1999 dan beridir deprem vergisi toplanıyor. O toplanan vergilerle 10 ilin tamamını baştan inşa edersin. Ama o paradan 1 TL yok.
Şimdi banka hesapları yayınlıyorlar halktan para istiyorlar.
Printable View
1999 dan beridir deprem vergisi toplanıyor. O toplanan vergilerle 10 ilin tamamını baştan inşa edersin. Ama o paradan 1 TL yok.
Şimdi banka hesapları yayınlıyorlar halktan para istiyorlar.
ya birde insan söylemeye çekiniyor amma kanaat önderleri cemaatler büyük şehirlerde sarık cübbeyle dolaşanlar...mafyaydı büyük mütahitti vurguncuydu kimse ortalarda yok...ya cumhurbaşkanın gelmesini bekliyorlar veya muhalif medya onları göstermiyor....
Hayatını kaybedenlere Tanrı'dan rahmet, geride kalanlara sabır ve metanet diliyoruz. Ulusumuzun başı sağ olsun.
Tüm bu yaşananlar, her on-yirmi yılda tekerrür eden krizler, darbeler, patlamalar, afetler, yıkımlar ve enkazlar bize çok açık bir şeyler söylüyor.
Adına vatan dediğimiz, uğruna kan döküp kanımızı akıttiğımız bu toprak parçasında bir medeniyet kurup, insanca yaşayamadık, yaşayamıyoruz maalesef. Eller giderken aya.
Böylesi acılı günlerde daha fazlasını söylemeye insanlığımız el vermiyor
Susuyoruz, dişimizi sıkıyoruz, öfkemizi biriktiriyoruz.
https://cdn.veryansintv.com/2023/02/07/yol.jpg
Depremin mekanizmasını gözünde canlandıramayanlar için süper bir fotoğraf.
Dünyayı oluşturan plakalardan 2 tanesi. Yeryüzünde ancak uzman gözlerin bulabileceği plaka birleşim yerlerini bu fotoğrafta herkes görebilir. Plakanın biri 3 metre yana kaymış. Bu kayma sırasında plakanın kaydığı yerde yeryüzü hızla yer değiştirdiği için deprem adı verdiğimiz yıkım oluşuyor.
Fotoğrafta 3 metrelik kayma net şekilde görünüyor.
Ya butaraftaki plaka sağa kaymış, yada karşıdaki plaka.
https://earthhow.com/wp-content/uplo...s-1536x908.png
Bu resimdede Dünyayı oluşturan ana plakalar görünüyor. Kahramanmaraş civarında 3 plaka birleşiyor. O plakalardan biri kahramanmaraş bölgesinde 3 metre kaymış. Zamanla o plaka hattının tamamında 3 metre civarı kayma olacak ve hepsi deprem şeklinde olacak.
Fazlada yazmayayım, neticede konu uzmanı değilim, yazdıklarımın hatalı kısımları olabilir.
cumhurbaşkanı maraşta..eminim bundan sonra yardımlar koordinasyonlar düzene girecektir..insanların moralide düzelecektir halk devletin başını yanında gördüğü zaman kendine güvenci artar..
medya çok önemli..fazla olumsuzluk pompalıyorlar..bazı kanallarda görebilirsiniz kurtarma ekiplerini seyreden çok fazla insan var..
yine de yaraları devlet saracaktır..hayat devam edecektir...
cengiz inşaat bile birçok iş makinasıydı elemandı göndermiş digerleride katılır..öyle çok kötü durumda değiliz nelerin altından kalkıldı..
borsanın kapatılması gereklimiydi? veya neden geç kalındı? yani dövizi-altını da sabitlesinler olurmu??
Banttan yayın gecikmeli yayın
Milletin a.mına koymuş 2 kepçe yollayınca melek mi yaptın
allah göstermesin sizin çocuğunuz anneniz kalsa böyle konuşurmuydunuz
yok devlet saracakmış arkadaş bugune kadar nerde devlet 3 gün geçti insanlar göçük altında nelerin altında kalkılmış belimiz büküldü artık
fazla olumsuz pompalanıyormuş hatay da günler sonra yardm ekipleri ulaştı
eğer c.b maraşa gidince düzene girecekse neden bugun gitti her dakika önemliydi
Afad müdahale genel müdürü özgeçmişinde sadece yarım satır tutuyor afad geçmişi
AFAD a bakar mısınız afet işlerini mükemmel hallettikleri için bir de spor kulübü kurmuşlar eee afet yok, maaş çok, baklavasına maç yapıp eğlenmek de lazım İslami sınırlar içinde, kötü niyetli olmamak lazım şimdi olumlu tarafından bakıyorum, adamlar ayrıca spor yapıp afet durumlarında dayanıklılık ve vücut esnekliği vb kazanıyor herkese nasip olmayacak bir vazife,
Görevlerinde başarılar dilerim, ayrıca İmam ve Hatip olmaları hasebiyle afette defin işlemlerinde hata yapmadan görev alabilirler.
Çok iyi düşünülmüş, kutlarım.
Rahmetli dedem çok şakacı lakap takan bir adamdı, köy de imam şişmanlayınca ona Kalın İmam lakabını takmıştı adamın asıl ismi unutuldu kalın İmam kaldı, bu resimdeki abi de Kalın Başkan olabilir. Bence başkanı olduğu kulüpte bira daha spor yapmalı.
maltepe'nin yazısı benide biraz gerdi.
Yazmam doğru olmaz ama bilemiyorum yazsammı.? Zaten bilinen bir şey.
