Printable View
Şubat 2025 Call options fiyatlarına baktım, bayağı primli. Kısa özet:Alıntı:
Originally Posted by 5yearplan
Spot kapanış 76.34
Alım fiyatı Ödenecek prim
75.0 5.05
80.0 2.96
85.0 1.69
90.0 0.97
Bu ikisinin toplamı toplam maliyet oluyor.
https://www.marketwatch.com/investin...k/pltr/options
Spotun altındaki call opsiyonları in the money, spota çok yakın olanlar at the money, spotun üzerindekiler out of the money olarak tanımlanıyor. 80 doları baz alabiliriz at the money için. Bu durumda bunun maliyeti 83 dolar ediyor. Spotla aradaki fark zamansal değerdir, ağırlıklı olarak volatiliteye bağlı hesaplanır.
90 milyon lotla seans sonu 76.34 den kapanış yapıyor, ilaveten karanlık odada 3.5 milyon lotluk ek hacim daha olmuş ve 77.5 dan günü kapatmış. Karanlık odadaki hacim 300 milyon dolara yakın.
Mayıs 2024 te GSRAY derneğinin net borcu 10 milyar TL ye yakın idi. 21 Kasımda ise 14.24 milyar olarak açıklandı (toplam yükümlülükler yaklaşık 30 milyar TL). Bu kadar net borcu olan dernek bir de bedelli için 2.6 milyar TL nakit koyacak. Bu para nereden gelecek?
Öte yandan borsadaki yatırımcılar 1.72 milyar TL koyacak, onlar zaten para içinde yüzüyor, başüstüne deyip ödeyecekler. Bu arada hisse de dimdik ayakta duracak. GSRAY aşkı işte böyle bir şey, gözlerim doldu.
Dernek bu 2.6 milyar TL yi şöyle halleder.:
1 aylığına köprü kredisi ayarlayıp bedelliye katılırlar. Bedelli akabinde A.Ş. nin kasasında 4.32 milyar TL nakit olacak. A.Ş. derneğe 2.6 milyar TL borç verir, ki bilançoya ilişkili taraftan alacak olarak kaydolunur, sonra dernek bununla 2.6 milyarlık köprü kredisini kapatır. Böylece tüm fatura borsadaki hissedarlara çıkmış olur. Finansman sorunu dernek için böylece basitçe çözülür. Sadece 1 aylık bir faiz yükü biner o kadar.
Finansal sorunlara her zaman çözüm vardır,. Kurumsal brokırlık ve Finansman temini işinde uzmanlaşmış biri olarak bunu hep söylerim. Tabi bunun da bir bedeli var, her şeyin bir bedeli olduğu gibi.
Anladım hocam. Şubat ayında 0.97 dolar bedel ile 90 dolardan hisseyi istersek alabiliyoruz yani maşallah :) Bu sattıktan sonra sanırım hisse giderse hisseye tekrar girme şansı tanıyor? Yani 100 dolar bile olsa ben 90'dan alabileceğim.Alıntı:
Originally Posted by TRENDHOUND
Ben kendi açımdan 1 Ocak madem satacağım kazancımı sigorta edebilir miyim şeklinde düşündüm. Gerçi iki strateji de aşağı yukarı aynı kapıya çıkıyor gibi.
Şubat ayı PUT:
75 8.70
Yani hocam her 100 hisse için (1 kontrat) 8.70 dolar premium ödeyerek Şubat ayında 75 dolardan hisselerimi satma hakkım oluyor öyle değil mi? Kazancım zaten çok ise bu bedeli ödemeye değmez mi sizce hissenin nereye gideceğini görmek için? Potansiyel kazancımın yanında küçük bir bedel gibi duruyor. Tabi bir defaya mahsus olmak üzere :)
5yearplan gördüğüm en iyi borsa performanslarından birini sergilemiş, hem de deplasmanda. İçimi burkan tek şey riskli bir yatırım planı olmasına rağmen standart bir vergi politikasıyla karşılaşmak, 10 tane evi olanla aynı kefeye konmak. Bu durum doğal olarak kişinin yatırım performansını da etkiliyor ve satacaksa 1 Ocak tarihini beklemeyi tercih ediyor. İyi hatırlıyorum, kendisi aylar öncesinde Palantir yatırımını söylemişti ki o tarihten bu güne kadar, iyi bir kar olmasına rağmen pozisyonun üzerinde sağlam biçimde oturabilmek bile benim yapamayacağım bir iştir, yoksa milyonlarca kişi pozisyon açıp kapayabilir hissede ama asıl deha dayanabilmek. Çok büyük bir kitle hisse fiyatı düşük diye Intel, Cisco gibi sektör devlerine umut bağlamıştı.
Teşekkürler uyarı için, ben bulaşmam öyle kağıda. İlk önce temel analiz yaparım, ondan geçen kağıtlara sonra tekniğine ve sektör analizine bakarım sonra sahibi bile önemli TR de . Temel de de F/K , FD/FAVÖK, FD/Satış lardan biri çok cazip olmalı benim için.Alıntı:
Originally Posted by 5yearplan
Bu arada Türkiye borsasına uzun vadeli yatırım yapıyorum derken çok dikkatli olmak lazım. Aslında detaya girmeye bile gerek kalmadan, inanılmaz boyutlara ulaşan riskleri bir çocuk bile görebilir. Kuzeyimizde 2. dünya savaşından beri en şiddetli çarpışmalar ve kayıplar görülüyor. Teçhizat kayıplarına baktığınızda rakamlar korkunç gözüküyor ki sarf edilen cephane dahil değil bunlara. Güneyimiz zaten global terör serbest bölge olacak diye korkuyoruz, bir ülke daha haritadan silinecek gibi. Doğumuz da kaynayan kazan; İran, Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan... Hangisine baksan potansiyel sorun. Daha önemlisi bunların hepsi dünyanın yaptırım uygulaması altındaki ülkeler listesinin ilk beşi, biz bu ülkelerle sınır ve dost olma avantajıyla iş yapmaya çalışıyoruz. Bu konular bize, piyasaları ikinci dereceden etkiler gibi geliyor ama öyle değil. 1929 borsa çöküşünün neden başladığı bugün hala gizemini koruyor, bir anda piyasa psikolojisi tersine döndü ve daha bir gün önce geleceğin şirketleri olarak görülen hisseler çakılmaya başladı. Belki insanlar görmezden geldikleri riskleri aynı anda realize etmeye başladılar. Kendinizi, şu koşullarda büyük servet sahiplerinin yerine koyun yada önemli karar vericilerin...
TH hocam bu durumu yüksek riskin yüksek getiri potansiyeli olarak görüyor ve yatırım vadesini kısa tutarak bağışıklık geliştiriyor ki buna katılmak zorundayız aksi halde kazanç fırsatı diye bir şey olmaz. Sportiflere olan ilgisi de başlangıçta anormal bir risk seviyesi olarak görülse de kendi içinde tutarlı. Zira ülkenin kendisi sportiflerden daha iyi durumda değil.
Yelpaze hocam çok güzel bir konuya temas ettin. Kazançta olan bir pozisyonda kalabilmek insanı çok zorlar. İşte bu yüzden kovalayan türden stop uygulayıp işi otomatiğe bağlamak bu problemi büyük ölçüde çözüyor. Tabii gereksiz yere silkelenme riski her daim mevcut.Alıntı:
Originally Posted by yelpaze
Valla helal olsun. İşini bilen yatırımcıların gerçek bir yatırım ortamında yapması gereken zaten budur. Gelişmiş ülke borsalarında en geçerli yöntem de budur. Gelgelelim BİST gibi sığ, az gelişmiş, manipülasyona uygun, katılımcılarının %99 u bilinçsiz olan, tahtalarda hakim güç konumuna gelmenin nispeten kolay olduğu ufacık bir piyasada bu saydıklarının hiç bir kıymetli harbiyesi yoktur. Bu tür piyasalarda temel analizin faydadan çok zararı vardır, kar elde etme potansiyeli açısından.Alıntı:
Originally Posted by ninel_dlv
Yeni bir şey değil bu hocam. 3 bin yıldır devam eden olayların tezahürü. Fransız bir profesörün (Rene) 1939 basımı bir kitabı var, Steplerin İmparatorluğu, Halil Şnalcık çevirisi. Muhteşem bir kitap, durumu harika özetliyor tavsiye ederim i.Alıntı:
Originally Posted by yelpaze
Hocam tam 12 den vurdun. Yukarıda TR deki piyasanın tanımını yaptım: son derece sığ, az gelişmiş, manipülasyona uygun, katılımcılarının %99 u bilinçsiz olan, tahtalarda hakim güç konumuna gelmenin nispeten kolay olduğu ufacık bir piyasa. Böyle bir piyasada mantık çerçevesinde hareket etmek doğru bir strateji değildir. Kısa vade takılıp gerilla taktikleri uygulamak en uygun stratejidir. Bu strateji de sık sık geri çekilmeyi ve uygun bir zamana kadar siperde hareketsiz şekilde beklemeyi gerektirir.Alıntı:
Originally Posted by yelpaze
1929 krizinin ana nedeni yüksek kaldıraçla açılmış pozisyonların zivanadan çıkmasıdır. O zaman FED bunu idrak edemedi ve uyguladığı para politikası ile yangının üzerine körükle gitti. 3 sene içinde borsa indeksi %91 düştü 1932 yılı itibariyle.
Bedelliler sonrasında durum:
FENER sermaye 250 milyon TL, halka açık lot sayısı 83 milyon lot
GSRAY sermaye 5.4 milyar TL, halka açık lot sayısı 2 milyar 160 milyon lot
BJKAS sermaye 1.2 milyar TL, halka açık lot sayısı 600 milyon lot
TSPOR sermaye 7.5 milyar TL, halka açık lot sayısı 3.75 milyar lot
Bu durumda FENER açık ara ile spekülasyon yapmaya en uygun sportif hisse olacak. Diğerleri kağnı modunda takılırlar çünkü müthiş sulanma söz konusu. Demek ki bedelliler aradan çıktıktan sonra sportifler arasında en popüleri FENER dir.
100 hisse için değil 1 hisse için. Şubat vadede 75 dolardan satma hakkı için hisse başına 8.70 ödeyeceksin ki %12 eder ve ciddi bir maliyettir (66 30 dan satmış gibi oluyorsun). Öte yandan eğer uzun vade elindekileri tutacaksan call opsiyonu satıp primi cebe indirebilirsin. Covered call options zaten bu oluyor. Hiç bir riski yok. Kötü tarafı hissenin belirli bir % yukarı gitmesi durumunda elindeki hisseleri satmak zorunda olman. Mesela haftaya Şubat vadede 85 dolar alım fiyatının primi 5 dolar olsun. Senin elinde 10 bin PLTR var. 10 bin tane Şubat 85 call satıp 50 bin doları cebe indiriyorsun, bu para senindir. Eğer spot kağıt 85+5=90 doları aşarsa hisselerini 85 den satacaksın. Fiyat 90 ın altında kaldığı sürece call option exercise olmaz ve aldığın 50 bin dolar prim kılçıksız kar olarak kalır. Burada sen kağıdı 85 dolar sabitlenmiş bir fiyattan satmak durumunda kalıyorsun ama 5 dolar da prim kazancın var, böylece net satış fiyatın 90 oluyor. Öte yandan sen sattıktan sonra hisse belki 100 ü geçip 125 e çıkacak. Yukarı potansiyel sınırlanmış oluyor, 90 ın üzerini masada bırakıyorsun.Alıntı:
Originally Posted by 5yearplan
Gelişmiş ülke borsalarında bile çoğu zaman bu yaklaşımlarla kazanmak pek mümkün olmuyor günümüzde hocam. Bir yıl önce ABD hisse senetlerinin, işlem hacmi günlük 1milyon$'dan fazla olanlarını F/K, Öz sermaye karlılığı, FD/Satış, sermayeye göre borçluluk rasyoları bakımından elemeye tabi tuttum. Petrol devleri, telekomünikasyon şirketleri, otomotivin büyükleri, ilaç devleri hatta hızlı tüketim maddeleri üreten Buffet tarzı hisseler çıktı karşıma. Büyük çoğunluğu kötü performans gösterdi şimdiye kadar. Aslında bu da dünya finans piyasalarından bir gösterge olabilir bize. Emtiaya dayalı dev şirketlerin mevcut emtai fiyat trendinde daha da düşmesi şaşırtıcı olmaz ki bunlar gerçek küresel devler.Alıntı:
Originally Posted by TRENDHOUND
Gelelim BİST'e; burada temel analizle ekmek var hatta zengin bile olabilirsiniz ancak nasıl yaptığınız önemli. Yüzeysel rasyo analizi dediğiniz gibi kıymetsizdir ancak şeytan da detayda saklıdır ve o detaylar dip notlarda, haberlerde ve eminim bana katılacaksınız, yatırımcı piskolojisinde görülebilir. Elbette bunların teknik analizle ve makro ekonominin hem kendisiyle hem de makro zihniyetin borsaya uyarlanmış bakış açısıyla çok iyi harmanlanması gerekir. Naçizane görüşümdür, zaten insan doğası gereği yatırım kararlarımızı gerçek verilere çıpalama ihtiyacı duymaktan vaz geçemeyiz.
Çok haklısınız hocam. Böyle bir yola girdim ancak burada da böyle bir engel var - ben yüksek gelir grubunda olmadığım halde bunu ödeyeceğim. Amerikalıların vergisiz al-sat yapabildikleri özel hesapları var bizde o da yok. Al-sat zor yani. Gerçi şikayet etmiyorum. Dediğim gibi ABD temettü hisselerinden vergi alınmasaydı ben belki de Intel'e yatırım yapacaktım :) Alışımı da satışımı da devlet belirleyecek yani ve haklı da çıktı. %40 helali hoş olsun. Ama şu da var biz bunları ödüyoruz sonra vergi barışı diye bir şey çıkartıyorlar. Bu tamamen bizleri enayi yerine koymak oluyor.Alıntı:
Originally Posted by yelpaze
Bir kontrat 100 hisse diyince kaynaklar ben şaşırdım orada :D keşke öyle olsaydı. Maliyet çok oluyor gerçekten de ve maliyetim kadar arttığında ancak kafa kafaya geliyorum.Alıntı:
Originally Posted by TRENDHOUND
Covered call o halde doğrudan spottan satmaktan sonra ikinci en iyi çıkış yolu oluyor benim için. Kazandığım premium bir miktar aşağı düşüşe karşı koruyor. Vergi mevzusu olmasa kovalayan stop-loss da olabilirdi.
Çok sağ olun hocam bilgiler için.
Vergi afları sanırım gecikme faizlerini veya özel usulsüzlük cezaları gibi vergi asılları haricindekileri kapsıyor. Vergi borcu bir defa tahakkuk ettiyse ve usulüne uygun tebliğ yapıldıysa 1 ay içinde yargı yoluna gitmek ya da borcu ödemekten başka seçenek yok. Borçtan imtina edenler hayatta oldukları sürece fazla etkilenmeyebilir ama öldüklerinde mirasçılarına devir oluyor vergi borcu. Gene de ülkede kurumlar ve kanunlar öyle hale geldi ki; haksızlıklar var elbette.Alıntı:
Originally Posted by 5yearplan
Vergiyi azaltmanın en iyi yolu şirket kurup bu kazançları kurumsal kazanç haline getirmek olabilir.
Borsa yatırımı yapan bir kaç kişi birleşip bir A.Ş. kurabilir mesela. Herkes sermayesi oranında hissedar olur, şirket yönetimi olarak şirket adına borsalarda işlem yapılır ve yıl boyunca giderler de kazançtan düşülerek vergi beyannamesi verilir. Ortakların kullandıkları arabalar ve kredi kartları da şirket adına olabilir, böylece masraflar gider yazılabilir. Böyle bir oluşumda toplam sermaye bir kişininkinden daha büyük olacağından yararlanılabilecek fırsat havuzu da genişler.
pardon hocam benim aklım varlık barışına gitti vergi barışı demişim :) şirket kurma işi aklıma gelmemişti sadece kira gideri ile bile yeterince giderim olabilirdi sanırım.Alıntı:
Originally Posted by yelpaze
ben aslında dar mükellef statüsü edinmeyi de uzun vadede planlıyordum ama onu yapmaya zaman kalmadı.
5year hadi iyisin, Suriye mevzusu EREGL ye yaradı😊
Yelpaze hocanın A Ş. tavsiyesi çok yerinde. Sermaye olarak bu hisseleri koyabileceğin tek ortaklı bir A. Ş. senin vergi yükünü ciddi oranda azaltır. Şirket kurulumu vs ciddi bir meblağ tutmaz. Al işte, sorun çözüldü.
25 Kasım 2023 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan kararname ile Amonim Şirketler için asgari esas sermaye miktarı 250.000 TL (kayıtlı sermaye sistemini kabul etmiş bulunan halka açık olmayan şirketler için 500.000 TL), Limitet Şirketler için asgari esas sermaye 50 bin TL olarak belirlenmişti. LTD ŞTİ yerine tek ortaklı bir AŞ daha avantajlı.
Bu kadar şansımın yaver gitmesi normal değil :) Fool me twice shame on me diyerek eski zirvesinde şeytan ver gitsin diyor ama yapamayacağım onu. Suriye konusuna daha hakim olamadım.Alıntı:
Originally Posted by TRENDHOUND
Suriye konusu da ilginç. Savaşı bitirenlerle savaş sonrası beklentiler biraz uyumsuz gibi gözüktü bana ama hayırlısı diyoruz. Ülkenin bilinen ordusu ve siyasi otoritesi tamamen buhar olmuşken bunların yerine gelen ve muhalifler denen gurup yeni bir düzeni sıfırdan inşaa etmeli. Irak'ta Saddam sonrasında, onun döneminden kalanlar üzerine yeniden düzen inşaa edilmişti. Irak petrol geliri sayesinde batılıların yatırımlarını da daha hızlı çekti Suriye'de tam bir sükunet sağlanabilecek mi bunu izlemek gerekiyor.
Mesela terörist olarak adlandırılan ve aranan bir gurup ile liderinin Suriye'nin geleceğinde nasıl bir rolü olacak? Uluslararası düzeyde mümkün olmadığına göre bu gurup bir kenarı mı çekilecek? Esad rejiminden kalanların yeni bir şeyler kurmasına müsade edilebilir mi? Ülkenin ordusu kim? Sizin aklınızdan geçenleri bu guruplar kabul eder mi?
Artık Suriye'de hakim güç El Kaide. Afganistandakilerle bunların arasındaki tek fark giyim kuşamda, Suriyedeki lider kadro takım elbise giyiyor, Afganistandakiler ise şalvar. Politikalarının farklı olacağını düşünmüyorum. Şimdilik minnoş gözükmeye çalışıyorlar, aynen Afganistandan ABD'nin çekilmesi tamamlanana kadar orada yaptıkları gibi. Köprüyü geçene kadar ayıya dayı deme stratejisini uyguluyorlar. Takiyye'den ibaret yaptıkları.Alıntı:
Originally Posted by yelpaze
Bize ne suriyeden abi. Geçici günübirlik gündemlerde boğulmayalım derim. Naçizane.
100 endeks çok kritik bir seviyeye geldi. Ben 10300 ü çok önemsiyorum. Önceki aylarda 10 binin üzerinde kalmayı denemiştik ama becerememiştik. 10 bin seviyesi düz rakam olduğu için psikolojik bir dirençtir. Ama en önemlisi 8500 lerdeki son dip seviyemizin %20 üstü 10300 e tekabül ediyor. Teknik manada 10300 ün aşılması orta vade bazında trend değişikliğine işaret eder, böylece orta vade boğa trendine girmiş oluruz. Bugünkü hacim fena değildi. 4.65 milyon lotluk, 120.1 milyar tl lik bir hacim oldu. Bu hacmin biraz daha artması gerekiyor. Şöyle 5 milyon lotluk 150 milyar tl ye yaklaşan günlük hacimler olsun ki satıcıların elindeki lotlar iyice emilsin ve yukarı yönlü momentum kendini tam olarak tesis etsin. Bu minvalde birkaç günlük bir dönem yaşarsak bunun arkası gelir ve eski zirve olan 11250 yi tekrar ziyaret eder, muhtemelen de bunu bir miktar aşarız mesela %10-15 gibi. Ondan sonrası ise Allah kerim.
Rebranding yapacaklar. Rebranding, klasik manada bir markanın ismi, logosu, mesajı veya genel imajının değiştirilmesi anlamına gelir. Özetle "yeniden doğuşu" temsil eder. İşte bunu yapacak adamlar.Alıntı:
Originally Posted by yelpaze
Bizim suriyemiz var esenyurt. ����Alıntı:
Originally Posted by yelpaze
İşin tuhaf yanı orada da yakın zamanda yönetim değişikliği oldu. Sizce tesadüf mü bu yoksa biri bizle dalga mı geçiyor.
Sibel abla çok güzel konuşmuş:
Dünya Bankası Kıdemli Ekonomisti Kulaksız: Türkiye'ye yabancı sermaye akışı hızlanacak
Kulaksız, "Faiz indirimleriyle global olarak yatırımların artacağı, ekonomik büyümelerin görüleceği bir döneme girdik. Yani Türkiye'ye yabancı sermaye akışları hızlanacaktır diye umuyoruz global bir bakış açısıyla bakarsak. Faiz indirimleriyle global olarak yatırımların artacağı, ekonomik büyümelerin görüleceği bir döneme girdik. Bu da bizim için iyi bir beklenti. En yavaşladığımız zamanda bile Türkiye'de yüzde 3 civarı bir büyüme gördük. Bu ülke, daha önce yüzde 8'leri gördü ki gayet hızlı bir büyümedir bu. Küresel duruma baktığımızda, diğer ülkelerde yüzde 1'lik, hatta negatif büyümeler görürken, Türkiye'de yüzde 3'ü görmek gayet iyi bir tablodur." şeklinde konuştu.
Zihniyet benzer olunca sonuçlar da eşleşebilir. Esenyurt bizim gençliğimizde de bela bir yerdi ama ilginçtir o beğenmediğin yerde bile ev fiyatları ve kiralar uçuk. Sultanbeyli, Sultangazi, Kayaşehir de fena sayılmaz bu konularda.:)
Sibel abla benden de olumlu konuşuyor. Benim vadem 3 ay, onunkisi ise 3 yıl, aradaki farkımız bu. Büyük kamu veya yarı kamu örgütlerin yaptıkları tahminlerden her zaman korkacaksın. En başta da FED'in öngörülerinden uzak durmak lazım. Bugüne kadar FED'in yaptığı tahminlerin %80 i çaktı, yaptığı her 5 tahminden 4 ü patladı, sadece 1 tanesi doğru çıktı. Eğer FED borsada işlem yapan bir kurum olsaydı, onun yaptığı işlemlerin tersini yapan birinin başarı oranı %80 olurdu.
Nüfus çok talep çok fiyatların uçması normal sankiAlıntı:
Originally Posted by yelpaze
İşte endeksi 500 e değdirecekler bir şekilde. Cash out için. Ama sonrası nasıl olur bilmiyoruz.Alıntı:
Originally Posted by TRENDHOUND
Yapma Th hocam sen de biliyorsun faiz indirimiyle filan kimseyi kandıramazlar. Ablamın dedikleri TL değer kaybedince olur, sonuçta haklı çıkar. %3 büyüme gördü çünkü sadece faiz artırıldı, maliye politikaları uygulanmadı. Kamu yatırımları azalmadı veya vergiler yükseltilmedi. Bakın yıl başından bu yana imalat sanyinde daralma varken ve inşaat sektörünün yetkilileri aşırı durgunluktan söz ederken inşaat sektörü %3 büyüdü, sebep deprem konutları. Faiz artırımıyla bir süreliğine yük döviz mevduatı tutanlar ve halka bindirildi. Öncesinde aşırı düşük faizlerle halk ucuz krediyle ödüllendirilip yük TL mevduatlarına ve bankalara bindirilmişti. Kaçma koridoru olarak da KKM açılmıştı.
Çok anlamlı bir söz bu, taa 1600 lü yıllardan kalma.Alıntı:
Originally Posted by 5yearplan
Fool me once, shame on you. Fool me twice, shame on me.