Originally Posted by
deva-i dert
Trading'e dönmemin sebebi enflasyon muhasebesinde çıkacak sonuçlar konusunda önceden öngörü yapmanın zorluğu ve düzeltme sonrası alışılmışın dışında yeni değerleme rasyolarının oluşumunda piyasanın ne şekilde tepki vereceğini kestirmekte zorlanıyor oluşumdu. Bu tercihin bir bedeli olacaktı elbette, ama belirsizlikle yol almaktansa daha önceden de zaten aşina olduğum yöntemlerle, özellikle fiyat takibi konusunda görece biraz daha fazla emek ve stres içeren bir tarzla bir süreliğine yola devam etmekti seçtiğim yöntem.. Sonuçta yine anlamlı kazançlar elde etmeyi başardım, ama daha az süre ekran takibi ve daha az stresle belki daha iyi sonuçlar da alınabiliırdi, bunda hemfikirim..
Piyasanın bir oturmasını ve nasıl tepki verdiğini gözlemlemem gerekiyor. Henüz ortak bir bilgi seti ve ortak bir akıl oluşmuş değil, kafa karışıklığı devam ediyor. En basitinden dün açıklanan AKCNS bilançosu: Son çeyrek zarar yazdı..Detay incelemedim bile.. Düzeltmelerin etkisi mi, işlerin bozulması mı bu sonucu doğurdu? Son çeyrek brüt net kâr marjı beklentinin çok ötesinde daralma göstermiş. Ayrıca buna ilaveten bir yığın Ertelenmiş Vergi Gideri çıkmış ve Net Kârı komple uçurmuş son çeyrekte... Vergi Öncesi Kâr 232 Mliyon TL kabaca.. Vergi Sonrası kabaca 496 milyon TL zarar oluşmuş son çeyreklik verilerde. Bu düzeltmelerden ötürü.. Şimdi bunu önceden öngörebilecek babayiğit var mıydı piyasada? İkinci soru piyasa bunu ucuz mu pahalı mı görecek? Sektördeki işlerin mevsimsel olarak rutin gittiğini varsaysak bile, bu bilanço size bir sonraki bilançonun nasıl geleceği hakkında net ipuçları veriyor mu?
Burada NFK ile bambaşka, FAVÖK ile bambaşka, VÖK ile bambaşka, Net Kâr ile bambaşka sonuçlar ortaya çıkıyor, şirketleri göreceli mukayese ettiğinde. Çünkü gelir tablosunun her bir ara ölçüm biriminde/şeklinde şirketten şirkete değişebilecek ve öngörülemeyecek farklılıklar oluşuyor... İNA ile işin içinden çıkılabileceğini düşünen kişiler var bu durumda. Ben onunla da aynı fikirde değilim. Piyasa büyük çoğunlukla göreceli rasyolarla çalışır, en sofistike İNA yöntemlerinin bile analistlerin subjektifliğini taşıdığını biliyorsan başka subjektif ve hareket etmesi daha kolay yöntemlere kaçmak piyasanın işine gelir. Ama henüz ortak bir akıl keşfedilmiş değil olaya nasıl bakılacağı hakkında. İzle-gör politikası gütmeyi, bu arada da daha önce de sıklıkla uygulayıp hatırı sayılır kazançlar elde ettiğim ama görece daha yorucu yolları denememin kendi açımdan daha az belirsizlik içerdiğini düşündüm. Ama 'her tercih bir vazgeçiştir' derler. Bizdeki durum da bundan farksız şimdilik.
Saygılarımla.