-ABD borçlanmasını tamamen kendi parası cinsinden yapıyor,yabancı para cinsinden hiç borcu yok.Sadece kendi parası cinsinden borçlanan ülkelerin borçları son tahlilde vergi politikası ya da diğer yollarla milli servetin ya da milli gelirin yeniden dağıtılması olayıdır,siyasi faturası olur ama ülke ekonomisinin geneli için çözülebilir bir problemdir,sorun yaratmaz.
-
ABD ihracatını da ithalatını da tüm dış ticaretini kendi parasıyla yapan bir ülkedir,dolayısıyla cari açık diye bir problemi yoktur.Cari açık problemleri dış ticaretini yabancı paralarla yapma mecburiyeti olan ülkeler için vardır.
Dünya nüfusu 7.936 milyar,ABD nüfusu 332.5 milyon
,ABD nüfusu dünya nüfusunun %4.19'u
https://en.wikipedia.org/wiki/List_o..._by_population
ama
dünyadaki tüketici harcamalarının %27.67'si tek başına Amerika'da yapılıyor.
https://data.worldbank.org/indicator/NE.CON.TOTL.CD
17.125,555 trilyon dolarlık ABD tüketici harcamaları ,9.680,914 trilyon dolarlık gelişmiş ülkelerin oluşturduğu Euro bölgesi tüketim harcamalarından bile %76.9 daha fazla.ABD'nin kendisi devasa bir iç pazar,ihracata ihtiyacı yok,dolayısıyla parasının değerlenmesi de kendisi için sorun değil.Her şeyi kendisi üretebilecek bilim,teknoloji,nitelikli insan gücü ve finansal güce , modern tarımın yapıldığı ve fazlasının ihraç edildiği geniş topraklara sahip bir ülke.Kendi kendine yeter bir ülke.
Pazarını dışarıya kapatsa, başta Çin,Japonya olmak üzere ekonomileri ihracata dayanan uzak doğu ülkeleri ve diğer ihracata dayalı ekonomilerde büyük refah kaybı ve işsizlik olur.
İthalat yapıyorsa,devasa pazarını bir kısıtlama olmadan yabancı ülkelere açıyorsa, kendi üretemediğinden değil,halkı daha ucuza tüketsin daha yüksek satınalma gücü olsun,içerideki üreticileri de rekabet için verimlilik artışı sağlayacak teknoloji yatırımları yapsın , innovasyon geliştirsin diye yapıyor.Ayrıca ithalat yoluyla birçok ülkenin ekonomisini kendine bağımlı hale getirmek gibi siyasi bir amaç da güdülüyor olabilir.