Dolarda Yükseliş Kaçınılmaz III

Alıntı:

---

Originally Posted by Tinaz

O halde durum o kadarda korkulacak bir noktada değil.

Türkiye, büyük bir ekonomiye sahip, ve gereğinden çok fazla vergi topluyor.

Yabancılar çoğunlukla bunu doğru değerlendiremiyor.

Bir düşünün, bütün Türkiye'de, kaç simitçi, kaç çay ocağı, kaç termosta çay satan , midyeci, pilav nohutçu, çerez satanlar, dondurmacı, pazarlarda tezgah açan kişiler ve kenara yanaşan kaç kamyon vs. Bunu saysak sayfa dolar, yabancıların anlamadığı bu.

Ev tamir işleri yapan, muslukçu, elektrikçi, uydu ayarcısı vs evlere hizmet veren onbinler var.

Belki çoğu kayıt dışı ama bir ticaret var ve sürüyor, kayıt dışı da olsa, çarpan faktörü çalışıyor.

Tüm bunları göz önüne alırsak, ülkenin hala yönetilebilir olduğunu düşünüyorum.

O nedenle kimse kimsenın dolarını TL. çevirecek gibi bir endiseye kapılmaması lazım.

O ankette, % 31 oran 7 olursa satarım, diğer %31 fiyat ne olursa olsun satmam demeleri, konut fiyatlarındaki duruma benziyor.

Paranın satın alma gücü düştükçe, haklı olarak, konut satanlar da fiyatı yukarı çekiyor.

Bu enflasyondan kurtulmak lazım, bu konu en az milli güvenliğimiz kadar önemli.

---

Durumumuz aslında çok ciddi. Bunun göstergesi de bütçe açığının boyutu. Haziran 2019 itibariye devlet 402 milyar tl gelir elde etmiş, 481 milyar tl gideri var. Devlet 100 toplayıp, 120 harcıyor, ilave 20 lik gideri de borçlanma ile karşılıyor, bir de ona faiz ödüyor. İç dış borçlar kar topu gibi büyümeye devam ediyor. 2001 krizinde bütçe gelirlerinin % 86'sı faiz giderlerine harcanıyordu. Şimdilik o durumda değiliz ama o yolda hızla ilerliyoruz.

Alıntı:

---

Originally Posted by ekfuture

Durumumuz aslında çok ciddi. Bunun göstergesi de bütçe açığının boyutu. Haziran 2019 itibariye devlet 402 milyar tl gelir elde etmiş, 481 milyar tl gideri var. Devlet 100 toplayıp, 120 harcıyor, ilave 20 lik gideri de borçlanma ile karşılıyor, bir de ona faiz ödüyor. İç dış borçlar kar topu gibi büyümeye devam ediyor. 2001 krizinde bütçe gelirlerinin % 86'sı faiz giderlerine harcanıyordu. Şimdilik o durumda değiliz ama o yolda hızla ilerliyoruz.

---

Aynen katılıyorum.

Alıntı:

---

Originally Posted by djoz

"Tamam sen uyanık olabilirsin de, karşındaki aptal mı bakalım" derim hep.

Fiziki dövize çomak sokmaya kalkarlarsa, millet altına hücum etmez mi?
Sarraflar yok satmaz mı?
Sonra "oh ne güzel talep var" diye dışarıdan bol bol altın ithal edilmez mi?
Böylece fiziki altınlar yastık altına, o göz dikilen dövizler de yurt dışına doğru uçup gitmez mi?

Elde var sıfır, o zaman "agam biz bu poku niye yedik?"

---

Eksen değişikliği olması durumunda o eksen herkesin üzerinden geçer,eksenin ucunu az bişey kıvıralım diye birşey olmaz. Eksen değişirse, hepimiz varımız yoğumuzla devlet malı haline geliriz, dış borçları da ödemiyoruz diyebiliriz, S400 lerin şalterleri de açabiliriz. Yok şayet batı bir el atıp şu eksen kaymasını düzeltelim derse IMF den de para gelir, fiziki veya sanal kimse çomak sokamaz. Çomağın gireceği yer, başka yerler olur. Nedense minör konulara çok önem verirken majör konulardan hiç bahsedilmiyor, bahsedilmeyince de tüm planlar, fikirler havada kalıyor,dayak yiyip duruyoruz. Bu durumda mecburen eksenin nereye kayacağını, Trump'ın mı,Putin'in mi değneği daha büyük yaşayarak göreceğiz

Alıntı:

---

Originally Posted by cumartesi71

Eksen değişikliği olması durumunda o eksen herkesin üzerinden geçer,eksenin ucunu az bişey kıvıralım diye birşey olmaz. Eksen değişirse, hepimiz varımız yoğumuzla devlet malı haline geliriz, dış borçları da ödemiyoruz diyebiliriz, S400 lerin şalterleri de açabiliriz. Yok şayet batı bir el atıp şu eksen kaymasını düzeltelim derse IMF den de para gelir, fiziki veya sanal kimse çomak sokamaz. Çomağın gireceği yer, başka yerler olur. Nedense minör konulara çok önem verirken majör konulardan hiç bahsedilmiyor, bahsedilmeyince de tüm planlar, fikirler havada kalıyor,dayak yiyip duruyoruz. Bu durumda mecburen eksenin nereye kayacağını, Trump'ın mı,Putin'in mi değneği daha büyük yaşayarak göreceğiz

---

Tarihimize bakarsanız çok daha zor dönemlerde bu eksen kayması olmadı.

Bence üyeler daha çok olası gördükleri konular üzerinde, endişe ettikleri konular üzerinde düşünüyorlar.

Bugün karşılaşılan güçlük enflasyon ve TL.nin değer kaybı.

Sorun ise hırsızlık, yolsuzluk.

Bence rejim sorunu değil.

12 bin dolar maaş alan memurlar var.

BOTAŞ, doğalgaza vatandaşın belini büken yüzde 14.97 oranında zam yaparken, bazı BOTAŞ bürokratlarının maaşları ise dudak uçuklattı. CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, BOTAŞ'ın Fransa'nın kuzeyindeki Jersey adasında,BOTAŞ International adıyla kurduğu şirket çalışanlarının, 12-15 bin dolar arasında maaş aldıklarını söyledi.

https://www.sozcu.com.tr/2019/ekonom...r-var-5278620/

Başlık gene üretmeye, ürettiklerini dağıtmaya devam ediyor...:)

Bu kadar taşlanmasının nedeni açık.


Gününüz iyi geçsin. :)


Hayat çok güzel ve öyle derine gitmeye gerek olmayacak da anlamsız.

Hayatın ve çevrenin verdiği her olanakla mutlu ve heyecanlı, her gün facebook'ta bahçesini, çiçeklerini fotoğraflayan, denizi, güneşin doğuşunu batışını filme çekip paylaşan, arkadaşımın eşi, bir anda hastalandı ve araştırma hastanesinde 5 gün içinde öldü.

Dün bu olayla sarsıldık.

Enfeksiyon dediler. Hani şu bir anda bünyeye girip, ne olduğunu anlayamadığımız mikro organizmaların neden olduğu hastalık.

Bugün varsın yarın yoksun.

Amiyane : Yalansın dünya.


Tüm bunlara karşın Nazım'ın dediği gibi, "Yaşamak güzel şey be kardeşim"...

Alıntı:

---

Originally Posted by ekfuture

1 Milyar doları DTH'ı 900 milyon dolar kredi yarattı derken bir hususu gözden kaçırıyorsunuz. Burada basit bir matematik işlemi söz konusu değil, matrixle ifade edilebilecek bir mekanizma söz konusu.

1 milyar doları 900 milyon dolar kredi bir kerede yaratmıyor. Başlangıç mevduatı krediyi kredi tekrar mevduatı, mevduat tekrar krediyi şeklinde uzayıp gidiyor. Yani mevduatla kredi birbirinin artışını tetikliyor ve kredi ve mevduat rakamları karşılıklı olarak kademeli olarak artıyor. Dediğim gibi kaydi para sistemi 100 birimlik bir ilk mevduat tutarıyla başlayıp sonunda ilave 900 birimlik kredi ve 900 birimlik mevduat yaratıyor. Sistemin özünde bu var. Daralma olacaksa da bu karşılıklı olacak, bu da ekonomi de kriz durumuna karşılık gelecektir.

---

Evet kredi-mevduat döngüsü 1 kerede yaratılmıyor ama zaman içinde iteratif olarak biriken *hacim* mevduatları yaratmış oluyor.

Kredi hacmi mevduatları yarattığı için de krediler kapatılmaya başlandığında yani kredi hacmi azalmaya başladığında geçmişte yarattığı tüm mevduat ta bundan olumsuz etkilenmeye başlıyor.

Bunu basit bazı verilerle de destekleyebiliriz. Türkiye'de bundan 20 sene önce belki şu anki DTH miktarının %10-20'si kadar bir meblağ vardı. Bu arada ciddi bir cari açık verildi. Yani ihracat ithalat düşüldükten sonra içeride para biriktiremedi.

Sermaye akımları da cari açığı finanse etti ama üzerine ciddi bir artı yazmadı.

Bu durumda döviz kredisinin yurt içinde ciddi oranda döviz mevduatını yurt içi dinamikler ile sadecefianasal sistem içinde yarattığını öngörmek mantıksız olmamalı.

Evet mekanizma basit değil ama temel veriler (cari açık , sermaye akışları toplam v.b) Türkiye'de kredi mekanizması ile ciddi anlamda döviz yarattığımızı gösteriyor. Öyle ki merkez bankamız bile bu sistem sayesinde brüt olarak nitelendirdiğimiz döviz rezervlerini arttırmayı başarıyor. Aslında rezerv artışının çoğu da bu endojen paradan sızıyor.

Alıntı:

---

Originally Posted by Tinaz

Mükemmel bir yazı, olağanüstü bir anlatım.

Keşke tüm üyeler okusa.

Yüreğinize sağlık Hocam.

---

Pkk sevici üslubunu görmezden gelebilirseniz tespitler yerinde.