Sayfa 7/7 İlkİlk ... 567
Arama sonucu : 52 madde; 49 - 52 arası.

Konu: İnsan Sağlığına Zararlı Ürünler

  1. #49
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İzmir/Türkiye
    Gönderi
    18,646
    Blog Yazıları
    199

    Esas

    Meğer bize neler yedirmişler!


    Yediğimiz birçok şeyde küf, boya ve maalisef kurt var


    Hileli gıda imalatı ve satışı neredeyse bir sektör haline geldi. Gıda üretimi yapan kayıtlı ve denetlenen 21 bin 600 firma içinden sadece 9 bin 100'ü olumlu rapor alabilirken, birçok ürünün içinde hileli ve zararlı maddelerin yer aldığı tespit edildi. Hileli gıda imalatının ve satışının artık bir sektör haline geldiğini belirten Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, ''Türkiye'de yaklaşık 43 bin kayıtlı gıda üreticisi var. Gıda üreten ve satan kayıt dışı firmaların sayısı ise bunun en az on katı 450 ile 500 bin olarak tahmin ediliyor'' dedi.

    Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bünyesinde bu işletmeleri denetlemekle görevli gıda denetçisi sayısının sadece 5 bin civarında olduğunu belirten Yetkin, "Bu denetçi arkadaşlarımız gerçekten de üzerlerine düşen görevi ellerinden geldiği kadar yerine getirmeye çalışmaktadır. Ancak söz konusu olan yeri yurdu belli ve denetime açık işletmeler olmadığı için bir denetçinin samanlıkta iğne arar gibi kayıtdışı işletmeleri bulması ve denetlemesi çok güçtür. Kaldı ki kayıtlı işletmelerde de büyük sorunlar vardır. Bizzat gıda sektöründeki kuruluşlardan alınan bilgiye göre gıda üretimi yapan kayıtlı ve denetlenen 21 bin 600 firma içinden ancak 9 bin 100'ü olumlu rapor almıştır'' diye konuştu.

    SAHTE ÜRÜN PAZARI 6 MİLYAR DOLAR BÜYÜKLÜĞÜNDE
    Denetim elemanlarının sayısının artırılması gerektiğini vurgulayan Yetkin, sektörü büyüten önemli sebeplerden birinin de satılan ürünlere düşük gelir grubu tüketicilerin talep göstermesi olduğunu ifade etti.

    YEŞİLE BOYANMIŞ BEZELYE, ŞEKERLEME DİYE HAYVAN YEMİ
    Marka Koruma Grubu'nun yaptığı bir araştırmaya göre, tüketicilerin yüzde 58'inin sahte, taklit veya kaçak malı tercih ettiğini kaydeden Yetkin, ''Bunların yüzde 31'i sahte malları işportadan, yüzde 22'si semt pazarlarından, yüzde 16'sı ise sosyete pazarları olarak anılan lüks semtlerdeki açık pazarlardan alışveriş yapıyor. Yine Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nın (KOM) hazırladığı raporlara göre, Türkiye'de sahte ürün pazarı 6 milyar dolara yaklaşıyor. Yaptığımız bir araştırmanın sonucunda ise çok sayıda gıdanın hileyle insan sağlığına zararlı maddelerle karıştırıldığını gördük. Örneğin şekerlemelerin içine domuz jelatini, tekstil boyası, hayvan yemi katılıyor. Küf tutmuş ve bayatlamış peynirler, eritilerek eritme peynir olarak piyasaya sürülüyor. Atık yağ olarak anılan kullanılmış kızartmalık yağ çeşitli gıda maddelerine karıştırılıyor. Tatlılarda Antep fıstığı yerine bezelye ve yeşile boyanmış yer fıstığı kullanılıyor. İncirler hidrojen peroksitle ağartılıyor. Bozuk, ezik ve kurtlu incirlerden incir lokumu gibi ürünler yapılıyor. Kuru üzümler kurutulmadan önce mazota bulanarak haşerelere karşı önlem alınıyor.''

    http://ekonomi.haberturk.com/is-yasa...er-yedirmisler


    İyi de biz güvenerek neyi yiyeceğiz?

    Devletin koskoca Bakanlığı bunları ilan ederek, görevini yapanların huzuru içinde olanı biteni seyredemez.

    Ağızlarını açtıklarında Osmanlı için "ecdat" ifadesi kullanarak ona öykünenlerin hileli yiyecek denetimi konusunda Osmanlı'nın yaptıklarını da hatırlamaları gerekmez mi?


    Bakın Osmanlı Devletinde tüketiciyi korumak anlamında neler yapılmakta imiş.



    Osmanlı Devleti’nde Kalitenin Önemi

    Doç. Dr. Said ÖZTÜRK
    Çalışmasını doğru ve güzel yapan işçiyi Allah sever.
    (Kudsî Hadis.)


    Tüketicinin korunması Osmanlı Devleti'nde en üst makamdan en alt makamlara kadar üzerinde hassasiyetle durulan bir konudur. Yönettiklerinden şahsen sorumlu oldukları ve tebanın kendilerine Allahın bir emaneti olarak verildiği telakkisi içerisinde olan Osmanlı sultanları, halkın "terfih-i ahvalleri" yani refah seviyelerinin yükseltilmesi ve korunması hususunda özen göstermişlerdir.

    Osmanlı Devleti'nde tüketiciyi korumaya yönelik olarak muhtelif mekanizmalar işletilmiş, kurum ve kuruluşlar oluşturulmuş ve pek çok tedbir alınmıştır. Tüketicinin korunmasında geleneksel müesseselerden biri olan ihtisab müessesesi Osmanlı Devleti'nde aynen yürürlükte tutulmuştur. Bu müessesenin başında bulunan muhtesibin önemli görevlerinden biri tüketiciyi korumak idi.

    Temel ihtiyaç maddeleri konusunda tüketiciyi koruma amacıyla alınan tedbirlerin başında kalite kontrol gelmektedir.

    Kalite kavramı, bir ürünün tatmin etmeyi amaç edindiği tüketici ihtiyaçlarına uygunluk derecesi veya kısaca kullanıma uygunluk anlamına gelmektedir. Kalite kontrolü denildiğinde, bir üretim sistemi içerisinde kalitenin önceden belirlenmiş hedeflere uygun olarak gerçekleştirilmesinin sağlanması ve buna yönelik faliyetlere ilişkin yetki ve sorumluluğun dağıtılarak bu hedefler doğrultusunda yapılan işler anlaşılmaktadır. Kalite kontrol sisteminin önemi kalitesizliği önleme amacından ileri gelir1.

    Kalite kontrolü ile ilgili olarak İslami kaynaklarda bizatihi Hazreti Peygamberin söz ve fiillerine yer verilmektedir. İlk dönemde Hazreti Peygamber ve daha sonra gelen halifeler piyasayı kontrol altında tutmuş, haksız gelir elde etme yollarını kapamaya çalışmışlardır. Hz. Peygamber ıslak buğdayı altta saklayan satıcının bu fiilini engellemiş ve bu ayıbı insanların göreceği şekilde niye üste getirmediğini sormuş ve akabinde"Bizi aldatan bizden değildir" ikazında bulunmuştur. Yine "kim afete uğramış (çürük ve bozuk) meyve satarsa kardeşinin malından bir (karşılık) şey almasın. Çürük ve bozuk olanları ayırdıktan sonra satsın. Yoksa neye karşılık herhangi biriniz müslüman kardeşinin malını alacak ?" diyerek çürük mal satmayı, kaliteli malı kalitesiz malla karıştırmayı yasaklamıştır. Bu konuda Hazreti Peygamber; "kişinin malında bir kusur varsa söylemeden satması ona helal olmaz" sözleriyle satıcının piyasaya arzettiği malın evsafını müşteriye tam olarak yansıtması istenmektedir. Bu yasağa yiyecek-giyecek, ev eşyası, günümüzde elektronik ve beyaz eşya ile hizmetler de girer. Sanat eserleri, kimyevi muamelelerle üretilen kalitesiz nesneler, piyasaya sahte para sürme ve hileli her türlü mal ve hizmetler bu yasağın kapsamına girer2.

    Kalite kontrole ilişkin bu değinmelerden sonra, Osmanlı Devleti'nde üreticilerin kaliteli ürün üretmelerini sağlamak ve dolayısıyla kalite kontrol mekanizmasını işletebilmek amacıyla başvurulan bir kısım tedbirleri burada incelemek istiyoruz.

    Kalitenin korunması için alınan tedbirlerin ilki hammadde kontrolüdür. Kullanıma uygun hammadde ile üretim yapılması, dolayısıyla üretilen malın kalitesinin korunması için alınan tedbirler erken dönemlere kadar inmektedir. Osmanlı ihtisap kanunnâmelerinde ve taşra kadılarına yazılan emirlerde imalatta kullanılan hammaddelerin kalitelerine dikkat edilmesi gerektiği daima vurgulanmıştır.

    Bu konuda II. Bayezid devrine ait ihtisap kanunnamelerinde, Yavuz Selim kanunnâmesinde3 ve Kanunî'nin umumi kanunnâmesinde geniş bilgiler bulunmaktadır. II. Bâyezid devrine ait Bursa, İstanbul ve Edirne İhtisâb Kanunnâmeleri dünyanın en mükemmel ve geniş belediye kanunu olmakla kalmamakta, aynı zamanda dünyada ilk tüketici haklarını koruyan kanun, ilk gıda maddeleri nizamnâmesi, ilk standardlar kanunu, ilk çevre nizamnâmesi ve kısaca asrına göre çok hârika bir hukuk kodudur. Bu kanun, hem Osmanlı örf âdetlerini ve hem de İslâm hukukunu çok iyi bilen Mevlânâ Yaraluca Muhyiddin tarafından hazırlanmıştır.

    Biz, her biri 100 küsur maddeyi bulan bu üç kanunnameden kaliteye ilişkin bazı maddelerini arz ediyoruz:

    Etmekçiler, standart olarak alınan ekmeği narh üzere pâk işleyeler, eksik ve çiğ olmaya. Etmek içinde kara bulunursa ve çiğ olursa, tabanına let uralar; eksük olursa tahta külâh uralar veyahud para cezası alalar.

    Eyle olıcak ekmek gâyet eyü ve arı olmak gerekdir

    Aşcılar bişürdükleri aşı pâk bişüreler ve çanakların pâk su ile yuyalar ve tezgâhlarında kâfir olmaya. Ve iç yağiyle nesne bişürmeyeler.

    Ve kile ve arşun ve dirhem gözlenile; eksüği bulunanın hakkından geleler.

    Ve sirke ve yoğurda su koymayalar. Su katılmış olub bulunursa, teşhir edeler veyahud tahta külâh uralar, gezdireler.

    Kuyumcular, sâde işi dirhemine bir akçe; minekârî işde dirhemine iki akçe ve altun sâde ise miskâline üç akçe; müşebbek işde miskâline beş akçe ve gümüş düğmeler iriyi ve hurdayı gâyet eyü hâlis işleyeler, bakır koyub işlemeyeler. İşleyenin muhtesib (belediye başkanı) gereği gibi haklarından gele.

    Ve boyacıları dahi gözedeler, kalb boyamayalar; boyarlarsa gereği gibi hakkından geleler.

    Ve iplikçilerin ipliği tire ipliğine berâber ola. Ve astar ki, şehirde işlene, sekiz arşun ola, eksük olmaya. Olursa hakkından geleler.

    Hammâmcılar, hâmmâmları gözedeler, yunmuş ola, ıssı ve sovuk su ile ârâste ve dellâkleri cest ve çâlâk ola. Usturası keskin ola. Şöyle ki, usturası altında kimesne zahmet çekmeye ve nâzır olan fotaları pâk duta; müslümana verdüği fotayı kâfire vermeye.

    Ve dahi hekîmlere ve attârlara ve cerrâhlara, muhtesib (belediye başkanı)in hükmi vardır; görse ve gözetse gerekdir.

    Berber gözlene; kâfir başın tıraş etdükleri ustura ile müslüman başın tıraş etmeyeler. Kâfir yüzin sildikleri fota ile müslüman yüzin silmeyeler. Usturaları keskün ola.

    Tabibler dahi gözlene; bîmârhâne (hastahane) tabiblerine göstereler, imtihân edeler, kabul etmedikleri kimesneleri men` edeler. Cerrâhlar dahi gözlene; san`atlarında kâmil olalar.

    Değirmenciler gözlene; değirmende tavuk beslemeyeler ki, halkın ununa ve buğdayına zarar etmeye. Ve âdetlerinden artuk almayalar ve iri öğütmeyeler ve kesmüklü buğdayı değiştirmeyeler ve illâ muhkem ve müntehî hakkından geleler.

    Bütün çizmecilerin ve paşmakçıların ve babuçcıların işledikleri eyü ola, kalb işlemeyeler. Beş akçelik veyahud dahi ziyâdelik paşmak ve çizme ve babuç ve gayri, akçe başına iki gün hesâbı vardır. Bunların gibileri görüb gözedeler. Her kangı çizme ve babuç ve paşmak ve gayrı, akçe başına iki gün hesâbı üzre tamam olmadın delinürse veya sökülürse, dikici suçludur. Kıymeti ne ise, ol mikdâr para cezası alalar. Eğer gön ve sahtiyân delinürse, debbâğ suçludur. Ve eğer sökülür ise; diken suçludur. Eğer bıçağ ile kesilürse, diken suçludur.

    Ve her san‘atı aydan aya kadı i1e teftiş ede ve dahi göre ve gözede. Her kangısı kim ta‘yin olunan narhdan eksük sata, muhtesib (belediye başkanı) hakkından gelüb teşhîr ede”4.


    Kanunî'nin umumi kanunnâmesinde de benzer hükümler bulmak mümkündür; "sabuncular ve mumcular gözlene, gayet eyü edeler, mumlar çürük ve kokar yağdan olmaya, itidal üzre ola ve sabun dahi eyü olan pişmiş ola ve yarılu olmaya" denilmektedir5.

    Aydın ve Saruhan kadılarına yazılan 13 Rebiülahir 1009/ 21 Ekim 1600 tarihli hükümde yine aynı üretim dalında üretim yapanların kullandıkları hammaddenin kaliteli olması istenmektedir.

    19 Ocak 1801 tarihinde İstanbul'da sabun imalatçılarının bir kısmı kalitesi düşük hammadde kullanmak suretiyle maliyeti düşürerek ve Girit sabunlarını taklit ederek sabun imal ediyorlardı. Yapılan incelemede;


    "Âsitâne-i Aliyye'me tevârüd eden sabunı terbiye için tirâşide eylemek sabuncu esnafının mu‘tâdı olub ol vecihle hâsıl olan cerdeleri Âsitâne-i Aliyye'mde edâya müceddeden sabun kalyesinin veyahud revgan-ı zeyt sefinelerinin sintinelerinde müctemi‘ sintine suyu ile mahlut ekl ve isti‘mâli mümkün olmayan revgan-ı zeyt rahîs bahâ ile iştirâ ve sabun i‘mâl edilüb Girid sabunından dûn ve redî olduğuna binâen rahis bahâ ile fukarâya bey‘ ve fukarâ dahi bahâsının rahîsine binâen rağbet eyledikleri ve Âsitâne-i Aliyye'de bu vecihle sabun i‘mâl..."


    olunduğu görülmüştür. Bu tür suistimallerin önlenmesi amacıyla İstanbul'da sabun imalatçılarının kendilerine mahsus damga vurmaları kararı ile birlikte Kandiye, Resmo, Hanya ve İzmir sabunlarının satış fiyatlarından düşük olarak 24 pareye halka satmak üzere narh verilmiştir6.

