Sayfa 15/17 İlkİlk ... 51314151617 SonSon
Arama sonucu : 134 madde; 113 - 120 arası.

Konu: Şİfali Bİtkİler..

  1. #113

    Esas

    PEKMEZİN BESİN İÇERİĞİ VE FAYDALARI

    Pekmez, yüksek şeker içeriği nedeniyle iyi bir karbonhidrat ve enerji kaynağıdır. Ayrıca, mineralleri yoğun olarak içermektedir. Pekmez özellikle günlük kalsiyum, demir, potasyum ve magnezyum gereksiniminin büyük bir kısmını karşılamaktadır. Mineral miktarının fazla ve emilim oranlarının yüksek olması nedeniyle hamile ve emziklilerin, tüberkilozlu hastaların, iyileşme dönemindeki kişilerin diyetinde yer alması önerilmektedir.
    Pekmezin çok iyi kaynak olduğu besin öğelerinden biri de kromdur. Dokuların krom içeriği hamilelikte, malnütrisyonda ve yaşla büyük ölçüde azalmaktadır. Krom, glikoz toleransa faktörünün yapısında bulunur. Ve insülün kullanımı ile glikoz metabolizmasını etkiler. Rafinasyon işlemi sonucunda gıdalardaki krom miktarının büyük ölçüde azaldığı göz önüne alınırsa pekmezdeki kromun önemi daha da belirginleşmektedir.
    ÜZÜM PEKMEZİ

    Vücuttaki kanı arttırır

    Enerji verir

    İştah açar

    Hamilelikta ve bebek gelişiminde çok faydalıdır

    Mideyi, bağırsakları, böbrekleri kuvvetlendirir

    Damar sertliğine iyi gelir

    Kan dolaşımını rahatlatır

    DUT PEKMEZİ
    Kan eksikliği bulunan hastalarda çok büyük faydalar sağlar.

    Mide hastalıklarında özellikle, ülser hastalığına iyi gelir.

    Astım ve bronşit hastalıklarında faydalıdır.

    Soğuğa karşı vücut direncini arttırıcı özelliğe sahiptir.

    Sporcular için bir enerji deposudur.

    Bebeklerin büyümesinde ve gelişmesine yardımcı olur.

    Çocukların zeka gelişimine yardımcı olur.

    Gargara halinde ağız ve boğaz hastalıklarında etkilidir.

    Çocuklarda sıklıkla rastlanan pamukçukta da yaygın olarak kullanılır

    KEÇİ BOYNOZU(HARNUP) PEKMEZİ

    Kolestrolü düşürür ve tansiyonu dengeler

    Kalbi takviye eder

    Cinsel gücü ve sperm sayısını artırıcı özelliği kesinlik kazanmıştır.

    Vücudu güçlendirip dinamize eder

    Kansızlığa birebirdir

    Dişleri besler Kemikleri güçlendirir

    Bağırsakları çalıştırır

    Çocuklar ve hamile bayanlar için faydalıdır

    Potasyum, kalsiyum, fosfor, magnezyum, demir, bakır, çinko içerir

    akciğer rahatsızlıklarında da kullanılır.

    ANDIZ PEKMEZİ

    Andız pekmezi ise bronşit, öksürük, sarılık, kaşıntı, egzama, mide bulantısı, akciğer, karaciğere faydalı bir pekmezdir.Bütün pekmez cinslerinde olduğu gibi kan yapıcıdır ve enerji verir.

  2. #114

    Esas

    ELMA BİTKİ ÖZELLİKLERİ VE FAYDALARI

    Dünyamızda 5000'den fazla türü olan elma hakkında herhangi bir tanımlamaya hiç gerek yok. Damak tadınıza en uygun elma türünü seçebilirsiniz.

    Bileşim:
    Su oranı %85, şeker %12, pektin, organik asitler, soda, fosfor, tanen, vitamin a, b1, b2, c, e, pp.

    Kullanım alanları ve biçimleri:
    Elma, içerdiği organik asitler, soda ve fosforun yardımı ile, beyni, karaciğeri ve mideyi çok olumlu etkiler.
    Taze meyve ve meyve suyu olarak sıralanabilir. Çiğ elma kabuğu yenerek bedendeki ürik asit azaltılabilir. Pişmiş elma ile yapılan kompresler yumusatıcı ve rahatlatıcıdır. Taze elma suyu ile yıkanan kırışık ve pörsük deri canlılık ve tazelik kazanır. Yatmadan önce yenen bir elma, rahat uyumaya yardımcı olur. Kabızlığa karşı pişmiş elmanın etkili oldugu bilinir. Gut, böbrek, mesane hastalıklarına ve hemoroite karşı uygulanacak bir elma küründen yararlı sonuçlar alınabilir. Deri döküntülerine, gut ve romatizma rahatsızlıklarına karşı, taze elma suyu basarıyla kullanılabilir. Elma suyu, özellikle soğuk algınlığına, öksürüğe, ses kısıklığına, yüksek ateşe ve iltihaplı hastalıklara karşı başarılıdır. Ama çok soğuk içilmemelidir. Elma suyu ayrıca, romatizmal böbrek ve karaciğer rahatsızlıkları, damar sertliği ve egzamaya karşı da kullanılabilir. Elma genelde, yatıştırıcı ve ateş düşürücüdür. Elma suyu, sindirim sistemini uyarır ve mide mukozasini güçlendirir. Sindirim yetersizliğine karşı, rendelenmiş bir elma yemeklerden önce yenilmelidir. Ama rendelendikten sonra, rengi koyulaşana kadar bekletilmelidir. Ham elma rendesi ishale karşı kullanılabilir. Kısaca, sağlıklı yaşamaya önem veren kişinin yakınında her zaman elma bulundurması gerekir.

    ELMA SİRKESİ
    Elma sirkesi, doğal bir yaşam iksiridir!

    Bileşim:
    Kalsiyum, fluor, potasyum, magnezyum, sodyum, fosfor, silisyum, a vitamini, beta-carotin, b1, b2, ve b6 vitaminleri, c vitamini, sirke asitleri, meyve asitleri, pektin, doğal aroma maddeleri.

    Yaslılığımızda da sağlıklı olabilmek için hareketli bir yaşam ve sağlıklı bir beslenme biçimi oluşturmaya özen göstermeliyiz. İşte burada elma sirkesi seçiminin değeri ile karşılaşıyoruz. İçerdiği çok değerli ve çesitli maddeler nedeniyle, en sağlıklı sıvılardan biridir o. Elma sirkesi, bedenimizi içten ve dıştan tedavi edebilecegimiz olağanüstü bir doğal ilaçtır. Burada size,bedeninizi genel anlamda güçlendirmek, çesitli hastalık belirtilerini hafifletmek ve gerekli cilt bakımını yapmak için elma sirkesini nasil kullanabileceğinizi anlatmak istiyorum. Kullanım biçimleri: doğal elma sirkesinin en etkili kullanım biçimi, çiçek balı ile karıştırılarak oluşturulur:

    *1 bardak su
    *1 tatlı kaşığı dolusu elma sirkesi
    *1 tatlı kaşığı dolusu çiçek balı

    Hepsi iyice karıştırılır ve sabahları aç karnına küçük yudumlarla içilir. Sürekli kullanım sayesinde, öncelikle bedenin bağışıklık sistemi güçlenecek ve sizi pek çok hastalıktan koruyabilecektir. Bu enerji kokteyli ayrıca size canlılık ve güç kazandıracak ve ileri yaşlara kadar sağlıklı ve mutlu kalmanıza önemli katkılar ağlayacaktır. Sabahları aç karnına içtiğiniz bir bardak elma sirkesi-bal kokteylinin içindeki müthiş zenginliği öğrenmiş bulunuyorsunuz artık. Bu zenginliğin sağlığımıza yaptığı katkılara da şöyle kısaca bir göz atmamız herhalde yararlı olacaktır:

    - Öncelikle bedenimiz güçlenir ve bedensel uğraşlara ve strese karşı koyabilecek dayanıklılığı kazanır. Sirkenin içerdigi yüksek orandaki potasyum sayesinde, kalp kasları dahil olmak üzere tüm kas yapısı da güçlenecektir. Kramplara karşı, kokteylinizi maden suyu ile hazırlayabilir ve her öğünde 1 bardak içebilirsiniz.

    - Sık sık grip, soğuk algınlığı veya üst solunum yolları iltihabına yakalanan kişiler, bağışıklık sistemleri sirke-bal kokteyli sayesinde güçleneceği için, bu tür sıkıntılardan büyük çapta kurtulmuş olacaklardır. Ama bu tedaviyi asağıdaki plana göre uygulamakla kalıcı sonuçlara ulaşabilmek mümkün olacaktır.

    - Soğuk algınlığı ve grip zamanlarından önce, 4 haftalık bir sirke-bal kokteyli kürüne baslayın ve günde 3 bardak için.

    - Ayrıca, 4 gün boyunca akşam saatlerinde 1 echinacea preparati alın. Üç gün ara verdikten sonra yine 4 gün devam edin ve bu tedaviyi 4 hafta boyunca sürdürün. Bu tedavi, bağışıklık sisteminin güçlenmesine önemli katkılar sağlayacaktır. Bu tedaviyi ayrıca doğal c vitamini ile de destekleyin.

    - Sirke-bal kokteyli nezleye karşı da bedeni güçlendirecektir. Nezleye karşı ayrıca, 1 ölçü elma sirkesi 2 ölçü suya karıştırılır, kaynama derecesine kadar ısıtılır ve inhalasyon tedavisi uygulanır.

    - Boğaz ağrısı ve ses kısıklığında, 1 ölçü elma sirkesi ile 3 ölçü ılık su karıştırılır ve saat başı derin gargaralar yapıldıktan sonra tükürülür. Bu gargaraların adaçayı ile dönüşümlü yapılması etkiyi daha da arttıracaktır.

    - Öksürüğe karşı, 4 yemek kaşığı dolusu akışkan balla 3 tatlı kaşığı elma sirkesini iyice karıştırın. Öksürük gıcıgına karşı yarım tatlı kaşığı alın ve yavaş yavaş yutun. Ayrıca, bolca kekik çayını balla tatlandırın ve yudumlayarak için.

    - Yüksek kolesterole karşı, günde pek çok kere elma sirkesi-bal kokteyli içilir. Salatalarda öncelikle elma sirkesi kullanılır.

    - Gaz şişkinliğine karşı, her öğünden yarım saat önce 1 bardak elma sirkesi-bal kokteyli içerek, sağlıklı bir bağırsak florasinin temelini atın. Bu kokteyle rezene veya frenk kimyonu çayı da ekleyebilirsiniz.

    - Kabızlığa karşı, günde pek çok kere, 1 bardak suya 1 tatlı kaşığı elma sirkesi ekleyerek için. Ayrıca, 4 litre ılık suya 1 su bardağı dolusu elma sirkesi ve 2 tatlı kaşığı tuz ekleyerek ayak banyoları alın. Banyo süresi 10 dakikadır.

    - Yaraların çabuk iyileşmesi için, günde 3 bardak elma sirkesi-bal kokteyli için.

    - Ergenlik sivilcelerine karşı, her yemekten yarım saat önce, içine 1 tatlı kaşığı elma sirkesi eklenmiş 1 bardak su için. Yüzünüze buğu banyoları uygulayın: 1 litre kaynar derecede sıcak suya 4 yemek kaşığı elma sirkesi ve 2 yemek kaşığı dolusu mayıs papatyası ekleyin, 1-2 kere karıştırın ve başınızı büyük bir havluyla örterek 5-10 dakika gözlerinizi yumarak bekleyin. Yüzünüzü suya çok yaklaştırmayın!

    Uyarı:Elmanın ve elma sirkesinin bilinen hiçbir yan etkisi yoktur.

    Echinacea preparati:
    Latince adı Echinacea angustifolia, İngilizce adı Purple coneflower, Almanca adı Sonnenhut olan, Amerika kökenli bitkinin özsuyu veya hazır sıvı preparatı (Echinacea hevert, Almanyada) kullanılabilir. Bu bitki, çocukların ve yetişkinlerin bağışıklık sistemini enfeksiyon hastalıklarına karşı güçlendirebilir. Bilinen hiçbir yan etkisi yoktur. Tümüyle bitkisel kaynaklıdır.

  3. #115

    Esas

    HER YONU ILE KECIBOYNUZU

    Latince adı: Ceratonia siliqua L.
    İngilizce: Carob, St.Joh;s Bread, Locust bean
    Almanca: Johannisbrot


    Özellikleri:
    Nefes darlığına karşı ;
    alerjik nefes darlığı ;
    soğuk alerjisi
    iktidarsızlığa karşı ;
    akciğer ödemine Karşı;
    balgam söktürücü
    akciğer kanserini önleyici
    sperm sayısını artırıcı
    astıma karşı tedavi edici.

    İngilizcesi her ne kadar carob ise de,
    genelde St. Johns Bread olarak bilinir.
    Almancası da johannisbrot dur.

    Her iki lisanda da Yakup Peygamberin Ekmeği"
    anlamına gelir.
    Yakup peygamberin çölde ekmek yerine
    tükettiği bir meyvedir.

    Keçiboynuzunun içerdiği çekirdeklerin her biri
    0,2 gram gelir.
    Bu çekirdeklerin ebatlarına bakılmaksızın
    her biri aynı ağırlıktadır.
    Yani, tek bir harnup çekirdeği 0,2 gram ağırlığındadır.
    Bu 0.2 gram ağırlık neden bu kadar mühim diye
    soracak olursanız,
    cevabı eski çağlara kadar dayanır.
    Antikçağda ve daha öncesinde altın ve kıymetli taşları
    hassas olarak tartabilmek için
    keçiboynuzunun çekirdekleri kullanılmıştır.
    Günümüzde de 0,2 gramın karşılığı
    1 Karat olarak kullanılmaktadır.
    Kıymetli taş veya metal satanların kullandıkları
    1 Karat buradan gelmektedir.
    Karat kelimesi keçiboynuzunun (harnup)
    latince adı olan Ceratonia dan türetilmiştir.
    Beş tane keçiboynuzu çekirdeği 1 gram ağırlığındadır.

    Yıllar içerisinde insanlar harnupun
    beslenmedeki önemini unuttular.
    Hazır besinler tüm süpermarketlerde çeşit çeşit
    insanın hizmetine sunulurken,
    tabii beslenme genelekleri ve alışkanlıkları da
    yavaş yavaş ortadan kalktı...
    Son bir kaç yıldan beri tekrar eskiye dönüş
    yolları aranmaya başlandı...
    Avrupa da reformhaus veya bioladen adı altındaki
    marketlerde zirai ilaç ve sunni gübre kullanılmadan
    yetiştirilen meyve ve sebzeler ayrıcalıklı olarak satılıyor.
    Hem de nerede ise gösterişli sebze ve meyvelerin
    iki katı fiyatına...
    Bizde de durum pek farklı değil.
    Aynı şekilde, kepeğini içeren pirinç,
    normal pirinç fiyatının hemen hemen ikibuçuk misli
    fiyatla satılıyor.
    Halk pazarlarına giden insanlarımız satın alacakları
    sebzenin yayla sebzesi olup olmadığını sorup öyle alıyor.
    Onların yayladan kastettikleri, hormonsuz sebze.
    Yoksa, sebzenin gerçekte yüksek yaylalarda
    yetişmiş olması değil aranan.
    Örneğin, yayla domatesi, hormonsuz domates olarak
    algılanıyor.
    Gerçekten de hormonsuz olarak yetiştirilen
    domatesin tadı, içerdiği proteinlerin ve etkin maddelerin
    oranlarıda farklı.
    Biz tekrar harnup a dönelim.
    Akdeniz bölgesinin sahil şeridindeki memleketlerden
    İtalya, İspanya, Kıbrıs ve Türkiye de bol miktarda
    yetişmektedir.

    Keçiboynuzunun ortalama %35 i düşük moleküler yapılı karbonhidratlardan oluşur.
    Yine yaklaşık %40 ı yüksek moleküler yapılı
    nışastadan oluşur.
    Yağ oranı ise oldukça düşük olup ancak %1 dir.
    Kakaonun yerine kullanılabilen en mükemmel çözümü
    getirmiştir.
    Zira kakaoda bulunan kafenoid leri içermez.
    Örneğin, keçiboynuzunda theobromin yoktur.
    Kakaoda yüksek miktarda bulunan yağ
    harnupta sadece %1 dir.
    Kakaoya karşı alerjisi olanlara ideal bir çözüm
    getirmektedir.
    Eğer, kakaoya karşı alerjiniz var ise,
    keçiboynuzunu rahatlıkla tercih edebilirsiniz.

    Harnupun , sağlıklı ve dengeli beslenmede
    çok önemli yeri vardır.
    Çok düşük oranda yağ içermektedir.
    Düşük kalorilidir.
    Yenildiği zaman insanı uzun zaman tok tutar.
    Eskiden beri bilinen olumlu yönleri vardır.
    İshale karşı mükemmel takviyedir.
    Kabızlık şikâyeti olanların da tüketmesi gereken
    bir meyvedir.
    Belirli bir dönem keçiboynuzu tüketenler,
    sindirim sistemlerinin nasıl harekete geçtiğini ve
    kabızlık problemlerinin de yavaş yavaş düzenli bir
    şekilde ortadan kalktığını hayretle görebileceklerdir.
    Kısaca, hem ishal hem de kabızlık şikâyetlerine karşı
    kullanılır.
    Dengeli ve sağlıklı beslenmenin bilincinde olan
    bir çok bilim adamı tanımaktayım...
    Onlar çikolata, kek veya kremalı pasta yerine
    harnupu tercih etmektedirler.

    Keçiboynuzu, Anadoluda harnup olarak da bilinir.
    Batı Akdeniz bölgesinde kısaca boynuz da denilmektedir.

    Keçiboynuzunun en önemli özelliği
    nefes darlığına karşı oldukça etkili olmasıdır.
    Keçiboynuzunun nefes darlığına karşı etkili olan
    etkin maddesi hemen hemen başka hiçbir bitkide
    bulunmamaktadır.
    Bu etkin madde aynı zamanda bazı alerjik astım
    rahatsızlıklarında öylesine etkilidirki,
    kullanmaya başladıktan hemen sonra sonuç almak
    mümkün olabilmektedir.
    Ayrıca alerjinin neden olduğu nefes darlığı
    problemlerinde de büyük bir başarıyla uygulanabilir.
    Bir çok insan tanıdım, alerjik nefes darlığı çeken,
    bu insanlar yılın belli mevsimlerinde
    kortizon tedavisinden başka çare bulamayanlardı...
    Öksürük krizlerinin nedenli şiddetli olduğunu
    anlatıyorlardı...
    Keçiboynuzunu önerdiğim bu insanların çoğu
    daha hemen ertesi gün rahatlamaya başladıklarını
    anlatıyorlardı.
    Çocuklarda, keçiboynuzu (harnup) kürünü uygularken dikkat edeceğiniz en önemli nokta,
    günde bir defa ve sadece sabah kahvaltısı arasında
    tüketilmesidir.
    Öğle veya akşam uygulanmaması gerekir.
    Guatr rahatsızlığından dolayı nefes darlığı çekenler de
    bu kürden olumlu sonuçlar aldıklarını belirtmişlerdir.
    Harnupta bulunan bazı etkin maddeler
    aşağıdaki tabloda belirtilmiştir.

    Tablo:
    Keçiboynuzunda bulunan bazı etkin maddeler
    alpha-aminopimelic acid
    concanavalin
    beta-D- glucolgallin
    myo-inositol
    beta-D-...galloylglucose
    pentosane
    capronic acid
    primverose
    catechin-tannin
    tannin
    ceratose
    tocopherol
    chiro-inositol
    xylose

    Keçiboynuzunun içerdiği gallik asit insan sağlığı
    üzerinde öylesine çok yönlü özellikleri olan
    bir maddedirki, bu özelliklerinden bazıları aşağıdaki
    tabloda belirtilmiştir.

    Tablo:
    Gallik asitin etkin özellikleri
    Analgesic :ağrı kesici
    Antiallergenic:alerjiye karşı
    Antiasthmatic:astıma karşı
    Antibacterial:bakteri yok edici
    Antibronchitic:bronşite karşı
    Anticancer:kansere karşı
    Antihepatotoxic:karaciğeri toksinden arındırıcı
    Antioksidant:serbest radikalleri yok edici
    Immunostimulant:bağışıklık sistemini stimüle eder
    Antiviral:mikroplara karşı etkili
    Antiseptic:antiseptik
    cancer-preventive:kansere karşı koruyucu
    antinitrosaminic:nitrozamin yok edici
    bronchodilator:bronş genişletici
    antipolio:çocuk felcine karşı

    Yukarıdaki tablodan da görüldüğü gibi
    gallik asit çok yönlü bir maddedir.
    Bu maddenin belirtilen bu özelliklerini artıran ve
    takviye eden keçiboynuzunda bulunan promotor
    maddelerdir.
    Keçiboynuzunda bulunan bazı etkin maddelerin
    allosteric effector özellikleri oldukça baskındır.

    Akciğer ödemine karşı keçiboynuzunun desteği
    bulunmaz bir imkan...
    Balgam söktürücü gücü ve astıma karşı olan
    tedavi edici gücü çok fazladır.
    Sigara içenler keçiboynuzu kürüne başladıktan
    bir kaç gün sonra nasıl balgam çıkardıklarını hayretle gözleyebileceklerdir.

    Keçiboynuzunun, insanlığın korkulu rüyası
    akciğer kanserini önlediğini gördüğüm zaman,
    heyacanımdan günlerce uyku uyumadığımın
    farkına bile varmamıştım.
    Keçiboynuzunun bu koruyucu ve önleyici özelliği
    tabiat ananın insanlara olan bir lütfudur.
    Keçiboynuzu, akciğer kanserini önleyen
    mükemmel bir meyvedir.
    Ancak, akciğer kanserine yakalanmış olanlar için
    tedavi etme gücü çok çok zayıftır.
    Burada da belirtmekte tekrar fayda görüyorum;
    Bir bitkinin hastalığı önleyici özelliği ile
    o hastalığı tedavi etme özellikleri
    birbirlerinden farklı şeylerdir.

    Keçiboynuzu kürü insan vücudunda bulunan
    OGG1 (8-OxoGuanine DNA Glycosylase) enzimini
    aktive etme özelliğine sahiptir.
    OGG1 enzimi, akciğer kanserinin oluşumunda
    oldukça etkilidir.
    Akciğer kanserine yakalanmış hastalarda
    OGG1 enziminin aktivitesinin düşük olduğu
    gözlenmiştir.
    Yapılan klinik deneyler OGG1 enziminin aktivitesinin
    düşük olması durumunda, akciğer kanserine yakalanma
    riskinin on misli artış gösterdiğini ortaya koymuştur.
    Keçiboynuzu (harnup) kürü OGG1 enziminin
    aktivitesini yükselterek,
    bu kanser türüne karşı güçlü bir önleyici özellik
    göstermektedir.
    Bu özellik aynı zamanda taze sıkılmış havuç
    küründe de bulunmaktadır.
    Sigara içenlerin zaman zaman keçiboynuzu kürünü
    uygulamalarında, akciğer kanserine karşı önleyici
    gücünden dolayı büyük faydalar vardır.
    OGG1 enziminin diğer bir özelliğide
    DNA yı tamir etme özelliğinin olmasıdır.

    Keçiboynuzu aynı zamanda hareketli sperm
    sayısını artıran özelliğe de sahiptir.
    Aktif sperm sayısı az olan ve az sperm sayısından
    dolayı çocuğu olmama riski yüksek baba adaylarının
    kullanmasında çok büyük fayda vardır.
    Kısaca, sperm sayısı az olanlar için ideal bir
    bitkisel çözümdür.
    Bugüne kadar hareketli (aktif) sperm sayısının
    azlığından dolayı baba olamayan onlarca insan
    tanıdım, hemen hemen hepsi de keçiboynuzu kürünü
    uyguladıktan 4-5 ay sonra baba olacaklarının
    heyecanı ile beni aramışlardı.
    İsviçreli çok yakın bir aile dostum aynı sorunla
    karşı karşıya idi.
    Kendisi uzun yıllar bu konuda çok değişik tedaviler
    görmüş ve sonuç hep başarısızlıkla neticelenmişti.
    Kendisine keçiboynuzu kürünü önerdiğim zaman
    bana tereddütle bakarak ;şaka yapıyorsun herhalde;
    demişti. Ne de olsa 13 yılın verdiği başarısızlık ve
    ümitsizlikte vardı.
    Ama bu konuda çok ciddi araştırma sonuçlarımın
    olduğunu söyledim. Bunun üzerine derhal uygulamaya
    karar verdi. Türkiye'den keçiboynuzu getirttim ve
    kullanmaya başladı.
    Kullanmaya başladıktan 5 ay sonra baba olabileceğini
    öğrendiğinde mutluluğunu ilk benimle paylaştı.
    Bir kaç ay sonra bana keçiboynuzunun içerdiği
    ilgili etkin maddenin ne olduğunu sordu ve
    bunu hemen ilaç sanayine kazandırabileceğimi ve
    ticari olarak da iyi para kazanabileceğimi söylemişti.
    Ben de bitkiler üzerine yaptığım tüm çalışma ve
    araştırmalarımı insanlığın hizmetine karşılıksız olarak
    sunduğumu ve herhangi bir beklentimin
    olmadığını söyledim.
    Meslekdaşım üç çocuk sahibi olmanın mutluluğunu
    yaşıyor.

    İktidarsızlığa karşı adeta mucize çözüm
    keçiboynuzudur.
    Keçiboynuzu kürünün etkisini viagra ile mukayese
    etmek mümkün değildir.
    Keçiboynuzu kürü, iktidarsızlığa karşı bir defalık veya
    bir gecelik çözüm getirmemektedir.
    Aksine, iktidarsızlığı tedavi ederek uzun bir zaman
    dilimi içerisinde kalıcı çözüm getirmektedir.
    Dönem dönem uygulanacak kür ile de
    iktidarsızlığı ortadan kaldırabilmektedir.
    İktidarsızlık çeken erkeklerin hiç çekinmeden
    kullanabilecekleri keçiboynuzu kürü,
    iktidarsızlığa karşı mükemmel bir çözümdür.
    Herhangi bir yan tesiri olmayan bu uygulama
    iktidarsızlık şikayetleri olan erkekler için
    mükemmel bir yardımcıdır.
    Viagranın bir gecelik getirdiği çözüme karşı,
    keçiboynuzu kürü uzun zaman kalıcı çözüm
    getirebilmektedir.
    Viagranın belirtilen yan tesirlerinin hiç biri
    keçiboynuzu küründe yoktur.
    Keçiboynuzu kürü uygulanırken,
    iktidarsızlığa karşı etken olan etkin maddelerinin
    vücutta önce depolanmaları gerekir.
    Bu etkin maddeler vücutta ancak belirli bir seviyeye
    ulaştıktan sonra etkisini, hücre içindeki transformasyon mekanizmasını harekete geçirerek (uyararak)
    göstermeye başlarlar.
    Hücre içinde etkinliğini (aktifliğini) kayıp etmiş olan
    bazı enzimleri aktive ederek şikayetlerin ortadan
    kalkmasına neden olurlar.
    Etkin maddelerin, vücudumuzda depolandıktan
    sonra etkilerini göstermeye başlamaları
    hemen hemen bütün bitkisel kürler için geçerlidir.
    Genel olarak, bitkisel kürlerin sonuca ulaşması
    (etki edebilmesi) zaman almaktadır.
    Bunun nedeni kürün uygulanması esnasında
    etkin maddelerin önce vücudumuzda depolanması
    gerektiğindendir.
    İşte, bu depolanma süresi zaman almaktadır.
    Bu nedenle bitkisel kürleri uygularken sabırlı olmak
    gerekir. Bu kürü uygulamak istiyen şeker hastalarının
    hekimlerine danışmaları gerekir.
    Çünkü, keçiboynuzu fazla miktarda şeker içermektedir.
    Bu kürü uzun müddet uygulayanların göz ardı etmemeleri
    gereken bir nokta da, bir miktar kilo aldırmasıdır.

    İyi huylu prostat büyümesi
    (benigne prostate hyperplazy) şikâyeti olanların
    zaman zaman keçiboynuzunu çiğ olarak tüketmeleri
    çok faydalıdır.
    Çünkü, iyi huylu prostat büyümesine neden olduğu
    bilinen 5-alpha-reductase enziminin aktivitesini düşüren
    (inhibe eden) beş tane etkin maddeye sahiptir.
    Bu etkin maddelerden en önemli iki tanesi
    palmitic acid ve stearic acid'dir.
    5-alpha-reductase enziminin aktivitesi ne kadar
    yüksek ise iyi huylu prostat büyümesi o kadar
    hızlı gelişir.
    Prostatın büyümesi bir takım şikâyetleri de
    beraberinde getirmektedir.
    İyi huylu prostat büyümesinin neden olduğu
    şikâyetlerin başında idrar yapma zorluğu,
    idrar kesesini tam boşaltamama,
    sık sık idrara çıkma isteğidir.
    Geceleri bir den fazla idrara kalkma.
    İdrar yaparken çatallanma veya fıskıye şekli.

    Kitapta belirtilen tüm uygulamaları
    size önerildiği şekilde hazırlayınız ve uygulayınız.
    Uygulama sürelerine ve miktarlarına uyunuz.
    Tabiatana bir denge, nizam ve kural üzerine kuruludur
    ve de belirli kurallara göre çalışmaktadır.
    İnsanda, tabiat ananın bir parçası olduğuna göre,
    insan vücudu da aynı şekilde belirli dengeler
    çerçevesinde çalışmaktadır.
    Örneğin, demir. Demir, insan vücudu için
    hayati önem taşıyan bir maddedir.
    Demirin eksikliği de, fazlalığı da insan vücudu için
    zararlıdır.
    Bazı insanlar vitaminlerin çok faydalı olduklarına
    inandıklarından dolayı vitamin haplarını fazla fazla
    kullanırlar.
    Çünkü, fazlasının insan vücuduna zarar vermediğini
    zannederler.
    Unutmayınız ki, vitaminlerin eksikliği sağlığımız
    açısından hayati önem taşırlarken,
    fazlasıda vücudumuza zarar verirler.
    Aynı şekilde size önerilen bitkileri de
    belirtildikleri şekilde kullanmak gerekir.
    Fazla kullanarak daha çabuk sağlığıma kavuşurum diye
    düşünmek yanlıştır.
    Doğru olan, hastalığın ve şikayetlerin durumuna göre
    önerilen kürü dönem dönem tekrar etmektir.

    Keçiboynuzunun değirmende öğütülerek
    un haline getirilmiş ve hazır paketlenmiş şeklini
    bulmak mümkündür.
    Keçiboynuzunun pekmezi de satılmaktadır.
    Ancak, her ikiside bahsettiğim kürler için
    uygun değildir.
    Çünkü, öğütülme (un haline getirme) esnasında
    havayla temas eden bir çok etkin madde oksitlenerek
    veya havanın oksijeni ile reaksiyona girerek
    tedavi edici özelliğini kayıp etmektedir.
    Tıpkı, taze sıkılmış meyve sularının
    vakit geçirmeden içilmesi gerektiği önerisinde
    olduğu gibi...
    Örneğin, taze sıkılmış meyve suyunun içerisindeki
    C-vitamininin havayla temas ederek (oksitlenenerek)
    vitamin özelliğini yavaş yavaş yitirdiği gibi.
    Keçiboynuzundan pekmez yapılırken de uzun müddet
    kaynatıldığı içindirki içerdiği bir çok etkin madde
    özelliğini kayıp etmekte veya önemli ölçüde
    keçiboynuzunun şifa veren gücü zayıflamaktadır.
    Bu nedenle, bahsettiğim keçiboynuzu kürlerinden
    başarılı sonuç alabilmek için onun tabii halini
    kullanmak gerekir.
    Aktarlarda bu amaçla tabii halde keçiboynuzunu
    bulmak mümkündür.
    Hem daha ucuz hem de çok daha etkili.
    Aktarlardan keçiboynuzunu alırken dikkat etmeniz
    gereken şey, kırılmamış, ezilmemiş ve parçalanmamış
    olmalarıdır.
    Kısaca, satın alacağınız keçiboynuzlarının tüm halde
    olmasına özen gösteriniz.

    Uygulama 1:

    Genel nefes darlığı ve alerjik nefes darlığı ve
    de soğuk alerjisi durumunda


    Orta büyüklükteki keçiboynuzundan altı-yedi adetini
    önce soğuk su altında yıkayınız.
    Daha sonra bunları küçük küçük ( 4 cm uzunluğunda)
    kırarak, kaynamakta olan yaklaşık yarım litre suyun
    içine atınız.
    Hafif ateşte 7- 8 dakika kaynatınız.
    Soğuduktan sonra süzerek suyunu cam şişeye
    doldurunuz.
    Buzdolabında en fazla üç gün bekleyebilir.
    Hergün sabah, kahvaltı arasında ve akşam yemeğinden
    önce bir çay bardağı içilir.
    Yaklaşık yarım litre olarak hazırladığınız
    keçiboynuzu suyu üç gün buzdolabında bozulmadan
    korunabilir.
    Her üç günde bir, taze olarak hazırlamanız gerekecektir.
    Hiç ara vermeden yirmi gün uygulayınız.
    Yirmi gün tamamlandıktan sonra aynı şekilde hiç ara
    vermeden onbeş gün devam ediniz.
    Onbeş günlük kürü uygularken bir çay bardağı içerisine
    bir küçük çay kaşığı bal ilave edip karıştırınız ve
    sabah kahvaltınız arasında ve de akşam yemeğinden önce
    birer çay bardağı içiniz.
    Keçiboynuzu kürünü uygularken sabah kahvaltınızda
    ayrıca bal tüketmeyiniz.

    Dikkat: 5 ile 12 yaş arasındaki çocuklarda
    nefes darlığı veya alerjiye bağlı nefes darlığı
    söz konusu ise, bu taktirde uygulama e göre
    sadece bir çay bardağı sabah kahvaltısı arasında
    içilecektir. Akşam yemeklerinde içilmeyecektir.


    Dikkat: Bu kürü uygularken kahvaltıda ayrıca
    bal tüketmeyiniz.
    Daha güçlü olur diye bir çay kaşığından daha fazla
    bal ilave etmeyiniz.

    Uygulama 2:

    Akciğer kanserini önleyici olarak


    Uygulama 1 den en önemli farkı ve
    dikkat edilmesi gereken nokta kaynama süresidir.
    Soğuk su altında 6-7 adet keçiboynuzunu yıkadıktan
    sonra 600-650 ml (yarım litreden biraz fazla)
    kaynamakta olan suyun içine harnupları kırarak atınız.
    3-4 dakika hafif ateşte ağzı kapalı olarak kaynadıktan
    sonra 20 dakika soğumaya bırakınız.
    Yirmi dakika sonra harnup parçalarını temiz bir kaşık ile
    kabın içerisinden çıkartınız.
    Soğuduktan sonra temiz bir kaba suyunu alınız.
    Her ay dört gün, sabah ve akşam birer çay bardağı
    içilir.

    Uygulama 3:

    Hareketli sperm sayısını ve kalitesini artırıcı ve de
    erkeklerdeki iktidarsızlığa karşı


    Kaynamakta olan yaklaşık yarım litre suya 6;7 adet
    keçiboynuzunu küçük küçük kırarak atınız.
    Ağzı kapalı olarak hafif ateşte 3 dakika kaynatınız.
    Kaynama süresi tamamlandıktan sonra ocağın altını
    kapatınız ve 20 dakika dinlendiriniz.
    Dinlenme süresi tamamlandıktan sonra
    kaşıkla keçiboynuzu parçalarını çıkartınız.
    Soğuduktan sonra yarısını sabah aç karna,
    diğer yarısınıda akşam yatağa giderken içiniz.
    Bu uygulamaya bir hafta boyunca hergün
    devam ediniz.
    Birinci haftadan sonra 3 ay boyunca hergün
    akşam yatağa giderken bir su bardağı içiniz.
    Daha sonraki aylarda zaman zaman uygulayınız.

    Not:
    Hekiminizin verdiği ilaçlar var ise mutlaka kullanınız.
    Buradaki uygulamayı bir destekleyici olarak kullanınız.
    Ancak, bilmeniz gereken nokta kullanacağınız
    bitkiye karşı alerjinizin olup olmadığıdır.
    Bu konuda hekiminizin görüşünü alınız.
    Hekime gitmeden ve teşhis koydurmadan
    şikayetiniz ne olursa olsun, buradaki bilgiler ile
    kendi kendinizi tedavi etmeye kalkışmayınız.
    Buradaki bilgilerin kesinlikle bir hastalığı
    teşhis amacı yoktur.
    (alıntıdır)
    Kaynaklar:
    Prof.İbrahim Adnan Saracoğlu

  4. #116
    Duhul
    Oct 2006
    İkamet
    İstanbul
    Yaş
    54
    Gönderi
    7,903

    Esas

    Limondan kralı yok.Bilgisayardan gözlerim ağrıdığında limon sıktırıyorum çakallara ağrı filan kalmıyor.

  5. #117
    Duhul
    Feb 2004
    Yaş
    67
    Gönderi
    10,347
    Blog Yazıları
    9

    Esas

    İşte sizi daha uzun yaşatacak gençlik iksiri !


    Ünlü kalp doktoru Mehmet ÖZ, ABD'de anlattığı ve insan ömrünü uzattığı tespit edilen "gençlik iksirini" açıkladı.



    Ünlü kalp doktoru Mehmet Öz, ABD'de Oprah Winfrey'in şovunda anlattığı ömrü uzatan içeceğinin formülünü açıkladı..

    ABD'de yaşayan ünlü Türk kalp cerrahı Prof. Mehmet Öz'ün hazırladığı "yeşil içecek," Amerika'da moda oldu. Ünlü talk şovcu Oprah Winfrey'in programında, formülü kendisine ait "gençlik iksiri" adını verdiği içeceği tanıtan ünlü doktora, binlerce mail geldi.

    Yazdığı diyet kitapları Amerika'da satış rekorları kıran Prof. Öz'ün sağlık iksiri, Oprah Winfrey beğenip önerdikten sonra bir anda en popüler içecekler arasında yerini aldı. Oprah Winfrey'in programına katılıp evde bu karışımı hazırlamanın yollarını anlatan Öz, gençlik iksirinin formülünü SABAH'a verdi.

    Günde 3-4 bardak içilmesi önerilen, doping etkisi yapan, kilo aldırmayan ve uzun bir yaşam sürmeyi sağlayan formül anti-aging ilacı olarak da kabul ediliyor. Sekiz farklı sebzeyle hazırlanan karışım, bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor, içindeki anti oksidanlar uzun ve genç bir hayat sürmeye destek oluyor. Çoluk çocuk herkes tarafından tüketilebiliyor.

    Diyet yapanlara bu karışım yardım ediyor, beslenme ihtiyaçlarını sağlıyor. Prof. Dr. Mehmet Öz "Aslında amacım dünyadaki ev kadınlarını eğitmek. Çünkü, onlar çocuklarına, eşlerine bakıyor. Kadınları eğiterek toplumun geneline sağlık bilinci kazandırmak mümkün" diyor.

    NASIL HAZIRLANIYOR?


    * 2 kâse ıspanak (İyice yıkayıp karışımın içine çiğ olarak koyabilirsiniz).
    * 2 salatalık.
    * 1 kereviz.
    * Dörtte bir çay kaşığı zencefil kökü.
    * Maydanoz.
    * İki elma.
    * 1 tutam ıhlamur.
    * Yarım limon

    Bu sebzeleri karıştırıp,suyunu çıkardıktan sonra günde 3-4 bardak için.

    Sabah

  6. #118

    Esas

     Alıntı Originally Posted by Serenler Yazıyı Oku
    Prof. Dr. Mehmet Öz "Aslında amacım dünyadaki ev kadınlarını eğitmek. Çünkü, onlar çocuklarına, eşlerine bakıyor. Kadınları eğiterek toplumun geneline sağlık bilinci kazandırmak mümkün" diyor.
    Aman feministler Mehmet Öz'ün bu söylediğini duymasın

  7. #119
    Duhul
    Feb 2004
    Yaş
    67
    Gönderi
    10,347
    Blog Yazıları
    9

    Esas

     Alıntı Originally Posted by Von Yazıyı Oku
    Aman feministler Mehmet Öz'ün bu söylediğini duymasın
    Bence haklı, çünkü artık can boğazdan gidiyor. İnsanların hastalıklı ve ya sağlıklı olmalarını aldıkları gıdalar tayin ediyor.
    Sadece yemekleri hazırlayan kadınları değil, yediğimiz gıdaları üreten çiftçilerin de sağlıklı gıdaların üretilmesi konusunda eğitilmeleri gerekir...

  8. #120
    Duhul
    Feb 2004
    Yaş
    67
    Gönderi
    10,347
    Blog Yazıları
    9

    Esas

    DEREOTU !

    inek sutunde 117 miligram kalsiyum bulunurken, dereotunda bu oranin 208 olmasi,dereotunun sutun alternatifi olarak gorulmesine neden oluyor.
    Istanbul Universitesi Cerrahpasa Tip Fakultesi Cocuk Bolumu Metabolizma ve Beslenme Bilim Dali Baskani Prof. Dr. Ahmet Aydin,sutun alternatifinin dereotu oldugunu soyledi.
    Adana Otizm Dernegi'nin duzenledigi 'Otizm Hastaligi'nin Tedavisi ve Beslenme' konulu konferansta konusan Prof. Dr. Ahmet Aydin
    , sutun kalsiyum bakimindan en zengin besin olmadigini belirterek,
    'Dereotu sutten daha fazla kalsiyum iceriyor. inek sutunde 117 miligram kalsiyum bulunurken, dereotunda bu oran 208'dir. Ayrica dereotu magnezyum ve potasyum bakimindan zengin olmasi bakimindan da kemik sagligina daha faydalidir' dedi.
    Prof. Dr. Aydin, dunyada en cok sut tuketen ulke olanABD'de, yine dunyada en cok osteoporoz rahatsizliginin oldugunu bildirdi.
    Prof. Dr. Aydin, cocuklarin ve anne- babalarin kemiklerinin kuvvetli olmasi icin mutlaka dereotu tuketilmesini onerdi.
    Isvec'te yapilan bir calismada 50- 85 yaslarindaki menopoz sonrasi kadinlarda sut tuketimi fazlaliginin kiriklariazaltmadigininsaptandigini kaydeden Prof. Dr. Aydin, soyle konustu:
    'Benzer sekilde ABD'de hemsireler uzerinde yapilan arastirmada gerek sut, gerekse sut disi kalsiyum tuketimi fazlaliginin kalca kiriklarini azaltmadigi tespit edilmistir. Cocuklarinizin ve kendinizin kemiklerinin kuvvetli olmasi icin mutlaka dereotu tuketin.
    Dereotundaki magnezyum ve kalsiyum kemik gelisimi icin oldukca onemli bir mineraldir. Her memelinin sutu kendi yavrusunadir.
    5- 6 milyon yillik insanlik tarihinin > sadece son 10 bin yilinda
    insanlar baska memelilerin sutunu icmislerdir.
    Kendi annelerinin sutunu ise sadece hayatlarinin ilk 2 yilinda emerler, daha sonralari hic sut tuketmezlerdi. Fosil incelemeleri, tas devri insanlarinin kalin ve kiriga direncli saglam kemiklerinin
    oldugunu gostermektedir.
    Bu devre ait kemik orneklerinde osteoporoz yok denecek kadar azdir. Bunun nedeni de o devirde insanlarin sutten ziyade, daha cok yesil sebze, ot turu yiyecekler tuketmesindendir.'

Sayfa 15/17 İlkİlk ... 51314151617 SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •