyük bahçeler, seralar kurulmaya başlandı. Toprağın değerini bilenler dağ taş demeden alıyorlar. Alaşehir'de jeotermal kaynak özellikle sera yatırımı yapmak isteyen büyük holdinglerin arazi arayışlarını artırdı. Antalya'dan bir yatırımcı sera kurmak için 300 dekarlık alan arıyor. Fiyatın önemi yok diyor, yeter ki arazi olsun. Uzun zamandır bulamıyor.''

    EKİLİ OLMAYAN YERLER KAPIŞ KAPIŞ GİTTİ
    Arazi fiyatlarındaki artışın sadece bağ alanlarında olmadığını belirten Türk, ekili olmayan, boş çorak tarlanın bile değerinin arttığını vurgulayarak, şunları söyledi:

    ''Ekili olmayan, fiyatı 3-4 bin lira olan normal tarlanın dönümü, 10-15 bin liraya satıldı. Şimdi de kimse satmıyor. İzmir-Denizli karayolu etrafındaki boş çorak araziler bile kapışıldı. Serinyayla'nın yüksek yerleri, Kemaliye, Gürpınar ve Soğanlı'nın etrafında bir dönem kimsenin bakmadığı arazilerin tamamı satın alındı. Etrafı çitlerle çevrilerek büyük ceviz, kestane, zeytin bahçeleri dikildi.''

    İŞTE 'ÇİFTÇİ' PATRONLAR VE YATIRIMLARI:
    Ramsey'in sahibi Gürmen Giyim'in ortaklarından Hüseyin Doğan, Aydın Sultanhisar'da 148 dönümlük modern bir sera kurdu.

    Sel Group, Aydın Sultanhisar'da 8 milyon avro yatırımla 65 dönüm sera kurdu.

    Özaltın Holding, 120 dönümlük bir sera oluşturdu.

    Tahincioğlu, Salihli'de meyve bahçeleri kurdu.

    TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Turgutlu'da jeotermal seracılığa başladı.

    Ethem Sancak, Ata-Sancak Acıpayam Tarım İşletmesi ile sektörde faaliyet gösteriyor.

    Koç Grubu, GAP'ın en büyük tarım ve besicilik işletmesini Şanlıurfa'da açtı. Grup, Denizli Acıpayam'daki devlet üretme çiftliğini de kiraladı.

    Doğan Holding, Kelkit'te açtığı Doğu Anadolu'nun en büyük hayvan besi çiftliğiyle AB tarafından ödüllendirildi.

    Cıngıllıoğlu Holding, Niğde'nin Bor ilçesinde 22 milyon dolarlık organik tarım yatırımı yaptı.

    Global Menkul Kıymetler'in kurucu ortağı Erol Göker, Balıkesir Burhaniye'de 500 başlık bir hayvan işletmesi kurdu

  5. #165
    Duhul
    Feb 2004
    Yaş
    67
    Gönderi
    10,347
    Blog Yazıları
    9

    Esas

    Ekolojik üretim alternatif değil, çare

    Ekoloji, alternatif bir hayat tarzı gibi sunulsa da bir seçimden ötesi, artık hepimiz için bir zorunluluk. Çünkü dünyanın sonunu getiren tüketim çılgınlığına karşı bir çıkış kapısı aralıyor. Yeterli üretim desteği sağlanmadığı için "pahalı" bir piyasası var, bunu değiştirmek için bizim "ses"imiz gerekiyor.


    Süregelen ana akımın, üretim biçimlerinin, tüketen toplumun sonu geldi. Bunu aklı başında her girişimci zaten biliyor. Sınırlı ve kıt kaynaklarla sınırsız bir büyümeye odaklandık. Ekolojik üretim bir alternatif değil, çare. Bugün dünyanın birçok yerinde, çok sayıda insan, daha ucuzuna değil, gıdaya ulaşma sorunu yaşıyor. Temiz suya değil, suya ulaşma sorunu yaşıyor. Gıdanın üretiminde ciddi sorunlarla karşılaşıyoruz. Topraksızlaşma, ormansızlaşma doğrudan insan yaşamını etkilemeye başladıysa burada kârı konuşmak yersiz. Gıdayı üretebilen kazanacak. Üretebilirse elbette. Ama başkalarına sattığı ve kasadaki parasını artırabildiği için değil, karnını doyurabildiği için. O meşhur Kızılderili lafını bir anda anlayabileceğiz: “Paranın yenmeyeceğini anlayacaksınız!”

    Devamı:

    http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=361...edium=facebook

  6. #166

    Esas

    Baharatlar dökme olarak, açıkta satılmayacak. Karışımlar dahil tüm baharatlara nişasta katılması da yasaklanacak.Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü'nce, ''Türk Gıda Kodeksi Baharat Tebliği'' taslağı hazırlanarak ilgili kamu, kurum ve kuruluşları ile üniversitelerin görüşüne açıldı.

    http://www.haberjet.com/NewsDetail.aspx?NewsID=841656

  7. #167

    Esas

    Antioksidan likopen maddesi bakımından zengin domatesin inme riskini azaltabileceği belirlendi.
    http://www.haber7.com/genel-saglik/h...ni-azaltabilir

  8. #168

    Esas

    ''Hiç bir meyve ilaç değildir''
    http://www.haberjet.com/NewsDetail.aspx?NewsID=841863

Sayfa 21/31 İlkİlk ... 111920212223 ... SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •