Bir sonraki mb. Toplantısında sonra ipler kopabilir.
Printable View
Bir sonraki mb. Toplantısında sonra ipler kopabilir.
Haftanın Görünümü
Merkez Bankası Naci Ağbal görevden alınmadan önce geçen hafta Cuma akşamı itibariyle son durumun verisini yayınladı.
Merkez bankası haftalık istatistikleri(19 Mart haftası)
-Merkez bankası -altın hariç- brüt döviz rezervleri 1.234 milyar dolar arttı.
-Yabancılar 60.4 milyon dolar hisse senedi, 427.2 milyon dolar hazine tahvili aldılar.
-Bankalardaki TL mevduatlar %1.29 azaldı(20.3 milyar TL azaldı)
-Döviz tevdiat hesapları parite ve altın ons fiyatı değişiminden arındırılmış olarak ,1.639 milyar dolar arttı.
Geçen hafta merkez bankasının faiz arttırımıyla birlikte;Tahvil ve hisse senedine girmiş olan paranın yanında esas olarak "carry trade" olarak,-BDDK'nın açıkladığı bankaların bilanço dışı döviz pozisyonu ve TCMB'nin swap miktarındaki değişimden, yabancı yatırımcıların kısa vadeli swap pozisyonlarındaki akımlarını hesapladığımızda- , bu kanaldan da geçtiğimiz hafta 1.3 milyar dolarlık giriş yaşandığını görüyoruz.
Yani Naci Ağbal döneminin bilançosunu çıkartırsak: Kasım ayı başından bu yana bu dönemde yabancı yatırımcıların TL cinsinden tahvil alımının 4.4 milyar dolar, hisse senedi alımının 0.7 milyar dolar, "carry trade" olarak "sıcak para" şeklinde getirip, kısa vadeli TL faiz getirisi amaçladığı tutar ise 15.3 milyar dolar; yani toplamda yabancı girişi 20.4 milyar dolar oluyor.
Naci Ağbal görevden alındıktan sonra bu hafta bu paranın ne kadarının gittiğini ise, gelecek hafta sonu öğreneceğiz.
Piyasalarda büyük çalkantı yaşadığımız bir haftayı dolar/TL'de 8.1076 ;2,5 ve 10 yıllık tahvil faizlerini ise sırasıyla %19.28, %19.12, %18.73 ile kapattık.Dolar/TL deki haftalık artış %11.63 olurken,borsadaki haftalık kayıp %9.6 oldu.
Hafta sonu itibariyle kredi derecelendirme kurumlarından hareket ve Cumhurbaşkanının kimi bakanlıklara yeni atama yapması beklentisi vardı ama bir hareket gelmedi.Bununla beraber,bakanlıklara yeni atama yapılması beklentisi hala devam ediyor,Pazartesi piyasalar açılana kadar böyle bir atamanın hala yapılabileceği ve Pazartesi günü yapılacak Kabine toplantısının atanacak yeni bakanlarla yapılacağı beklentisi hala mevcut.
deniz hocam o son bi saatlik seansta 8.14 e vurdu. önümüzdeki hafta öngörünüz nedir
Doların yükselişini önümüzdeki hafta da yükselişini devam ettireceğini düşünüyorum,birkaç nedeni var:
-Yabancıların Kasım ayı başından beri getirdiği 20.4 milyar doların önemli bir bölümü hala çıkamadı,önümüzdeki hafta çıkışların devam edecek olması ile birlikte döviz kurlarında yükselişin devamı beklenir.
-Kredi derecelendirme kurumlarından bir not indirimi gelme riski var,bu zaten yükselmiş CDS risk primlerimizi daha da yükseltebilir,dışarıdan borçlanmayı zorlaştırır,maliyetleri arttırır.Bu da daha düşük bir dış borç çevirme oranıyla "net borç ödeyici" olarak,yurt dışına döviz çıkışı olarak döviz kurlarına baskı yapar.
https://www.bloomberg.com/news/artic...alflow-organic
Daha şimdiden gelecek ay vadesi dolan akbank 630 milyon dolarlık, ziraat bankası 1.1 milyar dolarlık sendikasyon kredilerini yenilemek için 40 baz puan ilave faiz ödemeye hazır olduklarını ifade ettiler.
-Cumhurbaşkanı'nın yeni bakan atamaları yapması bekleniyor,kimlerin atandığına bağlı olarak piyasalarda dalgalanma olabilir.
-Kasım ayından beri cari açığı kısmen sıcak para ile finanse ediyorduk,artık "sıcak para" girişi olmayacağı gibi,çıkışı olacağı için döviz sıkıntısı artacak.
-Cuma günü ABD'den gelecek tarım dışı istihdam verisinde, 655 bin kişilik kuvvetli bir artış ve işsizlik oranının %6.2'den %6'ya düşmesi bekleniyor.Veri beklendiği gibi gelirse,bunun ABD benchmark 10 ve 30 yıllık tahvil faizlerinde yeni bir yükseliş hareketini tetiklemesi ve dolar endeksini yükseltmesi,gelişmekte olan ülkelerin paralarına değer kaybı olarak yansıması kuvvetli ihtimal dahilinde.
Yukarıdaki nedenlerden dolayı önümüzdeki hafta dolardaki yükselişin devamını bekliyorum,ne kadar yükseleceğini ise gelişmelerin ne yönde ne kadar olacağı belirleyecek.
Naci Agbalin görevden alınmasınin Bence sebebi, erken seçim. Bu süreçte para musluğunun sonuna kadar açılması sosyal yardım vs. Naci Agbal kredi musluğunu olabildiğince kısıyordu. Kredi büyümesini nerdeyse sıfırladı. Reis hazine bakanı olarak piyasaya güven verecek zaman kazandıracak aday bulma konusunda sıkıntılı. Ersin ozince, Mehmet Şimşek gibi adamlar kabul etmedi. Tansu Çiller dış işleri bakanı diye söylenti vardı. Demirel zamanında ekonomi den sorumlu bakan site hatırlıyorum. Gerçi baya bir kriz oldu zamanında. Denize düşen yılana sarılır mi acaba. En kötü Ziraat Bankası genel müdürü olur diye düşünüyorum. Kamu bankaları arkadan dolanıp düşük faizli bol krediler verecek. Sosyal yardım alanlar daha fazla miktarda alacak gibi. İyi mi olur dersek önemli olan seçimi kazansın. Dünya yıkılsa değeri yok.
Deniz Hocam Oncelikle bilgiler icin tesekkurler
https://www.vap.org.tr/Yatirimci-Ist...ri-Top-10.aspx
Katar Aralik ayindan beri satici tarafinda gorunuyor .
Burdaki yazan rakam yatirimci sayisimii yoksa araci kurum sayisimi ? Yatirimci sayisi ise durum vahim 6 kisi imis 1 tanesi tamamen cikmis geriye 5 yatirimci kalmis
https://www.sozcu.com.tr/2021/ekonom...cikti-6338426/
Naci Ağbal'ın Merkez Bankası (TCMB) Başkanlığı görevinden alınması öncesinde ve sonrasında yaşananlara dair İngiliz Financial Times (FT) gazetesinde önemli bir haber yayımlandı.
Katie Martin, Jonathan Wheatley, Adam Samson ve Ayla Jean Yackley imzalı haberde;
-"Gelişen piyasalara yatırım yapanlar, Türkiye'nin acı sürprizlerine çok alışıktır ancak sonuncusu onları adeta serseme çevirdi" denildi.
-TL'de, tahvilde ve hisselerde yaşanan sert değer kaybının zaten yeterince kötü olduğunu belirten yatırımcılar, Londra'da gecelik TL swap faizlerinin yüzde 1400'ü bulmasıyla para piyasalarında yaşanan kaosun sorunu büyüttüğünü dile getirdiler.
Bu durum nedeniyle paralarını çekmekte ve TL riskine karşı önlem almakta (hedge) çok zorlandıklarını belirten yatırımcılar, bu olayın yatırımcı güveninde kalıcı hasara neden olabileceğine işaret ettiler.
-Avrupa'nın en büyük varlık yönetim şirketi Amundi'nin gelişen piyasalar şefi Yerlan Syzdykov, "Tam Türkiye'nin güvenilirliği yeniden inşa ettiği bir noktaya geliyorduk" dedi ve Ağbal kararı sonrasında öfke ve bıkkınlık hissettiklerini dile getirdi.(Hafta başında ben de yazmıştım.)
Krize TL'de uzun pozisyonda yakalanan, Türk özel ve kamu tahvillerine yatırım yapmış olan Syzdykov, piyasalarda yaşanan kaos nedeniyle bu durumu terse çeviremediğini belirtti.
Piyasa koşullarının çok zor olduğunu, likiditenin kuruduğunu ve yabancı yatırımcıların çok sinirlendiğini belirten Syzdykov, geride kalan haftada TL riskini azalmaya çalıştıklarını söyledi.
-TCMB verilerine göre 7 Kasım-19 Mart tarihleri arasında TL faizlerinin yükselmesiyle swap (döviz-TL takası) kanalından Türkiye'ye yaklaşık 16 milyar dolarlık yabancı sıcak para girişi olduğunu belirten FT, bunun yaklaşık 6,5 milyar dolarının 22-23 Mart'ta iki günde Türkiye'den çıktığını, bu çıkışın swap faizlerinin yüzde 1400'ü aşmasına rağmen gerçekleştiğini aktardı.
-Türk bankalarının piyasaların açıldığı 22 Mart Pazartesi günü, yabancı yatırımcıların swap kanalından çıkışını zorlaştırdıklarını, vadesi gelmeden swap pozisyonlarını kapatmak üzere TL borçlanmak isteyen yabancıların istedikleri likiditeye ulaşamadıklarını, TL faizin patladığını, talebi artarken TL arzının yasal kısıtlamalara takıldığını belirtti.(Deniz43 not:hafta içinde ben de yazmıştım,hatta finans medyasında takip ettiğim kadarıyla, benim dışında kimsenin yazdığını görmedim.)
TİCARİ KREDİLER HARİÇ, 2021 YILI DIŞARIDAN ALINAN KREDİ BORÇLARI ÖDEME TAKVİMİ
Ocak-2021 Şubat-2021 Mart-2021 Nisan-2021 Mayıs-2021 Haziran-2021 Temmuz-2021 Ağustos-2021 Eylül-2021 Ekim-2021 Kasım-2021 Aralık-2021 1 Yıla Kadar Toplam
ÖZEL SEKTÖR
I- Finansal 482,855,472 919,442,305 1,518,832,675 1,851,889,687 1,682,289,609 4,471,924,123 985,265,457 856,688,380 1,020,169,563 2,173,030,454 4,179,167,728 2,231,842,782 22,373,398,234
i- Bankalar 394,959,673 724,464,411 1,156,071,060 1,761,441,325 1,116,257,114 4,295,519,467 714,625,083 706,337,150 941,080,348 2,105,494,662 3,399,056,163 2,091,708,741 19,407,015,199
ii- Bankacılık Dışı Finansal Kuruluşlar 87,895,799 194,977,893 362,761,615 90,448,362 566,032,494 176,404,656 270,640,374 150,351,229 79,089,214 67,535,792 780,111,565 140,134,041 2,966,383,035
II- Finansal Olmayan 748,359,823 587,455,429 834,587,952 955,479,004 621,546,038 1,691,447,304 513,063,960 907,822,332 1,198,153,391 457,258,241 1,294,974,356 1,939,846,109 11,749,993,939
UZUN VADELİ 1,231,215,295 1,506,897,734 2,353,420,627 2,807,368,691 2,303,835,647 6,163,371,427 1,498,329,417 1,764,510,712 2,218,322,954 2,630,288,695 5,474,142,084 4,171,688,891 34,123,392,172
Ocak-2021 Şubat-2021 Mart-2021 Nisan-2021 Mayıs-2021 Haziran-2021 Temmuz-2021 Ağustos-2021 Eylül-2021 Ekim-2021 Kasım-2021 Aralık-2021 1 Yıla Kadar Toplam
ÖZEL SEKTÖR
I- Finansal 2,222,073,297 885,672,633 628,481,218 608,806,349 1,060,945,663 619,193,990 327,440,926 285,154,185 385,565,238 244,405,137 480,515,294 493,892,319 8,242,146,250
i- Bankalar 1,757,091,398 766,038,853 494,357,639 565,240,077 935,935,934 560,901,318 233,874,654 232,997,513 331,100,526 179,041,984 436,949,022 335,892,426 6,829,421,345
ii- Bankacılık Dışı Finansal Kuruluşlar 464,981,899 119,633,780 134,123,579 43,566,272 125,009,730 58,292,672 93,566,272 52,156,672 54,464,712 65,363,152 43,566,272 157,999,894 1,412,724,905
II- Finansal Olmayan 164,360,335 158,328,886 186,622,209 109,088,689 87,486,341 137,154,790 82,115,293 241,178,963 107,843,530 91,900,338 115,653,206 79,572,083 1,561,304,663
KISA VADELİ (*) 2,386,433,632 1,044,001,519 815,103,427 717,895,038 1,148,432,004 756,348,780 409,556,219 526,333,148 493,408,768 336,305,475 596,168,500 573,464,402 9,803,450,912
ÖZEL SEKTÖR TOPLAM 3,617,648,927 2,550,899,253 3,168,524,054 3,525,263,729 3,452,267,650 6,919,720,206 1,907,885,636 2,290,843,860 2,711,731,722 2,966,594,170 6,070,310,584 4,745,153,294 43,926,843,085
KAMU 249000000 732000000 4564000000 608000000 496000000 1358000000 372000000 632000000 711000000 547000000 2049000000 306000000 12624000000
GENEL TOPLAM 3,866,648,927 3,282,899,253 7,732,524,054 4,133,263,729 3,948,267,650 8,277,720,206 2,279,885,636 2,922,843,860 3,422,731,722 3,513,594,170 8,119,310,584 5,051,153,294 56,550,843,085
Yukarıda yazmıştım,en yakın akbank'ın 630 milyon dolarlık,ziraat bankasının 1.1 milyar dolarlık sendikasyon kredisinin ödenmesi var, daha yüksek bir faiz ve belki de daha düşük bir çevirme oranıyla bankalar borçlarını çevirmeye çalışacaklar.
https://www.bloomberg.com/news/artic...alflow-organic
arkadaşım, katarlı yatırımcı diye bi şey yok, senin gördüğün o katar parası finansbank'ın sahibi olan QNB'nin %99.75 hissesi.. mesela garan sahibi olan BBVA halka açık olmayan hisselerini takasta tutmuyor ama QNB hisselerini takasta tutuyor.. halka açık %0.25 hisselerde oluşan fiktif hisse fiyatı (50 kusür TL) üzerinden oluşan piyasa değeri ile QNB'nin halka açık olmayan %99.75 payın ederi 80 milyar TL falan yapmış oluyor.. olay bu
teorik bi soru :
diyelim saydığın bütün bu başlıklarda en negatif durumlar gerçekleşti- yani yabancı satmaya devam etti, cds yükjseldi, moodys 2 kademe daha not düşürdü, londra'nın beğenmediği bi isim guvernör oldu, abd dataları kötü geldi vs
buna mukabil yerli yatırımcı geçen haftaki montanda dolar satışı daha yaptı- kur yine de yükselir mi ??
Ben sahsen yerli yatirimcinin degil yerli bankalarin sattigini dusunuyorum persembe gunu daha net gorulebilir ancak basit bir mantikla paramizin enflasyon kadar değer yitirmesi gerektigi söylenebilir bence
O zaman cuma alan memnun pazartesi satan memnun :kmk: saygilar :)
Yerlilerin ne kadar dolar satacağına bağlı ama yükselir.Zaten yerlilerin Pazartesi 6 milyar dolar satmalarına rağmen, doların gördüğü en düşük seviye 7.7 TL, bir önceki kapanışının hala 50 kuruş üzerinde kaldı.Yerlilerin satışının davamı gelmediği için de dolar haftayı 8.10 TL'nin üzerinde kapattı.
Financial Times'ta çıkan yazıdan yaptığım çıkarım, bu hafta yabancıların 8-9 milyar dolar civarında çıkış yaptığı,önümüzdeki hafta da muhtemelen yine 7-9 milyar dolar çıkış yapacağı şeklinde.Ayrıca Mart ayı kamunun ve özel sektörün en yoğun dış borç ödemesi yaptığı aylardan biri(7.7 milyar dolar).Önümüzdeki haftanın yılın birinci çeyreğinin son haftası olması dolayısıyla ,dış borç faiz ve ana para ödemeleri var,buradan da bir döviz çıkışı olacak.Diğer değişkenlerin de hepsi kötü gelirse önümüzdeki hafta dolar kuru 9 TL'ye kadar bu şartlar altında yükselebilir,yerliler 5-6 milyar dolar satar ise ,dolar kuru 8.50 TL'de kalabilir.(Yerlilerin döviz satmasının etkisi daha az çünkü zaten sistem içinde dolaşan bir para,ama yabancıların döviz alıp çıkmalarıyla sistem içindeki döviz azalmış oluyor.)
Ama tabii ki bu bir tahmin,Yabancıların bu hafta da 7-9 milyar dolarlık çıkış yapacakları varsayımına ,diğer değişkenlerin de negatif senaryoya uygun seyredeceği varsayımına dayanıyor.Yabancılar bu çıkışı yapmazlar ise,bu tahmin geçerliliğini kaybeder.
Financial Times'da yayınlanan yazı oldukça uzun,linki aşağıda:
https://www.ft.com/content/fb5f31e8-...9-466606fd00c1
Investors left shocked after Erdogan upends Turkey's markets
Erdoğan'ın Türkiye piyasalarını alt üst etmesinin ardından yatırımcılar şoke oldu
Sn. deniz43, çokca yararlandığım değerli görüş ve bilgilendirmeleriniz için teşekkür ediyorum. Bu vesileyle yorum ve tespitlerinizde görünmeyen iki hususa özellikle dikkat çekmek isterim.
Birincisi, piyasalar yanarken ilgili kurum ve sorumluların olağanüstü bir kendine güvenli söylem ve kayıtsız tutumları. İkincisi, ABD ve AB dışişleri sorumlularının 24 Mart'ta yapmış oldukları ortak açıklamada "Türkiye ile hukukun üstünlüğü ve temel haklara saygı ile desteklenen işbirliğine dayalı ve karşılıklı yarar sağlayan bir ilişkinin geliştirilmesi"ne vurgu yapmaları, ardından aynı gün NATO karargahında yapılan Çavuşoğlu-Bilinken görüşmesi ve nihayet 26 Mart'ta tamamlanan AB zirvesinden Türkiye ile ilgili sürpriz sayılabilecek olumlu içerikte işbirliği ve diyalog kararları... Bu ikisine ek olarak Cuma günü kapanıştan sonra veya hafta sonu rating kuruluşlarından notla ilgili herhangi bir aksiyonun gelmemesi. Hepsi birlikte değerlendirildiğinde sanki görünenle, görünenin ardındaki henüz belirsiz olan tablo birbiriyle uyuşmuyor gibi.
Nacizane görüşüm, AB ile kesintiye uğramış sürecin ABD'nin de teşvikiyle yeniden başlatılacağı, beklenen kabine değişikliğinin ana temasının ekonomiden ziyade AB ile başlatılacak diyalog ve seçimlere gidecek yolda somut kazanımlarla desteklenecek bir AB propagandası olacağı yönündedir.
Böylesi bir durumda bunun gerek sermaye akımlarının restarosyonu dolayısıyla, gerekse uzun süredir donmuş görünen doğrudan sermaye akımlarının önünün açılmasıyla kur üzerindeki baskının hafifleyeceğini düşünüyorum.
Başlığa katkınız için teşekkür ederim.Ama sizinle bu konuda farklı düşündüğümü de ifade etmek isterim.Diplomaside çoğu zamanlar kapalı kapılar arkasında konuşulanlar ile, kameralar önünde ifade edilen ve toplantı sonuç duyurularında yazılan nezaket cümleleri farklıdır.
Ama, Türkiye'de hukuk'un üstünlüğü,erklerin birbirini denetlediği ve dengelediği,idarenin tüm işlerinin yargının denetiminden usulüne uygun şekilde geçtiği,yargının bağımsız ve tarafsız olduğu,anayasal temel haklar ve özgürlüklerin tam bir serbestlik içinde kullanıldığı konusunda ve "kurallar ve kurumlar ülkesi olma yönünde" kayda değer iyileşmeler ve gelişmeler sağlandığı fikrindeyseniz, o zaman ben de yukarıda yazdığınız tespitlerinize katılırım.
Bir tarafın bir isteği veya beklentisi yoksa, diplomaside kolay kolay değişimler yaşanacağını düşünmüyorum.
18 Mart 2016 tarihli mutabakat ile Avrupa Birliği, Türkiye'deki Suriyeli sığınmacılara destek için dört yıllık bir süre için toplam altı milyar euro yardımda bulunmayı taahhüt etmişti. 2019 yılına gelindiğinde, tarafların yeni dönem mali yardımlarını belirleyebilmek için yeniden masaya oturması bekleniyordu.
https://www.google.com.tr/amp/s/amp....-mi/a-56907304
Almanya'da 2021 "Süper Seçim Yılı" olacak
https://www.google.com.tr/amp/s/amp....cak/a-56115984
2022’de fransada seçim var.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
"Diplomaside çoğu zamanlar kapalı kapılar arkasında konuşulanlar ile, kameralar önünde ifade edilen ve toplantı sonuç duyurularında yazılan nezaket cümleleri farklıdır." saptmasına katılıyorum. Diğer konularda ise ahvalin yoruma yer bırakmayacak ölçüde ortada olduğu açıktır.
Buna karşılık peşlerine birçok ülkeyi takan ve takılmaya hazırlanan ülke sayısını artıran Rusya+Çin ittifakının karşısında ABD'nin gerileme sürecindeki hegemonyasını acilen onarma isteğinin yanında, onun teşvikiyle harekete geçen AB için de gerek pazar ölçeği, gerekse jeostratejik konumu nedeniyle Türkiye'nin artan ağırlığı, sizin de değinmiş olduğunuz diğer tüm hususlar -genelde her zaman olduğu gibi- bu tür belgelerde yer alan "nezaket cümleleri"yle sınırlı kalmakta, "adet yerini bulsun"dan öte bir anlam taşımamaktadır.
Hocam Suud da bu dediklerinizin hangisi var da en yakın batı müttefiki oluyor? İstanbul'un göbeğinde kıtır kıtır adam doğradılar, bizim elinde keleş ile görüntüsü olup hapse attığımız 3 5 terörist kadar yankı yaratmadı. Iki yüzlülükte, batı dünyasının üzerine yok. Dünya git gide kutuplaşıyor, saflar belli oluyor. Türkiye, hem ab ve abd den hem de Çin'den sıcak mesajlar alıyor. Bunlara güvensem, fırsat derdim. Güvenmediğim için, öpmeseler bari diyorum hayırlısı olsun.SM-N985F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Suudi de Kuzey Kore de farklı yönetim biçimi var. Birine kral diyorlar diğerine diktatör. Uygulama aynı isimler farklı. Petrol bitinceye kadar Suudi var. Sonra tekmeyi yer. Gerektiğinde Çin'e Rusya ya karşı petrolü kullanıyor. Paralar zaten onlarda 800 milyar dolar var di Suudi nin. Bloke çekemiyor.
2020 yılsonu dolar kuru adil değerinin 8,50 olduğu göz önünde bulundurulursa mevcut 8,08 seviyesi halen düşük sayılabilir. Ülkeler arası enflasyon farkını da koyarsak bugün için olması gereken 8,95-9,00 civarı bir kur çıkıyor karşımıza.
Merkez Bankası rezervleri malum ve son 3-4 ay içinde giren sıcak paranın kademeli olarak çıkması bekleniyor ki bir bölümü geçen hafta çıktı. Yerlilerin 5-6 milyar civarı döviz bozdurduğu söyleniyor. Buna rağmen kur 8,08 seviyesine yükseldi. Yabancıların çıkışının devam etmesine kesin gözüyle bakılıyor. Yerliler haftaya döviz bozmaya ne ölçüde devam eder bilinmez. Dış borç ödemeleri de var.
Merkez Bankası Başkanı değişikliği ile birlikte faizlerde indirim konuşulmaya başlandı. Ben ise tersini düşünüyorum. Nisan ayında pas geçileceğini Mayıs ayı toplantısında ise faizlerin yeniden artırılacağı görüşündeyim.
Umarım yanılırım ama olağanüstü bir gelişme olmadıkça girdiğimiz yüksek kur yüksek faiz sarmalının devam etmesinden endişe ediyorum.
Ben yerlilerin 8 üstünden dolar satmis olsa bile ertesi gun tekrar bunu aldiklarina inaniyorum malesef yerli dolar satmiyor bakalim persembe daha net göreceğiz insallah
Naci agbal in 200 bp faiz arttirmasinin nedeni vadeli hesaplarda stopaj in 0 a indirilmesinin mart ayinda sona ermesi olabilir ... diger bir deyisle 1 yildan uzun sureli vadeye para baglayan 17 faiz alan ve stopaj odemeyen mudi 100bp durumunda 18 faiz alacak ancak yuzde10 stopajdan dolayi 16.2 eline gececekti... 19 olunca ise 17.1 eline gececek
https://www.google.com/amp/s/www.soz...i-6337368/amp/0
https://www.cnbc.com/2021/03/29/cred...of-losses.html
Credit Suisse slides 10% at the open as it warns of 'significant' losses following U.S. hedge fund hit
It comes as Archegos Capital Management was forced to liquidate some positions at the end of last week. The moves by the multibillion dollar U.S. family office, founded by former Tiger Management equity analyst Bill Hwang, caused a wave of selling pressure on Friday, with U.S. media stocks and Chinese internet ADRs taking the brunt.
DİKKAT!..:Cuma günü Archegos aşırı kaldıraçla devasa ters pozisyonda kalınca, "call margin" yedi ,20 milyarlık mal satmak zorunda kaldı,hala da büyük açığı var,Archeogos'u fonlayan büyük bankalardan Creit Suisse hisseleri açılışta %10 değer kaybetti,Japon Nomura da %15 değer kaybetti.Küresel ölçekte borsalara zincirleme olumsuz etkisi olabilir,takip etmek lazım.
https://www.reuters.com/article/usa-...-idUSL1N2LQ0F5
yeni bir LTCM vakası ile karşı karşıya kalabiliriz. hatırlarsanız, 1990 lı yılların ikinci yarısında, LTCM adındaki hedge fon aşırı kaldıraçla terste kalıp patlayınca, Uzakdoğu krizinden, Rusya'nın moratoryumuna kadar bir dizi olayı tetiklemiş ve en nihayetinde 2001 dot.com krizine de bahane olmuştu. sonrasında ikiz kulelere yapılan saldırı ve game changer resetlemesi ile küresel dipten dönüşü başlamıştı babalar..
Bu da zaten bir ailenin servetinin fonumuymus neymis ustadim ky sayilir :hah: :hah:
Hafta sonunda Mart ayının 7.7 milyar dolarlık dış borç ödemesi ile en yüklü dış borç ödenecek aylardan biri olduğunu yazmıştım.(Ticari borç ödemeleri hariç).Mart ayı Hazinenin ise ,yılın en yüklü dış borç ödemesi yapacağı ay.Bu ay 4.564 milyar dolar dış borç ödemesi vardı,2.171 milyar dolarını 11 Mart tarihinde ödemesini yaptı,bugün de 2 milyar dolarlık vadesi gelen tahvil dış borç ödemesini yapacak,ayrıca 0.4 milyar dolarlık da dönemsel faiz ödemesi var.Özel sektörün ise dönemsel faiz ödemeleri dışında önümüzdeki ay akbankın 605,ziraat bankasının 1100,vakıfbankın 995 milyon dolar vadesi gelen dış borç ödemeleri ayrıca özel sektörün ticari borç ödemeleri var.
Kasım başından beri yabancıların getirdiği 20 milyar doların ,kabaca 8 milyar doları geçen hafta çıkmıştı,kalanı ise çıkmaya devam ediyor.Merkez Bankası Mart ayı ödemeler dengesi verisini yayınladığında ,sistem dışına yurt dışına önemli miktarda döviz çıktığını ve bunun merkez bankası rezervlerini olumsuz olarak etkilediğini göreceğiz.
Dün gece yayınlanan bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile merkez bankası başkan yardımcısı Murat Çetinkaya görevden alındı.Çetinkaya son dönemde başkanlık yapan 2 "Murat"tan "faiz yükselttiği için görevden alınan" " Murat" olarak tanınıyordu.
Dolayısıyla bu görevden alma ,yeni merkez bankası başkanının yürütmesi beklenen para politikasıyla uyumlu gözüküyor.
Ama aslında merkez bankasının artık bağımsızlığı olmadığı, bağlı bir kuruluş haline geldiği düşünülürse; kimin geldiği, kimin gittiği pek de önemli değil diye değerlendirmek lazım.
ABD Benchmark tahvil faizlerinin yeniden yükselişe geçmesi gelişmekte olan ülkelerin piyasaları için olumsuz...
T.S. ile 06:57 itibariyle;
ABD 10 yıllık tahvil:%1.746
ABD 30 yıllık tahvil:%2.463
Değerli yorumlariniz icin cok tesekkurler Deniz bey
Sizce yeni baskan yardimcisi mustafa duman in morgan stanley nin Türkiye direktorü olmasi yabancilarin ppk icerisinde bir denetçisinin olmasi veya bir cesit anlasmanin işaretçisi olarak yorumlanabilir mi
Saglikli gunler dilerim saygilar
Hayır.Türkiye'deki Morgan Stanley ofisi, -bildiğim kadarıyla- az sayıda kişinin çalıştığı küçük bir ofis.Türkiye'deki "İrtibat bürosu" olarak tanımlamak daha doğru olacaktır.Yani düşük bir profil söz konusu.Zaten yukarıda da yazdım;kimin gittiği,kimin geldiği pek önemli değil,kararların nasıl alındığını hepimiz biliyoruz,gerisi vitrin malzemesi...
Cok tesekkurler Deniz bey mutlu saglikli gunler dilerim :)
Hocam gerçekten aklım almıyor yapılan değişikliği. Naci Ağbal değişikliği sonrası piyasalar biraz umutlanıp bu yeni yönetime resmen şans ve zaman vermişti. Ancak Naci Ağbal'ın görevden alınmasından önceki birkaç haftada olan Tüik başkan değişikliği, tvf de başkan değişikliği zaten bize verilen sözlerin (enazından verilen imajın) tutulmayacağının net sinyallerini vermişti ki bir gece ansızın da MB başkanı görevden alınarak bir köşe yazarı göreve getirildi.
Şimdi tablo finansal okuryazar insanlar için o kadar karamsar ki gerçekten üzücü. Üstüne üstlük pandemi gibi bir de ekonominin normal seyrini engelleyen bir konu varken başımızda.
Herşeyin arkasında seçim ve yeniden seçilme kaygısı olduğunu düşünüyorum. Ancak bu ekonomik tablo ile de seçime girmesi de zor kısa vadede.
Pudra şekeri bağımlıları dışında herkes bu enflasyon ile mücadele edecek maalesef.
dış güçler bizimle eğleniyi :vk: