Originally Posted by
Maslak1
değerli ortak,
tabloda yazanların dışında;
somut bilgi olarak açık kaynaklardan gördüğüm sadece 1 bilgi var: ilk 6 ayda sadece 1 tane tübitak destekli biyobenzer için 200 milyon TLden fazla para harcadık (bkz faaliyet raporu).. projenin tübitak destekli omasının haber değeri, 200 milyon TLyi tübitaktan alacak olması değildir. haber değeri, tübitakın destek vermiş olmasıdır (tübitak proje sayımız faaliyet raporlarından gördüğümüz max sayımız sanırım 26dır).. bu desteğin anlamı şudur: bu ürün mutlaka ithalatı çok olan ve devletin ithal ikamesini beklediği bir üründür, cirosu yükske üründür (bkz tüğbitakın sanayi ile işbirliği hk misyonu). merakla bekliyor olacağım.
bir de şunu referans olarak söyleyebilirim: küresel firmalar arasında baktığımızda da 400 kişlik ar-ge deva hacmindeki firmaların sayısı değildir. deva, türkiyede ileri derecede avantajlı bir ar-ge ekosisteminde oldukça ekonomik koşullarda bu kadar bilim insanını bir araya toplayabilmiştir.
tahminime göre, 400 kişi TRdeki toplam ilaç argecilerinin 1/4ü ile 1/5i arasındadır. yani, TRdeki toplam ilaç ar-gecilerinin sayısının 2000 civarı olması lazım. 2-3 yıl önce bu sayı ieis sayfasında 1600 civarı olarak yayınlanmıştı. yani; argecilerin %20-25i zaten devada çalışıyor (pazar payımız %3-3%.5 civarı iken,i ar-geci payımız %20-25). yukarıdaki listenin toplamı da 1500 civarıdır..
devlet nakit teşvikleri ve ar-ge kaynaklı vergi teşvikleri de deva için Türkiyeyi ar-ge bakımından müthiş avantajlı kılıyor. isviçreli Philipp Haas bu ar-ge merkezini isviçrede kurup (ki isviçre ilaçta çok çok ileride olan bir ülke olduğunu söylememe gerek de yok) işletseydi, muhtemelen maaş masrafları 4-5 misli yüksek olurdu.. yani, merkezin Türkieyde olması maliyet bakımından kuvvetli mukayeseli avantaj sağlıyor ve çok yükske kamu teşvikleri var. kuvvetli bir kaldıraç etkisi var..
