330 milyonun 330 bini çok çok iyi eğitimli ve sistem
Printable View
Abd disiplinsiz 1 numara
Japonya disiplinli 1 numara
Eee
Türkiye disiplinli ve disiplinsiz ama 2 numara
İş aslında
İmkanda ve heveste bitiyor
Ozon tabakasındaki delik kapanmış diyorlar:))
Cuma gecesi kapanış yapmaya nöbetći bankacı bırakmışlar komediye döndü bu iş :) 6,99 lardan 6,95 e cakti. Bu hatti savunayim derken cephaneyi bitiriyorlar. Daha öncede 3 tl ve 5 tl yi savunurken büyük cephane harcanmisti. Rezervler korunsaydı şimdi çok daha düşük seviyelerde olurduk
Abd nin istihbarat ağı çok kuvvetli.
İngiltere 1800 lerde istihbarat ağı yarattı ve dünyaya hükmetti. Dünyanın her yerinde istihbaratçısı vardı..
Bu sistem Cengizhan a dayanır. Timur ile devam eder. Bu yüzden Cengizhan hiç savaş kaybetmemiştir ve dünyaya hükmetmiştir...
İngilizler bunu 1700 lerde anca keşfetti...
İstihbarat, ajan aslında Türk geleneği fakat biz bunu devam ettiremedik.. belki de masraflı geldiğini düşündük...
Atatürk de istihbarat işini iyi yapar. Kendisinin yapısı gereği örgütleyicidir. kaldı ki müfettişlik mesleğidir. Bu yüzden ilk işlerinden biri istihbarat ağı kurmak oldu.. bizde ise bu yapıyı fetöcüler, siyasal islamcılar mis gibi hamur gibi yoğurdular.. yurtdışına hala açılabilmiş değiliz. İstihbarat işinde sıfırız..
keza 2. Dünya savaşında çok iyi iş yapmıştır istihbarat. Bizi savaşın kıyısında döndürdü..
Habertürk de Abdurrahman Yıldırım bir yazı yazmış ribaund olsn yazısında Mayıs ayında son 10 yılda Mayıs'ta sat ve git gerçekleşmesi olmuş bu bizi ne derecede etkiler yada bazı hisselerdeki anlamadıgimiz satışların bu sebebi erkene mi alması demek bu?
beyin göçü,kötü yönetim,teknolojiye yatırım yapılmaması,kaynakları kullanmama(her taraf orman ama mobilya sanayi zayıf gibi),refahın topluma yayılamaması(PETROL 100 DOLARI GEÇTİĞİNDE BİLE büyük kesim refahtan pay alamadı),ayrıca eğitim artık eski kalitesinden hayli uzak....
Endekstede uzun yapamıyorum...Yurt dışı sağlam tepkisini aldı...
Savunma düştüğünde hareket sert olabilir...
Bu ara senin gibi altın düşünüyorum, sanki para altına akabilir...
Cuma akşamı 1724.60 maliyetli Haziran vadelileri aldım, bu hafta biraz daha alacağım...
Endeks, bankalar falan derken hareketlerden rahatsız oldum... Açıkçası yukarı bir 3-4 Binlik bekliyordum ama kaygan zeminlerden dolayı risk almadık...
Bakalım...
Merkez Bankasının yayınladığı bankalardan swap yolu ile kısa vadeli olarak aldığı döviz tutarlarının bilgisi çok gecikmeli yayınlanıyor.Salı günü Mart sonu itibariyle veriyi yayınlayacaklar.Ama günlük olarak yayınlanan merkez bankasının analitik bilançosuna göre 22 Nisan itibariyle bankalardan swap yoluyla aldığı dövizlerini toplam tutarı 38 milyar doların üzerine çıkmış olmalı,yoksa hala kamu bankaları üzerinden satış yapma imkanı olmazdı.Merkez bankasının swap yoluyla aldığı dövizlerin %70'den fazlasının vade süresi 1 aydan kısa, ancak yine analitik bilançodan görülen merkez bankasının bu dövizlerin tamamını satmış olduğu,dolayısıyla merkez bankası vadesi dolan swap anlaşmalarını, elinde geri vereceği bir döviz olmadığı için sürekli -ve zorunlu- olarak çevirecek demektir.
Peki merkez bankası bankalardan daha ilave olarak swap anlaşması ile kısa vadeli olarak ne kadar daha döviz alabilir.Bankalar aktiflerindeki dövizlerin kabaca 168 milyar dolarını döviz kredisi olarak vermişler,ayrıca bankaların elinde döviz cinsinden menkul kıymetler var.Bunlar haricinde zaten merkez bankasında tutulmak zorunda olan zorunlu karşılıklar ve daha önce merkez bankasına swap sözleşmeleri ile kısa vadeli olarak verilen dövizleri de düştüğümüzde bankaların elinde kullanabilecekleri sadece yurt dışı muhabir hesaplarda tutulan 14.7 milyar dolar ve banka kasasında nakit tutulan 5.3 milyar dolar kalıyor.Bankalar yurt dışı muhabir hesaplarda tutulan döviz ile hem %100'ün altında çevirdikleri dış borç ödemelerinin eksik kalan kısmını hem de ticari ve bireysel müşterilerinin yurt dışındaki ödeme emirlerini gerçekleştiriyor.Elindeki dövizleri tüketen merkez bankası ise bankalardan bu 14.7 milyar doları da Türkiye'ye getirmesini ve swap yoluyla kendisine vermesini ayrıca çok yüksek maliyetli olsa da vadesi gelen dış borç ödemelerini %100 oranında çevirmesini istiyor.Merkez bankasının son aktif rasyosu tebliğinin bir amacı da bankaları bu amaç doğrultusunda zorlamak.Yani bankalar bundan sonra merkez bankasına en fazla kabaca 15 milyar dolar daha swap anlaşmasıyla döviz verebilirler ondan sonra bu kanal da kurumuş olur,yazdığınız gibi bankalarla swap hattı da kapanmış olur.
petrol fiyatları bu kadar düşmüşken (haliyle mazot fiyatlarına da o kadar olmasa da indirim yapıldı) yarın (2-3 ay içinde) petrol fiyatları 30-40 patikasına çıkarsa (dogalgazda da artış olur,elektrik fiyatlarına da zam gelir) o zaman enflasyonu nasıl tutmayı düşünüyor acaba ekonomi yönetimi???
MB Doları 6 tl ye sabit kur yapar borcunuda bu orandan öder. Bişicik de olmaz. Çünkü elimizde corona gibi güç var. Ekonomi kötü oldğundan değil. Virüs yüzünden.:halay:
Hiç öyle birşey olmaz. Herkes bankadan parasını çeker ve banka kuru dışında karaborsa kuru oluşur. Bankada 6 tl karaborsada 30-40 tl gibi :) öyle bir durumda döviz mevduatın yanında tl mevduatta çekilir. Bankada %8 faiz yerine altın kara borsa döviz gibi yerlere gider para. Mevduatsız kalan bankalar kredileri geri çağırır vs. Mal fiyatları karaborsaya düşer. 10 yılda toparlanamayacak bir hâl alırız.
Tabi bunlar saçma bir senaryo hiçkimse böyle birşey yapmaz. Dalgalı kurda bırakırsın dövizi uçsada geri gelir.
-Şu an Türkiye'de döviz kurları - her ne kadar kamunun fiyat oluşum mekanizmasına müdahaleleri olsa dahi- arz ve talebe göre serbestçe oluşuyor.Merkez Bankasının ,serbest piyasa rejiminde, hiç bir tarafa karşı kurun seviyesi ile ilgili bir yükümlüğü yok.
-Sabit kur rejiminde ise merkez bankasının tüm taraflara yükümlüğü vardır.Örneğin 1usd:6 TL dersen,dolar getirene 6 TL veririrsin ama 6 TL getiren herkese de merkez bankası 1 dolar vermek zorundadır.Yani merkez bankası,örneğin önümüzdeki 1 yıl içinde 156 milyar dolar borç ödemesi olan özel sektör,borç vadem geldi al 6 TL'yi karşılığında 1 dolar ver,borcumu ödeyeceğim dediği zaman bunu temin etmek zorundadır.TL varlıkları satıp yurt dışına giden yabancılara 6 TL den dolar vermek zorundadır,yurt dışına turistik amaçlar için gidenlere,ithalat yapanlara 6 TL karşısında 1 dolar vermek zorundadır.Zaten sabit kur sisteminde sadece kamu borçlanabilir,sabit kur rejimine geçilmesiyle birlikte özel sektörün borç çevirmesi de biter,vadesi gelen borçlar kapatılır yenilenmez.Özal döneminde serbest kambiyo rejimine geçilinceye kadar böyleydi.Yabancı yatırımcılar 3 şart ileri sürdü:1)Kurların serbestçe oluştuğu,sermaye hareketlerinin serbest olduğu kambiyo rejimi 2)En az 2 rating kuruluşunun Türkiye'nin kredi notunu belirlemesi 3)Uluslararası tahkimin Türkiye devleti tarafından kabulü.Bu şartlar gerçekleştikten sonra bankalarımız ve şirketlerimiz yurt dışından borçlanmaya başladılar.
-Merkez Bankası rezervleri çok yetersiz olduğundan büyük döviz kıtlığı olur,döviz karaborsası oluşur,ithalatçılar ve yurt dışına gidenler dövizi çok yüksek pariteden karaborsadan bulmaya çalışır.
İsterse denensin de ne olduğunu hep beraber görürüz.Yaşı fiilen sabit kur rejimini görmeye yeten birisi olarak olarak söylüyorum,bunları yaşadık, üniversite öğrencisiyken yurt dışına giderken resmi kurun 2 katına kapalıçarşıdan döviz aldığımı hatırlarım.
Sonra $aakk Doları 6’ya sabitlersin, sonra $aakk bir lira daha dü$ etti 5’e, baktın olmadı $aakk diye bi daha ne etti 4 sabit derken $a$ar kalır cümle alem..
Di mi secbul ?.. )
Dolarsız kalan ıskalayanlar kafayı 7 iyice tabi kur Yedi bitirdi hesabı..
99 da çıpalı kur sistemine geçildi, her ay enflasyon kadar kurda artış oluyordu. Sonuç? %100 e yakın devaluasyonla dalgalı kur sistemine geçildi. Bankalar battı, faizler gecelikte 7binlere fırladı tahvile %100 uzeri faiz verildi. Bunlar yaşanmış gerçekler. Tekrar yaşamak isteyen olur mu?
Seçbul abey 1 e sabitleyin de hesap kolay olsun. :oleyo: