Uzun uzun yazdım sonra gerek yok dedim. Bizim ruhumuz göçebe asla elimizdeki ile yetinemeyiz. Bu nedenle yapacak bir şey yok.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Printable View
Şimdi hakiki enflasyon ne ,tevatür muhtelif ama yüzde 20 ila 40 arasında bir yerde.Sen maaşlarımıza ne kadar zam yapıyorsun,çakma enflasyonla yüzde 12 falan.E ne oldu ev alanın geliri kiradan dolayı(kiralar kanunen çakma enflasyon oranında artıyor,o da artışı yapacak kiracı bulursan) her yıl yüzde 10 ila yüzde 30 arasında bir yerlerde eriyor.Bu çakallığı dolar yemiyor artıyor,altın yemiyor artıyor,ama maaşlar ve kiralar artmıyor,çünkü onlar eldeki kuş ona cıss.E bu durumda kim neden emlak yatırımı yapsın,emlağı olan da satar altına dolara geçer.Bu iş matematik işi,emlak işi bitmiştir.Ha bu arada evin amortismanı ,emlak vergisi,gelir vergisi ,kiracı ödeyecek mi ödemeyecek mi o konulara hiç girmedim bile,düz matematikle bile emlağa yatırım işi sakat.
Zaten yukarda anket var ,millet orada konuya cevap vermiş zaten.
Aslında çürük evde ev sahibi olarak oturanların daha hevesli olması gerek. (Deprem olsa benim kiracım ölür ya da başka yere taşınır ben madur olmam, fakat diğer ev sahipleri ya kendileri ölürler, ya da sokakta kalırlar, maduriyeti iliklerine kadar hissederler)
Fakat nedense tam tersi bir pisikoloji içindeler.
Oturdukları evden başka ev görmemişler, hesap kitap kanun falan bilmiyorlar, olaya mantıklı bakamıyorlar. Müteahite "lamba cini" muamelsi yapıp işi bok ediyorlar.
Aynı adada başka bir müteahit abimizin de evi var. O hiç toplantılara gelmedi bile.
Abi niye gelmiyorsum dedim. Arsamın karşılığında bana kaç metrekare pay düşüyorsa zaten onu verecek. Gerisi önemli değil diyor.
Gayet profesyönel düşünüyor adam.
Belediyenin verdiği inşaat metrekaresi belli,
% 50 si belli,
o % 50 den kime kaç m2 düşüyor belli.
Bunun üstüne daha bir karış fazla isteyen mümkünse ilk depremde aramızan ayrılsın.
Deprem sonrası mahalledeki sıfır evlerde %10-15 artış oldu fiyatlarda .
Kirada %30 artış oldu
hisse.net kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
İstanbul da bir ilçenin mahallesi
iPhone cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Özellikle Beşiktaş'ta merkezi çarşıların olması/bitişik nizam olması dönüşümü sıkıntılı hale sokuyor. (Keza Kadıköyde benzer) Demografik yapıda değişiyor böylece. Eskilerden az kişi kaldı mahallemde. Belediyelerin işe el atması şart.
--
Avusturya'da geçen yaz gittiğimiz aile dostumuz 1970'den beri aynı evde, torunlar çocuklar hepsi bi arada büyüyüp yaşamışlar sonra büyük şehirlere göçmüşler. Etrafa bir çivi bile çaktırmamış devlet. Her şey aynı. Orada eski binalara hem saygı var hemde yeni binalar görüntüyü bozmayacak şekilde "basit ve sade" mimari ile yapılıyor. Bir diğer önemli taraf: adamlar bi kere yapmış sağlam yapmış. (Örnek Bursa'da 20 senelik binalara bile kentsel dönüşüm yapıyorlar şu an)
Syg.
Bahsettiğiniz 2.ci paragraf çok doğru ve korkunç,bilimi,doğruyu reddedip,hırsızlığa,sahtekarlığa,görev komisyonculuğuna yol vermek bu sözde yeni özde eksik malzeme kullanımı vs nedenlerle potansiyel mezar izbelerin oluşmasına izin verenler,deprem,sel gibi afetlerde işi maneviyat kanalına havale edip her türlü suçtan sıyırıyor güzel ülkemde......
Dün tvlerde yine bir rezillik izledik. İddasına göre haberciliğinin yeni halkası vardı. Sıva ustası yapılırken bu bina sağlam değil dedi. Diğerini inşaat alanından kovdular diye haber yapılıyor.
Ama hiç kimse şunu sormuyor. Madem bu binalar bu kadar kötüydü neden bunca zaman sustunuz ?
Ekmek parası adı altında bu süreçlere göz yuman bende varsam bende herkesin 99 sonrası olan tüm depremlerde sorumluluğu vardır. Hatta biraz ileri gideyim. 1939 depremi sonrası kuzey anadolu fay hattında sırayla depremler olurken bakan. İstanbul, çılgın gibi göç alırken gözünü kapayan herkesin sorumluluğu mevcuttur.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
1100K TL fiyat istenen bir daireye 100K Dolar teklif ettim, satıcı hemen kabul etti. Ama MB başkanının kovulması tedirgin etti, enflasyonu daha da arttıracak hareketler gelecek sanırım, Dolar'da kalmam daha isabetli olacak gibi gözüküyor.
Bizzat müteahhit birisinin bundan 4-5 yıl önce bana söylediği son yaptığı bina her ay 2-3 cm kayıyormuş. Sonradan anlamışlar bina çevresine kazık dikmeyi unutmuşlar.. şimdiki binalarda pek uzun vadeli değil bence..
Yazınızın sırf son kısmını aldım ama çok güzel özetlemişsiniz fakat durum size özel değil. Kentsel dönüşüm yaptığımı söylemiştim ve her apartmanda aynı durum var. Türk insanında ki bu durum homojen dağıldığı için her binada bu tarz karakterler var haliyle :)
Para istemeyen bina da görmedim. Yönetici açıktan 50 bin ister, 100 bin ister, en son 50 bin dolar istediler. Depremde bina başlarına yıkılmasın diye yenileme yapıyorsunuz, adam sizden cebine para indirmeye çalışıyor. Ve indiriyor da :) Ben daha binada para vermeden iş alamadım ama bu saatden sonra kolay kolay vermem... Kapıcı var ise, kapıcının tazminatını isterler. Bir çok binada maliklerin vergi borcu vardır. Onu isterler. Tabii vergi borçlarını fln mecburen ödüyorum belediyede ama sonra ödenecek kira paralarından düşüyorum. Genelde her binada 10-15 yıl konut vergisi yatırmamış karakterler oluyor...
Sürekli müteahhitlere laf ediliyorda, bu işin kanseri "mal sahipleri"... Zaten kentsel dönüşümün doğrusu nedir? İnsanların kendi oturdukları binayı, kendi paraları ile yenilemeleridir. Yani müteahhidin aslında YÜKLENİCİ olması gerekir. Fakat milletde para olmadığı için, bu iş olması gerektiği şekilde yapılamıyor. Bu işin altından kalkacak para devletde de yok doğal olarak... Sonuç olarak iş firma sahiplerine kalıyor ve bunlarda halk arasında MÜTEAHHHHHİT olarak biliniyor ve sevilmiyor.
Doğru ama 60 gün belediyeye kalmış. Kadıköy bunu uygulamıyordu. Hasarlı bina dahi çıksa, siz yıktırmadığınız sürece dokunmuyordu fakat sonra depremlerde yıkılan binalar sonrası bunu sıkılaştırdılar. 60 gün değil yine de. 2 ay sonra genelde yazı geliyor, binanın gazı, vs kesilecek diye. Sonrada belli bir sürede yıkılıyolar.
Ama onunda dezavantajları var. 2 sene evvel bi yer ile anlaştık. Raporunu aldık. Sonra notere gitmeden evvel aşağıda ki 5 dükkan sahibi, ekstra haklar talep etti. Hayır dedim ve bıraktım. Sonra gaz kesme yazısı geldi. Mal sahipleri tutuştu ama yine de anlaşmayı başaramadılar. Sonunda binaları belediye tarafından tahliye edildi ve yıkıldı. Tüm bu işler biz raporu aldıktan sonra 1 yıl civarı sürdü...
Bu ülkede bu ücretlere yapılmayacak yegane işler imza yetkisi olan işler. Prosedürleri atlarken sırtın sıvazlarken, mahkemede bir başına kalma ihtimalin yüksek.
Benim söylediğim beton dökülmeden önce bağlantıları detaylı olmasada kontrol eder. Beton dökümüne eşlik eder şeklindeydi. Sonuçta her gün beton dökülmüyor.
Bildiğim kadarıyla betondanda numune alıp sonrasında test ediliyor zaten. Hem firma hem işlemi yaptıran tarafından beni en çok rahatsız eden fatih altaylının alttaki yazısı olmuştu.
https://m.haberturk.com/yazarlar/fat...akildan-calmak
London Landlords Will Work Harder for the Rent
Demand for sustainable offices and shorter leases is rising among tenants, posing new risks for property owners
https://www.wsj.com/articles/london-...nt-11605110169
Son deprem görüntülerinden sonra, yüksek katlı ve 2005 yapımı öncesi evlerin/binaların talebi düşebilir.
Şahsen, ev almayı düşünürsem kriter olarak, alt katı olan dükkan olmamasını da ekledim.
Ytd
Wsj'ye ücretli aboneliğinize imrendim doğrusu. Mi 9T Pro cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
İnsanlar çok garip ! Gerçekten ben bu yaşıma kadar anlayamadım. 2006 yılında seferihisar da 6 şiddetinde deprem olmuş ve herkes çatlak- patlağı tamir telaşındayken ; ben müstakil ev bakıyordum. Henüz temel ve ilk kat direkleri atılmış bir inşaat buldum ve aldım. Gerisini kendim tamamlattım.
3 yıl içinde ( Tunç Soyer başkan seçilince ) sanki ülkede sadece seferihisar varmış gibi ( cıttaclow- yavaşşehir) fiyatlar 3 e katladı.
Şimdi de İzmir de bu son depremden sonra ayakta kalan binalar ( depremden alnının akıyla çıktı sloganıyla ) uçuk fiyatlara gidiyor. Yani hafıza mı kıt, gözümü kara ne derseniz. Ayakta kalan yeni binalar bile sarsıntıdan yara aldılar veya yoruldular. Tıpkı güreşte olduğu gibi. Bir silker iki silker üçüncüye devirir. Can bu kadar ucuz olmamalı.
Bayraklı ( eski bornova olan bölümleri ) , bornova ( mevlana mah, doğanlar mah, erzene mah . gibi ) deniz seviyesinde hatta bazı yerleri seviye altında. Eski tarımsal ovayı resmen kent yapmışlar. Orada en güzel yapılaşma forum bornova bölgesi. Zenginler ölmez diyen deprem hocasının kastettiği bu durumdu. tek kat veya 2 katlı villalar, işyerleri gayet güzel serpiştirilmiş. sokaklar geniş.
https://eksisozluk.com/aydanin-babas...?a=popular&p=1
İzmirde şu anda kaç kişi kiralık ev arıyor bunla ilgili bir haber görürseniz paylaşımısınız.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
2008 yılındaki dünya da yaşanan krizden sonra (2-3 yıl sonrası) ülkemizde ciddi bir konut satış trendi başlamıştı.
Yine benzer bir durum var gibi. Ülkeler ciddi derece para bastı. Altın hızlı bir yükseliş gösterdi. Belki bu durum bir müddet daha devam eder.
ülkemizde yin hızlı bir konut satış trendi oluşur mu ? Şahsen 1-2 yıl içinde böyle bir döneme girebileceğimizi tahmin ediyorum.
Çünkü ülkemizde genelde kenardaki birikimler gayrimenkul ile değerlendirilerek yatırıma dönüştürülüyor.
Sizler bu konuda ne düşünürsünüz?
Tabi ki bire bir kopyası olmayacak, ama ben yeni bir iktidarla yeni bir hikaye yazılabilirse emlakta tekrar yükseliş bekliyorum.
Daha fazla düşüş bekleyen kişiler bence fazla hayalperest.
Hani dolar yükselirken "20 TL olacak 50 TL olacak" diyen tipler türer ya,
sonra düşüşe geçince bu sefer karşı taraf başlar sallamaya "5'liraya düşecek, 3 liraya düşecek" diye.
Emlakta daha fazla düşüş bekleyenleri de ben onlara benzetiyorum.
Yükselişte nasıl ki mantık sınırlarını zorlamaya başladığı zaman alımlar azalıyor ve bir yerde alımlar durup balon patlıyorsa,
düşüşte de fiyat mantık sınırına dayandığı zaman kimse evini beleşe vermeye razı olmaz.
Ekonomi, adalet, vs. herkesin malumu. İnsanlar canından bezmiş. Gençler ülkeden kaçmak için can atıyor. Bir de üstüne virüs çıktı.
Emlakta buralar dip değilse, neresi dip?
Daha da düşüş bekleyenler, ülkede bundan daha fazla ne tür bir felaket bekliyorlar? Savaşa falan gireceksek söylesinler de biz de bilelim.
Dediğim gibi, olumlu bir hikaye başladığı anda yön yukarı.
Tek mesele, henüz olumlu hikayenin ufukta görünmemesi. :)
dibin dibi var, dipten bol ne var.
konu sadece emlakta değil tüm yatırım araçları.
örneğin ben dipte olduğunu düşünüp havacılık hissesi almaya başladım.
mart ayında birçok hisse dibi gördü ,bir ara petrol eksi fiyatlara düştü (detayına girmeyelim)
benim için emlakta dibin olmasının tanımı aşağı yukarı belli tamamen şahsi yorumumdur.
iş bankası mevduat faizi yıllık 20% olduğu gün emlakta benim için dip gelmiştir.
dibin dibini bulmak benim işim değil ben kafamdaki dibe bakarım, sanırım sizin dip tanımınız baya farklı :)
Mevduatta % 20'nin üstünü geçen yıllarda görmüştük sanırım.
Siz nasıl davranırsınız bilmem de, insanların çoğu o ortamda ya yüksek faizi bırakmak istemez, ya da faiz artınca elindeki dövizi düşmüştür, düşükten bozmak istemez.
Dipler ve tepeler hep bu psikoloji yüzünden kaçar. :)