Printable View
Merkez Bankası Başkanı'nın değişmesi ve İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesi üzerine CHP olağanüstü toplanıyor
Aklıma takılan bir soru var...
Önce borsanın çökmesi, ardından Merkez Bankasının faiz artırımı,gece yarısı da başkanın görevden alınması...
Bunlar normal ve tesadüf mü.?.
Acaba; Sarayın içinde telekulak mı var.?
bir iki kelam da ben edeyim şu naci agbalın görevden alınmasıyla ilgili düşüncelerimi paylaşmak isterim sn naci bey gidecegini sanırım biliyordu ve 200 baz puan faizi yaptı ki günah keçisi olmayı kabullendi ve siyaseten gelecegini garantiledi sn cumhurbaşkanı da veya başkan diyelim bahaneyi bulmuş kurnaz tilki gibi gece yarısı bu ismi görevden aldı tam bir fırsat diye düşünmüş olacak ki fırsatı kaçırmıyor bu kaçıncı merkez bankası başkanı görevden almak bu iktidar gerçekten bu ülkeyi düşündügünü zannetmiyorum kendi egolarını tatmin etme derdindeler hatırlayın tüik başkanları milliegitim bakanları tam yaz boz tahtasına çevirmediler mi bu kurumları eee bir millet ne hak ediyorsa öyle yönetilirmiş bir partiyi 20 sene hiç degiştirmeden sürekli iktidarda tutarsanız kendilerini dev aynasında gören yalancı yenilmez dev güreşci zannederler çünkü bu iktidara bu millet şöyle bir osmanlı el ensesi çekmedigi müddetça de bu halk ve tabi istemeyenleri de yakarak böyle yönetilirmiş
benim kanatim bir partiyi en fazla iki dönem iktidara getireceksin ki şımarıp kendilerini bu ülkenin hatta bu cografyanın kıralı zannedip şımarmasınlar ve iktidar degişince gelen de geçmiş iktidarların pisliklerini ortaya döküp gereken hukuki işlemleri yapsınlar tabi yaparsa yapmaz da degişince benimkiler de ortaya saçılır korkusu olursa işte o zaman yandı keten helvam der halk kısacası bizler bu şekilde yönetildikçe ve bu halk da takım tutar gibi partizanlaşırsa ahanda olan bu olur ve ne hukuk ne liyakat ne ekonomi kalır ve kendi kendimizi avutur dururuz
bu da bize başkasının yumrugunu yemeyen boksörün kendi yumrugunu balyoz zanneden yalancı boksörlere benzetir
AK Parti Genel Sekreteri Şahin, "Andlaşmalar arasında herhangi bir ayrım yapılmaksızın uygulanmasının durdurulması veya sona erdirilmesi konusunda Cumhurbaşkanlığı yetkilidir. Bu karar, uluslararası hukuka ve iç hukukumuza uygundur." dedi.
Bir gün önceki Yeni Şafak gazetesinin manşetine bakarsanız olacağın daha önceden belli olduğunu göreceksiniz ..
https://uploads.tapatalk-cdn.com/202...d94c34f41b.jpg
Mustafa kardeşim
Egeen de bayağı Merkez başkanıyla alakalı yazılar yazdık.
Bir bak el at oraya.
Konu dışına çıktık galiba.Kızgınlıktan.
Teşekkürler.
Barolar birliği : Kamuoyunda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen "Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nden Türkiye'nin imzasını çekmesi hukuka aykırıdır.
2. Adı geçen Sözleşmenin onaylanması, 24.11.2011 gün ve 6251 sayılı Kanunla uygun bulunmuştur. Ayrıca bu Sözleşme temel hak ve hürriyetlerin korunmasına ilişkin bir sözleşmedir. Anayasa'nın 90. maddesinin son fıkrasına göre normlar hiyerarşisindeki yeri kanunların üzerindedir.
3. Usulde paralellik ilkesi ve Sözleşmenin yukarıda açıklanan niteliği gereği, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin söz konusu Sözleşme'den çekilmesi için çekilme yetkisi veren kanuni bir düzenlemeye ihtiyaç vardır. Bu sebeple Kararname ile çekilme hukuka uygun değildir.
4. Öte yandan kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddet ülkemizin ve tüm dünyanın en önemli meselelerinden biri iken, şiddetle mücadelenin hukuki temellerini zayıflatacak, şiddet eylemlerinin faiillerini psikolojik olarak cesaretlendirecek, mağdurlarına ise korunmasızlık hissi verecek bu çekilme insan haklarının etkin biçimde korunması açısından da kanaatimizce yerinde olmamıştır.
5. Ayrıca İstanbul Sözleşmesi kamu kurumları ve sivil toplum örgütlerinin görev alanlarını belirleyip, ulusal ve uluslararası işbirliğini teşvik eden bir düzenlemedir. Bugüne kadar bu Sözleşme hükümleri çerçevesinde şiddetle mücadele açısından kurumlar arası işbirliğinde önemli mesafeler katedilmiştir. Kadına yönelik şiddetle ve aile içi şiddetle mücadelede en kapsamlı uluslararası antlaşma olan bu Sözleşmeden çekilme hem bu iş birliğine zarar verecek hem uluslararası alanda Türkiye açısından olumlu olmayacaktır.
Kamuoyunun bilgilerine saygıyla sunarız.
Türkiyede 4 ayda merkez başkani değişimini hazmedemeyen. Kitle.... sizlerere derimki... Bu ülkede faizler %70 ken . 200 lerden bahsetmiyorum..iki yılda bir secim her ay bakan değişimi olduğunu her gün şehit haberleri. Yoksul bir ülke. Arabasiz evler. Ak parti öncesi.. şimdi sokakdaki köperler kediler bile tok kedi köpek yemek secer oldu....kadinin sosyal kimliğine kovuştuğu bu günlerde. Daha iyisi inananin olmaz...yormayın. kendinizi...
şükredin şükür zenginin fakiri kandırma sistemidir
gerçekten sizingibi partiperestlerle bu ülkede yaşamak bir ızdırap puta tapan putperesler gibi olmuşsunuz ne diyeyim ALLAHIMA şükür ki aldıgınız havayı içtiginiz suyu da bu zamanda sizlere bu iktidar hediye etti demiyor gazlı lambalarla oturuyordunuz evinizde buzdolabı televizyon yoktu elektirigi de biz icat ettik barajları felan da biz yaptık demiyorsunuz takım tutar gibi partizanlaşmış sizlerle yaşamak büyük bir ızdırap gerçekten yav bizim oyumuzla gelen bu siyasileri bu kadar ilahlaştıran sizlere acıyamıyorum da gerçekten kendim ettim kendim buldum şarkısını dinleyip dursunlar diyorum başka da bir şey demeyecegim sagır olmuş körleşmiş birisine ne denir ki bilen söylesin utanmasanız kadınlar çarşaf giysin erkekler cübbe ve kadınlar bırak denizi sokaga bile çıkmasın da dersiniz bu biad la.
Bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa, gerçeği söyleyenlerden o kadar nefret eder.
George Orwell
Deniz Ülke Arıboğan....
Yetmez ama evetçilerin önde gelenlerinden...
https://i.hizliresim.com/RBbmtA.png
Ve de akil insanlar heyetinin Marmara bölgesi başkanı...
http://www.soldefter.com/2013/04/03/...etci-cocuklar/
Carşaf tekke ne alaka sulandirma sen sek devam et cabuk carpar... ben sulu ve mezeli icerim...
Akılsız çavuşlar,
Döner bir tarafını avuçlar.
O sek yalıyor
Akp öncesi yemin ederim daha güzel bir hayatımız vardı, belki lüks evlerimiz ve arabalarımız yoktu ama millet de birbirinden bu kadar nefret etmiyordu. Şimdi etrafımızda ne aile,ne dost ne de komşu kaldı çünkü herkes herkesten korkar oldu, kimse kimseye güvenmiyor. Biz ki bir apartmanda kürt komşumuzla kahvaltı edip alevide akşam yemeği yiyorduk. Şimdi kardeş kardeşle aynı sofraya oturamıyor. Milleti inanılmaz ayrıştırdılar.
Homolara özgürlük başka bahara kaldı.
İletisim başkanı Fahrettin Altun : Hükümetimiz, kadına karşı şiddeti sona erdirmek ve kadının sosyal hayattaki yerini daha da güçlendirmek için var gücüyle çalışacaktır. Şunu açık ve net bir biçimde ifade etmek isteriz ki bizim amirimiz aziz milletimizdir. Bize yalnızca aziz milletimiz istikamet çizer.
İç hukukumuzda yaptığımız bu düzenlemelerle “kadına karşı şiddetle mücadele” noktasında hukuki altyapımızı güçlendirdik. Bundan sonra da çok daha dinamik bir bakış açısıyla kadınlarımızın kazanmış olduğu hakları pekiştirmek için yeni düzenlemeleri hayata geçireceğiz.
Fahrettin Altun : Kendi içindeki sayısız taciz ve tecavüze sessiz kalan, en temel hak ve özgürlüklerden biri olan başörtüsünden dolayı onlarca yıl Türk kadınının her türlü hakkını gaspeden zihniyetin kadın ve insan hakları konusunda bize vereceği hiçbir ders yoktur.
Türkiye’nin tarihi, Batıcı müstemleke zihniyetin eziyetleri, zulümleri, yasakları ve çifte standartlarıyla doludur. Bunlar “demokrasi” adına bu ülkenin başbakanını astılar. “Laiklik” adına bu ülkenin evlatlarının eğitim hakkını ellerinden aldılar.
Onlarca yıl sürdürdükleri zulümlerin müsebbibi kendileri değilmiş gibi utanmadan demokrasi havariliğine soyunuyorlar. Terör örgütleriyle el ele gezip utanmadan vatan millet edebiyatı yapıyorlar. Şimdi de kadınlarımız üzerinden aziz milletimize karşı bir saldırının içindeler.
Eğer gerçekten derdiniz bu ülkenin kadınları, insanları ve evlatlarıysa ilk iş olarak kendi içinizdeki taciz ve tecavüzlere ses çıkarırsınız. Sonra da terör örgütleriyle aranıza mesafe koyarsınız. Geçmişte yaptığınız zulümler için çıkıp milletimizden özür dilersiniz.
Türkiye, Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde sayısız devrimi gerçekleştiriyor. Kadınlarımız her alanda daha aktif ve özgüvenli bir şekilde yer alıyor. Türkiye, aile ve toplum yapısı başta olmak üzere tüm dinamikleriyle geleceğe emin adımlarla yürüyecektir.
Twitter'da gördüğüm bir söz: " Keşke taşı taşa sürterek ateş yakmaya çalışsaydım da şu döneme denk gelmeseydim emenike "