güzel orta yapmışsın röveşata ile 90 a takacak cevapta var ama deniz hocanın topiğine haksızlık olur o kadar dediğimizin tersini yapıp senin için başlığa zarar veremem
Printable View
ENAG Mayıs ayı Enflasyon Verisini Yayınladı
Mayıs ayında aylık enflasyon artışı %5.66 Ocak-Mayıs yılın ilk 5 ayında %33.81 ,yıllık enflasyon artışı %120.66 oldu.
https://enagrup.org
https://enagrup.org/bulten/may24.pdf?v=1
Tuik Tüfesini 2.80-2.99 arası bekliyorum.
Düşük açıklanan enflasyon datası, ölçümleri güvensiz kılıp, hepimizin gelirlerini negatif etkilerken
Yüksek açıklanan ve geçmişe dönük, metodoloji, bilinmeyen sepet ağırlık ve fiyatlara sahip enflasyon datası ise
şirket, konut sahibi, ticari; tüm fiyatlara baz alınarak zam yapılır/yapılmaya çalışılır
İkisi de vatandaşın ve ülkenin zararınadır... İris Cibre
Şimdi Ayhan efendi gelir bu yorumu da siler.
Hükümete göre yıl sonu %36 tüfe olması için , bundan sonraki 7 ay da tüfe aylık %1,48 olması lazım. :)
Elbet yatırım tavsiyesi olamaz ama , nasıl ki hisse senedi veya herhangi bir mal , alırken kazanılır mantığından hareket ile hala ucuz iken döviz alımına şartlarımıza göre iyice yüklenmek gereği düşüncesindeyim.
38 e revize ettiler ama daha da yukarı yönlü revize edeceklerdir diye düşünüyorum.
döviz için de 90 lı yıllara benzer şekilde1 yıl enflasyon yüksek sonraki yıl devaluasyon döngüsünde olabiliriz diye düşünüyorum.
bu döngüyü kırmak için ekonomi ve bütçe tarafında yapılacakların bir bağımsız kurum tarafından sıkı kontrolü olması gerekiyor gibi. bu kurumun adını da herkes biliyordur.
İris Hanım'ın uzmanlık alanı makroekonomi değil finans.Bir aracı kurumda trader'lik yapıyor.Sektörün bütün çalışanları ve İris Hanım da ,yabancıların "sıcak para" ile giriş yapmasını bayram havasında karşılamış durumdalar.Çünkü yabancılar Türkiye'de bu aracı kurumlar üzerinden işlem yapıyorlar,komisyon ödüyorlar,hem aracı kurumlar hem de dolayısıyla bu kurumların çalışanları iyi para kazanıyorlar.Şimdi çeşmeden su akarken, bunu kesintiye uğratacak ,şüphe uyandıracak havayı bulandıracak bir iklim değişikliği olmasın ki,onlar da iyi para kazanmaya devam etsin istiyorlar..Dolayısıyla medyada görüşlerini bildirirken bir "çıkar çatışması" var.
Ama daha önce birçok defa ifade ettiğim gibi;cari açığı ve net borçlanmayı azaltacak makrekonomik programları yürürlüğe koymak yerine, "sıcak para" ile bunları finanse politikası hep facia ile sonuçlanmıştır.Defalarca ülke ekonomisi için çok zararlı bu politika ile duvara çarptık,sadece bizde değil başta latin amerika ülkeleri olmak üzere dünyanın başka ülkelerinde de aynısı oldu..Sonucunda binlerce işyeri kapandı,milyonlarca kişi işsiz kaldı.Aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar bekleyenler yalnıca akılsızlardır.
Ama buraya uzmanlık alanı makroekonomi olan,bağımsız akademisyen olarak bir çıkar çatışması olmayan,örneğin Prof.Rafet Gürkaynak,Prof. Hakan Kara,Prof. Kamil Yılmaz gibi ülkenin önde gelen ekonomistlerinden referans görüşler getirin.Bu görüşlere katılırız veya katılmayız ama saygı duyarız.Ama İris Hanım makroekonomi konusunda referans alınacak bir kişi değil.Sadece İris Hanımın değil piyasa oyuncusu tüm sektör mensuplarının yazdıklarını okurken bir filitreden geçirmek gerekiyor.
Enflasyon konusuna gelince;ENAG'ı eleştirebilirsiniz,ben de eleştiriyorum.Ama o zaman gerçeğin ortaya çıkmasının bir yolu var;verirsin ENAG'ı mahkemeye,2 taraf da verileri nasıl topladığını,hesaplamayı nasıl yaptığını mahkeme sunar,mahkeme de bu dokümanları akademik dünyanın denetimine sunmak için internet üzerinden yayınlar,ve üniversite hocalarından bir bilirkişi heyeti oluşturur,eğer TÜİK haklı çıkarsa , mahkeme ENAG'ı cezalandırır ve veri yayınlamasını durdurur.TÜİK kendisine güvense bunu hemen yapardı ama yapmıyor,yapamıyor neden acaba.Ayrıca bir makro verinin diğerleriyle uyumlu olması lazım, dün yazdığım gsyih deflatörü örneğinde olduğu gibi çapraz kontrollerde diğer verilerle TÜİK enflasyon verisinin uyumsuzluğu var.Tüik bunlara hiç bir açıklama getirmediği gibi,eskiden madde madde açıklanan enflasyon sepetindeki fiyat değişimlerini de artık yayınlamıyor,karartmış durumda.Buyrun TÜİK'i savunabilen savunsun.
Deniz hocam sizi sessizce takip eden gruptanım. Yorumlarınız ve emekleriniz için çok teşekkürler. Sayfanın da boş yorumlardan arınması dileğiyle.
İris Cibre, Evren Kıvrıkoğlu, Emrah Gürelli vb kişiler tam da Deniz hocamın dediği bakış açısında kişiler.
Borsa fenomeni olan birçok bireysel hesap da aynı davranış içerisindeler, borsanın artacağı her senaryo onlar için iyi senaryodur.
Ben İris hanımın twitini referans aldığım için paylaşmadım. İris hanım sözünü esirgemeyen dobra birisi olduğu için
benim görüşüme tercüman olduğu için paylaştım. Enflasyonu düşük açıklamak da yüksek açıklamak da halkın zararınadır diyor ve ben de altına imzamı atıyorum. İris hanımın trader olmasının ve hele hele sıcak paranın konumuzla hiiiiç alakası yok.
Kaldı ki kişinin ünvanı prof bile olsa dediklerine iman etmem, akıl süzgecimden geçiririm. Öyle olmasam ben de herkes gibi Özgür Demirtaş ve Veysel Ulusoy fanatiği olurdum.
Muhalifliğinden şüphe etmediğim, işçinin, emeklinin hakkını savunan Prof Aziz Çelik hoca Enag a enflasyon hesaplamada kullandıkları metod ver veri tabanını sordu, Veysel hoca engelledi. Yine çok iyi bir ekonomist olan istatistik hesaplamalar konusunda gerçekten uzman olan Doç Orhan Karaca da benzer şeyi sordu, Veysel hoca işinize bakın karışmayın dedi, Orhan hoca da ''İşimiz bu'' dedi.
Üstelik Prof Veysel Ulusoy seçimden önce ''Dolar alın'' diye twit attı.
Şimdi bu şartlarda ENAG ı ve açıkladığı enflasyonu nasıl ciddiye alalım.
Sizin de beğenmiyorsanız ENAG ı mahkemeye verin demeniz de çok anlamsız. ENAG ın verisi resmi bir veri değil ki, neye dayanarak mahkemeye vereceğiz? Düşünce özgürlüğü kapsamında enflasyonla ilgili görüşümüzü açıklıyoruz der, geçer.
Bu arada yazdıklarımın TÜİK le de hiç bir ilgisi yok.
Siz ''ENAG'ı şeffaf olmadığı kalem kalem enflasyon sepetindeki fiyat değişimlerini yayınlamadığı için ben de eleştiriyorum,ama TÜİK de yayınlamıyor.''
diyorsunuz. Enag da Tüik de fiyat değişimlerini yayınlamıyorsa nasıl oluyor da ENAG ı güvenilir kabul edebiliyorsunuz? :)
Buradaki insanlar size hoca diyor, eğer akademisyenseniz herhangi bir veride bilimsel metot aramaz mısınız?
Ben ENAG'ı güvenilir kabul ediyorum diye bir şey yazmadım.Nasıl hesaplama yaptıklarını da bilmiyorum ama yayınladığı enflasyon verisinin gerçek enflasyona yakın olduğuna dair bilimsel bulgular var.Bunlardan birisi ülkenin en prestijli kurumlarından KONDA-Koç Üniversitesinin yapmış olduğu tüketicilerin ,gerçekleşen enflasyon ve yıllık enflasyon konusundaki saha çalışması.Bilimsel ,istatistik kurallarına uyan bir çalışma.
Avrupa ve amerikada yapılan aynı tür saha çalışmalarında elde edilen sonuçlar yıllık gerçekleşen enflasyon rakamlarıyla çok yakın ve örtüşüyorlar,ülkemizde de istatistiksel olarak örtüşmeleri gerekir ama TÜİK yıllık enflasyon verisiyle arada devasa bir fark varken,enag verisiyle çok yakınlar.
https://www.bloomberght.com/hanehalk...kliyor-2353727
Hanehalkı Mayıs'ta yüzde 113 enflasyon bekliyor
Koç Üniversitesi ve Konda'nın düzenlediği Türkiye Hanehalkı Enflasyon Beklenti Anketi (TEBA) sonuçlarına göre hanehalkı Mayıs ayı enflasyon beklentisi yüzde 113 olsdu. Yıl sonu enflasyon beklentisi ise yüzde 92'ye geriledi.
Raporun orjinali:
[/U]
https://tebadata.com/wp-content/uplo...mayis-2024.pdf
[/U]
TÜİK'in enflasyon verisininin doğru olmadığına dair bir diğer bulgu:gsyih deflatörü ile enfflasyon verisi arasındaki tutarsız ilişki:
Burada yayınladığı verinin doğru olduğunu ispat etmesi gereken,şeffaf olması gereken, ENAG değil TÜİK.Çünkü sadece memur ve emeklilerin ücretlerinde yapılan enflasyon ayarlaması TÜİK verisine göre yapılmakla kalınmıyor,özel sektörde de TÜİK verisi referans alınıyor.
Diğer taraftan TÜİK tabii ki ENAG'ı "yayınladığı veriyle benim güvenirliğimi ve prestijimi zedeliyor" diye mahkemeye başvurma hakkına hukuken sahip.Yayınladığı verinin doğru olduğuna güvense çoktan mahkemeye başvurmuş olurdu.
Peki ENAG niye şeffaf degil; belki de elini açık etmek istemiyor,-akıl yürütme ile-,"TÜİK mahkemeye başvursa da onu rezil etsem" diye bekliyor.
Son olarak;Şu soruya dürüstçe cavap verin lütfen:Son 5 yıl içinde maaşları TÜİK enflasyon verisiyle ayarlanan ücretlilerin satın alma güçlerinde gözle görülecek ölçüde büyük bir erime var mı,yok mu!...
Kusura bakmayın ama konuyu çok dallandırıyorsunuz, ilgili ilgisiz çok detay veriyorsunuz, konunun özünden sapıyorsunuz.
Halbuki benim söylediğim şey çok net. Enflasyonun düşük ölçülmesi kadar yüksek açıklanması da halkın zararınadır. Hükûmet çalışana, emekliye TÜFE oranına göre zam yapıyor. Ev sahipleri kiracıdan ENAG oranında zam talep ediyor.
Tüik i madde fiyatlarını açıklamıyor diye herkes eleştiriyor zaten, ben de Tüik i savunmuyorum. Tüik eleştiriliyor diye ENAG ne dese kabul mü edeceğiz?
Ben TÜFE oranı hesaplamıyorum, benim kendi market sepetim var onun fiyat değişimlerini takip ediyorum. Sepetimin içinde kira, ulaşım gibi kalemler yok. Ama benim kendi sepet enflasyonum yatırım kararlarımda bana çok yardımcı oluyor.
Sorduğunuz soruya gelince; 5 yıllık TÜFE ile benim market enflasyonum arasında çok fark var. Ne kadar fark olduğunu söylemeyeceğim, onda benim 5 yıllık emeğim var :)
hocam, tüfe ile yi-üfe ortalamasını alıp bunun deflatöre eşit olması gibi bi sonuca nasıl vardığını merak ettim.. böyle bi eşitlik yok, deflatör farklı bi ölçüme dayanıyor, büyümeyi ölçmeyi amaçladığı için hizmetler sektörü ağırlıklı, tüfe ise bi mal sepeti, aralarında bi miktar fark olması normal.. zafer hoca açıklamış
https://i.hizliresim.com/759cgq0.png
enag deflatör hesaplamıyor, ama hesaplasaydı herhalde açıkladığı tüfe rakamından daha düşük olması beklenemezdi, çünkü hizmet fiyatları mal sepetinden daha hızlı artıyor, enag tüfe sepetini yani mal sepetini yüzde 127 diye açıkladığına göre, deflatör de ölçüyor olsaydı açıklayacağı deflatör yüzde 150 den aşağı olmazdı.. buna göre, enag gdp büyümesini en az yüzde 30 eksi büyüme olarak hesaplıyor
konda- koç üni tarafından yapılmaya başlanan olan anket orijinal bi buluş değil, aynısını yıllardır tüik de yapıyor- hissedilen enflasyon adı altında ve tüik ölçümlerinde de halkın hissettiğini söylediği enflasyon tüik enflasyonun 30 puan üstünde.. aşağıdaki haber linkinde bahsediliyor
https://tr.euronews.com/2024/01/31/o...-abde-durum-ne
euronews AB komisyonu tarafından fonlanan bir yayın organ, AB komisyonu tarafından açıklanan rakamlara göre- AB bölgesinde ölçülen enflasyon yüzde 5.7, ama halkın hissettiği enflasyon yüzde 17.6.. resmi rakamın nerdeyse üç katı halkın hissettiği
halkın hissettiği enflasyon ile resmi enflasyon rakamları arasında ciddi farklar olması ne bize özgü ne bugünlere özgü, her zaman böyleydi.. bu nedenle koç-konda anket çalışmasının enag rakamlarına bir kanıt gibi gösterilmesi anlamsız
uzmanlık alanı makro-ekonomi olmayan kişilere itibar edilmemesi gerektiğine katılmıyorum.. prof. ünvanı taşıyan kamuoyunun önünde yer alan bir çok kişinin- kredilerin mevduattan verildiği" gibi en basit konularda dahi çağdışı bilgilere sahip olduğunu gördük hepimiz son bir kaç yılda.. kaldı ki, ekonomi profesörü title sahibi olanların siyasi saiklerle fikir ileri sürmediğini söyleyemeyiz.. mesela refet gürkaynak cehape kadrolarında yer alan biri, böyle birinin seçimlere gidilen süreçte beklentileri bozmak- ekonomik istikrar algısını sabote etmek- halkı dolarize olmaya teşvik etmek gibi saiklerle kamuoyu oluşturmaya çalışmadığını söyleyemeyiz..
KONDA-KOÇ saha araştırması ile geçmiş enflasyon da sorulmuş ama benim altını çizdiğim tüketicilerin yıllık enflasyon beklentisi.KONDA-KOÇ'un yaptığı bu çalışmayı ,örneğin ABD'de hem New York Fed hem de Michigan Üniversitesi yıllardır yapıyor.Koç Üniversitesi de Michigan Üniversitesinin metodolojisini kopya ederek bu saha çalışmasını yapıyor.Hem New York Fed'in hem de Michigan Üniversitesinin tüketiciler arasında yaptığı ankette, tüketicilerin yıllık enflasyon beklentisi son yayınlanan yıllık TÜFE 'ye çok yakın,paralel gidiyor,örtüşüyor ve Fed de para politikasını kugularken tüketicilerin bu beklentilerini dikkate alıyor.Çünkü tüketicilerin enflasyon beklentilerinin piyasa fiyatlamaları üzerinde büyük etkisi oluyor .
Deniz Hocaya saygisizlik olmasın diye yazıp yazıp sildim. Biraz vicdan. Bu işin siyaseti yok. Kul hakkı var burada. Yapmayın. Kimse devletten büyük degil.
Emin olun burada yazan insanlar iktidar kim olursa olsun bir yanlış varsa yazar bunu.
Elini cebime, iki evladimin rizkina uzatan kim olursa olsun aynı tepkiyi veririm. Yerin dibine batsın siyaseti.
Deniz Hoca'ya saygisizlik kabul edilemez.
Konunun dikkatle takip edildigine eminim.
Hele bir sure daha izleyelim.
Euronews AB komisyonu tarafından fonlanan bir yayın organ, AB komisyonu tarafından açıklanan rakamlara göre- AB bölgesinde ölçülen enflasyon yüzde 5.7, ama halkın hissettiği enflasyon yüzde 17.6.. resmi rakamın nerdeyse üç katı halkın hissettiği.
Dikkatle takip edin bakalim, kamu'nun sattigi mal ve hizmetlere, cezalara, harclara %17.6 oraninda mi zam yapiliyor.
Eger bunlari bu hirsiz sebekesini savumak adina yapiyorsaniz, sizinle isimiz var, yok bilmiyorsaniz, daha iyi ogrenin.
Kurum kendine güveniyor ve doğru yaptığına inanıyorsa yayınlamayı bıraktığı tarihten itibaren madde sepeti verilerini bir açıklasın. Bu kadar basit. Hiç birşey bilmiyoruz. Ben ölçtüm oldu. Neyi ölçtün? Ne kadar ölçtün?
Ha yayınladığı zamanlarda da sıkıntı büyüktü zaten aylık takip ederdim. Sosyal medyada da gündem eden bir kaç hesap vardı. Ama insanların alım gücü bu kadar düşmediği için çok gundeme gelmiyordu.
Suna uydurdum demekle olmuyor bu iş. O vakte kadar yayinladigin veriyi karartma ihtiyacı duyarsan ve halk fakirlestim diye feryat ediyorsa kimse kusura bakmasın.
Üzerine yargı kararını tanımıyorsun. Sebep?
Bunca şeye rağmen hiç mi şüphe duymuyor bu arkadaşlar? Anlamak güç değil imkansız.
Bir kere metodolojisi hakkında hiçbir fikir yok. İşte şunlar günlük, bunlar ayda dört kere. Efendim marketlerdeki fiyatlar cirolarina göre agirlik. Da işte gofret diyor. Atiyorum 3 lira. Hemen biri merdiven altı bir gofreti yapıştırıyor işte bak diye. Tamam da diğer gofretler? O 3 liralık gofretten ülkenin ucte ikisinin haberi yok. Hangi markanın fiyatlarını alıyorsun, hangi ağırlıkla alıyorsun?
Bu kadar tartışılan bir kurum eğer doğru yapiyorsa kamuoyunu rahatlatmak için bunları açıklamalı.
Bilimsel bir yayında en önemli kısım metodoloji kısmıdır en basit örneği.
Neyi nasil hangi yöntemle olcuyorsun bunlar şeffaf ve açık olmali.
Bence çok anlamsız tartışmalar yapılıyor. Geçmişte tuik kurumunun doğru verileri yayınlamadığını herkes düşünüyor. Bu düşünceye neden herkes sahip ? Prof Dr Hakan kara sıfır otomobil satışlarında tuike göre hiç fiyat artışı olmadığını ancak kendisi fiyatları çıkardığını ve yaklaşık yüzde 7 gibi rakamlara ulaşan artışları belgesi ile yayınladı. Hatırladığım kadarı ile o twitten sonra tuik madde sepetini yayınlamayı bıraktı. Sonuç itibari ile ben artık bu şekilde bir yol izleneceğini düşünmüyorum. Lakin eski güveni tekrar tesis etmek için madde sepeti fiyat listesini tekrardan yayınlaması gerekir.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
https://www.bloomberght.com
Dizginlenemeyen tüketim malı ithalatında yeni rekor
Mayıs ayında Türkiye'nin genel ithalatında gerileme gözlenirken, tüketim malı ithalatında ise yeni rekor dikkat çekti. Mayıs ayında yıllıklandırılmış tüketim malı ithalatı 51.7 milyar dolar ile rekor yeniledi.
https://geoim.bloomberght.com/2024/0...b7f30903b5.jpg
Mayıs ayında Türkiyenin dış ticaret açığı 6.518 milyar dolar oldu.Enerji fiyatlarında ucuzlama,altın ithalatına getirilen kısıtlamalarla altının yasal değil kaçak yollarla getirilmesi bu kalemin dış ticaret açığı yerine ödemeler dengesi tablolarında "net hata ve Noksan" kaleminde görünmesi, genel dış ticaret açığının düşüşünde bir faktör.Diğer faktör ise,TL'nin aşırı değerli olmasıyla, içeride üretmenin yurt dışı ithal mallara göre pahalı kalması,rekabet gücünün azalması nedeniyle, üretimde kullanılacak ham madde ve yatırım malları ithalatının azalması,ama ucuzlaşan tüketim malı ithalatında artış trendinin sürdüğünü görüyoruz.
https://www.ekonomim.com/gundem/ak-p...-haberi-746962
Yüksek enflasyona rağmen, temmuzda asgari ücret ile kök maaş iyileştirmeleri dahil, emekli aylıklarında artış öngörülmediği bir kez daha teyit edildi.
Her ne kadar özel sektör zamlar için bahane olarak kullansa da,aslında -beyaz yakalılar da dahil- Türkiye'de şirketlerde personel maliyetlerinin payı genel maliyetler içinde oldukça düşük.Buna rağmen,daha şimdiden açlık sınırının altında kalan asgari ücret bir 7 ay daha bu seviyede tutulursa sosyal sıkıntılar ortaya çıkar.Yılın ilk 5 ayında TÜİK enflasyonu bile, %22.72,bu trend devam ederse yıllıklandırılmışı %63.45'e denk geliyor.Ama diyelim ki TÜİK yıl sonunda enflasyonu %50 açıkladı.Bu sefer yılbaşında asgari ücrete en az %50 zam yapılmak zorunda kalınacak ve etkisi daha büyük olacak.
https://www.turkiyegazetesi.com.tr/e...eliyor-1044605
Birçok vergi muafiyeti, indirim, teşvik ve istisnanın kaldırılacağını, fon gelirlerinden alınan verginin artırılacağını belirten Hazine Bakanı Mehmet Şimşek ayrıca, kripto varlıklardan elde edilen gelirler ve borsada yapılan işlemlerden elde edilen gelirlerin vergilendirilmesine yönelik yeni adımlar atılacağını söyledi.
Ustadim ben borsadan bir kar edemedigim icin vergisini dusunemiyiorum :))
https://www.reddit.com/r/wallstreetb..._do_that_here/
Şaka bir yana bir donem takip ettigim kadirhan ozturk borsada verginin olmamasinin kendisi icin belirleyici kriter oldugunu soylemisti
Esasen bizde menkul kiymetlerin vergilendirilmesi cok karisik bunun icinde bonolar devlet tahvilleri eurobondlar mevduatlar fonlar vb de giriyor mevzuat zulum adeta... istisnalar istisnanın istisnası vb sacma bur mevzuat...mesela benim dusunceme gore işçiden emekciden yuzde30u aşan vergi alınırken borsada kazanılan milyonlarca vergi alınmaması mümkün degil... bu varliklarin tümünün alim satimindan elde edilen gelir uzerimden yuzde10 stopaj seklindr vergi odenmesi gerekiyor uygulamada viopta işleme girip kar ettiğimde uygulama yüzde10 stopaj i kesiyor ancak aslında ben yıl içerisinde belki de zarar ediyorum tum işlemleri toplayınca
Borsada da anladığım kadarıyla işlemden elde edilen kar üzerinden bir vergi ödenecek .. peki yıl içerisinde bu işlemlerden zarar edersem veya enflasyon kadar kar edemezsen bu kaybın iadesi nasıl olacak bunu sağlayacak bir sistem de kurulmalı
Ancak maliye anladığım kadarıyla bir kazanç vergisi getirmeyi de düşünüyor ki bu zaten vergi mantığına aykırı olduğu gibi direkt mülkiyet hakkının ihlali...
Vergide adil bir düzen ihtiyaç gerçekten ancak bu düzenlemeyi yapacak olanlar da belirli çıkar gruplarına dahil olduğundan istinalarla muafiyetlerle eşitlik ilkesi bozuluyor yük maaşlı çalışan kdv otv ödeyen üzerinde kaliyor
Menkul sermaye iradı olarak gelir vergisi beyannamesi verdiğimiz eski dönemlerde uygulama şöyle oluyordu:
-Yıl bittikten sonra çalıştığınız aracı kurum veya kurumlar müşterilerine yıllık bir kar/zarar tablosu sunmak zorundaydılar.Gelir vergisi;dönemsel olarak zarar eden işlemler karlı işlemlerden çıkarıldıktan sonra ,net kar varsa veriliyordu.Bütün yıl boyunca yapılan işlemlerin totalinde kar yoksa, vergi yükümlülüğünüz de olmuyordu,ama vergi yükümlülüğü doğmasa bile yine de beyanname verme zorunluluğu vardı.
Yani aracı kurumlar bu işi yüklendiğinden, geri kalan kısmı beyannameyi doldurmanın pek bir zorluğu olmadığı söylenebilir.Kazancın büyüklüğüne göre vergi dilimleri uygulandığından,bu hesaplamayı yapıp,beyanname vergi dairesine ,ekinde aracı kurumun dokümanı ile birlikte teslim ediliyordu.
-Gayrımenkul,kira gelirleri gibi başka gelirleriniz varsa,onlar da aynı beyanname üzerinden beyan ediliyordu ve o zaman kazanç arttığından daha yüksek vergi dilimine giriyordunuz.
https://x.com/omgencal/status/1797664634066874581
Bugün hiç tweet atmak istemiyordum..
Doğum günümü sakin huzurlu ve başka şeyler düşünerek geçirmek arzusundaydım..
Ama işim gereği sabahtan itibaren enflasyonla başlayan veri yağmuru ve baktığım birkaç göstergeye,
"Enflasyonda en kötüsü geride kaldı söylemli" eklenince dayanamadım.
Evet bu yıl için en kötüsü %75.45 yıllık enflasyon geride kaldı.. Ama iş daha da zorlaşıyor.
Asgari ücret Mayıs ayında açlık sınırının 1967₺ altında kaldı.
Yıl ortasında bir artış yapılmayacağını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanından dinledik.
Yıl sonunda bu farkın daha da açıldığını gördüğümüzde 2025 yılı için asgari ücrete yapılacak yıl sonu zammı
@Merkez_Bankasi
'nın enflasyon hedefi olan %14 'ten çok daha yüksek olacak ve bu defa yepyeni tartışmalar ortaya çıkacak.
Sorun sadece talep tarafında ve bütçenin gelirlerinde değil..
Gider tarafını defalarca gözden geçirmek gerekiyor..
KOİ anlaşmalarından Varlık Fonuna, Keyfi harcamalardan Mali kurala kadar..
Deniz bey aciklamalariniz ve kiymetli yorumlariniz icin cok cok tesekkurler
Sayın Pit doğum gününüz kutlu olsun sevdiklerinizle birlikte mutlu huzurlu nice senelere dilerim :party:
https://www.bloomberg.com/news/artic...witter-markets
Turkey Eyes Taxing Stock Gains as Part of Fiscal Tightening Push
Türkiye, mali sıkılaştırma hamlesinin bir parçası olarak hisse senedi ve kripto varlıklara yapılan yatırımlardan elde edilen gelirleri vergilendirmeyi düşünüyor.
AK Parti yetkilileri Bloomberg'e yaptığı açıklamada Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in hafta sonu iktidar partisi toplantısında planları tartıştığını ve görüşmelerin özel olması nedeniyle isimlerinin açıklanmamasını istedi. Şimşek, toplantıda tüm mali gelirlerin uygun şekilde vergilendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Bu kararı nasıl yorumlamak gerekir.Eğer temel düşünce gerçekten " tüm mali gelirlerin uygun şekilde vergilendirilmesi "ise adil olduğu söylenebilir.Çünkü ekmekten ,sütten,elektrikten yaşam için tüm temel ihtiyaçların tüketiminden vergi alırken,çok düşük ücret kazançlarından vergi alırken,bazı kazançların vergi dışı bırakılması adil değil.Esas olan verginin tüm kazançlardan, ama daha düşük oranlarda alınmasıdır.
Ama bu kararın arkasında başka bir motivasyon daha olabilir.
Son dönemde yabancılardan bir "sıcak para" girişi var ama bu daha ziyade "swap" yoluyla çok kısa vadeli bir giriş.Yabancı parasını TL'ye çeviriyor,döviz teminat alıp parasını TL günlük,haftalık veya en fazla aylık faize yatırıyor ve döviz kuru artmadığı için döviz cinsinden çok yüksek getiriler elde ediyor.Bu şekilde Nisan başından bu yana swap yoluyla 18.5 milyar dolar döviz girişi var.
Daha az bir diğer döviz girişi de,yabancıların TL hazine tahvili almaları.Yabancıların TL tahvile bu girişinin 2 motivasyonu var:Birincisi yıllık %45 civarında TL getirisi var,eğer döviz sabit kalırsa döviz cinsinden çok yüksek bir getirisi var.İkincisi ise baz etkisiyle yıllık enflasyon düşünce ellerindeki tahvillerin de faizinin düşeceği(değer kazanacağı) alım-satım işlelerinde kar marjı yaratacaklarını düşünüyorlar.
Negatif reel faizler nedeniyle yabancıların elindeki tahvillerin stoku neredeyse 1 milyar dolara kadar düşmüş tarihi dip yapmıştı,1 ay önce 26 Nisanda 3.1 milyar dolara,26 Mayıs tarihinde ise 9.9 milyar dolara kadar yükseldi.
Hisse senedinde ise farklı bir durum var.Hisse senetleri TL bazında yüksek prim yaptı,döviz kuru da sabit kalınca yabıncıların elindeki hisse senedi stoku 42.3 milyar dolara kadar yükseldi.Ve son haftalarda yüksek miktarlarda olmasa da bazı karlı pozisyonların kapatıldığını görüyoruz.
Yabancıların Türk borsasının bu seviyelerini pahalı gördüklerini anlıyoruz.Geçen ay bu başlıkta paylaşmıştım, Türk bankalarının piyasa/defter değeri büyük avrupa bankalarının 3 katına kadar yükselmiş durumda.
Belki Şimşek'in aklında ,vergi hamlesiyle borsanın bir miktar düşüp yabancıların Türk borsasına girmesi için cazip seviyelere gelmesi düşüncesi de olmuş olabilir.Peki vergi yabancıları etkilemiyor mu,etkilemiyor.Uluslararası çifte vergilendirmeme anlaşmaları nedeniyle,buradaki kazançları vergilendirilse bile,kendi memleketlerinde vergi verirken burada verdikleri vergiler düşülüyor.Avrupa ve amerikada menkul kıymet kazançları da dahil her türlü kazanç vergilendiriliyor zaten.
Maalesef rezervler artıya geçince bir kesim çok rahatsız oldu ve düzenleri bozulmasın diye tüm tuşlara basmaya başladılar
Esen kalın.
Buradan dış güçlere sesleniyorum. Hans, coni, maykıl, herkel akıllı olun. Ey dış güçler. Faizi indirmeyeceksiniz, carryi susturamayacaksınız.:oleyo:
Şans oyunu ikramiyesinden bile vergi alınırken borsadaki gelirden alinmamasi çok mantıksız zaten. Elbette yüzde 15 gibi bir oran olmasın ama yüzde 3-5 arasi da olmalı en azindan.