Originally Posted by
Maslak1
Bireysel ortakların bir kısmı, tekfende hakim ortakların usulsüzlük yaptığını düşünüyor. bunu da inşaat işi üzerinden yaptığını düşünüyor. hukuki bir süreç başlasa bile (ki elde "şüpheye mahal vermeycek deliller" olmadan) sonuç almanın zor olduğu bir dava olur. bu başlıkta ve sosyal medyada yazılanlarda bunu gözlemliyoruz.
bu konuda; şirketi, hukuk yolu ile sonuç almadan "hizaya getirmek" uzak olasılık olduğuna göre (aksiyon olmadan sonuç olmaz, aksiyon olsa bile ıspat konusu muğlak); ortaklar, şu bakımından mülkiyet haklarını korumaya çaba sarfedebilir:
Zarar eden iş ünitelerinin (inşaat şirketleri) işlerinin devamında ısrar ederek, azınlık hissedarların zararına yol açılmıştır. firma yöneticileri "basiretli ve tedbirli bir tüccar" gibi davranMAMAktadır. Bu konuda şirketin karar ve planlarının incelenmesi, proje fizibilitelerine verilen onayların değerlendirilmesi için hukuki inceleme talebi yapılabilir. Hukuksal zemini oluştuturulup, inşaat işi tasfiye ettirlebilir (mi?)..
Aramızda hukukçu var mı? değerlendirilebilir mi?
Usulsüzlük bağlamında değil ama bu bağlamda dava açarak şirketin hukuki takibe alınması değerlendirilebilir.
Benim görüşüme göre, inşaat işinin tasfiye edilmesi firmanın bist değerlemesine ileri derecede katkı sağlar. tek başına Toros dahi kalsa mevcut seviyenin 4-5 katı olması dahi mümkün.. burda ya da sosyal medyada yazan bir ortak demişti ki inşaat işi tasfiye edilirse usulsüzlük yapacak alan kalmaz.. ben de diyorum ki zarar, ister usulsüzlük ister basiretsiz davranma sonucu olsun; inşaat işinşin tasfiyesi bireysel yuatırımcının lehine olur. belki de tekfen yatırıcısının sorunlarının çözümü budur. yani;
zararın kaynağı, ister inşaat işinin modelinin veya konjonktürünün karsız olması olsun, ister usulsüzlük olsun; "belayı def etmekte" (inşaat işinin tasfiyesi) bireysel yatırımcının menfaati maksimumdur..