Originally Posted by
Achiles
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ve Cenevre Sözleşmesinin de pratikte hiç bir anlamı yok, başlamışken onlardan da çıkmak lazım. (?)
Kanun ve hatalı uygulamaları konusunda haklısınız, pozitif ayrımcılık yaparken kantarın topuzunun kaçtığını, görüyoruz, duyuyoruz.
İstanbul Sözleşmesi konusunda birçok Avrupa ülkesinin de kafası karışık, bunlar da biliniyor.
İlk kabul eden ülke olarak, bu sözleşmeden tartışmadan, konuşmadan, mecliste görüşmeden çekilme nedeni, bazı iktidar payandası aşırı uçların baskısı neticesinde gelişti. Yani, bu sözleşmeden bazı radikal kesimler istemiyorlar diye çekildik, üstelik bahsettiğiniz asıl sorunlu iç hukuk düzenlemeleri sabit kalırken, üstelik iktidar cephesinin diğer kısımları da buna muhalif oldukları halde.
Mevzu bu...Mesele marjinal cinsel tercihler boyutuna indirgenerek, karartılıyor. Kaldı ki sözleşme kısmen de kabul edilebilir, ilgili kısımlar hariç de tutulabilirdi.
İstanbul Sözleşmesinden çekilme konusunda baskı yapan radikaller kim? Bunlar ne istiyor, ne düşünüyor kadın erkek meselesinde?
Kanun koyucu ana çatıyı çatar, temeli atar, gerisi çoğunluk menfaatine düzenlenir, bunların üstünlüğü değişken dinamik oluşundadır. Bütün çarpık yapı hala yürürlükte, ana çatıyı tarif eden bir niyet göstergesinden vazgeçildi niye, bir grup radikal istedi diye.
Meydan boş. Her şey iki dudak arasında, meclise ne gerek var ki? Toplumsal mutabakat zaten hak getire...