Bunlar her şeyi fırsat olarak görüyorlar. TOKİ konutmu yapacak, toki müteahhitleri zenginleşir. Pardon ya bunlar diyerek tek bir partiyi hedef göstermeyeyim, gerçekte tüm TR siyasileri için bunlar diyorum.
Otoyol mu yapılacak, otoyol ihale müteahhitleri zenginleşir. Köprümü yapılacak, deprem konutumu yapılacak, Tünelmi yapılacak, hızlı trenmi yapılacak, hastanemi yapılacak, o işleri yapan müteahhitler zenginleşir.
1 TL lik işi 10 TL ye devlete fatura ederler. Aradaki farkla hem siyasetçi zenginleşir hemde müteahhit hak etmediği şekilde hızlı zenginleşir.
Peki o paralar kimden çıkıyor.?
Adam 1 üretmiş 10 kazanmış.? Arada 9 TL lik üretmeden aldığı haram para var.
Kuralımız neydi.? "Üretmeden kazanılan para, üreten çalışan kalabalıklardan çıkar." Adam-Kadın 10 çalışır maaş olarak 3 verirler. Arada hak edipte alamadığı 7 vardır. Tüm çalışanların 7 leri devlet hazinesinde vergilerle toplanarak birleşir ve ihale müteahhitlerinin cebine girer. (bu sadece bir yolu, başka yollar da var)
Vergilerle ve alım gücü azalan aylık gelirinle hayat boyu sürünürsün. TV ler ve toplum liderleri durumuna şükr ettirir çünkü oda haramla beslenen taraftadır. Onlar seni eğitince sende sürünen halini normal sanır şükür etmeye başlarsın.
Neden asgari ücretli Türk, asgari ücretli Alman'ın yanında Hint fakiri gibi kalıyor.? İşte bu sebepten.
Neden emekli Türk, emekli Fransız'ın yanında hizmetçi gibi kalıyor.? İşte bu sebepten.
Neden sıhhi tesisatçı Türk kalfa, İsviçreli sıhhi tesisatçı kalfanın yanında şoförü gibi kalıyor? İşte bu sebepten.
Neden Türk esnafın önemli bir kısmı ülke sınırına yaklaşamazken, Avrupa'lı esnaf ailesi ile her yıl dünyayı gezebiliyor. İşte bu sebepten.(Geliri düşen çalışanlara mal ve hizmet satmaya çalışan esnaf da bu durumdan etkilenir.)
Devlet yolu ile fakirleşiyorlar ve medya yolu ile de durum normalmiş gibi öğretiliyor.
Oranımız neydi. %80. İnsanoğlunun %80'i hipnoza yatkın. Kolaylıkla yönlendirilebilir, kandırılabilir.
Pandemiden bu yana Dünyanın en zengin %1'i, dünyada üretim azaldığı halde servetlerini katlamışlar. Her türlü krizde devletler eli ile o devleti kontrol eden çıkar gruplarının cebi dolar, kalabalıklar fakirleşir. Pandemide de öyle oldu.
Sadece TR de değil dünyada da az veya çok böyle. 250 ülke varsa tahminimce en az 200 tanesinde böyledir.
kimsenin gerilmesi kızması gerekmiyor...
aynı ülkede yaşadığımızdan halkımızın nasıl güce inanıp gücün peşinden gittiğini bilmiyormuyuz?
milletin mağduriyetini yine devlet giderecektir..dolayısı ile millet cumhurbaşkanını bekledi..bunca felakette mağduriyetleri gideren yine iktidar oldu..kimseye sen derenin içine ev yaptın yok çürük binada oturdun diyen oldumu?
benim gibi yaşlı iseniz o eski zenginlerden kimseyi görüyormusunuz? çevrenizdeki zenginlerin geçmişini düşünmezmisiniz?
kafanıza uyan sohbet edebileceğiniz kaç kişi kaldı?
ya bu deveyi güdecen yada bu diyardan gidecen...veya deveye sormuşlar neden boyun eğri??
bende depremde kalabilirdim..ama beni kurtarmaları yerine mantıksız kurtarma ve yardımları ve çekişmeleri duyacağımdan işimizin allaha kaldığına hükmedip sabır dilerdim..kalın sağlıcakla..
twitter, tiktok gibi sosyal medyaya devlet engel koymuş.
Ben dolaylı yoldan girdim, baktım deprem kavgası var her yerinde.
Herkes "toplanan deprem paraları nerelerde" diye yazmış.
Devletten(halkın sırtından) beslenenler karşı cevap yazmışlar. Van'a 23bin konut yapıldı, Elazığa şu kadar bin filan diye tek tek saymışlar.
Bunları okuyunca düşündüm. Hâlâ deprem vergileri toplandığına göre deprem hesabında tonla para olması gerekir.
Biraz araştırdım gerçekten de sayılan rakamlarda konut yapılmış mı diye. En büyük rakam Van da olduğu için oradan başladım.
En çok Van'a konut yapılmış, toplamda 25bini geçmiş. Yani yazılan doğru ve az bile yazılmış. Ancak.
DEPREMZEDEYE PARA İLE SATMIŞLAR.
Yerli sitelerde yalan çok oluyor, buyrun ünlü yabancı sitenin Türkçe yayını.
https://www.indyturk.com/node/261786...leyen-sorunlar
O zamanın parası ile 65-80 bin TL arasına satmışlar. Uzun taksitlidir mutlaka ama depremde ailesi ölmüş çoğu işsiz kalmış insanlara evleri satmışlar. Üstelik o evler için halktan da para toplanılmış. Şu an o ailelerin çoğu icralıkmış, ödeyememişler.
Diğer illere bakma gereği duymadım. Hakkaten korkunç bir durum.
Zaten hafızamda Gölcük depreminden bilgilerde var. saddam Hüseyin Gölcük depremi için para gönderip konut yaptırmıştı. akp yöneticileri O konutlardaki depremzedeleri bile evlerinden 6-7 yıl sonra çıkarmışlardı. saddamın yaptırdığı evlerden devlet insanları çıkarıp ellerinden alıyor.
Sosyal medyada şu kadar ev yapıldı diyenler yine akp den maaşlı troller olmalı. 8 bin devletten maaşlı trol var ve çok daha fazlasıda tarikatlarda var. Devletin sırtındaki kan emici parazitler yazıyorlar cevapları. Yeterli bilgisi olmayan ve azıcık araştırmayı akıl edmeyenlerde bu troller tarafından kandırılıyorlar.
Şimdi yine tonla yardım yağıyor. Yurt dışından dahil. O paralarda kaybolacak ve depremzedelere yine para ile ev satılacak. tabi bu akp kalırsa.
maltepe ye cevap yazamıyorum zaten dönüp okusa yüzlerce sayfa var. Onlara rağmen devam ediyorsa zaten anlatamazsın. Kapatmış.
Neden insanların değişmediği konusunda da eski sayfalarda yazılarım var. İnsanın genetiğini davranış özelliklerini net yazdım. Çok daha fazlasını yazarım, kitaba saklıyorum. Kitap yazmazsam bu konuya ayıracağım bir sitede tüm bildiklerimi yazacağım.
Sayın Maltepe konusunda yazmak istemiyordum ama, insanın alıngaçları açık olmalı , insanın akrabası, kardeşi , babası , oğlu, karısı , annesi dahi yanlış içinde olabilir yani küçük yanlışları görmeyiz ne kadar yakınsak, o kadar görmeyiz , uzakta olursak küçük yanlışları da görürüz ama aslında mutlaka görürüz , görmemeye geliriz, işte o görmek istemediğimiz çirkinlik mutlaka bizi bulur, o yüzden yanlışa yanlış doğruya doğru demek kadar büyük erdem olmaz. Bir millet kendisi ne ise onu idare eden odur, dün İlber Hoca dan eski video izlerken youtube da, Yavuz un babasını yani Bayezid'i zehirlediğini duydum, adam tahtı bırakmış çekiliyor ama hırsa bak yetmemiş yeni padişaha . Bu millet bunu duymak istemez, inanmaz , güce tapan bir milletiz doğruyu sevmeziz, 10 kişi bi adamı döver erkeğiz diye geçinir. Bir de laf uydurmuşlar , her konuştuğun doğru olsun ama her doğruyu söyleme, yani haksızlık varsa sus pus ol. Yazıklar olsun. Bu yukatıdaki lafı birkaç kez kendini doğru sanan tipten duydum. Şu zihniyete bak. Sadece politik doğruluk peşinde. Başka derdi yok.
Sanıyorum Hadis olması lazım, bunu kendini dindar muhafazakar kabul edenlere bir ölçü olarak söylüyorum, diğerleri için özlü söz olsun.
Münafık alameti üçtür,
1 konuşunca yalan söyler
2 emanete hıyanet eder
3 söz verir tutmaz
Sn. Maltepe bunu iyice bi düşünün, isterseniz hiç düşünmeyin. Keyfiniz kaçmasın boşuna.
Saygılar.
Dün bir arkadaşımla başka bir ilçeye bir iş görmek amaçlı gidiyoruz. Evden çıktık 100mt ilerde biraz yaşlıca başka bir komşuya denk geldik. Gezmeyi sever, oda bindi.
İlçeye giderken normal olarak deprem konusu açıldı, ben bizim ilçedeki kaçak 2 apartmanı söyledim, siyasetçiler namussuz dedim. Bizim ilçeyi cehape'nin azılı hırsız bir belediye başkanı yönetiyor. Ben belediyenin namussuzluğunu söyleyince gaza geldi.
Başladı akp yi övmeye.
Bir kaç cümlesinden sonra ona yüksek sesle "bak dedim ağır konuşurum konuyu kapa". Konuyu kapadı 500mt sonra arabadan indi.
Tipik "benim kötü adamım iyidir, senin kötü adamın şeytandır" durumu. Bunun temelinde sürü psikolojisi yatar. Bilinçli sürüler kendi kötülerini ortaya çıkarıp duruma göre eğitir veya ağır cezalandırır. Bilinçsiz sürüler kendi kötüleri ile bataklıkta yaşar ve normal görür. Bilinçli sürüler üretir, bilinçsiz sürüler talan yapar.
Bunu yazınca benzer anı aklıma geldi.
Eski tarihte aynı ilçeye giderken yolda yaşlı bir adamı almıştım. Adam Almanya da yerleşik Türk işçisi. Başladı Almanya'da kaç milyon Avro'ydu şimdi hatırlamıyorum. 4 ile 12 milyon Avro arası bir rakam söyledi, cami yaptırdık dedi. Ben "Okul yaptırdınızmı?" diye sordum.
Okul ülke refahını artırmak için yapılır, o ülkeyi yönetecek ve o ülkede yaşayacak gelecek nesilleri yetiştirirsin. Camiyi ise kendin için yaptırırsın, ya daha güzel, gösterişli, sıcak vb. yerde namaz kılmak için yada diğer tarafa yatırım için. (Tabi parayı verenin niyeti ayrı, parayı toplayıp cami yapacam diyenin niyeti ayrı.) Çocuk okulsuz yarım kalır, geçmiş nesillerin biriktirdiği mesleki bilgiyi öğrenemez ayrıca beyni zorlayarak gelişmesini sağlar, ama namazı evde de kılarsın ve beyni geliştirmez. Tanrı'ya evde de, camide de aynı mesafedesin. Önce okul, sonra cami.
100 metre sonra arabadan indi.
.
şimdi ben diyorumki halkımız güce inanır ve arkasından gider...
başka bir arkadaş da güce tapıldığını ve doğruyu sevmeyiz diyor sonra da münafık alametlerini sıralıyor???
normal..böyle saça böyle tarak mıydı neydi..aynen dediğiniz gibidir bir millet ne ise idare eden de odur..
sevinebilirsiniz keyfim kaçmasada yazmak tan kendimi alıkoyamadım..zeki bir insansınız yazdıklarınızı okuyup ders almaya çalışıyorum..
Doğru, aynen, güçle ilgili yazmışsınız ama, işlerin böyle yürüdüğünü anlatırken biraz da sanki "böyle olması da lazım " dediğiniz hissiyatına kapıldım, bi tekraren , altını çizmek istedim. :) Sadece ben olsam iyi başkaları da biraz böyle anlamış gibi, bunu paylaşmış aynı görüşte. :)
Yoksa sizi bi tek ben anladım, ben de yanlış mı anladım?
Ali, Veli, Maria, kime ne hisse düşerse alsın .
Almayan da sakız çiğnesin.
Freni patlamış bir kamyonun kasasında seyahat ediyoruz. Karpuz kamyonu.
Yolculuk çok güzeldi, hava püfür püfür eserken biz karpuzları yiyor, kabuklarını da çevredekilerin kafalarına fırlatıyorduk..
Çok eğleniyorduk çook. Gerçi arada hızlıca kasislere giriyor ve bazılarımız kamyonun kasasından etrafa savruluyorduk. Sonra kamyona tanımadığımız yabancılar da bir şekilde dahil oldu. Üstelik hava da soğumaya başladı, karpuzlar neredeyse bitti.
Bu yolculuğun sonu korkarım kötü bitecek.
Çünkü kamyonun kasasında yolculuk edenler onları felaketlerine götüren bu yolculuğun farkında bile değil.
Mesele ne kamyon, ne gidilen yol ne de şoför.
maltepe iyi niyetli, doğruyu aramaya çalışıyor. Ama bende halka birşey öğretecek yetenek yok, asıl önemlisi istek yok. Öğretmeye kalksam rakibim maltepe değil abd den maaş alan, ükeyi bölmek için insanları birbirlerinden nefret ettirmeye çalışan din adamları ve siyasetçiler. Maltape'ler Marlboro'lar, Sarı Samsun'lar, Sarma Tütünler sadece kullanılan kalabalıklar. Onları kullananları kovalamadan Sarı Samsuna senin dayın siyonist diyemezsin. Deyince arabadan iniyorlar. Biraz gırgır geçeyim dedim konu çok sertleşmesin diye. Kötü niyet yok.
Benim beynim "canlılar neyi neden yapıyor" odaklı.
O konuda da bu güne kadar bulabildiklerimin bir kısmını yazdım. Bulamadığım bir şey kaldımı emin değilim. Kaba olarak her şeyi açıklayabilirim.
Bu arada pek çok yabancı ülke deprem ekipleri gönderiyorlar.
Onlardaki asıl amaç yardım etmek değil ekiplerini gerçek ortamda eğitmek. Yardım işide o işin ikramiyesi oluyor. Hem yardım ederek mutlu oluyorlar hemde kendilerini deprem kurtarma işinde eğitiyorlar.
Apartman hesabından gidersek de hayatını kaybedenlerin sayısının 50bini geçmesi gerekiyor maalesef.
Birde uyarı yapayım.
Her depreme yardım ediyorum diyen internet hesabına para göndermeyin. Maalesef dolandırıcılarda bu tür kaos ortamlarında faaliyet gösteriyorlar. Özellikle duygu sömürüsü ile para kazanan bir meslek grubu var.
Deprem zamanlarında gelen yardımın bir kısmı ilk andaki depremzedelerin barınma ve yiyecek ihtiyaçlarına gidiyordur. Uzun vadede toplanan para ise yine bir kısmı çadır ve dayanıklı malzemeler gibi eksilen ihtiyaçlara gidiyordur, kalanı afad'ın personel giderlerine gidiyordur.
Bu tür tam devlet kurumu olmayıp da özel kurumda olmayan yarı kontrollü yerlerde, harcamalar çok kontrolsüz oluyor.
Ben bu tür bir yerde gençken çalıştım. Para tamamen o kurumda paranın kontrolunu elinde tutan kişilerce ve muhasebe servisi gibi paranın hesabını tutan servislerce bolca harcanıyordu. Yönetici kasayı rahat kullanıyorsa, kasanın hesabını tutan muhasebe servisi de o kasayı bolca kullanıyor ve açığı olan yönetici muhasebeciye hesap soramıyor. Bir kurumda muhasebe servisi kralsa, bilin ki o kurumu yöneticileri soyuyor.
Yüksek maaşlar, ikramiyeler, her yıl tonla 5 yıldızlı geziler, çok pahalı elektronik hediyeler ki bu hediyeler o kurumu denetleyen servislere ve kurumun bağlı olduğu vekillere gidiyor. Kuruma Malzeme hizmet alımlarında fahiş aşırı kazık fiyatlar söz konusu oluyor. O para düzenli olarak bolca harcanıyordu.
Çok birikmişse o para eski akp bakanının dediği gibi devletin üst makamları da el koyabiliyor. Örneğin işsiz kalan işçi için toplanan işsizlik fonuna durmadan el konuluyor, örneğin 1999 dan beridir toplanan deprem vergilerine el konuluyor. Bunları ben söylemiyorum bizzat akp bakanları söylüyor. O paralarla "yol yaptık" diyorlar. Millet de "Madem deprem için verdiğimiz o paralarla yol yaptınız o zaman benden yol yapacağız diye aldığınız vergiler nerede" diyemiyor.
.
Çıkar çatışmaları da devam ediyor.
Yok senin vakfın öne çıkacak, yok benim vakfım. Devlet de diyor ki "Hayır devlet tek toplayıcı olacak başkası toplamayacak."
Bunlar yardım kavgası değil çıkar kavgası. Her kes yardımseverlerin bağışlarının kontrolu kendisinde olsun istiyor. Parayı yönetmek istiyor.
İyi niyetle kurulan vakıf bile fazla para alırsa yöneticileri sapıtıyor. akut vakfına ibrani kökenli coca kola yöneticisi 7 BMW SUV verince akut sapıttı. Sonra akut devletçe körleştirilip yerine afad kuruldu.
Şimdi bir şarkıcının vakfı var, mutlaka iyi niyetlidir. Para yağarsa sapıtacağına %100 hatta bin eminim. Geçmiş yıllarda bu adam yardım parası ile Antalya'ya dans edip para kazanmaya gelen bir brezilyalı dans grubuna yardım etti iyimi.? Hali ile beyin kapasitesi bu ise yoldan çıkmaya hazır bir beyin demektir.
Devletin hali ortada onların topladığı her paranın nereye gittiği malum. Devlete versen bir türlü, özel yardım kuruluşuna versen bir türlü.
Yardımları hep şahsen yapma taraftarıyım.
Birine para yağdırırsan onu suça teşvik etmiş oluyorsun. Para ilgili yere ya gitmiyor yada az kısmı gidiyor. Şahsen yaparsan tamamı ilgili yere gidiyor. Gölcük depreminde durumum müsait ti, olay yerine de yakındım. İstanbul'dan arabama yardım malzemeleri doldurup gidip arkadaşlarla dağıttık.
Dünyadan yardım yağıyor. Dünya bankası 1.75 milyar dolar göndereceğini açıkladı.
Devlet arazisine yapılacak tek 2+1 70m2 dairenin maliyeti 300bin desek. 1,75 milyar / 300bin = 105.000 konut ediyor.
Tek bir dış yardım bu. Tüm ülkeler yağdıracaktır. Belkide 1 milyon ev yapabileceğin para toplanacak.
Alt yapı zaten belediyeye yıkılıyor, mevcut çadır kentler toplanan deprem vergileri ve halk yardımları bağışları. O zaman 1 milyon ev yapıp bedava verebilirsin.
Benzer yardımlar gölcük ve van depremlerindede yapıldı. Depremzedelere o evleri para ile sattılar. Ödeyemeyeni Gölcük de çıkardılar. Düzce miydi.?
Yardım paraları ile ev yapıyorsun, depremzedeye para ile satıyorsun. O zaman nerede dağ gibi yardım parası.?
Buna ne denir.?
.
Ali Cemal yardım için sence en güvenilir bir adres nedir? İstersen mesaj olarakta gönder. İnsan ne yapacağını bilemiyor, bi faydam olabilse giderdim de ama ortama bakınca daha az işe yaramayan grupta kalırım bilemedim şimdi değil biraz ortam sakinleşince yardım işi olmalı mı çocuklara dedim kızılaya kan verin en azından diye. Kan bankası zaten kızılayda.
Yukaridaki yazını görmemiştim dünya bankası iyi para göndermiş keşke rantabl harcanabilse bütün yardımlar
Deprem bölgesine yakınsan, bizzat git ya fiziken yardım et veya temizlik, ısınma malzemeleri filan götür orada ver. Çok gönüllü olduğundan insan istemiyorlar ama yardım malzemesi oraya gidip çadır kentte verilebilir. Üşüyoruz diyorlar.
Yakın değilsen önerebileceğim bir kuruluş yok. Giden tanıdığın varsa onla gönder. Para verme ihtiyaç malzemesi ver.
Giden tanıdığın yoksa mahalle yada ilçenden en fakir aileyi bul, bir eksikleri varsa onu gider. Çamaşır makinesi yoktur yada çok eskidir. Çatısı akıyordur, ev boyasız rutubetlidir. Çocuğunun ayakkabısı sağlıksızdır filan.
Ben böyle yapıyorum. Tabi gücüm olduğu zaman ve gücüm oranında.
Yok aga, İstanbul'dayım, anladım tamam.
Benim beynim "canlılar neyi neden yapıyor" odaklı...
yaşamak ve üremek...kısa cevap bu...henüz evrimin daha başlarındayız...
evet haklısınız ibraniler aynen bahsettiğiniz gibidir..yinede cumartesi günleri çalışmadıkları halde onların diyanet makamı diyeyim deprem kurtarma çalışmalarında ara vermemeleri için fetva tarzı bir karar almışlar..
dayanışma.. dayanışma..en kısa sürede yaraların sarılması umuduyla...
Sayın Alicemal;
Haarp gibi komple teorilerine bakış açiniz nedir?
maltepe'nin son yazısına katılıyorum katılmasına da. Yazısına katılırsam Türkiye deki abd nin ülkeleri bölmek için nefret esaslı kurup yetiştirdiği tarikatların yaptıklarını onaylamış gibi hissediyorum kendimi. O sebeple katılmak rahatsız ediyor. Şu an midem ağrımaya başladı.
Nasıl rahatsız ediyor.
Bu tarikatlardan en ünlüleri hangileri ismini vermeyeyim devletde çok güçlüler, polisle savcı ile başım belaya girer. Diyelimki A tarikatı.
A tarikatı yurtlardaki öğrencilerine tecavüz ediyor, devlet aracılığı ile halkı soyuyor, halkın yadımlarını cep ediyor. Ama piyasada konuşurlarken sürü oluşturmak için yardım, sevgi kardeşlik filan diyorlar.
Adamların yaptıklarına bakıyorsun resmen şeytana hizmet ediyorlar, söylediklerine bakıyorsun sanki melek. Dilleri melek elleri şeytan.
Hali ile melek gibide konuşsa, o tarikat benim gözümde şeytandır tek cümle dahi konuşmak istemem, onun konuşacağı tek kişi vardır oda savcı, yargıç ve hakim. Yaptıklarının bedelini ödeyecek.
maltepe de bana tarikatları hatırlattığı için ne kadar iyi şeyler söylese de katılamıyorum.
Eskiden burada kitapçı vardı, benzer şey yaşamıştım. Birde yine iyi niyetli ama erbakan'ın partisini savunan biri vardı onunla da benzer şey yaşadım. Tek cümle bile konuşamadım çünkü savunduğu şeyin yeri hakim'in karşısı. kitapçı ile muhatab olmuştum çünki çocuk ruhluydu. Öğrenebilirdi. Öğrendimi bilmiyorum, ama yaşı büyük olan öğrenemez, neyse odur. Öğrendim diyorsa sadece yüzün dönük olduğun zamandır, arkan dönükse yine aynı bildiğini okur. Bu değişmez.
Birde gerçekte iyi olupta, hayatta kalabilmek için kötü olmak zorunda kalanlar var. Örneğin vergi kaçıranların çoğu. Bunlar hızla özlerine yani iyi tarafa dönerler yeterki liderleri iyi olsun. Bunlar çoğunlukta.
Yaşı ileri olupta din diyenlerin, değiştiğini görmedim. Problem DİN de değil. Tüm dinler iyidir. Problem abd nin yetiştirdiği din adamları ve mezheplerinde. Türkiyede baskın olan abd mezhepleri ve din adamları. Bunların gerçek dinle alakaları da yok. Araç olarak kullanıyorlar. Bu meheplere ait din adamlarını dinleyen halk, gerçekte kendilerini müslüman sanıyor ama değiller. abd nin para ile fetullah gibi paraya tapan kötü bir din adamına uydurttuğu bir mezhebin peşinde kullanılıyorlar. Bilmeden abd ye hizmet ediyorlar.
.
dealer, bu konuda geçmişte epey bilgi okumuştum. Haarp'ın yapabildikleri teorisi, uzaylıların dünyayı ziyareti teorileri ile aynı gibi. Teoride mümkün, gerçekte ise ispat gerekiyor.
Eldeki verilerle Doğru da diyemezsin, yanlış da.
Üç beş yıl eskidendi, belki daha eski. Rusya da şiddetli bir deprem oldu. Akabinde abd de orman yangınları çıktı ve neredeyse tüm abd yandı dendi.
Bunun üzerine bazı haberler çıktı. Rusya daki depremi abd haarp sistemi gerçekleştirdi. Mevcut bir fayı tetikleyerek depremi başlattılar.
Rusya bunu biliyordu ve abd ormanlarını yakmaya başladılar, dendi.
Bu bir haberdi. Doğrumu yanlışmı eldeki verilerle bilemiyorum. İlave verilerle desteklemek gerekiyor.
Aynısı değil ama ülkelerin davranış tarzı açısından başka örnek. yunanlılar pkk kampaları kurup orada pkk lıları barındırıyorlar. Blki 30-40 yıldır durum bu. Çiller dönemimiydi, bizim Ege ormanları anormal şekilde yanmaya başladı. Her yerde aynı anda orman yangınları çıkıyordu.
Sonraki aymıydı ertesi yılmıydı bu kezde yunan ormanları yanmaya başladı. Aynen Ege ormanlarının yanış şekli gibi yunan kıyı şeridi alev altında kaldı.
Sonrasında gelen bilgi. yunanlılar pkk lıları gönderip bizim ege adalarını yakmıştı, bizim devlet de karşılık vermişti. Geri zekalı yunan devleti yöneticileride bir daha böyle bir işe kalkışmadılar. Camdan evde oturuyorsan, başkasının evine taş atmazsın. Ama geri zekalı isen atarsın. Bedelini ödersin ve o yangında ölen, zarar gören binlerce, onbinlerce masum vatandaşada ödetirsin.
Yöneticilerin soysuzlukta uzmanlaşmış olanlarıda kendi yaptıklarını değil Türkiyenin yaktığı ormanları halka anlatır, suçu başkasına yükleyerek kendilerini kurtarır, yerlerini korurlar.
Konuyu dağıttım gibi.
Deprem tetiklemek mevcut teknolojilerle mümkün olabilir. 1 Litrelik pet şişesi büyüklüğündeki bir dalga yayan cihazla, 10 tonluk kayayı bir kaç saniyede parçalayabiliyorlar. Deprem bölgesinde gerilmiş olan kayaçlara gönderecekleri dalgalarla, 100 yıl sonra gerçekleşecek depremi öne almaları teoride mümkün. Linkini verdiğin yazıda da deprem tetikleme hatta şiddetini artırma zaten ispatlanmış. K.Maraş depremi ise israilin yıllardır petrol sondajları yaptığı bölgeye yakın.
Hangi hayvan bunu yapar. İnsan hayvanı bunu yapıyor, yapacak da.
Yaw düşündümde o cihaz bende olsa yaparmıydım. Galiba yapardım bazı yerlerde. Netçede bende hayvanım yaw. Veriler onu gösteriyor. Bak keyfim yerine geldi tüy gibi hafifledim. 2. el o cihazdan varsa alabilirim.
.
Sayın Alicemal Celal Şengör gibi uzmanlar bu haarp haberlerine saçmalık diyor. Her olumsuzluğu dışarıda arama doğu hastalığımız yüzünden öyle düşünüyoruz galiba.
Basit bi örnek vereyim. Öğrencilerimin velileri gayet açık şekilde kendi hatalarını görmez, suçu çevreye diğer çocuklara atardı.
Para tekniği yapar.
Sayın Bacon bilim şüphe ile başlar.
Bu tür teknoloji hamleleri sosyal medyada daha çok iktidar yanlılarının savunduğu, bu sayede iktidarın iş bilmezliğinin ört bas edilmeye ve çalışıldığı söyleniyor.
Bu tür varsayımların iskaladiği ise aslında bu felaketin bir yönü ile yikilmaya yüz tutmuş iktidara uzatılan bir can simidi olabileceği
Şöyle ki;
ABD ve İsrail BOP tan vazgeçmiş değiller.Deprem bölgesindeki iller son yıllarda demografik yapısı hızla bozulan iller .Hızla Suri,paki,Afgan nüfusu artmaktaydi.Deprem sonrası ise bu bozulmanın hızla artacağı tartışmasız.
Ayrıca bu sayede iktidar seçimden de vazgeçebilir.Olağanüstü hal oluştu gibisinden.Seçimle gitmemek için bir fırsat.
Bir diğer taraftan da düşünüyorum da bütün yaşanılanlar tarihin tekerrür inden ibaret.Yuzyil önce Şanli,gazı,kahraman unvanları alan iller aynı işgal altında.100 yıl sonra ya ikinci cumhuriyeti tekrar kuracağız yada saltanata boyun egecegiz.
Sayın dealer35, şüphenin bilim için gerekli olduğu doğrudur. Ama bu bambaşka bişey. Ayrıca olmayan bi gücü ABD ye vermek, yakıştırmak bizi daha güçsüz yapar.Böyle gücü olan bi ülke her ülkeye istediğini yapar. Evimizin önünü süpürelim, biz ülke olarak dürüst vatandaşlar olup işimizi yapar, bilime yönelirsek işimiz daha kolay olur. Göçmenlere dönersek bu kadar insanı hiç bi ülke güvenlık sebebiyle almaz. Türkiyemin alacağı maksimum göçmen 800bin 1 milyon arasıdır, o da çok dikkatli bir yerleştirmeylePara tekniği yapar.
BACON, Celal Şengör hoca ve diğer TV hocaları ancak uzman oldukları dalda kesin konuşabilirler. Haarp gibi elektrik ve elektromanyetik gibi farklı alanlarda sıradan vatandaş bilgisine sahipler.
Oranımız neydi %80.
Bilim adamlarının da %80'i, kendi konularının dışına çıkıldığında saçmalarlar. Neticede Haarp konusunda Celal Şengör hocanın söylediği, herhangi birimizin söylediğinden daha değerli değil.
Ama ana konuda yaklaşık hem fikiriz. Olduğunuda olmadığınıda ispatlayamayız. Şaçma deyip işin içinden çıkmak lise gencinin aklıdır.
Şunu hiç bir zaman unutmamalıyız, Çin hariç bizde ve dünyada ana akım medyanın kontrolu batıda yerleşik yahudilerde. Özellikle bizim medyada her söylenen batı çıkarlarına uygundur. Oraya çıkanlardan kalıcı olanlar ya ibrani kökenlidir, ya yahudidir, ya batının emrinde olan ermenidir yada onlardan maaş alıyorlardır. Bu gruplardan biri değilsen en küçük hatanda ayağın kayar medyada kalıcı olamazsın.
Sonuçta Celal Şengör de medya adamıdır ve batı zararına bir şey söylemez, söyletmezler. abd nin haarp ile deprem yaptığını bilse bile söylemez.
Sonuçta yineleyeyim haarp var ama uzaktan deprem yapabilirmi ne evet diyebilirim ne hayır.
yılmaz özdil'in "deniz baykal" başlığını görünce, "kesin deniz baykal'ı övüyordur" dedim.
Biraz okudum evet deniz baykal'ı övmüş ve dahada utanmazcası Ecevit ile bir tutmuş.
Neden övmüştür diye düşündüm.?
Çünki baykal döneminde chp, cehape olmanın adımlarını attı. Partiyi halktan uzaklaştırıp seçkinci yaptı. Parti seçkinci hale gelince, sadece gelir durumu iyi olan insanların hayat tarzını korur hale geldiler.
baykal dönemi hakkında neyi hatırlıyorum.?
Laiklik eylemlerini. Milyonlarca kişi meydanları doldurmuştu laiklik elden gidiyor diye.
Aç insanın fikirlerle işi olmaz, görüntü ile şekille işi olmaz. yarın karnını doyurabilecekmi, ertesi ayın kirasını ödeyebilecekmi, çocuğunun ihtiyaçlarını karşılayabilecekmi.? Aklında bunlar vardır.
Kara çarşafa kapasan da, bikini ile gezeceksin desende aç insanın önceliği olmaz. Kiramı düzgün ödeyebilirsem bikini ilede gezerim, çarşaflada der. Karnım doyacaksa, iş bulabileceksem camiyede girerim, kiliseyede der.
Millet camiye din içinmi gidiyor.? Hayır çoğu, şekli tutturmak için. "Eğer camiye gitmezsen" diye korkutulmuşlar. Cennete gidemeyecek veya cemaat çıkar gurubunun dışında kalacak ve maddi sorunlar yaşayacak. MADDİ Kaygı sebebi ile. Cennete gidememek de maddi kaygı dır. Adam camiye gidip şekli tutturuyor sonra çalıyor, çırpıyor, tecavüz ediyor, vergi kaçırıyor, yalan beyanla devletten çalıyor, yinede kendini dindar sanıyor. Camiye gidip şekli tutturdu ya.? Camiye gitti türban taktı ya, tamam dindar oldu.
(Üstte anlam karmaşası yaratmışım, kolayca da düzelecek gibi değil. başka yazıda düzeltirim)
Du yaw ne anlatıyordum, hemen konudan çıkıyorsunuz.
Özdil diyordum.
Baykal dönemi öyleydi, sadece gelir durumu iyi olanların partisiydi. Derviş gelene kadar da oyları %10'un altına indirmişti. Derviş oyları yükseltti %20 yi geçirdi sonra baykal'ın büyük kazığını yedi. baykal beslediği gazetecilere Derviş hakkında yalan haberler yazdırdı. Derviş de arkasına bakmadan kaçtı. Düşmanın bellidir onunla sonuna kadar savaşırsın, gerekirse savunduğun uğurda yaralanırsın ölürsün. Ama kendi gurubun sana bıçak saplamışsa savaşacak bir şeyin kalmaz, çeker gidersin. Kimin için savaşacaksın sana bıçak saplayanlar içinmi.?
Beslediği gazeteciler demişken, baykal halktan uzaklaşınca gazetecilere sarıldı. Halkın arasına inemiyorlardı, gazetelerle halka sesimizi duyursak yeter demeye başladılar.
Gazetede sesini nasıl duyuracaksın.? Gazetelerin tamamı devletten beslenmeye çalışan kan emicilerin elinde. Hepsi vampir. Ancak büyük paralar vererek kendinden bahsettirebilirsin.
baykal denen yaşam formu chp belediyeleri aracılığı ile gazetecileri bolca besledi. baykal hakkında ağır konuşacak sağcı solcu hiç bir gazeteci göremezsiniz. Ben görmedim. Gazeteciler için özel adamdır. Rakibidir iyi yazmaz ama kötü yazmaya da gönlü el vermez.
gariban halkı belediyeye ait hazine arazilerinden çıkarttı, çok değerli denize yakın binlerce araziyi gazetecilere BEDAVA DAĞITTI. Bunlara şahit olduğum için ve ispatlayabileceğim için rahatça yazıyorum. Hoş akp ninkileri ispatlayabilsem de yazamıyorum. Sahta belgelerle generalleri hapse attılar, biir kısmı içeride öldü. Halada içeride olanlar var ve... her neyse.
dinç bilgin, gazete patronu zengin adam, ibrani kökenli.
Gazetecilere chp belediyelerinin dağıttığı arazileri gördüm, bir tanesinde dinç bilgin'in ismi vardı. halkın arazisini çok zengin adamlara da vermiş.
baykal benim gözümde soysuz ahlaksız bir adamdı.
özdil hakkındada düşüncemi biliyorsunuz, adam pazardan çürük sebze toplayan kadınları anlatıp, devleti soyan aydın doğan a oy istiyor. Böyle anormal bir adam.
Gazetecilere halkın malını mülkünü dağıtan baykal ı sevmesi son derece doğal.
Soruyu başka türlü soralım.
Deprem özelinde örnek şehrimiz İstanbul olsun.
İlki 1960"larda, diğeri 1990'larda ve sonuncusu yabancılar olmak üzere üç büyük göç dalgası aldı.
Sehir adeta işgal edildi.
Düzensiz göç, düzensiz ve plansız yerleşimlere yol açtı.
Gecekondu mahalleleri seçmen olmanın verdiği güçle, toprak rantlarına imar aflarına, kaptı kaçtı müteahhitlerin çürük çarık apartmanlarına evrildi.
Sonuç devasa bir sorun.
Anadolu'da büyükşehir statüsündeki pek çok il benzer süreci yaşadı.
Bilim diyenin önüne ilim kondu, akıl diyenin önü bayrak ve ezanla kesildi.
Bu böyle olmasaydı...
Kuralsız demokrasiye izin verilmeseydi.
Sanayi ve ticaret bir plan dahilinde sehirlere dağıtilsaydı.
İstanbul bir finans ve hizmet sehri olarak planlansaydı.
Düzensiz göçe ve yerlesime izin verilmeseydi
Deprem gerceğine göre yerlesim alanları belirlense, ulaşım ve altyapısı tamamlanmış imara açılmış alanlarda depreme dayanıklı konutlar insa edilseydi..
Sonra günün birinde bir abd gemisi gelseydi.
Biz bunda haarp teknolojisi olduğunu ve bununla fay hatlarını tetiklediğini biliyor olsaydık.
Bizim için ne anlam ifade ederdi?
Bunun artık çok anlamsız. bir soru olduğunun farkındayım.
Genc kizlari agina dusuren biri muhalefet baskani
Evde paralari sifirlayan biri ulke yonetiyorken
Yani namusumuzu biri
Malimizi biri gotururuken
Ulkenin ayakta kalmasi imposible ..
Allah dagina gore kar verir
Almana merkeli
Bize malum sahislari
Bu ulke duzelmez kardesim
Akp gitse
Chp gelse duzelmez
Sadece bir iki yil bahar
Sonra kis
SM-N935F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
https://upload.wikimedia.org/wikiped...ion%29.svg.png
:whistling:
: