Sayfa 3/13 İlkİlk 12345 ... SonSon
Arama sonucu : 100 madde; 17 - 24 arası.

Konu: Otomotiv sektörü

  1. #17

    Esas

    Dünyada en yaygın otomobil rengi gümüş. Türkiye'de ise son beş yılda trafiğe kaydı yapılan her iki binek araçtan birinin ruhsatında gri yazıyor.

    CNBC-e Business dergisi, Türkiye’de ilk kez binek otomobillerin renk dağılımını yayımladı ve Türkiye’nin de “gri araba cenneti” olduğunu ortaya koydu.

    DuPont Otomotiv Renk Popülaritesi Raporu Kuzey Amerika, Güney Amerika, Güney Afrika, Güney Kore, Avrupa, Rusya, Çin, Hindistan gibi ülke ve bölgeleri kapsıyor.

    DuPont’un 2010 raporuna göre dünyada en yaygın otomobil rengi gümüş. Onu iki puan geriden izleyen renk ise siyah. Siyahın popülaritesi Kuzey Amerika’nın dışındaki önemli pazarlarda oldukça sağlam. Beyaz ve gri üçüncülük için kıyasıya rekabette. Grinin popülaritesi bir önceki çalışmaya göre üç puan artmış durumda. Global renk sıralamasında beşinciliğe yerleşen kırmızının popülaritesi ise giderek artıyor.

    HER İKİ OTOMOBİLDEN BİRİ GRİ
    DuPont’un çalışması Türkiye’yi kapsamıyor. Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Dairesi Başkanlığı’ndan alınan veriye göre, Türkiye tam bir gri otomobil cenneti. Ancak Türkiye verilerinde dünyadakinden farklı olarak gümüş ve gri birbirinden ayrılmamış.

    Türkiye’de son beş yılda trafiğe kaydı yapılmış her iki binek araçtan birinin ruhsatında gri yazıyor.

  2. #18

    Esas

    Otomotiv ihracatı Arap ülkelerinde düşüyor


    Halk ayaklanmaları ve yaşadıkları karışıklıklarla dünya kamuoyunun gündeminden düşmeyen Fas, Tunus, Mısır, Suriye, Libya, Umman, Yemen ve Bahreyn'e yılın ilk çeyreğinde yapılan ihracat dikkat çekici oranlarda düştü.

    İhracat düşüşü Fas'ta yüzde 26, Tunus'ta yüzde 23, Mısır'da yüzde 69, Suriye'de yüzde 41, Libya'da yüzde 65, Umman'da yüzde 42, Yemen'de yüzde 75 ve Bahreyn'de yüzde 12 oldu.

    AA muhabirinin Otomotiv Endüstrisi İhracatçılar Birliğinin (OİB) kayıtlarından derlediği bilgilere göre, otomotiv sektörü ocak-mart döneminde 147 ülke ve özerk bölgenin yanı sıra 9 serbest bölgeye, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10'luk artışla toplam 4 milyar 620 milyon 205 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi.

    Aynı dönemde, yüzde 28'lik artış ve 644 milyon 724 bin dolar ihracat ile Almanya ilk sırada yer alırken, bu ülkeyi yüzde 24'lük gerilemeye rağmen 602,3 milyon dolar ile Fransa, yüzde 22'lik gerilemeye karşılık 580,9 milyon dolar ile İtalya, yüzde 1'lik artış ve 295,1 milyon dolar ile İngiltere izledi.

    KRİZDEKİ ARAP ÜLKELERİ

    Sektörün, son günlere halk ayaklanmaları ve yaşadıkları karışıklıklarla dünya kamuoyunun gündeminden düşmeyen Fas, Tunus, Mısır, Suriye, Libya, Umman, Yemen ve Bahreyn'deki ihracat düşüşleri ise dikkati çekici boyutlara ulaştı.

    Yılın ilk çeyreğinde bu 8 ülkeye yapılan toplam ihracat, 55 milyon 602 bin dolarda kalırken, geçen yılın aynı dönemindeki ihracat 103 milyon 756 bin dolara ulaşmıştı.

    Hürriyet

  3. #19

    Esas

    Fiat Bravo'nun “Yılın En İyi Yeni Motoru” ödüllü MultiAir teknolojisine sahip 140 HP'lik benzinli güç ünitesiyle donatılan versiyonları, Türkiye'de satışa sunuldu.

  4. #20

    Esas

    Japon otomobil üreticisi Honda, İngiltere'deki fabrikasında üretimini 11 Nisan'dan başlayarak yarıya düşürecek.

  5. #21

    Esas

    Türkiye'de en ucuz otomobiller

    Alıntı

  6. #22

    Esas

    Sıfır arabası bozulana müjde!


    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ndan, sıfır arabası garanti süresi içinde bozulan tüketicilere iyi haber geldi.

    Kurul, Denizli’de garanti süresi içinde arızalanan sıfır arabası “gizli ayıplı” çıkan tüketicinin Tüketici Kanunu’na göre tercihini “ücretsiz onarım” yerine “yenisiyle değiştirme” şeklinde kullanabileceğine karar verdi.

    Kurul, davalı şirketin tüketicinin “ücretsiz onarım” talebiyle dava açtığı, bu talebi değiştirip, aracın yenisiyle değiştirilmesini isteyemeyeceğine ilişkin karar düzeltme talebini de önceki gün oybirliği ile reddetti. Karar kesinleşti. Hürriyet'in haberine göre davalı, şirket aracı sıfır kilometre yenisi ile değiştirecek. Bu kararın alınmasını sağlayan olaylar şöyle gelişti:

    GARANTİ SÜRESİ İÇİNDE MOTOR TEKLEDİ

    Abdullah K. 22 Mart 2005’te, 63 bin 248 liraya aldığı sıfır kilometre aracı motorunun teklediği şikayetiyle yetkili servise götürdü. Servis yetkilileri araçta kullanım hatası olduğunu, ancak bedeli karşılığında tamir edeceklerini bildirdiler. Abdullah K. tamir ücretini ödemeyince, araç serviste kaldı.

    DAVADA TERCİHİNİ DEĞİŞTİRDİ

    Abdullah K. bilirkişiye araçta teknik-mekanik arıza olduğu tespiti yaptırıp, servisteki aracı kullanmadığı için doğan tazminat hakkını saklı tutarak, “ücretsiz onarım” talebiyle 25 Ağustos 2006’da dava açtı. Denizli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki dava sürerken Abdullah K. dilekçeyle “gizli ayıplı” çıkan aracın onarımı yerine sıfır kilometre yenisiyle değiştirilmesini istedi.

    ÜRETİM HATASI VE GİZLİ KAYIP

    Tüketici mahkemesi sıfatıyla yargılama yapan mahkeme, bilirkişilerce, arızanın satın alma sırasında fark edilemeyecek üretim hatasından kaynaklanan “gizli ayıp” olduğunun tespit edildiğine dikkat çekti. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’a göre davacıyı haklı görerek, aracın ıslah talebi dorultusunda sıfır kilometre yenisi ile değiştirilmesine karar verdi. Yargıtay temyizde, ıslah dilekçesiyle, talebin değiştirilemeyeceğine, ücretsiz onarım yönünde kullanılan tercih hakkının aracın yenisiyle değiştirilmesi şekline dönüştürülmeyeceğine hükmetti. Yargıtay, yerel mahkemenin kararını 20 Nisan 2009’da oybirliği ile bozdu.

    MAHKEME DİRENDİ

    Dosya yeniden yerel mahkemeye gitti. Mahkeme, davacı araç sahibinin yanlış bilgilendirilip oyalanarak, doğru tamirin yapılmadığına dikkat çekti. Tüketicinin “gizli ayıplı” çıkan malda ıslah yoluyla tercih hakkını değiştirebileceği şeklindeki ilk kararında direndi. Beş yıldır süren dava, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na geldi. Kurul, 29 Eylül 2010’da mahkemenin aracın yenisiyle değiştirilmesinde direnme kararını onadı. Davalıların karar düzeltme talebini ise Kurul, 29 Nisan Cuma günü oybirliği ile reddetti.

    Hukuk Genel Kurulu’nun kararında şöyle denildi: “Dava dilekçesinde davacının onarım hakkını kullanmış olması yargılama sırasında aracın gizli ayıplı olduğunun ortaya çıkmasından sonra davacının bu tercihini aracın ücretsiz değiştirilmesi şeklinde kullanmasına engel olarak gösterilemez. Davacı sözleşmeyi ayakta tutarak, malın yenisi ile değiştirilmesini istediğine göre davalılar tüketicinin tercihine göre sorunun çözümlenmesi ile yükümlüdür. Açıklanan tüm bu olgu ve yasal düzenlemeler karşısında yenisi ile değiştirilmesini isteme koşulları gerçekleşen araca ilişkin olarak dava dilekçesinde tercih hakkını ücretsiz onarım yönünde kullanan davacının ıslaha gerek olmaksızın aracın misliyle değiştirebileceği kuşkusuzdur.”
    Hürriyet

  7. #23

    Esas

    AA
    Adana- Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, bir etkinliğe katılmak üzere geldiği Adana'da, sektörün 2011 yılına umduklarından çok daha iyi bir performansla başladığını söyledi.
    Yılın ilk 4 ayındaki satışların sektörde yüzleri güldürdüğünü belirten Aybar, sektöründeki pazarın, bu yılın ilk 4 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 70 oranında büyüdüğünü vurguladı.

    Aybar, bu büyümenin kendileri için önemli bir mesaj olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:



    ''Türkiye'de artık geçen yıl satışlarda başlayan yüksek ivmenin devamını yaşamaktayız. Bütün mesele Türkiye'nin bunu artık belirli bir istikrara oturtmuş olması. Satışlarda istikrar olduğunda stok ve ön planlamalar sağlıklı yapılabiliyor, ekonomik çözümler bulunabiliyor. Bu hepimize tüketiciye de faydalı oluyor. İstikrarı devam ettirmedeki önemli unsurlardan birinin de kredi oranlarının aynı şekilde devam ediyor olması. Munzam karşılıkların artırılması Nisan ayında belli bir frenleme yaptı. Bunu da doğal karşılıyoruz.



    Zaten bu senenin toplamını geçen senenin ayarında bekliyorduk, bu ayarı da bana göre yakalayacağımız görülüyor. Önemli olan bundan sonraki yıllarda da Türkiye'deki bu yüksek potansiyelin kendisini pazarda göstermesi. Tahminim bu ilerlemenin bu şekilde devam edeceği yönünde. Gerek makro ekonomik istikrarın devamlılığı gerekse Türkiye'deki ekonomik büyümenin devamlılığı bize bu ümitleri sürdürüyor.''









    ''Önemli olan istikrarlı büyümek"





    Sektörün geçen yılki satışlarının rekor olduğunu anımsatan Aybar, şöyle devam etti:



    ''Bu yıl geçen senenin ayarında hatta biraz yukarısında bir satış rakamı bekliyoruz. Zaten bu da yeni rekor anlamına geliyor. Ama bizim için önemli olan istikrarlı büyümek. İstikrar içinde her yılın belli bir ritm içerisinde yakalanması, yoksa inişler çıkışlar verimi öldürüyor. Verim olmayınca da üretimdeki genişlemenin yanı sıra yeni yatırımlar sorgulanmaya başlanıyor. Bu nedenle şu andaki gidişat bizim için önemli.''
    Aybar, Renault'un uzun yıllardır binek otomobilde en çok satan marka olduğuna dikkati çekerek, liderliklerini bu yılda yüzde 16'lık pazar payıyla sürdürdüklerini sözlerine ekledi.

  8. #24

    Esas

    İSTANBUL (ANKA) - Türkiye İhracatçılar Meclisi(TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, 2010 yılında en fazla ihracat yapan firmanın 3 milyar 236 milyon dolar ihracat ile Oyak Renault olduğunu, Oyak Renault'yu, 2 milyar 875 milyon dolar ihracatla TÜPRAŞ ve 2 milyar 643 milyon dolar ihracatla Ford'un izlediğini açıkladı.
    Türkiye'nin "İlk 1000 İhracatçı Firma Araştırması" sonuçlarını düzenlediği basın toplantısıyla açıklayan Büyükekşi, TİM olarak, ilk defa 2002 yılı verilerini kullanarak 2003 yılında Türkiye'nin en büyük 1000 ihracatçı firmasının araştırmasını yapmaya başladıklarını söyledi. Büyükekşi, aradan geçen sürede bazı değerlerin değiştiğini, bazı oranların da korunduğunu gördüklerini söyledi.
    Firmaların mali tablolarının kesinleşmesi için araştırmaya Şubat ayı başında başladıklarını ve 1000 firmadan verilerin toparlanması ile beraber Mayıs ayının ikinci yarısında sonuçları açıkladıklarını belirten Büyükekşi, araştırmanın sonuçlarından oluşan 'ilk 1000' listesini ve uzman değerlendirmelerini bir kitap olarak da paylaşacaklarını bildirdi.

    -2011 İHRACAT HEDEFİ 135 MİLAR DOLAR-

    Konuşmasında, Türkiye ihracatındaki gelişmeleri de kısaca hatırlatan Büyükekşi, son yıllarda Türkiye ihracatının 100 milyar doların üzerinde bir seyir gösterdiğini, 2007 yılında 107,2 milyar, 2008 yılında 132 milyar dolar olduğunu, küresel krizle 2009 yılında 102,1 milyar dolar olan ihracatın, 2010 yılında 114 milyar dolarda gerçekleştiğini, bu yılın sonunda ise 135 milyar doların üzerine çıkacağını öngördüklerini açıkladı.
    2007 yılında 44 bin 700 firma, 2008 yılında 46 bin firma, 2009 yılında 48 bin 500 firma ve 2010 yılında 50 bin 350 firmanın fiilen ihracat yaptığını bildiren Büyükekşi, "Yıllar itibariyle 'İlk 1000' firmanın toplam ihracat içindeki payına baktığımızda, istikrarlı bir dağılım olduğunu görüyoruz. 2006 yılında da yüzde 70,6, 2007 yılında yüzde 68,3, 2008 yılında yüzde 70,8, 2009 yılında yüzde 62,2 olan oran, 2010 yılında yüzde 64,7 oldu" dedi.

    -İHRACATIN YÜZDE 55,4'ÜNÜ İLK 500 YAPIYOR-

    İlk 1000 firmanın ihracat içindeki oranının tekrar arttığını, ilk 1000 İhracatçının da kendi içinde incelendiğinde 'İlk 500' ile 'İkinci 500' arasında ciddi bir fark olduğunu gördüklerine dikkat çeken Büyükekşi, "İlk 500 İhracatçı firma, 'İlk 1000' firmanın yaptığı ihracatın yüzde 85,4'ünü gerçekleştirirken, 'İkinci 500' firma geri kalan yüzde 14,6'sını yapmaktadır. Türkiye ihracatının yüzde 55,4'ünü ilk 500 firma yapıyor. İkinci 500 yüzde 9,4'ünü, geri kalan 49 bini aşkın firma da ihracatın yüzde 35,2'ini gerçekleştiriyor" dedi.

    -İLK 1000 İHRACATÇI FİRMANIN 483'Ü İSTANBUL'DAN-

    Geçen yıla oranla ilk 500 ve ikinci 500'ün payında bir artış olduğunu dile getiren Büyükekşi, "İlk 500'ün payı 2 puan, ikinci 500 ün payı 0,5 artmış" dedi. İlk 1000 ihracatçı firmanın iller bazında dağılımına bakıldığında, İstanbul'un ihracat içerisindeki ağırlığının görüldüğüne vurgu yapan Büyükekşi, "İlk 1000 içerisinde 483 firmamız İstanbul'dan ihracat yapıyor. Fakat, geçen yıla göre 9 firma listeden çıkmış" dedi.

    -GAZİANTEP, İHRACATTA ANKARA'YI GEÇTİ-

    İstanbul'u, ihracatta 66 firma ile İzmir'in takip ettiğini belirten Büyükekşi, Bursa'nın 55 firma ile üçüncü olduğunu ve geçen yıla göre 3 firmayı daha listeye eklediğini, Gaziantep'in 53 firma ile dördüncü sırada bulunduğunu, aynı şekilde Gaziantep'ten de 4 firmanın daha listeye girdiğini açıkladı. Gaziantep'in, ihracat sıralamasında Ankara'yı geçtiğini bildiren Büyükekşi, "Ankara 42 firma ile beşinci sırada, fakat geçen yıl beş firma kaybetmiş. İhracat içinde farklı illerin ağırlığının artması Türkiye ihracatı ve ekonomisi adına sağlıklı bir gelişmedir" değerlendirmesi yaptı.
    İhracatın bölgesel dağılımına bakıldığında ise Marmara Bölgesi'nin büyük bir ağırlığı olduğunun görüldüğüne dikkati çeken Büyükekşi, Marmara'dan 601 firma ilk 1000 ihracatçı firma arasında yer aldığını, bunu 136 firma ile Ege Bölgesi, 82 firma ile İç Anadolu, 70 firma ile Akdeniz ve yine 70 firma ile Güneydoğu Anadolu bölgelerinin takip ettiğini söyledi.

    -İHRACATÇILARIN YÜZDE 73,6'SI ÜRETİCİ-

    İlk 1000 firmanın yapısına bakıldığında ise yüzde 73.6'sının üretici ihracatçı olduğunu belirten Büyükekşi, ihracatçıların yüzde 20,5'inin grup dış ticaret şirketi, yüzde 6'sının de dış ticaret şirketi olduğunun görüldüğünü dile getirerek, "Üretici ihracatçı firma sayısının bu düzeyde yüksek olmasının sağlıklı bir durum olduğunu düşünüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
    2010 yılının üretici ihracatçı firma sıralamasına bakıldığında ilk 10'da otomotiv, enerji, çelik ve beyaz eşya sektörünün ağırlıkta olduğunu bildiren Büyükekşi, 2010 yılında en fazla ihracat yapan birinci firmanın 3 milyar 236 milyon dolar ihracat ile Oyak Renault olduğunu, ikincinin 2 milyar 875 milyon dolar ihracatla TÜPRAŞ ve üçüncünün 2 milyar 643 milyon dolar ihracat rakamı ile Ford olduğunu açıkladı.

    -İLK 10 GRUP DIŞ TİCARET SIRALAMASINDA VESTEL DIŞ TİCARET İLK SIRADA-

    Büyükekşi, ilk 10 grup dış ticaret firmalarının ihracat sıralamasında sırasıyla Vestel Dış Ticaret, Diler Dış Ticaret, Kaptan Metal, Yücel Boru, Ekom Eczacıbaşı, Başak Metal Ticaret, Ram Dış Ticaret, Zorlu Dış Ticaret, Altunkaya İnşaat şeklinde sıralandığını söyledi. Büyükekşi, sektörel dış ticaret şirketleri sıralamasının sırasıyla GSD, Kibar Dış Ticaret, Şişecem Dış Ticaret, Trakya Tekstil, Pergamon, Ak-Pa Tekstil, Sarkuysan, Gaat Dış Ticaret, Birgi Birleşik Giyim şirketleri olduğunu bildirdi.

    -CİROLAR ARTTI, KARLAR DÜŞTÜ-

    Şirket karlılıklarının 2009 ile karşılaştırıldığında ilk 500'ün karlılığının yüzde 8,08'den yüzde 7,48'e, ikinci 500'ün karlılığının ise yüzde 6,93'ten yüzde 4,9'a gerilediğini bildiren Büyükekşi, "2009 yılında daha az ciro ama daha iyi karlılık vardı, geçen sene cirolar artmasına rağmen karlılık düştü" dedi. Yabancı sermayeli şirketlerin karlılığının incelendiğinde, 2009 yılına göre karlılıkta aşağı yönlü bir hareket olduğuna dikkat çeken Büyükekşi, "İlk 1000 ihracatçı firma içerisindeki yabancı sermayeli şirketlerin karlılığı yüzde 6,55'ten yüzde 5,51'e düştü" dedi.

    -14 İL 1 MİLYAR DOLAR EŞİĞİNİ GEÇTİ-

    İhracatçı firmaların ihracat hacminin önemli bir gösterge olduğuna işaret eden Büyükekşi, sektörel ve bölgesel düzeyde 1 milyar dolar eşiğini önemsediklerini belirterek, "14 ilimiz 1 milyar dolar eşiğini geçti. Firma düzeyinde baktığımız ise 9 şirketimizin 1 milyar dolar ve üzerinde ihracat yaptığını görüyoruz. 500 milyon ile 1 milyar arası 11, 100 milyon dolar ile 500 milyon dolar arası 94, 50 milyon ile 100 milyon dolar arasında 157, 25 milyon ile 50 milyon arasında 342 firma var. 16 milyon ile 25 milyon arasında 387 ihracatçı firma bulunuyor. 500'üncü firmanın ihracatı 29,3 milyon dolar olurken, 1000'inci firmanın ihracatı 15,8 milyon dolar oldu" dedi.

    -İHRACATTA TAŞIT ARAÇLARININ PAYI YÜZDE 20,95-

    İlk 1000 ihracatçı firmanın, sektörel dağılımına bakıldığında taşıt araçlarının ihracattan yüzde 20,95 pay aldığını belirten Büyükekşi, taşıt araçlarını sırasıyla, demir - çelik ürünleri yüzde 14,7, kimyevi ürünler yüzde 11,71, hazır giyim yüzde 11,44 ve elektrik elektronik yüzde 10,05 ile izlediğini bildirdi. İstihdam sonuçları hakkında da bilgi veren Büyükekşi, burada beyaz yakalı ve toplam çalışanlar olarak bir ayrıma gittiklerini, buna göre 100 kişiye kadar eleman çalıştıran firmalarda 16, 100 - 200 kişi arası çalışanı olan firmalarda 50, 200 - 500 arası çalışanı olan firmalarda 95, 500 - 1000 arası çalışanı olan firmalarda 195 ve 1000'den fazla çalışanı olan firmalarda ortalama 704 beyaz yakalı eleman çalıştığını açıkladı.

    -İLK BİN İHRACATÇIDA 499 BİN KİŞİ ÇALIŞIYOR-

    İlk 500 ihracatçı firma ile ikinci 500 ihracatçı firma arasında ihracat miktarında olduğu gibi, çalışan sayısı da ciddi fark olduğunu belirten Büyükekşi, "İlk 500 ihracatçı firmanın ortalama çalışan sayısı 704 olurken, ikinci 500 ihracatçı firma'nın ortalama çalışan sayısı 294'e geriliyor. İlk 500'deki ortalama çalışan sayısı 59 kişi, ikinci 500'de 12 kişi artmış. İstihdam da 2008 yılı rakamları da geçilmiş durumda. 2008'de ilk 500'ün 702, ikinci 500'ün 257 ortalama çalışanı vardı. İlk 1000 İhracatçı firmanın 2010 yılındaki toplam çalışan sayısı ise 499 bindir" dedi.

    -146 FİRMA ADININ AÇIKLANMASINI İSTEMEDİ-

    İlk 1000 ihracatçı firma sıralamasında ilk 500'de 72, ikinci 500'de 74 firma olmak üzere, toplam 146 firma adının açıklanmasını istemedi. Soruları da yanıtlayan Büyükekşi, firmaların adının neden açıklanmasını istemediğine ilişkin olarak, "Burada illa bir alta düştü, bir üste çıktı gibi bir durum söz konusu değil. Bazı firmalar da araştırmaya katılmayacağını söylemiş. Bu firmaların ihracat rakamlarını da bizdeki kayıtlardan biliyoruz. Adının açıklanmasını istemeyenler ise bizimle, karlılığı, çalışan sayısını paylaşıyor, fakat adının açıklanmasını istemiyor. Burada farklı bir sebep aramıyoruz. Yeni Türk Ticaret Kanunu ile bazı bilgilerin şeffaf olması gerekecek. Belki o zaman öyle bir hakkı kalmayacak. Onları o zaman değerlendireceğiz. Şu anda bizim firmaların hür iradesi. Biz de ona göre hareket ediyoruz" dedi.

    -"KUR, HEDEFLERİMİZE YAKLAŞTI"-

    Döviz kuruna ilişkin bir soru üzerine Büyükekşi, "Kur bu seviyesi ile ihracatçının istediği hedef kura son derece yaklaşmış durumda. Cari açık konusunda ise biz Türkiye'nin büyümesinin ihracat, üretim ve istahdamla artması gerektiğini söylüyoruz. Firmaların çoğu üretici ihracatçı, onun için kur seviyesinin önemli olduğunu düşünüyoruz" dedi. Büyükekşi, Tunceli'nin ihracatı olmadığı iddialarına ilişkin olarak, "Tunceli'nin ihracatı 2010 yılında var. Küçük rakamlar da olsa yapılıyor. İhracat yapmayan ilimiz yok" dedi

Sayfa 3/13 İlkİlk 12345 ... SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •