Grafiklerde rakamların roketlemesi bir yana sanki covid departman storeları tarih etmiş gibi görünüyor.Alıntı:
Originally Posted by deniz43
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Printable View
Grafiklerde rakamların roketlemesi bir yana sanki covid departman storeları tarih etmiş gibi görünüyor.Alıntı:
Originally Posted by deniz43
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Merkez Bankasının bu sabah yayınladığı veriye göre;Şubat ayı sonu itibariyle,Türkiye'nin önümüzdeki 1 yıl içinde ödeyeceği kısa vadeli borcu,bir önceki aya göre 1.693 milyar dolar artarak 190.289 milyar dolardan 191.982 milyar dolara yükseldi.
KALAN VADEYE GÖRE KISA VADELİ DIŞ BORÇ STOKU (*)
(Şubat 2021 itibarıyla) (Y.T:16.04.2021)
(Milyar Dolar)
MERKEZ BANKASI :22.774
GENEL YÖNETİM (**): 7.137
BANKALAR:89.226
DİĞER SEKTÖRLER: 72.805
TOPLAM 191.982
(*) Orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine bir yıl ve daha kısa kalan dış borçları göstermektedir. (**) Hazine Müsteşarlığı tarafından yurtdışında ihraç edilen borçlanma senetlerinden (eurobond) itfasına bir yıl ve daha kısa vade kalanlar için yapılacak ödemeleri kapsamaktadır (yurtiçi yerleşik kişilerce satın alınanlar hariç).
Aylık 1,693 milyar dolar borç artışı çok yüksek bir rakam değil mi?Alıntı:
Originally Posted by deniz43
Şöyle izah edeyim, bugün itibariyle mevcut hisse fiyatı ve dolar kuru baz alındığında Vakıfbank’ın piyasa değeri 1,699 milyar dolar düzeyinde.
Bir aylık kısa vadeli borç artışı Vakıfbank’ın değeri kadar.
Yatırım yapılabilir seviyenin 5 kademe altında kredi notu ve yüksek risk puanı CDS'ler nedeniyle bankalar artık 1 yıl vadeden uzun sendikasyon kredisi alamıyorlar veya çok yüksek faiz ödemek istemedikleri için almayı tercih etmiyorlar.Sonuç olarak toplam dış borç stokumuz içindeki kısa vadeli borç stokumuzun oranı giderek yükseliyor ve borç giderek kısa vadeye yığılıyor,tabii ki bu da borcu çevirme yönünde çok riskli bir durum yaratıyor.Alıntı:
Originally Posted by EGEDUK
Şant, Haziran&Temmuzda tapering haberinin verileceğini söylüyor. Sen ne düşünüyorsun üstad?
PMI,istihdam, üretici fiyat endeksi ve enflasyon,tüketim harcamaları verilerindeki görünüm gayet açık.Ekonomi sanki resesyonda imiş gibi, aşırı ısınmış bir ekonomiyi her ay 120 milyar dolar varlık alımlarına devam ederek ve sıfır politika faiziyle daha da ısıtıp, enflasyonda patlamaya yol açmak büyük bir öngörüsüzlük.Çoktan tapering duyurusu yapılmalıydı ama Fed Haziran ya da Temmuz ayında böyle bir duyuru yapar mı, şüpheli.Alıntı:
Originally Posted by fan
SM-N920C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Dogecoin: Şaka amaçlı geliştirilen ve piyasa değeri 36 milyar doları aşan kripto para birimi
“Aynı düşüncede olan Markus da Mart 2021'e Newsweek'e verdiği söyleşide "Para birimini üç saatte tasarladık, üstelik zamanımızın çoğunu, görünüşünün nasıl olacağına ayırmıştık. Comic Sans fontunu kullanamasak bu para birimini yaratmazdık" demişti.”
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-55939994
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Sayın deniz43 kafama takılan bir soru var bilginiz varsa yorumlayıp aydınlatmaya çalışırsanız sevinirim.
TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, döviz alım-satımlarının koordinasyon içerisinde yapılabilmesi için Şubat 2017'de Hazine Müsteşarlığı ile protokol imzaladıklarını bildirdi. Haber bu kafama takılan soru o tarihte böyle bir protokole neden gerek duyuldu? Ağustos 2016 sonunda 2,90 civarlarında bulunan kur 2017 ocak sonunda 3,80 civarına neden çıktı protokolden sonra kur neden enflasyon oranları üzerinde yükselmeye devam ederek bu gün 8 liraya kadar yükseldi? Demek ki 2016 3. çeyrekte kırılım yaşandı. Bu kırılımın sebebi ne olabilir? (15 Temmuz dışında) Saygılar
Temel nedeni 2016 Kasım ayı başında Trump ABD başkanı seçildi ve seçim vaatleri nedeniyle dolar endeksi büyük bir ralli yaptı,100'ün üzerine çıktı,gelişmekte olan ülkelerde "carry trade" pozisyonları zarar kes uygulanarak kapatıldı ve para çıkışı oldu,bu da gelişmekte olan ülkelerin paralarının değer kaybetmesine neden oldu.Alıntı:
Originally Posted by metin68
https://tradingeconomics.com/united-states/currency
Ama reel getiri oranları düşük olduğu için en çok para çıkışları da Türkiye'den oldu.
O zaman yazdıklarım eski forumda kaldı ama facebook hesabımda az sayıda yakın arkadaşım için yazdığım bloguma baktım.O zaman mukayeseli getiriler aşağıdaki gibiymiş.
Türkiye, Politika faizi %7.5;Enflasyon% 7.16)
Brezilya, politika faizi:%14 ;Enflasyon:%7.87
Meksika,politika faizi:5.25(yılbaşında %3 idi);Enflasyon:%3.06
Rusya,politika faizi:%10; Enflasyon:%6.1
Hindistan,politika faizi: %6.25;Enflasyon:%4.2
Cevabınız için teşekkür ederim. Aklıma takılan tamam dolar endeksi 100 üzerine çıktı ama sonra da 90 altına geldi şu sıralarda da 92 civarlarında ama neden bu dönemlerde de kur artmaya neden devam etti ediyor? Bir diğer soru da aynı açıklamada Deniyor ki merkez bankası cari açığın finanse edilmesi amacıyla, yabancının parasını ülkesine götürürken talep ettiği dolarları ve yurt içi yerleşik vatandaşların döviz ve altın taleplerini karşılamak amacıyla bu döviz satışlarını gerçekleştirilmiştir. Merkez Bankasının bu talebi karşılamak yerine dalgalı kur rejimi var ben piyasaya müdahele edemem deyip rezervleri korumayı tercih etseydi kur ne olurdu. Yabancı 3 liradan piyasaya soktuğu dövizi 15 liradan geri alıp çıkacağını düşünmüyorum. En azından çıkışı zamana yaymak zorunda kalacaktı. Benim anladığım yabancı bu aşamada rest çekmiş bizde reste rest çekmeyip kabul etmişiz (yanılıyor olabilirim) Burada merkezi talebi karşılamaya dair karar vermeye etki eden başka nasıl bir güdü olabilir. Engin bilgi ve tecrübelerinizi paylaştığınız için Teşekkür ederim.Alıntı:
Originally Posted by deniz43
Sayın Deniz 43 ;Alıntı:
Originally Posted by deniz43
Sizin ölçümlerinize göre de-facto enflasyon seviyesi nedir, ayrıca ilk faiz indirimini hangi ay bekliyorsunuz?
Alıntı:
Originally Posted by metin68
Siyasete girmek istemediğim için yazmadım ama ikinci defa sorduğunuz için yazayım,aslında sorunun cevabını siz de biliyorsunuz, Ağustos 2016'dan sonraki 2 yıllık dönem "Olağanüstü Hal"in ilan edildiği,ülkenin kararnamelerle yönetildiği,TBMM'nin pasifize olduğu,hukukun olmadığı,anayasanın mülkiyet hakkı dokunulmazlığının ihlal edilerek,mahkeme kararı olmaksızın şirketlere ve insanların mallarına el konulduğu ,126 bin kişinin kamudaki görevinden ihraç edildiği,insanların panik halinde döviz ve altın gibi defansif yatırım araçlarına koştuğu bir dönem.Yatırımcı güvenini inşa etmek yıllar alır ama kaybedilmesi 1 dakikayı bulmaz,yeniden kazanılması ise yine uzun yıllar alır.Tabii,ekonomideki görünümün giderek bozulması,uluslararası ilişkilerde gerginlik ve sürtüşmeler,bunların sonucu olarak rating kuruluşlarının Türkiye'nin kredi notunu arka arkaya defalarca indirmesi ve doğrudan dış yatırımların dip yapması da diğer etkenler.
ENAG'ın yayınladığı verilere göre, 7 aylık enflasyon %24.01,yıllıklandırılmış enflasyon ise %44.61.ENAG'ın kullandığı metodoloji ve piyasa gözlemlerim,ENAG'ın enflasyonu sağlıklı biçimde ölçtüğü şeklinde.Ben de hesaplamalarımda ENAG'ın verilerini kullanıyorum.Alıntı:
Originally Posted by imperial
https://enagrup.org/?p=metodoloji
Merkez Bankasını artık bağımsız bir kuruluş olarak görmek mümkün değil.Merkez bankası başkanını atayan siyasi makam ne zaman talimat verirse,o zaman faiz indirimi olur.
https://www.paraanaliz.com/2021/reel...aniyor-g-3204/
Ekonomide yeni risk: Tedarik zincirleri tıkanıyor
https://en.m.wikipedia.org/wiki/2018...nd_debt_crisis
Vikipedi de boyle bir baslik varmis
Turizm sektorunden sonra otomotiv ihracati da darbe yiyor ustelik simdi rezervlerin durumu da önem arz ediyor... abd de enflasyon artaken merkez bankasinin faizleri indirmeye hazirlandigini da unutmamak lazim... son 5 yilin en dusuk konut satisi 2021 ilk ceyrekte gerceklesmis...Alıntı:
Originally Posted by deniz43
covid herseyi cok hizlandirdi malesef dun 50bin kisi aşı olmus Allah yardimcimiz olsun boyle durumlarda kar pesinde kosmak degil ayakta kalmak onemli diye düşünüyorum para kazanilir kaybedilir
Just in time üretim modeli patladı. Şirketlerdeki insan kaynağının değeri tekrar ortaya çıktı. Bu gidişatı öngörüp tedbir alanı takdir etmek gerekiyor.Alıntı:
Originally Posted by HATAKE
Tahminen bu sürecin sonrasında üretimde insan faktörünün daha hızlı azalacağını göreceğiz.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Çok haklısınız 2008 beyaz yaka kriziyken covid mavi yaka krizi olarak ortaya cikti ozellikle hizmet sektoru acisindan
Orta direk çökünce önemi daha net ortaya cikti
Tum forumdaslara mutlu saglikli pazarlar dilerim saygılar
https://www.mahfiegilmez.com/2021/04...clar.html#more
Hazine'nin 2021 yılında yapacağı iç borç geri ödemeleri 327 milyarı anapara, 121,9 milyarı faiz olmak üzere toplamı 449 milyar TL, bu ödemeye karşılık yıl içinde yapacağı yeni iç borçlanma tutarı da 541 milyar TL tutarında görünüyor. Buna göre Hazine'nin 2021 yılında yapacağı net iç borçlanmanın (541 - 327 =) 214 milyar TL olması bekleniyor.
Mevcut görünüme bakılırsa iç borç geri ödemelerinde en yüklü aylar 51 milyar TL ile Mayıs, 57,9 milyar TL ile Temmuz ve 41,1 milyar TL ile Ekim ayları olarak karşımıza çıkıyor.
Hazinenin mayıs ayında 2,7 milyar dolar haziran ayında da 2,4 milyar dolar dış borç ödemesi bulunuyor.
İşte tam bu takvimle beraber şu hareket bize, brüt ve net rezervin farkını öğretecek, muhtemelen..Alıntı:
Originally Posted by deniz43
https://www.tradingview.com/x/pSxKvXfZ/
Burada bir esselatü vessela formasyonu olusmus
Hepsine yakandigim icin nerede gorsem tanirim :)
Insallah calismaz
Şu anda takipteki alacakların oranına baktığımızda oranı yüzde 4, şu an için bunun yüzde 75-76'sını bankalar karşılık olarak ayırmış durumda. Bankalarımızın ihtiyatlı bir yaklaşım içinde olduğunu söyleyebilirim. Yakın izleme için yüzde 16'lık bir karşılık ayrıldığını görüyoruz, bankalarımız burada da ihtiyatlı bir yaklaşım içinde.
Banka genel müdürleri yakın izleme için yaklaşık yüzde 20'lik bir risk gördüklerini söylediler. Bankacılık sektörü açısından biz bir sıkıntı görmüyoruz.
Yakın izlemedeki bu yüzde 20'lik risk gerçekleşse bile takipteki alacak oranı yaklaşık yüzde 6'lara gelir, bu da önemli bir risk değil.
http://finans.mynet.com/haber/detay/...lamasi/417255/
% 20 yakın izleme oranı bekleniyor ve önemli bir risk değil?
Sn Deniz43 bu hususta bir değerlendirme yapabilirseniz sevinirim.
Saygılarımla
Bistin daha ne kadar anası ağlayacak millet bir de coine gitmiş ki üstüne pandemi de bitecek gibi değil bütün dünyada biter bizde bitmez paraları da yediler kasa bomboş halimiz duman olmuş..
Daha ilginci bistte yangından mal kaçırır gibi bir halka arz furyası var. Halka arz olan firmaların neredeyse tamamı 1-2 ay öncenin şişmiş piyasa çarpanları kullanarak fiyatlanmış. Halbuki benzer iş yapan firma yeni arz olanın yarı fiyatına borsada işlem görüyor. Anormal fiyatlarla arz oluyorlar. 3 yıldır zarar edip piyasa değerinden fazla döviz cinsi borcu olan firma bile arz oluyor. Daha da şüpheli davranış ise halka arzlarda satılan hisselerin büyük çoğunluğu da ortak satışı. İleride bu günlerde yaratılan mağduriyetleri okuyor olacağız muhtemelen. Bu arzların da piyasaya ciddi zarar vereceğini düşünüyorum.Alıntı:
Originally Posted by cevdet _060
Kesinlikle katılıyorum.Alıntı:
Originally Posted by pit
Bir malın fiyatını en iyi patron bilir. Ortak satışlarına bu gözle bakıyorum. Yüksek fiyattan malı halka çakan patronlar, parayı alıp keyfine bakacak. Olan küçük yatırımcıya olacak.
Yeni halka arz yanısıra şirketlerin tahvil ihraçları ve bedelli sermaye artırımlarını da bu kapsamda değerlendirmek lazım.
Misal benim harika bir şirketim var, neden halka arz edip kazancımı milletle bölüşeyim ki? Yatırım için yapılıyor diyen olabilir bu dönemde bana pek inandırıcı gelmez.
Alıntı:
Originally Posted by deniz43
Bu konuda daha önce birçok yazı yazı yazdım.Ekonomi Bakanı'nın değerlendirmesi yayınlanan bilançolara göre yapılan bir değerlendirme,ama:Alıntı:
Originally Posted by EGEDUK
-"Geçen sene bankaların verdiği kredi faizleri %8'lere kadar düştü,TL kredi hacmi 1.637 trilyon TL'den 2.354 trilyon TL'ye yükseldi.Şu anda kredilerin fonlandığı mevduatlara verilen faiz brüt %17.3,merkez bankası fonlaması %17"(16 Mart tarihli yazımdan alıntı).Özellikle konut kredileri gibi daha uzun vadeli kredilerden ve düşük faizle alınan hazine tahvillerinden bankalar ciddi zarar yazacaklar.
-Bankaların kredi batıkları muhtemelen tahmin ettiğinizden çok daha yüksek,Haziran sonuna kadar BDDK'nın bankalara bekleme talimatı vermesi nedeniyle gerçek tablo Haziran'dan sonra görülecek,şu anda yayınlanan banka bilançoları da BDDK genelgesi nedeniyle hiç bir anlam ifade etmiyor..
https://www.bddk.org.tr/ContentBddk/...vzuat_1059.pdf
-Büyük ölçekli kredi borcu bulunan ve borcu 1 kereden fazla yapılandırılan şirketlerle ilgili çeşitli haberler sosyal medyaya düşüyor.
https://www.sozcu.com.tr/2021/ekonom...landi-6210764/
-Geliri TL,borcu döviz cinsinden olan enerji sektörünün bankalara ödemekte zorluk çektiği ve bir bölümü yapılandırılan 50 milyar dolar civarında borcu bulunuyor.
-Borçlarını ödeyemedikleri için defalarca borcu yapılandırılan spor kulüplerinin aldıkları kredi borçlarını ödemeleri mümkün gözükmüyor.
-Ülker 2018 yılında bankalara 6.5 milyar dolar borcunu 4 yılı ana para ödemesiz yıllık 100 milyon dolar faiz ödemesiyle yapılandırmıştı.Gelecek yıl borç ana para ödememe süresi bitiyor,borcunun ana parasını ödeyebilecek mi,yoksa o da doğuş holding gibi yeniden borç yapılandırma mı talep edecek.
-Ekonomi Bakanı'nın sözleri gerçek durumu yansıtsaydı,banka hisseleri borsada bu fiyatlardan kapışılırdı,ama görüyoruz ki piyasa çok farklı düşünüyor.Benim batık kredilerle ilgili bir tahmini projeksiyonum var ama burada yazamam.Sektörün sağlığı açısından bankaların derhal bedelli sermaye arttırımına gitmesi lazım ama siyasi bakış açısı bankaların "ticari kurum" gibi değil,"hayır kurumu" gibi çalışması,düşük kar marjlarını hedeflemesi yönünde sektörü zorluyor.Bu durumda sektörün özvarlık karlılığı düşük iken (%10'un altında)(mevcut yayınlanan bilançolara göre olduğu halde),banka sermayederlerinin %19 risksiz faiz getirisi almak varken ,ilave sermaye koymaya yanaşırlar mı,mevcut iş yapma şartlarına göre soru işareti...
Gizlenen bir bilgi yoksa, kurallara uygunsa bu bireysel risk kapsamına girer. Zaten aksi söz konusu ise bambaşka bir yoldayız demektir.Alıntı:
Originally Posted by pit
Biriyle konuşuyorsun. Peki işler kötü giderse ne kadar kaybedeceksin hiç hesapladın mı diyorsun bir anda bakışlar değişiyor. Savunmaya geçiyor. Sana para kaybedeceksin diyen yok. sadece soru soruyoruz diyorsun ama iletişim kopuyor bir anda.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Evet ortak satışı yapılıyor olması zaten yatırım için olmadığını ortağın hisselerini satıp payını azalttığı gösteriyor. Borsamızda halka açıklığı %70-80 seviyesine gelmiş şirketler var.Alıntı:
Originally Posted by EGEDUK
Evet bireysel risk kapsamında bu konu. Ama halka arz sırası bekleyen şirket sayısının 300 olduğunu okudum. Bizim hisse senedi piyasamız bu sayıda halka açık şirketi kaldıracak derinlikte değil maalesef. Ayrıca her gelen şirket için mevcut şirketlerden hisse senedi sermayesi kayacaktır bu durumda. Daha önce dediğim gibi yeni mağduriyetler is loading...Alıntı:
Originally Posted by Egeli
halka arzlar piyasada sınırlı olan parayı emmesi açısından da ayrı bir zarar oluşturmaya başladı, bir de belirttiğiniz gibi zaten primli olarak halka arz olması, ortaklıktan ayrılmak isteyenin nakite kavuşma aracı olması dikkat edilmesi gereken konular... bence eskisi gibi hepsine atlamamak şirketi incelemek gerekiyor bundan sonra ... halka arz olan bir iki şirket işlemlere taban taban başlayınca o işin de suyu çıkar muhtemelen
Diğer yandan son 1 yıl içinde borsayla yeni tanışan yatırımcılarda bilgi yok, finansal okur yazarlık yok, bilanço okumak yok teknik analiz yok.
Kulaktan dolma bilgilerle yatırım yapıyorlar.
Yakın izleme pazarında olduğunu bilmeden hisseyi duymuş almış. Yakın izleme pazarı nedir bilmiyor, aldıktan sonra bu hisse niye sürekli işlem görmüyor, tahta mı kapandı diye soruyor.
Bazıları da 1 yılda o kadar tecrübe sahibi olmuş ki, 30 yıldır borsayı takip eden ve yatırım yapan bana hisse öneriyor.
Menderes alın çok iyi prim yapacak dedi biri bana. Ne iş yapıyor bu Menderes diye sordum? Hafif duraksadıktan sonra demir-Çelik dedi.
Gülümsemekle yetindim. Demedim ki artık; o hissenin adı Menderes Tekstil diye.
Demem o ki çok mağduriyetler yaşanacak maalesef.
ereğli tavukçuluk kardemir entegre et tat turizm de çok kazandıracakmış :oleyo::oleyo::oleyo:Alıntı:
Originally Posted by EGEDUK
Yıl 1994. Seans salonundayız. Arkada oturan bir amca sesleniyor:Alıntı:
Originally Posted by metin68
Kızım 500 lot Maalt Sanayi alıver bana.
Görevli bayan ekrana bakıyor yanındakine soruyor falan.
amca sinirleniyor : Hadi çabuk ol hisse gidiyor. 500 lot Maalt Sanayi. Biranın hammaddesi diye de ekliyor.
Görevli : Öyle bir hisse bilmiyorum Kalkıp duvara yansıtılan büyük ekranda gösterir misiniz?
Amca sinirle kalkıyor gidiyor ekran başına, parmağıyla gösteriyor İşte Maalt Sanayi.
Kız cevap veriyor: Beyefendi o MAALT yani Marmaris Altınyunus Otelcilik.
Amca: Neyse ne işte bundan 500 lot al diyor.
Bütün seans salonu yerlerde.
Not : Bizzat şahit olduğum gerçek bir hikayedir.
ben şahsen son 1 senede para kazananlara büyük saygı duyuyorum.
esasında bu 1 yıl ustaları da terse yatırdı.
bu kağıtlar yükselip dengesiz bir şelale yapmadı. yani çoğu yapmadı yapan da 50 kat giden falan. şelaleli hali 30 kat primli.
Benzer bir hikaye...Alıntı:
Originally Posted by EGEDUK
Ramazanda tüm gıdalar hareketkenmisken bir amcamız da PETUN çok primli diye COMUN tercih etmişti. COMUN, Comercial union sigortayı un firması diye alıp bir de para yapmıştı :)
SM-C7000 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
2010 yilindada bu kadar olmasada halk arz seferberligi adi altinda ne sirketler kote oldu atac ,mango,artog benim hatirladiklarim tahtasi kapananlardan hatta artogda full portfoyborsa hayatimin o zamana kadarki en buyuk parasini kazanmistim herkes bu kadar sansli olamaz aman deyim..!
Deniz hocam ,
rezerv videomuzu izlediniz mi yorumunuz var mı?
Deniz hoca başlığı iki gün ihmal etmedi..umarım sağlığı yerindedir, yazı olmasa da, sıkıntı yok demesi iyi olurdu.
Mesaj yazdım itibardan ama burada olmasına rağmen yazmadı sıkıntı yoktur inşallah