Bu harekette dün gelen bilançoların da etkisi var bence....trkcm ve şişe beklentilerden iyi, soda nötr bilanço açıkladı.
Bundan sonrası İçin bu birleşme mevzusu netleşeceğim kadar hisseler keyifsiz hareket edebilir.
Printable View
borsa da algı önemli. soda neden geri kaldı? pd/dd dikkate alınırsa diye. defter değerinin neredeyse 3 katı fiyatla işlem gören denizlicam % 15 artışla zirvede.
soda sı olan için şuan ne yapılabilir? şişe alınır. soda satmak en yanlış seçim olur. henüz nasıl birleşileceği konusunda bir karar yok. çeşitli yöntemler var. hatta soda birleşme dışında da bırakılabilir. zira birleşme oranı çok kritik bir konu, mahkeme sıkıntı yaratır.
Üstadlar çok beginner bir soru soracağım.
Temettü vermeyen bir hisse tam olarak ne işe yarar? 1 adet hissesine sahip olduğum X şirketinin hissesi talebe, çok iyi karlılığa vs yükseldi diyelim ve hiç temettü vermiyor. İnsanlar neden bu temettü vermeyen X şirketine (yani para kazandırmayan bir dükkana ortak olmak için) alım yaparak piyasa değerini yukarı çekiyorlar?
ben X şirketinin 1/ödenmiş sermaye oranında sahibi olarak tam olarak neye ortak olmuş oluyorum eğer şirketim bana nakit sağlamıyorsa?
Umarım kafamı karıştıran noktayı anlatabilmişimdir.
Karli ise ve bu kari daha da buyumek icin kullaniyorsa no problem yani.. :)
X sirketi diyelim sermayesi kadar kar etsin yank hisse basi 1 TL bunu dagitmak yerine bu 1 TL ile yeni yatirim yapip ozvarliklarini daha da buyutuyor ve daha karli oluyorsa neden olmasin?
Bu nedenle 10 TL olan hisse 15 TL ye cikiyorsa bana verecegi temettu icin gerekirse o kadarlik satarim ve dahasi nakit temettude odenen %15 stopaji da odemem
Gecen sene Hekts bedellisinde tam da bu oldu.
2 TL topladi ama hisse fiyati 15 den 30 a cikti.
Syg,
Sn. Dudu cevabınız için teşekkürler.
Aslında sormak istediğim şu, ortak olduğum şirket bana nakit döndürmeyecekse, hisse senedi olarak tam olarak neyi satın alıyoruz?
Yani X firması çok karlı, öz kaynağını büyütmüş, arsaları şahlanmış, yeni teknoloji geliştirmiş olsun. İyi de ben tam olarak T adet hisseye sahip olmakla bu yukarıda saydığım varlıkların neyine ortak olmuş oluyorum eğer bu karlılıktan bana net olarak dönen bir şey yoksa?
Ortaklık = Karlılıktan pay alma ya da zarara ortak olma değil midir?
Arazi gibi düşünün uygun fiyata aldığınız bir araziyi daha sonra ona daha yüksek değer biçen birine satabilirsiniz. Bu süreç boyunca bir gelir elde etmezsiniz satım anında yatırdığınız parayı getirisi ile alırsınız.
Bir şirkette iyi kar ediyor ve bu karı işine yatırıyorsa ona biçilen değerin artması beklenir.
Forumda yatırım yapan katılımcıların bir çoğu düşük değer biçilen bir firmayı bulup onu adil değerinden satmayı hedefler. Ancak şirketin adil değerini bulması için belli bir zaman aralığı yoktur. Zaten işin zor kısmı değerinin altında fiyatlanan şirketi öncelikle bulmak devamında sabretmektir. Kimileri sabretmez ve alternatiflere yönelir. Kimileri uzun süre bekler ama şirket bir türlü adil değerine ulaşmaz. İşte temettü burada devreye girer temettü veren bir şirket bu süreçte sabretmeyi kolaylaştırır ve çıpa görevi görür. Ama temettü vermemesi bir şirketi kötü kılmaz bunun en güzel örneği warren buffetin Berkshire Hathaway’dir.
https://www.macrotrends.net/stocks/c...-price-history
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
https://think.ing.com/articles/coron...rket-fall-out/
ING'nin Coronavirus ile ilgili yazdığı rapor.
2016 IMF çalışmasına göre Çin'in GSYİH'nin %1 düştüğünde Türkiyenin %0.05 pozitif ayrıştığını paylaşmış.
2020 için de aynı şey düşünülebilir mi sizce ?
Saygılar ..
https://i.hizliresim.com/7BOy25.png
Esasinda soru beginner sorusu filan degil, uzerinde surekli tartisilan bir konu.
Ben de esasinda temettu icin ortaklik yaparim ama sirket bana derse, ben daha karli calisacagim, yeni yatirim yapip buyuyecegim bu nedenle bana belli bir sure musaade edin, temettu vermemeyim derse konuyu ciddi sekilde arastiririm. Aklima yatarsa beklerim yatmazsa temettu vermeyen sirketi satar vereni alirim.
Gecmiste yuksek temettu veriyor/verecek diye bir kac cimento sirketi almistim, bir de Isyat yuksek temettu veriyor diye girmistim, ama sonra baktim fiyatlar hep yerinde sayiyor, hisseler artis yapmiyor, bana verdikleri temettuler hep ayni seviyelerde hatta dusuyorlar, hepsini bastim ciktim.
Syg,
dusunulebilir.
bizdeki organize sanayi falan dedigimiz bolgelerin agirligi tekstil isidir. tekstile olumlu yansiyabilir.
deeee
hocam bizim esas mevzumuz bu degil ki.
yani bizim esas mevzularimiza gelmemiz lazim ordan yarim puan katki falan. degil bizim olayimiz.
mevzularimiz belli.
sn cautionary de herhalde bu mevzularimizda koklu bir iyilesme gormuyor ki 125 bine cizgi cekiyor.
halbuki o cizgiyi 185 200 bin arasina da cekebilirdi.
peki neden 125 diyor sebepler belli. o sebeplerden duzelen var mi yok diye goruyor ki 125 diyor.
o oyle goruyor biz hayir diyebiliyor muyuz arguman sunabiliyor muyuz hayir.
Teşekkürler...yavaş yavaş beni anlayanlar, ya da katılanlar çoğalacak diye düşünüyorum.
Çok temel sorunlarımız var. Mesela bundan 5 yıl önce Brezilya, güneyafrika vs ile paralel bir fiyatlamamız vardı...fk larımız yakındı...şimdi ise Rusya ile paraleliz..neden, yönetim anlayışımız ve dünyaya bakışımız paralel...Rusya düşük faize rağmen yollardır 5-6 fk larla işlem görüyor...biz de maalesef 5-6 fk lara alışmak zorundayız...bşr ara faizler 20 ye zıpladı, bunun etkisi var dedik...ama 10 a düştük hala fk larımız 5-6 ( endeks fk larını değil...belli başlı hisselerin ortalama fk sını kastediyorum...yoksa öyle saçma hareketler oldu ki fk sı 30-40 olan bir sürü şirket var..bu balonlar gün gelir patlar, ama patlayana kadar da ortalama fk ları etkiler).
Ne oluyor peki...yabancı güven duymuyor...ve ne hisselerimize ne de tahvillere yatırım yapmıyor...İran, Suriye, Irak, Libya...hemen her ülkede ABD ve AB ile karşıt taraftayız...Rusya bile batıdan desteğimizin azaldığını görünce, artık pek yüz vermiyor bize...Suriye de ve Doğu Akdeniz de kaale almıyor bizi artık. Arap dünyası yönetimleri zaten içten içe diş biliyor.
