O egeli ben değilim
Doların 6 yı geçememesi de kabuğumuza çekilmemiz kaynaklı işte. Swap piyasasını bitirdik. Cds piyasamız yoğun bakımda. Bu şu demek, tl managed float denen, yönetilen-yönlendirilen serbest kur... devlet isterse swap piyasanda olduğu gibi serbest piyasayı boş verip spekülasyon yapanın canını yakar.
Peki bunun neresi kötü derseniz. Kur umuz dışarıdan speküle edilmez...ama dışarıdan para da gelmez, yatırım da gelmez. %2-3 ortalama büyümeye razı olursan olur...ona da bizim ülkeye yetmez. 2020 de yönetilen kur, enflasyon ve faiz ile %5 büyümeye çalışacağız...baz etkisi ile %4 belki mümkün ama..,%5 olsun diye zorlanırsa, bir yerler patlar,,, yeni bir krize gireriz.
Baz etkisi bittiği icin seneye en fazla %3 büyürüz. Dış dünyadaki gelişmelere göre ortalama %2-3 arası bir büyüme ortalaması tuttururuz.
Şunu unutmayın..,enflasyon gibi volatilitenin de düşüğü makbuldür...çok düşüğü iyi değildir. Neden gelişmiş ülkeler %0-1 Olan enflasyonlarını %2 olsun istiyor.
Tl nin son 2-3 aydır volatilitesi erdeyse euro usd den bile az...Çin in parası bile daha serbest. Yani gizli bir yönetilen kur, ya da dirty float denen olay var... bu yönetim bir süre devam eder, bir yerde patlayana kadar...belki 1 yıl, belki 3 yıl sonra patlar... pek çok parametreye bağlı. Aslında 2000 krizi öncesindeki sistem...yeni bir şey keşfetmiş değiliz![]()
“The trend is your friend until the end when it bends.” - Ed Seykota
Tam olarak firmanın öz değerinin piyasa tarafından olması gerekenden bugün düşük değerlendiğini veya gelecekte intrinsic değerin çok artarak hisse fiyatını da yukarıya çekeceğini satın alıyorsunuz. Her iki durumda da beklentiyi satın alıyorsunuz. Firma, katma değer yarattıktan sonra, bu katma değeri sizinle paylaşırsa adına temettü deniyor.
Ben istisnalar ayrı tutulmakla beraber temettü veren şirketleri pek sevmem. Demek ki büyümesi bitmiş, demek ki nakiti olsa bile yapacağı çok bir şey yok ki al nakitimi ben yatırıma dönüşemiyorum sen dönüştür diyor. Temettü vermeden sürekli yüksek büyüyen şirket ise zaten temettü verenden çok daha yüksek bir içsel değere ulaşma yönünde adımlar atıyor. Hadi hepsi tamam, bu bir tercihtir diyelim saygı duyalım. Şirket değer kazanınca satıp 0 lira vergi ödemek varken, aldığım temettuden ise %15 vergi ödüyorum. Yani sürtünme kaybı oluşuyor. Bu durumda zaten tartışmaya gerek yok her ikisi de aynı oranda vergilense yine tartışalım ama mevcut durumda temettü çok saçma oluyor.
%15 stopaj konusunda sizinle aynı fikirdeyim sayın Nosfecagri, zaten vergisi ödenmiş bir kâr üzerinden tekrar %15 vergi ödemek insana koyuyor.
(Bunun bir diğer sebebi de, kamunun toplanan vergileri çok verimli biçimde kullanmadığını düşünüyor olmam.)
Ama olaya şu açıdan da bakabiliriz. Yatırımcı büyümeyi mi önceliyor, yoksa temeli sağlam ve düzenli temettü ödeyen bir şirket alıp çok fazla ekran takibi yapmadan temettü ile geçinmeyi mi?
Şahsen belli bir portföy değerine 5-10 yıl içinde ulaşmayi hedefledigim için, temettü veren şirketlerden ziyade hızlı büyüme potansiyeli olan şirketleri bularak orta vade taşımaya çalısiyorum.
Belirttiğim sürede hedefledigim portföy değerine ulaşırsam, gayrimenkul-altin-hisse senedinden oluşan bir sepet yapmayı ve temettü ödeyen şirketleri de almayı planlıyorum. Böylece nakit akışını da sağlamis olacağım.
Yer İmleri