Topigin ana felsefesinde hakliyiz da gelirin dusmesi tasarrufu da dusurecek.
Syg,
Printable View
Güzel topik, bende ufaktan katkı vermeye çalışırım...
hisse fiyatlamasının çok göreceli olduğunu görüyorum. ama önümüzde bir bilanço var. bu bilançoya göre üç aşağı beş yukarı bir fiyat belirlemek mümkün. örneğin hektaş benim için pahalıdır. şef parası ile ederi 5,5 tl dir.
uzun vadeli yatırım yapılacaksa acele etmeye ne gerek var? 2-3 senede bir kriz olan bir ülkede krizler beklenmelidir. düzenli tasarruf edilmeli, uygun fiyatlarda dolara geçilmeli. belirlediğiniz hisseler eder değerlerine geldiğinde alım yapılmalı. kısaca uvy yapıyorum diye her fiyattan hisse alımı yanlıştır.
ben diğer altenatif yatırım araçlarında hiçbir zaman hisse senedi getirisi ve temettüsü alınamayacağını düşünüyorum. Son cümlenize şöyle bir ekleme yapmak isterim. Mutlaka alım yapacağınız hisselere ilişkin yılsonu kar tahmininiz ve buradan hareketle temettü tahmininiz olmalı. Bu temettü tahminine göre temettü verimi hesaplayabilir bu oranı yıllık faiz oranı ile karşılaştırabilirsiniz. Bazı çalkantılı dönemlerde hisselerin temettü verimleri %15-20 lere gelebiliyor. Ancak bu da kısa sürelerde olabiliyor. Bu dönemlere kadar nakit veya likit fonlarda beklenebilir.
Örneğin ben tüpraş 2018 te net 12 tl temettü vereceğini tahmin ediyorum. 120 tl civarı hisse fiyatı %10 temettü verimine denk gelmekte. Bu da yaklaşık piyasa faiz getirisi civarında... Bu fiyatın aşağısı benim için mantıklı alım noktaları olabilir...
bugünkü gelire güvenip yan gelip yatmak yok işte...bu vergiler daha da artabilir 1-2 yıl sonra...devlet beyaz yakayı eziyorsa biz de kafamızı kullanarak yeni tasarruf alanları oluşturacağız...bu arada %35 olan en üst vergi dilimi de 1 sene içinde %40 a çıkabilir...o dilime giren fazla bir çalışan olmadığı için değmez diye düşünmüşlerdir, ya da ucu kendi yandaş tayfalarına dokunmuştur.
2 sene önce sırf şu araç vergisi yüzünden 2.0 aracımı satıp, 1,6 ya dönmüştüm...biz kaçtıkça devlet peşimizden geliyor...bordrolu orta-üst gelir elde eden kesimden intikam alınıyor belki..mevcut yönetime en az oy verek kesim bu kesim.
sene sonuna kadar temettü ödemeleri için de vergi artışı gelebilir...zaten %27-->30 olayı temettü geliri belli seviye üstünde olanları da etkileyecek.
Slm, ağır ağbiler toplaşmış.. ben de beyaz yakalıyım, halen çalışıyorum, uzun yıllar sonra foruma tekrar yorum yazayım..
Bir şirketin değeri "GELECEKTE YARATACAĞI NAKİT AKIMLARININ BELİRLENEN BİR İSKONTO ORANIYLA GÜNÜMÜZE İNDİRGENMESİNDEN İBARETTİR." geri kalan tüm hususlar detaydır ve bu işin nasıl yapılacağına dair ayrıntıları içerir.
GRAFİK PAHALI: ?? Dünya finans literatöründe böyle bir kavram yok malesef.. son 4 yılda 4 kat artmış bir şirket pekala gelecek 4 yılda 8 kat artabilir.çok örnekleri var dünyada...: amazon, apple, berkshire.. vs
GRAFİK PAHALI gibi konuların kabul görebilmesi için geçmiş verilelerle bunu ispatlamanız lazım, gavurlar buna "empirical study" diyorlar, mesela 1950-2000 yılları arasındaki ABD borsalarında GRAFİK PAHALI konseptine göre seçilmiş/elenmiş 500 şirketin endeksten daha fazla kazandırdığı/kaybettirdiğini göstermek lazım..
BİSTte de yapılabilir benzer çalışma, XU100 arasındaki şirketlerden seçelrek son 10, 20 yıl için vs... yani işin ispatı bu..
ama sonuç değiştirmeyecektir çünkü DEĞER (VALUE) gelecekle ilgilidir geçmişle değil...
Saygılar...
Grafik Pahalı konusuna katılmamakla birlikte, beyaz yakalının yaşadığı sorunlar ve yatırım koçluğu konuları için çok faydalı bir topik cautionary ye teşekkürler...:)
Çok güzel öneriler, o zaman veri analiz işine hakim arkadaslardan rica edelim..,2010 ve sonrasında 4 yılda 8 kat ve üzeri artmış, daha sonraki yıllarda da endeksin üzerinde getiri getirmiş örnekler bulalım...
Bakalım kaç tanesi bunu becermis, kac tanesi becerememiş...becerebilen her kağıt icin ben becerememiş iki kağıt bulacağım( hektas ı konuştuk ve aselsan da kapsam dışı dedik...bu iki örnek hariç)
Hodri meydan!!!
Sadece geçmiş grafiğe bakarak karar vermek yeterli olmaz. Hisse büyüme trendinde ve karını artırıyorsa, gelecekte de yeni pazarlar yaratarak büyümesini devam ettirebilir ve önümüzdeki senelerde de grafiği yükseltebilir. Bunu anlamak için de 3 ayda bir bilançoları ve gelecek haberleri takip etmek gerekir. Yani, uzun vadeli bir hisse alayım 10 sene bekleyeyim bir kaç kat artsın iyi bir strateji değil. Portföy yönetimi aktif olarak yapılmalı ve haftalık, aylık, 3 aylık periyotlarla gerekli kontroller yapılmalıdır.
İnternette beyaz yaka, mavi yaka kavramları var..oradan bakabilirsin.
Ama şu kadarını söyliyeyim...devlet üst bürokrasisinin tümü beyaz yaka kabul edilebilir.
Uni mezunu devletteki Yoneticiler de bir nevi beyaz yaka kabul edilebilir...emniyet amiri ve üzeri de beyaz yaka sayılabilir.
Kavram karmaşası var...grafik pahalı kavramını son kontrol noktası olarak düşünün...satım kriteri ile alakası yok...alım icin de pek çok kriter olabilir...bu kurali, fail etmeyen bir adayın son noktada yes-no kararı olarak düşünün.
Ben burada fail eden hisseyi almam diyorum, 1 ı sonradan performans ini sürdürse de 2 si sürdüremez diyorum.. deneyimlerim bunu bana söyletiyor...ayrıca serbest piyasa ekonomilerinin temel kuralı beni destekliyor.
Türkiye'de Bir apple, bir Google bulma hayalindeki arkadaşlara da başarılar diliyorum.
hocam bu bana Nasreddin hoca fıkrasını hatırlattı:
- Nasreddin hocaya sormuşlar: Dünyanın merkezi neresidir hocam?
- O da bastonunu yere vurmuş, burasıdır demiş.
Malesef bu ispatı sizin yapmanız gerekiyor hocam, bi iddia atmışsınız ortaya.. hadi dünyaya gitmeyelim o zaman, BİST te kalalım, XU100 içindeki 20 tane sanayi hissesini 2000 yılından bu güne (aslında yetmez bilimsel olması için 40-50 sene ve daha çok örnek gerekiyor o nedenle ABD borsası örneği vermiştim) bu kritere göre değerlendirmeniz lazım...
Vergi konusundaki tercihler çok net ve açık, bence sonuçları da açık, gelecekte de benzer olması şaşırtmaz.
Türkiye'de artık hatırlayan kaldı mı bilmem "öşür" vergisi diye bir vergi varmış. Bu vergi kaldırıldıktan beri ülkenin iki yakası bir araya gelmemiş. Dünyanın görüp göreceği en modern vergi sistemi. Duruma göre oranı %10 veya tavanda %40 olabiliyor. 10 koyunun mu var gelip görevliler 2'sini alıyor, 10 teneke buğdayın mı var 2'sini tahsildarlar yani öşürcüler gelip alıyor. Yani doğrudan gelirden ve herkesten alınıyor.
Ve işin ilginç tarafı bu vergi Anadolu'da yaklaşık 1600 yıl uygulanmış. Evet yanlış duymadınız 1.600 yıl. Roma'da devlet maliyesi sorun yaşamaya başlamış ve bu vergiyi uyguladıktan sonra devlet parçalanmaktan kurtulmuş, 1000 yıl daha yaşamış. Uygulama aynen Osmanlı'ya geçmiş ve bizler bunu kaldırmışız.
Peki yerine ne koymuşuz; maaşını alıyorsun vergisini işveren devlete ödüyor yani kaynakta ödedin, onu düzenli artırıyorlar. Sonra araba alıyorsun ona bilmem kaç farklı vergi ödüyorsun. Yetmedi benzin alıyorsun yine katmerli vergi ödüyorsun. Yetmedi her 6 ayda bir tekrar vergi ödüyorsun. Yine yetmiyor onu da tekrar enflasyonun 4 katı kadar artırıyorlar ve ödüyorsun. Böylece devam ediyor gerçekten inanılır gibi değil.
Peki doğrudan vergi tarafında neler oluyor? Bir şahıs, bir zaman kalkmış İstanbul'da falanca arazide devletin bir arazisine çokmüş, bildiğin talan yani, zaten Istanbul'un gerçekte % kaçı imarlıydı merak ediyorum. Gecekondu yıkan şeytandır diyerekten -ki çok severiz böyle akıldışı yaklaşımları - tapu vermişiz şahsa. Her seçimde veya bir kararla, bu şahısın arazisine yapılabilecek kat sayısı artmış ve bu yıl yapılan kentsel dönüşümle 10 daire alıyor. Peki yukarıdaki örnekten yola çıkarsak devletin 8 dairesini vergi diye alması gerekmez mi?
Tekrar başa dönelim olan bitenler kader değil, tamamen tercih. Yani ondan almıyor, bundan almak istiyorsun veya alman gerekiyor bu kadar basit. Uzun vade yatırım açısından bu vergiler çok ders verici, yol gösterici bence.
vergiden kacıs olmaz... bosuna death and taxes demiyor adamlar...
Maliye Bakanlığı, Taşıt Almayı Düşünüp MTV Zammından Sonra Vazgeçenlerden de 'Vazgeçme Vergisi' Alınacağını Açıkladı
http://zaytung.com/haberdetay.asp?newsid=329803
Turkiye'deki ziyaretimi gecen gun tamamladim ve bazi gozlemlerimi paylasmak istiyorum.
* Ilk gozume carpan degisiklik trafik yogunlugu oldu. Eskiden Ankara'da ogle saatlerinde rahatlama olurdu ama yeni yollarin yapilmasina ragmen yer yer trafik yogun olabiliyor. Zaten TUIK'ten trafige kayitli arac sayisi istatistiklerine bakinca bu degisim net olarak gorulebiliyor. (Kaynak: http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do?alt_id=1051)
* Ozellikle son 2 yildir giyim oldukca ucuz. Ayni seyleri market alisverisi, ozellikle temel gida fiyatlari icin soyleyemeyecegim. Enflasyon bu kalemlerde doludizgin devam ediyor.
* Ulasim fiyatlari petrolun dusuk seyretmesi ve maaslarin dolar bazinda erimesinden dolayi ucuz geldi. Yurtici ucak biletleri oldukca uygun. Tabi okullarin acik olmasinin bunda etkisi de var.
* Insanlar tuketime hiz kesmisler. Bazi ana caddelerdeki lokantalarin kapanmasi dikkatimi cekti. Et fiyatlarinin yuksek olmasi lokantalari etkilemis gorunuyor. Buyuk kahveci zincirleri disinda yine kafelerde de ayni durgunluk soz konusu.
* Turizmci yerli turistin degerini anlamis gorunuyor. 5-6 sene oncesine gore yerli turistin degeri oldukca artmis.
Ozetle insanlarin alimgucunun dustugunu, buna bagli olarak luks tuketimden kacindigini soyleyebilirim. Kendini guvende hissetmeyen beyaz yakali, tuketim konusunda daha bilincli davraniyor ve icine kapanmis durumda. Toplu tasimanin yetersiz olmasindan dolayi arac sayisi oldukca artmis. Bunu goren yoneticiler de butce acigini mtv ile finanse ediyor gorunuyor.
Sayın Cautionary, pasif portföy yönetimi ile kastettiğiniz nedir? Her ay belli tutarda para ayırıp temettü hisselerinin toplanması ve ileride temettü gelirleriyle belli bir gelir sağlanması mıdır?
Kira gelirinde muafiyet 15%ye dusurulmus, umarim temettu gelirindeki muafiyetler dusurulmez ya da stopajlar arttirilmaz. Kurumlar vergisinin 22% olmasi karlari azaltacak, belki dagitilmayan karlara gelen 1% icin firmalar sermayeye katmaya ve dagitmaya baslar...
Ben şahsen mavi yaka beyaz yaka kavramlarına karşıyım. Money talks yani para konuşur. Sen borç batağında bi müdür olsan beyaz yakalı olsan ne mor yakalı olsan ne. Fikrim bu olmakla beraber topici ilgi ve bilgi açlığı ile takip ediyorum. Selamlar.
hangi ulkede yasiyorsunuz?
bir de bu otomobil satislarinda patlama altyapi iyilestirilmesi turizmde patlama butun dunyada yasanan bir sey. Yani gozlemler dogru
Ben sunu merak ediyorum. Ankara Izmir istanbul farketmez yollar ve altyapi 1-2 milyon nufus icin dusunulmus. Hickimsenin aklina gelmemiski bir gun araba ve benzin goreceli olarak cok cok ucuzlayacak ve nufus artacak. Ornegin Izmir in nufusuda 4 milyon benim ABD de yasadigim sehirde 4 milyon ama bizde 26 seritli otoban tiklim tiklim zor ilerliyor. Benzin ve otomobildeki goreceli ucuzlama devam ettikce Izmir deki araba sayisi insan sayisini gectiginde ustune nufusu artisi ustune otoyollar bittiginde Istanbuldan ve yurtdisindan gelenlerde arabalarini getirirse trafik ne olacak iste ben onu cok merak ediyorum
Bana asagidaki mesaj geldi bunun hayatimiza etkisi buyuk o yuzden sizden yorum alabilirmiyim? Acaba ozel saglik sigortasi nasil isliyor bu konuda?
---------------------------
sağlık reformunu da ekleyim aklıma gelmişken,sgk'lı birisi acil bir rahatsızlığında ambulans çağırdığı zaman maaşından 400 lira kesiliyor,muayene ve ilaç ücretleri hariç,öyle evde ücretsiz bakım falanda yok maaştan sorgusuz sualsiz 400 lira cırt kesiliyor,bakın bunları söylemiyorlar size ama gerçekte olan işte bu !
Meraktan soruyorum 2018 yılındaki vergi artışı neden 3 ay önceden açıklanır ?
hisse.net kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Bu vergiler daha başlangıç. G.Doğu bu kadar zamla inşa edilemez.
https://twitter.com/SelcukRSirin/sta...94299152670721
Iste beyaz yakanin akin akin yurtdisina kacma nedeni..
Syg,
Teyide muhtac bir yazi... Üstte acil rahatsızlandığı için çağırdığı ambulans diyor... Mümkün değil...
Özel ambulans olayı farklıdır...
Özel hastanelerin ücret farkı almaları yasal. Oranlar var. Özel hastanelerde acil işlemlerde siğortalı / sigortasız ayrımı yapamazlar. ispatlanırsa ceza alırlar... Özellikle trafik kazalarında...
Son on yılda olur yazar olmayan sayısıda oldukça azaldı. O yüzden olur yazar olmayanlardaki düşüşü 60 70 sene ve daha öncesindeki neslin bu diyarı terketmesine bağlıyorum. Grafiğin gerisi için şunu söyliyeyim ; yanlış eğitim politikasından kaynaklanıyor çünkü her yere üniversite açıldı bunun sonucunda üniversite okumayıp yoksul olacaklarına üniversite okuyup daha yoksul oldular. Ve dahası var bu üniversitelerin çoğunun altyapısı olmadığı için önümüzdeki dönemler daha sıkıntılı olacak. Orta kesimin zenginleşmesinin sebebi de her yerde dikilen binalar, yapılan ticaretin artması vs gibi sebebler sıralanabilir. Ortaokul mezunu müteahhit üniversite mezunu mühendisi parmağında oynatıyor çünkü parası var . Birşeyde diyemiyor çünkü üniversiteden borçlanmaya başlamış birde evlenmiş . Borç üstüne borç paçasını kaptırmış kurtulabilene aşk olsun.
2012 yilindan beri Almanya'da yasiyorum. Binek oto konusunda hala gidilecek yol oldugunu dusunuyorum. Almanya'da yaklasik 40 milyon binek arac (PKW) kayitli trafige. (Kaynak: https://www.statista.com/statistics/...-cars-germany/). Sanirim Turkiye icin de, sadece nufusu goz onunde bulundurdugumuzda, ulasilabilecek ust sinir bu civarlarda. Bu rakama ulasmak icin altyapinin iyilestirilmesi ve nufusun buyuksehirlerden kucuk sehirlere dagitilmasi gerekiyor.
Bir diger husus da saatlik arac paylasim sirketlerinin yayginlasmasi. Haftada 1-2 gunluk arac kullanimi icin bu sirketlerden abonelik alinmasi daha uygun gibi gozukuyor. Simdi Istanbul'daki bir firmanin fiyat listesine baktim ve Cuma-Pazar gunleri arasi gunluk arac kira bedeli 150 TL yakit dahil (ilk 20 km icin gecerli). Haftaici ise toplu tasima ile gidiyor olsaydim bu secenegi ciddi ciddi dusunurdum. Ama araclarin bulundugu lokasyonlar Istanbul icin henuz cok yaygin degil.
ilaveten destek olabilecek aileler tırı vırı üniversitelerde çocuklarını okutabilmek için özel üniversitelerde yılda rn az 50-60 000 masraf yaparken Devlet üniversitelerinde bile çocuğun iaşe ve ibatesi için aylık 1 asgari ücretten fazla göndermek zorunda kalıyorlar. bu durum beyaz yakalıları ezen durumlardan birisi olmaya devam ediyor... son cümle eğitim hiç olmadığı kadar pahalı hale geldi
Bu arada genç beyaz yaka adaylarına, yeni mezunlara tavsiyem...mutlaka lisans eğitimden farklı destekleyici bir alanda Master yapsınlar...akademik bir gelecek düşünmüyorlarsa ayni alanda master in hiç bir önemi yok bence ( bunu Boğaziçi elektronikte yüksek yapmış biri olarak söylüyorum...bana tek artısı Boğaziçi'nde İngilizce hazırlık okumak oldu).
Peki ne okumalı..,ilgi alanına göre psikoloji, hukuk, dış ticaret, girişimcilik üzerine bölümler olabilir...ama her halükarda mba tavsiye ederim.
Çağımızda iş alanlarına dönük iş hukuku, davranışsal finans, e-pazarlama, vs çok önemli hale geliyor..
Hatta doktora eğitimi bile faydalı olacaktır..ama farklı dallarda olması önemli.
Kişisel vizyon gelişince, hem iş hayatında fark yaratma şansınız artıyor, hem de bir işe bagimli olmuyorsunuz, alternatifleriniz çoğalıyor,.,kendi işinizi yapma şansınız artıyor...hatta tarım, meyve yetiştiriciliği gibi alternatif hobi tarzında işlerde bilgi sahibi olmak değerli bir bilezik olacak.
İlerleyen yaşlarda zorda kalmamak için bu konuya azami önem vermek gerekiyor.
Çok farklı alanlara dağılmak kişiye odağını kaybettiriyor. Ama yaş ilerledikçe idari özelliklerinizi ön plana çıkarmanız gerekiyor. Ben ingilizceyi tek geçerim. İngilizce ve google size istediğiniz bilgiye ulaşma ve geleceği anlamak için kapı aralıyor. 3 sene evvel gelişen teknolojiler bugün sektörleri domine edebiliyor. Doğru konuyu seçerseniz uzun süre rahat edersiniz.
hisse.net kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
47 yasima geldim sunu gordum bilmem dogrumu gordum
Maasla calisanlar akademisyenler ne bilim salla basi al maasi tipler bunlar hayati boyunca hep ayni yerde kalir
Tanidigim butun zenginler ve farkindalik yaratanlar cesaret, sermaye ve sosyal olanaklarini birlestirebilenlerdi. Istediginiz kadar okulda okuyun bu bogazici yada odtu olsun farketmez. Aksam yemeginde sofraya oturdugunda karsinda varlikli ve zengin kulturlu entellektuel bir baba ve anne ile yaptigin sohbette ogrendiklerini 500 yil bogazici ekonomiye gitsen ogrenemezsin.
Ayni sey arkadas cevresi ile de alakali. Etrafinda zenginler varliklilar entellektueller varsa elbette iyi maasli islere guzel ust pozisyonlara ve evlenecek duzgun kadina ortak olunacak sirketlere firsatlar cikiyor. Garibim Siirt in koyunden gelmis 170 IQ lu cocuk bogazicine giriyor ama okumakla kaliyor. Yapabilecegi en iyi sey ABD ye kacip akademisyen olup hayati boyunca maasa talim olmaktir.
Basimdan gecenbir seyi anlatayim
98 mi 99 senesi mi ne. Boston da yasiyorum. Arkadaslar dediki Brandeis universitesinde turk gunu varmis gidelim hem baklava borek yeriz belki guzel Turk kizlari goruruz
2 saat yolculuktan sonra vardik. Bildigin zavalli bir okul musameresi yada piyesi diyeyim o kadar rezil bir gosteri iste biraz baklava borek falan. Kizlar acaip cirkin. Neyse,
yanimada bir cocuk oturuyor. Bu arada ben o zamanlar part time okuyorum part time buyuk bir sirkette muhasebe isindeyim. Yanimdaki cocugun elinde dokumanlar belgeler var kagitlar falan orada ismi yaziyor. Cocuk Turk ama soyadi bir tuhaf
Neyse muhabbet sohbet anladimki cocuk daha 19 yasinda universite 1. sinifta ama bilmedigi sey yok. Daha TR den yeni gelmis 1 sene olmus bana bir seyler ogretmeye basladi. Ben agzim acik cocugu dinliyorum benden 10 yas kucuk ama finans piyasasini borsayi NY taki trader lari falan taniyor. Sonra anladim cocuk Musevi. NY ta zaten yahudi dolu gitmis daha mayis ayindayiz hic unutmuyorum kendine goldman sachs in trade floor unda staj ayarlamis. Ulan ben oraya pizza delivery icin gitsem beni almazlar. Nasil bu isi ayarladin dedim? Cok akrabam var orada dedi. Bunu soyleyen cocuga bakiyorum 1.85 boyunda filinta gibi giyinmis TR ye ayda bir ailesini gormeye gittigini soyledi cocuk iste bazi seyleri agzindan kaciriyor. Hani nasil baslarsa oyle devam eder derlerya bende bu cocukta onu gordum.
---------------------------------
90 larin ortasinda San Diego da yasiyorum. Bir suru Turk arkadasimiz oldu. Sonradan ogrendimki hepside National University e gidiyor. hic adini duymamisiz sonra aralarindan biri dediki ya bu okula gidersen geciyorsun parayi bastir al diplomayi oyle bir yer dedi.
Agzim acik kaldi ABD de boyle okullar varmis demek. Hic unutmuyorum aralarinda bir Turk cocuk vardi. BAgdat Caddesi cocugu hayatinda hic zorluk cekmemis iste ben buna yardimci oldum falan nasil araba alinir nasil ingilizce konusulur yol yordam falan derken muhabbet ilerledi. Ne matematige ne fizige hicbirseye kafasi basmiyor nasil okuyacak bu diploma alacak falan dusunuyorum. Adamin isi gucu icmek parti kari kiz eglenmez eller havaya.
Bir gun baklayi agzindan cikardi. Megerse ailesi fakirmis ama dayisi Tofas firmasinin genel kurulundaymis. Cocugu ABD ye yollayan o. Yegenine demiski tofasta isin hazir tek sartim amerikada okuman.Hangi okula gidecegini nerede kalacagini ben ayarlarim. Cocuk daha TOEFL bile girmemis bilmiyor hicbirsey. Dusun TOEFL bile yok okula gidiyor amerikada.
Aradan 20-30 sene gecti gecen gun arkadaslardan biri email atmis bak dedi falanca ne pozisyonda diye linkedin den bana link atmis
Adam su anda TOFAS ta mudur, yazilanlardan anladigim kadariyla yurtdisi gezileri altinda sirket arabasi. Zaten taa o zamanlardan manken kizlardan biriyle sozluydu kesin onunla da evlenmistir. Cadde de bir evi vardir bunun.
Yani anlatmak istedigim basarili olmanin %99'u sosyal cevre bir dayi belki, iyi bir aile. Orta zeka li olsanda manyak guzel bir hayatin oluyor. Ama Stanford dan doktorasi olan cocugu TOFAS ta mudur yapmazlar oysaki onun hakki.
Neyse, cevremde boyle koy cocuklari var ABD de doktora yapmis super zeka cocuklar bunlar. 30-35 yaslarinda. Ama adamin evine gidip muhabbete basliyorsun adam coraplarini cikarmaya basliyor ne bilim burnuyla oynuyor. Demek istedigim ben sirketleri esasinda anliyorum. Tamam ogretim onemli ama birazda ortama uymakta onemli. Sosyal olarak o sirkete uymali bir insan.
Oyle basimdan gecenleri yazdim iste. Anilar anilar
Ankara'da dayın yoktur mamudo kurban niye doğdun? Diye türkü var.
LG-D802TR cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Sn. Dudu,
Tasarruf olayını çok abartmamak lazım, sonuçta yaşadığımız bir dünya var ve yaşamımızı bu dünyada mümkün olduğunca sosyalleşerek geçirmenin gerekliliğini düşünürüm. Gerçekten beni zorlamıyorsa, hava değişikliği olsun diye dışarda kahve içmek benim için zevk.
Dün akşam yatarken kızıma güzel alışkanlıklar üzerine kısa bir hikaye okuyordum, hikayede teneffüs de (ders arası) bile ders çalışan bir öğrenciye, öğretmeni teneffüslerde oyun oynaması, dinlenmesi gerektiğini anlatıyordu.
Kıssadan hisse; Cimri değil, tutumlu olmak lazım ve eminim siz de tutumlu olmayı kastediyorsunuz.
Bol kazançlar, sağlıcakla...
Paylastigim yazida adam kahve icme demiyor zaten, kahveyi daha ucuza icebilirsin diyor.
Ayni sekilde disarida yemek yeme evinden gotur hem daha ucuz hem de daha saglikli olur diyor.
Yatirim icin once tasarruf sart.
Tasarruf edilebilir gelir olmayinca yatirim yapamayiz.
Syg,