Özetle, kimse güçlü Türkiye istemiyor...zaten kimse güçlü Rusya, Çin de istemiyor...bunu bilip çok akıllı hareket edip, boyumuzdan büyük işlere girişmememiz gerekiyordu...biraz kabuğumuza çekilip, içeride düzeni sağlayıp ekonomik olarak güçlenmemiz gerekiyor...yoksa İran durumuna düşer, tamamen tecrit ediliriz...halkta fakir ama gururlu takılmaya devam eder.
Mevcut yönetimin girdiği yoldan dönmesi zor, yeni bir anlayış yeni bir yönetim ile sağlanabilir bence...bu nedenle borsada reel olarak güçlü primler için seçim gündemi ve iktidar değişimi şart gözüküyor...( 125 bin konusunu açmam gerekti...lütfen konuyu fazla dallandırıp siyasete girmeyelim. Bu başlığı siyasetten uzak tutmaya çalışıyorum).
Doların 6 yı geçememesi de kabuğumuza çekilmemiz kaynaklı işte. Swap piyasasını bitirdik. Cds piyasamız yoğun bakımda. Bu şu demek, tl managed float denen, yönetilen-yönlendirilen serbest kur... devlet isterse swap piyasanda olduğu gibi serbest piyasayı boş verip spekülasyon yapanın canını yakar.
Peki bunun neresi kötü derseniz. Kur umuz dışarıdan speküle edilmez...ama dışarıdan para da gelmez, yatırım da gelmez. %2-3 ortalama büyümeye razı olursan olur...ona da bizim ülkeye yetmez. 2020 de yönetilen kur, enflasyon ve faiz ile %5 büyümeye çalışacağız...baz etkisi ile %4 belki mümkün ama..,%5 olsun diye zorlanırsa, bir yerler patlar,,, yeni bir krize gireriz.
Baz etkisi bittiği icin seneye en fazla %3 büyürüz. Dış dünyadaki gelişmelere göre ortalama %2-3 arası bir büyüme ortalaması tuttururuz.
Şunu unutmayın..,enflasyon gibi volatilitenin de düşüğü makbuldür...çok düşüğü iyi değildir. Neden gelişmiş ülkeler %0-1 Olan enflasyonlarını %2 olsun istiyor.
Tl nin son 2-3 aydır volatilitesi erdeyse euro usd den bile az...Çin in parası bile daha serbest. Yani gizli bir yönetilen kur, ya da dirty float denen olay var... bu yönetim bir süre devam eder, bir yerde patlayana kadar...belki 1 yıl, belki 3 yıl sonra patlar... pek çok parametreye bağlı. Aslında 2000 krizi öncesindeki sistem...yeni bir şey keşfetmiş değiliz:)
Tam olarak firmanın öz değerinin piyasa tarafından olması gerekenden bugün düşük değerlendiğini veya gelecekte intrinsic değerin çok artarak hisse fiyatını da yukarıya çekeceğini satın alıyorsunuz. Her iki durumda da beklentiyi satın alıyorsunuz. Firma, katma değer yarattıktan sonra, bu katma değeri sizinle paylaşırsa adına temettü deniyor.
Ben istisnalar ayrı tutulmakla beraber temettü veren şirketleri pek sevmem. Demek ki büyümesi bitmiş, demek ki nakiti olsa bile yapacağı çok bir şey yok ki al nakitimi ben yatırıma dönüşemiyorum sen dönüştür diyor. Temettü vermeden sürekli yüksek büyüyen şirket ise zaten temettü verenden çok daha yüksek bir içsel değere ulaşma yönünde adımlar atıyor. Hadi hepsi tamam, bu bir tercihtir diyelim saygı duyalım. Şirket değer kazanınca satıp 0 lira vergi ödemek varken, aldığım temettuden ise %15 vergi ödüyorum. Yani sürtünme kaybı oluşuyor. Bu durumda zaten tartışmaya gerek yok her ikisi de aynı oranda vergilense yine tartışalım ama mevcut durumda temettü çok saçma oluyor.
%15 stopaj konusunda sizinle aynı fikirdeyim sayın Nosfecagri, zaten vergisi ödenmiş bir kâr üzerinden tekrar %15 vergi ödemek insana koyuyor.
(Bunun bir diğer sebebi de, kamunun toplanan vergileri çok verimli biçimde kullanmadığını düşünüyor olmam.)
Ama olaya şu açıdan da bakabiliriz. Yatırımcı büyümeyi mi önceliyor, yoksa temeli sağlam ve düzenli temettü ödeyen bir şirket alıp çok fazla ekran takibi yapmadan temettü ile geçinmeyi mi?
Şahsen belli bir portföy değerine 5-10 yıl içinde ulaşmayi hedefledigim için, temettü veren şirketlerden ziyade hızlı büyüme potansiyeli olan şirketleri bularak orta vade taşımaya çalısiyorum.
Belirttiğim sürede hedefledigim portföy değerine ulaşırsam, gayrimenkul-altin-hisse senedinden oluşan bir sepet yapmayı ve temettü ödeyen şirketleri de almayı planlıyorum. Böylece nakit akışını da sağlamis olacağım.
Dudu Bey, benim de kafamda soru işaretleri var bu konuda. Insanlarla uğraşmak kolay değil. Hedef rakama ulaşırsam, tekrar düşüneceğim tabiki.
O zamana kadar finansal okuryazarlığımi da artırarak ideal sepeti olustururum İnşallah.
Eurobondu ise, doğrudan faiz içeren enstrümanlara yatırım yapmadığım için hiç düşünmüyorum. Ama kriz zamanlarinda, düzenli ödeme de içerdiği için çok mantıklı bir yatırım aracı.
Şu an için ev alabilecek durumda olmama rağmen, büyüme odaklı yatırım yaptığım için kirada oturmaya devam ediyorum. Eşimden ve ailemden gelen tüm baskıları göğüslemeye çalışıyorum.
Saygılar.
ustad degilim, sorunuz da kesinlikle beginner bir soru degil ama dusundugumce yanitlayayim:
bir yatirim yaparken verdiginiz para(piyasa fiyati) piyasanin gelecekte o yatirim aracinin saglayacagi nakit akislarinin bugune indirgenmis degeridir. o yatirim araci da (sorunuzda hisse senediyle edinilmis sirket ortakligi) size uc sekilde nakit akisi saglayabilir:
1. ortaklik payinizi sattiginiz zaman aldiginiz parayla (gelecek fiyati)
2. sirketin size kardan saglayacagi payla(temettu)
ortagi oldugunuz sirket bugun karpayi dagitmayabilir ancak dagitmadigi karini ve finansal kaynaklarini daha cok kar etmek amaciyla organik ya da inorganik yatirimlara ceviriyor olabilir. bu durumda sirket eger karli bir sirketse bilesiklendirme etkisiyle size bugun dagitmadigi parayi gecelekte cok daha buyuk karlara cevirip size dagitabilir. piyasa da cogu zaman bunu kotu algilamaz ve fiyat yukselir.
sirket cok istisnai durumlarda hic karpayi dagitmama ve devamli yatirim yapmaya karar almis olabilir. misal warren buffettin sirketi berkshire hathaway tam olarak bu sekilde bir sirket. hatta kendisinin sirketin tarihte dagittigi tek temettu olan 1967 temettusuyle ilgili "herhalde ben tuvaletteyken temettu dagitma karari alindi" demisligi var. ancak sirket devamli nakit bulundurur ve pd/dd orani 1.2'nin altina geldiginde hisselerini almaya yonelik taahudu vardir. bu durumda karliligi ve karini aktardigi karli yatirimlariyla ozkaynagi buyuyen bir sirkette pd/dd orani uzerinden buyuyen bir fiyat garantisi almis olursunuz.
ancak boyle bir geri alim taahudu olmayan ve karpayi dagitmayan sirkete neden ortak olunur, bir gun bu tarz bir sirkete kimin ortak olmak isteyebilecegini ben bilmiyorum acikcasi. malesef gerek yonetim gecmisi ve ortaklik yapisi nedeniyle yonetiminin degisme ihtimali dusuk olan ve finanal durumu nedeniyle temettu verme ihtimali dusuk sirketlere gercekten ortak olmayi anlayamiyorum.
gecmiste portfoyumun 80% civari, asla anlamli bir temettu dagitmayacak bir devamli buyume ve yonetim anlayisina sahip bir sirket ortakligindaydi. hisse fiyati temettu cipasi olmadan suruklendi gitti, ortakligima karsilik bagladigim paranin bana donusunun spekulatif (bir baskasinin ortakligima para verip almasina) bagli olmasi fikri beni cok rahatsiz etti. mevcut durumda yaklasimim temettu gelenegi olan sirketlere fiyatlari dusukken ya da buyume doneminde ve temettu vermeye meyilli durust yonetimlere sahip sirketlere yatirim yapmak yonunde.
tekrar edeyim sorunuz cok anlamli ve bir yatirimcinin kendisi acisindan yanitini kesinlikle bulmasi, en azindan aramasi gereken bir soru. piyasa degeri anlaminda terste kaldiginiz bor durumda bu sorgulamayi yapmak oldukca yipratici.
İzninizle temettü konusuna mütevazi bir destek de ben sunmak isterim.
Benden önceki yorumlara katılıyor olsam da temettünün bence bir orta vadeci değer yatırımcısı için değeri şudur ki: temettü veren/verme alışkanlığı olan bir şirketin piyasa değeri vermeyenlere göre piyasa tarafından çok çok daha az baskılanıyor.
Bir örnek vermek gerekirse 2018 kasım ayında hisse fiyatı 11 TL olan vesbe.
Bu tarihlerde vesbe’de öyle bir fırsat oluşmuştu ki yakalayan bir senede parasını neredeyse 3’e katladı.
Karının %80’ini dağıtan/dağıtmak zorunda kalan vesbe’nin tahmini sene sonu karı 600 milyon TL civarındaydı.
Yani 480 milyon TL Mayıs ayında temettü olarak dağıtılacaktı.
Hisse başı 2,5 TL.
Tam da bu tarihte 11 TL’den vesbe almış olsaydınız %23 temettü verimini de almış oluyordunuz ki mevduat faiziyle yarışıyordu o dönem.
Piyasa bunu ancak Şubat ayında bilançosu açıklanınca anlayabildi ve hızla 20 liraları gördü vesbe Mart sonuna kadar.
Mayısta hisse başı 2,5 TL temettü verdi, bugün 24,75 liradan işlem görmekte.
Bu sebeple temettü veren şirketlere öncelik veriyorum lakin bu, büyüyen ve hikayesi olan diğer şirketleri göz ardı ettiğim anlamına da gelmiyor.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Temettü veren şirketlere hayranlık duyulması yada öncelik verilmesini doğru bulmuyorum. Buradan Temettü dağıtan şirketlere karşı olduğum anlaşılmasın. Temettü veren şirketlere seçici olmak kaydıyla yatırım yapılabilir ama;
Bakıyorum bazı şirketler hem yatırım yapıyor (bunun için bankadan faizle kredi kullanıyor ama sırf temettü dağıttım demek için) hem de temettü dağıtıyor. Ne gerek var?
Bence önemli olan Şirket sahibinin dürüst ve şeffaf bir yönetim anlayışına sahip olmasıdır..Bu olduktan sonra hissedarı olduğum şirketin bana temettü dağıtmasını hiç istemem.
Biz şirkete neden ortak oluyoruz? Yıldan yıla büyümesini artırsın,esas faaliyet karını artırsın,net karını artırsın, özkaynaklarını artırsın diye..Böylece şirketin piyasa değeri zaten otomatikman piyasa tarafından yükseliş yönünde fiyatlanacaktır.
Temettü dağıtımı matematiksel anlamda şirketten para ve kaynak çıkışıdır. Yok ben o verdiği temettüyü tekrar içeri koyacam eee koyarken stopaj da kesiliyor üstüne!!..ne kadar anlamsız bir iş..Ayrıca yüksek enflasyon olan ülkelerde temettü zaman kaybıdır..
Biz yatırım yaptığımız şirketin büyümesini istemiyor muyuz ?niye paralarını bize dağıtsın ki?! çok çok paraya ihtiyacın varsa ihtiyaç kadar hisse satarsın olur biter ..bırak paralar şirketin kasasında kalsın.. ihtiyaçlara kullanılsın..şirket niye zayıflasın ki?
Abilerim merhaba, geçmiş başlığı okuyordum ve birinin temel analiz için Yaşar ERDİNÇ'in videolarını tavsiye ettiğini gördüm ve bu 2 videonun hepsini izledim.
https://www.youtube.com/watch?v=4DOby5w9jgs
https://www.youtube.com/watch?v=xHdTBxFz_CI
Önemli gördüğüm her şeyi bir word dosyasına kaydettim ve yararlanmak isteyen olur diye burada paylaşmak istedim. Buyrun bu linkten indirebilirsiniz.
https://drive.google.com/file/d/1ANi...ew?usp=sharing
Hocanın videosundan bir kısmını buraya yazmak istiyorum, kendisine hisse önerisi sorulunca söyledikleri ;
"Siz kendiniz bulun ben burada bir öneri yapmıyorum, sonra aa Yaşar hocam şu hisseyi söyledi herkes buraya hücum etsin orda hisse pazarlıyor diye hücum etsinler diye konuşuyorlar, öyle bir şey yok tabiki :) Yoksa canım feda insanlar para kazansın ama ben size bir şey söylüyorum siz para kazanıyorsanız, o zaman sizin sürekli bana ihtiyacanız var. Ben bana ihtiyacanız kalmaması için bu yayını yapıyorum"
Vefat ettiğini öğrendim ve çok üzüldüm, Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Yaptıklarından da Allah razı olsun :).
İyi geceler :hi:
katılıyorum. 2019 özel bir sene oldu. %150 üzeri getiri sağladı. 4. seneme girdim. UVY portfoyümün ana nakit akışını sağlıyorum. Burdan geleni sanayi ve diğer hisselere aktarıyorum. Fiyatı uygun değil şuan tabiki.
Her hisse geçerli olan ana kural " Mal alışta kazanılır".
syg..
Düşünceniz doğru ancak varsayımlarınız yanlış. Büyümeye dolayısıyla paraya ihtiyacı olan şirketler zaten genelde temettü vermez.
Ancak oturmuş şirketler tüm karı yatırıma aktarsa dahi karşılığını almaması çok muhtemel. Şöyle örnek verilebilir. Bir marketiniz var yılda 1000 TL ciro yapıyor 100 TL kar ediyor. Karın tamamıyla yeni yatırım yaptınız marketi büyüttünüz mesela. 1100 TL ciroya karşılık 110 TL kazanabilecek misiniz? Örneğin BİM marketleri temettü vermese mevcut şube sayısını 2 katına çıkarsa cirosu ve karlılığı da 2 katına çıkar mı? Çok açık bir şekilde çıkmaz. Ereğli temettü vermese tüm parayı kapasite artırımına verse yeni kapasiteyi satabilecek pazar bulabilir mi? Buldu diyelim arz fazlası yaratacağı için fiyatlar düşmeyecek mi?
Diğer taraftan büyümesini artırsın dediğiniz şirketin hisseleri elinizdeki lotları satmadığınız sürece size bir kazanç getirmez. Temettü şirketinde durum öyle değil isterseniz lotlarınız aynı kalırken elinize nakit para geçer. Yeterli sayıda biriktirebilirseniz maaş gibi temettü alabilirsiniz.
Diğer tarafta maaş gibi gelir elde edeyim derseniz sürekli varlığınızın bir kısmını satmak durumunda kalırsınız. Hazıra dağ dayanmaz.
Temettü şirketlerinin 2 avantajı hisse fiyatının uzun süre baskılanamaması, temettüden dolayı yaşanan düşüşün kısa sürede telafi edilmesi Üstelik bahsettiğiniz stopaj kesintisi keşke hiç olmasa ama mevcut durumda da gelir verginizden düşebbiliyorsunuz.
Ben dayanamam ama temettuye..
Hekts'da temettu beklerken benden bi de para aldi.
Onun bedellisine katilmak icin bedelli veren Fordcuklarimin bir kismina kiymak zorunda kaldim bi de :(
Syg,
Şirketin değeri sürekli artmıyorsa zaten yanlış gemidesiniz demektir.Sizin sattığınız lotlar enflasyon üstü büyüyen bir şirketse sorun olmamalı.Böyle bir şirkette hazıra dağ dayanır.Nasılı da şöyle ,misal 100 metrelik bir yol gideceksiniz.İlk yıl 40 metre gittiniz.İkinci yıl 20 ,üçüncü yıl 10,dördüncü yıl 5 yani hep bir yıl evvelin yarısı kadar gidin. teorik olarak yol bitmez.Yani hep ileri gidip yolun bitmemesi mümkün hazıra dağ dayanmış olur neticede.Tabi sattığınız lotların tl karşılığı büyüyen bir şirkette anlamlı olmak kaydıyla.Yani geçen yıl sattığınız lotun yarısı kadar satıp aynı geliri elde edebilmek gibi.Rakamlara takılmayın örnekleme için yazdım.
En azından anlamlı insan ömründe o yol bitmez:))))))) Yeter ki şirket hep büyüsün.
Misal işyat her yıl temettü şampiyonudur,ama değeri artmaz,e ne oluyor neticede faize iyi bir alternatiften öteye gitmiyor,ömrünce bir egeen,bir aselsan,bir ford performansı olmayacak olamaz da.Son bir yıla bakmayın başka işler oldu geçen yıl,topiğinde bolca yazdım düşüncelerimi.
Benim nacizane görusum lotlarin yerinde durmasinin onemli oldugu yonunde... tabii ki borclanarak surekli temettu veren bir sirketin sirf guzel temettu veriyor diye tercih edilmemesi gerekir... bu yuzden temettunun nerden geldigini arastirmak sirketin fk si verimliligi ...pd/dd... net kar payi...satislarin 5 yildaki artisi vb... diger bir deyisle temettunun surdurulebilir olup olmadigi cok onemli ... yoksaa sirket temettu verdikten sonra yil icinde ayni degere ulasamiyorsa o temettu mundar olur anlami kalmaz... bu yuzden bilanco donemlerinde takip cok onemli...
Ama sahsen lot satmaktansa temettu almayi tercih ederim sonucta finansal bagimsizlik icin yola cikip yarin obur gun artik calisamayacak kadar yaslaninca birikimimden satis yapmak beni cok zor durumda birakabilir... bir de temettu olmayinca surekli ucacak kacacak hisselere gozum kayiyor... kar payi alma dusuncesi engel oluyor elimdekileri satmaya :))
Tabii ki bir dogru yok bir cok dogru var ve her yigidin yogurt yiyisi farkli... bu iki dusince birlestirilip hisse senedi portfoyunun bir kismi temettuculere bir kismi yuksek getiri potansiyeli olan sirketlere de ayrilabilir... ben cok vaktim olmadigindan boyle yavas bir strateji sectim...
herkese kurguladigi stratejinin sonunda hayirli bol kazanclar dilerim ... syg... :)
Büyümeye odaklanan şirketler genelde temettü vermez vermemeli de diyorum zaten.. ancak bunu böyle uygulamayanlar var. ..Örneğinizden gidelim BİM temettü mü dağıtsın yoksa dağıtmasın mı? Tabi ki dağıtmasın derim.(Yönetimin yukarıdaki yazımda olduğu gibi dürüst davranacağını varsayıyorum)
Elde ettiği kardan gelen nakitleri bizlere dağıtması yerine özvarlıklarını güçlendirmesi ve yeni şubeler açmaya devam etmesi yıllar içeride cirosunu rahatlıkla 2 ye de 3 e de 4 e de katlamasını sağlayabilir. Sadece kendi adını içerecek BİM markalı yeni ürünler ortaya çıkartabilir..Bu ürünleri geniş kitlelere ulaştırdığında elde edebileceği büyüklük düşünülenden çok daha fazla olabilir..Türkiye pazarının dışında Amerikadaki walmart mağazaları gibi onlarca ülkeye mağaza açma yoluna giderek Uluslararası bir güç olmaya çalışabilir. Şu anda halihazırda sadece Fas ve Mısırda operasyonları var diye biliyorum..
Kar elde edildikce Büyümenin sonu yada bir sınırı olacağını sanmıyorum. Ortaklar kazandığımız para çok oldu biz bunu kullanacak bir alan bulamadık iade ediyoruz demek BECERİKSİZLİKtir.. O para(yatırımcı olarak sana(bize) verilmese de zaten hisse fiyatının içersine girmiştir.
Ülker ilk çıktığında basit bir bisküvi satıcısı idi. Sonra biz bisküvide en iyi olduk bu bize yeter dedi mi sürekli farklı alanlarda kendini geliştirdi büyüdü ve büyümeye devam ediyor..Ben oldum tamamım artık dememeli hiçbir firma..
Maaş gibi temettü alma olayı veren şirket açısından çoklukla büyümesi olmayan, stabil, verimsiz bir şirkete işaret edebilir.
Eğer bir şirket büyüyor ve temettü vermiyorsa bu hisse fiyatına yansır. Aynı seviyede gelir sağlayan ve büyüyen iki şirketten Temettü veren bir şirketin durumu ile vermeyen şirketin durumu uzun vadede birbirine eşit olmaz. Temettü veren hem mevcut vergi(temettü stopajı) yasalarıyla hem de büyümeye ayıracağı kaynakların eksikliğinden 2-0 yenik durumda devam eder karşılaşmaya..temettü dağıtımında karlar hem dağıtım aşamasında vergiler yoluyla törpüleniyor hem de bütün yatırımcılar bunu tekrar şirkete hisse alımı yoluyla yatırmıyor. aynı koşuldaki iki şirketten temettü vermeyen şirket finansal krizlere karşı daha dayanıklıdır.
Bu iki şirketten büyüyen temettü vermeyenden lot satmakla elde edilecek nakitle temettü verenden alınacak nakit arasında hiçbir fark yoktur hatta bizim ihtiyac kadar satmamız daha mantıklıdır. Hisse satmak kavramı uzun vadeli yatırımcı için pek sevilmese de bu sadece matematiksel bir illüzyondur..
Temettüden sonra bunun kısa sürede telafi edilmesinin herhangi bir bilimsel dayanağı olduğunu da düşünmüyorum. Piyasa oyuncuları o anki koşullarda şirketin değer kazanması gerektiğini düşünüyorsa temettü dağıtsın yada dağıtmasın ona değerini veriyordur..Ancak Türkiye şartlarında çoğunlukla psikolojik yargılarla temettü sonrasında beklenenden fazla alımlar olabilir buna birşey diyemem..