    Tüketicinin korunmasında en önemli mekanizma narh uygulaması idi. Narh uygulaması ile hem kalitenin hem de fiyatların kontrolü sağlanıyordu. Fiyatlarda ve kalitede belirlenen düzeyin dışına çıkarak tüketiciyi aldatan imalatçılar imalattan el çektiriliyor ve özellikle İstanbul 'da imalatta bulunmaları yasaklanıyordu.

    Herhangi bir mamul için gerekli hammadde oranları zaman zaman belirtiliyordu. Mesela Hıfzısıhha-ı Umumiye Sermüfettiş ve Gümrük Tahlilhanesi Müdürü Rasim Paşa'nın sunduğu 1900 tarihli layihada muhtelif cins yağlardan imal edilen sabunların muhtevasında bulunması gereken tuz ve klor maddesinin % 1.5 ve nihayet % 2.5'u aşmaması sağlık açısından lazım olduğu belirtilmektedir. Ancak yurt dışından gelen sabunlarda bu ölçüler korunurken yurt içinde imal edilen sabunlarda % 5, 10, 20, 30, 40 ve daha fazla "mevadd-ı milhıye" yani tuz ihtiva ettiği görülmektedir. Bu ölçülere sahip sabunların "cildi tahzin ve câmeşûyı tahrip eylemekde oldığı fennen ve iktisaden derece-i sübûta" vardığı belirtilmektedir7. Bu nedenle söz konusu kalitesiz üretimin önüne geçilmesi taleb edilmektedir.

    Gerek yurt içinden gelen gerekse yurt dışından ithal edilen ürünler belirlenen ölçülere uymadığı takdirde el konularak geldikleri yere geri gönderilmesi aynı raporda yer almaktadır. 1906 tarihli belgede mamullerde bulunması gereken hammadde oranları üzerinde durulmakta, belirlenen ölçülere uymayan ürünlerin hileli sayılacağı belirtilmektedir8. Yine bazı üreticilerin sırf ecnebi mamulleri ile rekabet edebilmek için ürünlere bazı katkı maddeleri kattıkları anlaşılmış, bunun sadece rekabet amacı taşıdığı ve sağlığa zararlı olmayacağı üzerine üretilen malların belirtilen ölçülere uyması gerektiği ifade edilmiştir.

    Osmanlı Devleti’nde tüketim malları üretimine özel bir itina gösterilmiştir. Tüketiciyi aldatmaya yönelik kalb ürün imalatının her zaman önüne geçilmiştir. 26 Şubat 1870 tarihli bir belgede ürünün imal edilmesi aşamasında dikkat edilmesi hususu hükümetin vazifeleri arasında sayılmaktadır9.

    İmalat aşamasında katılacak suyun niteliği üzerinde bile hassasiyetle durulduğu görülmektedir. Üretimde kullanılacak suyun temiz su olması ve ölçüsü oranında suyun katılması isteniyordu10. Yine kalitenin korunması amacıyla hammade miktarı / mamul mal miktarı dengesinin korunması istenmektedir. Hammadde miktarı/ mamul mal miktarı dengesinin korunmadığı ürünlerin kalitesiz olacağı ifade edilmektedir11.

    İmalatta uyulacak esaslara ilişkin düzenlemeler oldukça erken tarihlere kadar inmektedir. Bu konuda 1502 tarihli Edirne İhtisab Kanunnâmesinde önemli açıklamalar bulunmaktadır. Bir kısmını yukarıda zikrettik12.

    İzmirli sabun imalatçılarının üretim aşamasında şu hususlara dikkat etmeleri istenir;

    "sabunhanelerinde tabh eyledikleri sabun kemal üzre tabh oldukça nîm pûhte iken kazgânlarından ifraz ve ihraç ve kaygan edüb der-mahzen ve ihtikar ve kalp ve nâ matbûh itmeyup mecmû‘ını ber-mu‘tâd-ı kadim kemâliyle tabh ve def‘aten kalyalarına döküp fakat mâyelik içün beş altı kantar sabundan ziyâde alıkonulmamak ve bu nizâmın devam ve istikrarına mürâ‘at .."13.

    İmalat aşamasında kalitenin muhafazası amacıyla hammadde / mamul oranının korunmasına yönelik tedbirler de alınmıştır. Bu tedbirlerden biri üretim esnasında ehl-i vukuf ve mubassır bulundurulmasıdır14. Yine zaman zaman üretimi denetleyecek kişiler görevlendiriliyordu. Bu görevliler ehl-i vukuf, müfettiş, mubassır ve mümeyyiz sıfatlarını taşıyorlardı. Üretim esnasında ehl-i vukuf ve mubassır bulundurulması ile hammadde / mamul oranının korunması da amaçlanıyordu. .5

    Kalitenin korunmasına yönelik düzenlemelerden biri de nümune imalattır. 1818 tarihli belgede üretiminde görülen suistimaller üzerine tedbir olarak nümune mamul üretimine gidilmiştir15.

    Osmanlı devleti’nde sınai ürünlerin standardatlara uygunluğu ciddi şekilde izleniyordu. Tesbit edilen standartlar kadı sicillerine kaydediliyor, ülkenin uzak bölgelerinde de bu standartlara uyulması isteniyordu16. Bu prensib bütün mamulat için geçerli olduğu söylenebilir. Osmanlı Devleti’nde standardizasyona ilişkin düzenlemeler oldukça erken tarihlere kadar inmektedir. Mesela Fatih döneminde düzenlenen 24 Cemaziyelevvel 884/ 13 Ağustos 1479 tarihli bir sabunhane hükmünde her sabun kalıbının 200 dirhem olması isteniyordu17.

    İmalatçılar satışlarını artırmak amacıyla ürettikleri mamule daha kaliteli üretilen mamullerin damgasını vurarak zaman zaman piyasaya düşük kalitede mamul sürüyorlardı. Bu tür sahte damga ile satılmakta olan ürünleri müşteri pek de fark edemiyordu. Bu durum hem kaliteli ürün imalatçılarını ve bu ürünleri satanları etkilediği gibi hem de gümrük gelirlerini etkiliyordu. Söz konusu durum dikkate alınarak mamul nerede imal oldu ise oranın damgasının vurulması tenbih ediliyordu18.

    Klasik dönemde üretici esnaf belli prensibler dahilinde çalışmak zorunda idi. Belli bir malın üretimini yapabilmek için kişinin elinde ustalık belgesinin olması şart idi. Bir belgeden öğrendiğimize göre herhangi bir ürünü imal etmeye talib olan kimse evvela birer miktar ücret ile belirli bir zaman süresinde üstada (usta) hizmet ettikten sonra işçiliklerine icazet verilib nice müddet dahi işci olub, sanatında ustalaştıktan sonra şeyhleri ve kethudaları vasıtasıyla hammadde için birer miktar hisse tayin edilib, ihtiyaç duyulan yerlerde istihdamına ehil olub, ustalar birbirine "muavenet ve muzaharet" ederler idi deniliyor19.

    İthal malların gerek kalitesi gerekse sağlığa zararlı olup olmadığı açısından kontrolü yapılıyordu. Muayene-i sıhhiyeye tâbi olan eşya hakkındaki nizamnâme neşredilerek özellikle yurt içine giren malın sağlığa zararlı olup olmadığı denetleniyordu.

    Özetle Osmanlı Devleti’nde tüketiciyi korumaya yönelik önemli tedbirler alınmış, pek çok mekanizmalar işletilmiş idi. Tüketicinin korunmasında da dikkat edilen hususların başında kalitenin muhafazası geliyordu.


    http://www.osmanlimedeniyeti.com/Bil...enin%20%D6nemi



    Asırlar önce tüketicinin korunması ve kaliteli ürün üretimi için devletin yaptıklarına bakınca, bugünün imkanları, teknolojisi, devletin gücü temelinde yapılanların ne kadar yetersiz olduğu gerçeği ile karşı karşıya kalıyoruz.

  2. #50
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İzmir/Türkiye
    Gönderi
    18,646
    Blog Yazıları
    199

    Esas


    52 ürün daha teşhir edildi



    Sağlık Bakanlığı'nın denetimlerinde güvensiz bulunan tıbbi cihazların listesi şöyle:


    ÜRÜN ADI LOT MENŞEİ

    Mega Plus Acrylic Teeth ürünlerin tamamı Türkiye

    Bio-Flon Iv Kanül 22 G (0.9 Mm*25 Mm 321110 Parti Nolu Hindistan

    Jintong Kan Basıncı Düzenleyici Bileklik Jintong Kan Basıncı Düzenleyici Bileklik Tüm Ürünleri Çin

    Way2gene Marka Hdv Nükleik Asit Saptama Kiti Ürünlerin Tamamı Almanya

    Tachosil İlaçlı Sünger Ürünlerin Tamamı Avusturya

    Iv Flon Markalı, Iv Flon Iv Kanül Kanatlı Ve Enjeksiyon Valfli 22g 0.9x25 Mm 33 Ml/Min 1202013 Hindistan

    Iv Flon Markalı, Iv Flon Iv Kanül Kanatlı Ve Enjeksiyon Portlu 20g 1.1x32 Mm 62 Ml/Min 1202030 Hindistan

    Iv Neo Alpha Markalı, Iv Neo Alpha Iv Kanül Kanatlı Ve Enjeksiyon Portsuz 26g 0.6x19 Mm 15 Ml/Min 1204025 Hindistan

    Iv Neo Markalı, Iv Neo Iv Kanül Kanatlı Ve Enjeksiyon Portsuz 24g 1204025 Hindistan

    Wellmed Markalı, Wellcath X Plus Iv Kanül Kanatlı Ve Enjeksiyon Portlu 16g 1.8x45 Mm 180 Ml/Min 10063 Hindistan

    Bıçakcılar Markalı, B-Cat Iv Kanül 24 G (0.7x19 Mm) 20 Ml/Min 13020212 Türkiye

    Bıçakcılar Markalı, B-Cat2 Iv Kanül Kanatlı Enjeksiyon Portlu Radyoopak 22 G 14140512 Türkiye

    Bıçakcılar Markalı, B-Cat2 Iv Kanül 24 G (0.7x19 Mm) 20 Ml/Dk 14250611 Türkiye

    Bıçakcılar Markalı, B-Cat2 Iv Kanül 24 G (0.7x19 Mm) 20 Ml/Min 14690312 Türkiye

    Bıçakcılar Markalı, B-Cat Iv Kanül 24 G 15320311 Türkiye

    Bıçakcılar Markalı, B-Cat2 Iv Kanül 22 G 1" (0.9x25 Mm) 32 Ml/Dk 15550411 Türkiye

    Bıçakcılar Markalı, Bıçakcılar Iv Kanül Kanatlı Enjeksiyon Portlu Radyoopak Fep 24 G 3/4 (0.7x19 Mm) 20 Ml/Min 19920612 Türkiye

    Wellmed Markalı, Wellcath X Plus Iv Kanül Kanatlı Ve Enjeksiyon Portlu 22g 0.9x25 Mm 36 Ml/Min 11427 Hindistan

    Novacath Markalı, Novacath Iv Kanül Kanatlı Ve Enjeksiyon Valfli Radyoopak 22gx1 – 0.9 Mmx25 Mm) 31 Ml/Min 251-1012022 Türkiye

    Novacath Markalı, Novacath Iv Kanül Kanatlı Ve Enjeksiyon Valfli Radyoopak ; 0.7 Mmx19 Mm) 22 Ml/Min 285-1108113 Türkiye

    Novacath Markalı, Novacath Iv Kanül Kanatlı Ve Enjeksiyon Valfli Radyoopak 22gx1– 0.9 Mmx25 Mm) 31 Ml/Min 323-1207011 Türkiye

    Prımaflon Markalı, Primaflon Iv Kanül 20 G (1.1x32 Mm) 62 Ml/Dk 1109007 Hindistan

    Prımaflon Markalı, Primaflon Iv Kanül 22 G (0.9x25 Mm) 33 Ml/Dk 1112035 Hindistan

    Mediflon Markalı, Mediflon Iv Kanül Kanatlı Ve Enjeksiyon Valfli Ptfe Radyoopak 22g 0.9x25 Mm 36 Ml/Min 10929 A Hindistan

    Polymed Markalı, Polyflon Iv Kanül Kanatlı Ve Enjeksiyon Portlu Radyoopak 18g/45 Mm, 1.3 Mm 95 Ml/Min 34688e Hindistan

    Polymed Markalı, Polysafety Korumalı Iv Kanül 22 G (0.9x25 Mm) 36 Ml/Dk 3079011f Hindistan

    Promed Markalı, Promed 2 Iv Kanül Portlu Ve Kanatlı 20g 1.1x33 Mm 61 Ml/Min 14k36725 Hindistan

    Bıo-Med Markalı, Neo-Kath Iv Kanül 26 G (0.6x19 Mm) 19 Ml/Min 351110 Hindistan

    Dxflon Markalı, Dxflon Iv Kanül 20 G (1.0x33 Mm) 54 Ml/Dk 1587 Hindistan

    Dxflon Markalı, Dxflon Iv Kanül 22 G (0.85x25 Mm) 31 Ml/Dk 1604 Hindistan

    Plusmed Markalı, Plusmed Iv Kanül Kanatlı Ve Enjeksiyon Portlu Ptfe 14g 2.1x45 Mm 270 Ml/Min 080810 Hindistan

    Uydumed Markalı, Uydumed Iv Kanül Kanatlı Ve Enjeksiyon Valfli Ptfe 22g 0.9x25 Mm 36 Ml/Min 1915/A055 Hindistan

    Foreks 22 Fr 3 Yollu Foley Sonda 20110211 Çin

    Roymed8 Fr 2 Yollu Foley Sonda 20080906 Çin

    Ayset Enjektör0,80*38 Ebatlı 2010 Üt 408 Lot No Türkiye

    Aymed 110905 Türkiye

    Hda Surgıcal Sutures 90423 Belçika

    Katsan Katküt 246 Türkiye

    Euro Suture 1005106 Çin

    Euro Suture 1102031 Çin

    Boz 811046 Türkiye

    Boz 110053 Türkiye

    Ruschmed 0 3 Almanya

    Sentıa Santral Venöz Kateter 3 Lümenli 7 Fr 20 Cm 2011-09-125 Türkiye

    Bıçakçılar Marka Kanül 24 G ¾ İnç (0.7mm X 19mm X 20ml/Dk)Lot:15341211 Parti Türkiye

    Maviset Marka İnfüzyon Seti 21g 20101202 Çin

    Echo Boşaltmalı Hemowac Hemowac12f-400cc Drenaj Sistemi04-11-04 Seri Nolu Hindistan

    Bioflon Bio-Med Iv Kanül541009 Hindistan



    Sağlık Bakanlığı'nın denetimlerinde güvensiz bulunan kozmetik ürünlerin listesi ise şöyle:


    ÜRÜN ADI LOT MENŞEİ

    Uber Longlash Mascara UB0401201101040 Türkiye

    İksir 15 masaj kremi 043 Türkiye

    Ekvator masaj kremi 043 Türkiye

    Gülnur Kozmetik Gül Özlü Saç Şampuanı tamamı Türkiye

    http://www.hurriyet.com.tr/saglik/22596037.asp

  3. #51

  4. Esas

    gıdaların genetiklerinle oynamayın , ayıptır

Sayfa 7/7 İlkİlk ... 567

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •