Ortalama yaşam süresinin 60-70 yıl olduğunu dikkate alırsak 150 yıl yaşamak bir hayal gibi gelebilir. Oysa gerçekten mümkündür ve 150 sayısı da rasgele söylenmiyor.
İnsan bedeni büyük bir enerji sistemidir ve bu enerji sürekli olarak değişip, dönüşür. Bedenimizdeki tam bir enerji değişimi döngüsü yedi yıl sürüyor ve bu arada hücrelerimiz de yenileniyor. Yaşamımızda böyle yirmi iki döngü bulunuyor ki, biriken enerjiye bakıldığında 150 yıl yaşayabileceğimiz ortaya çıkıyor. Ancak, öncelikle zihnimizden başlayarak, kendi kendimize yaşam süremizi sınırlıyor dolayısıyla doğanın bize sunduğu kapasiteyi tam olarak kullanamıyoruz.
Sağlığımız ile beslenmemiz, nefes almamız, fiziksel ve ruhsal ihtiyaçlarımızı karşılama biçimimiz arasındaki ilişkileri anlatırken kolayca uygulanabilecek önerilerden bazıları:
• Uzun yaşamın sırrı doğru nefes almaktır.
• Her gün ardışık olarak sıcak-soğuk duş alın; kan dolaşımınız düzelecek, bağışıklığınız güçlenecektir.
• Bedeninizin dış temizliğinin yanı sıra iç temizliğini de yapar, kalınbağırsağınızı, karaciğerinizi temizlerseniz, gençleşirsiniz.
• Erimiş buzdan elde edilen su, hücrelerimizdeki suyla aynıdır; bu suyu için.
• Boğazınız ağrımaya başladığında bir dilim limon emerseniz bakteriler yok olacaktır.
• İki kaşık sıvı yağı ağzınızda yarım saat tutarsanız kanınızın yarısını temizlersiniz.


Ve daha pek çok benzer önerinin yanı sıra en önemlisi de şu: Sağlığımız kendi ellerimizdedir…

Romalı ünlü filozof Seneca, “İnsanlar ölmezler, kendi kendilerini öldürürler” demiş.
Uzun Yaşam Sırlarını Özetlersek

Tibetli Rahipler uzun yaşam için, “Genç kalmak istiyorsanız, genç gibi hareket edin, genç gibi düşünün, genç gibi yaşayın” diyorlar.
Li Ching-Yuen “Temiz bir kalbin olsun, kaplumbağa gibi otur, güvercin gibi hayat dolu yürü, köpek gibi uyu” diyor.
“Doğru nefes alın, sağlığınızın kendi ellerinizde olduğunu unutmayın
“Bol bol gülün neşeli olun”