Printable View
Hepimizin kendi işi gücü var. Kimsenin size anında cevap verme zorunluluğu yok. Akşam geldik yazınızı okuduk cevabımızı yazdık.Alıntı:
Originally Posted by demokrat
Hatta size cevap yazma zorunluluğuda yok kimsenin. İsteyen yazar isteyen yazmaz.
Biz bunforumun sahibide değiliz, bekçiside değiliz. Sadece yeni bir gelişme olduğunda yada farklı fikirler yazıldığında gelip kendi düşüncemizi yazıyoruz. Beğenen beğenir beğenmeyen karşı çıkar.
Zaten malum kişiler hisseyi diplerde baskılamaya devam ettikleri sürece bizler zaten bekleyeceğiz. Ve böylece sonunu hep birlikte görmemizi sağlayacaklar. Çağrı var mı yok mu görmemizi isteyenler baskılamaya devam etsinler. Sıkıntı yok :) Beklemeye devam. Yapacak başka bir şey mi var ki :) . Belki de gerçekten çağrı olur bizi zorla zengin ederler. Kim bilir, bedduaların yerine kendilerine teşekkür ederiz. Duacı olacak değiliz. Bunu ümit etmesinler. Teşekkürümüz onlara yeter. YTD
:ok: :ok: :ok: :ok: :ok:Alıntı:
Originally Posted by melike
:bravo: :bravo: :bravo: :bravo: :bravo:
Fabrika arkadaşım bu yazının muhatabı siz değilsiniz sizden bir cevap beklemiyorum yine de birşeyler yazıp biraz da gerilmissiniz...Alıntı:
Originally Posted by demokrat
Bu forumda birkaç üyenin dışında diğer yazan arkadaşların yazdıklarını okumuyorum kimse kusura bakmasın ama maalesef birçok arkadaşın fikri zikri yok şirket hakkında bu bakımdan yazmaları da gereksiz.o arkadaşlar da o birkaç arkadasin yorumlarına bakıyorlar zaten.
Bu bakımdan diyorum ki o birkaç arkadaş niye deginmiyor şu çağrı konusuna?
Ayrica şunu da belirtmek isterim ki amacım gerginlik ve sataşma kesinlikle değil fakat bu zamana kadar okuduklarimdan anladığım gerek yargı sürecinde gerek oluşum olarak gerekse de forumda yaptıkları paylasimlara binayen bazı arkadaşların şirketi çok daha yakından takip ettiklerini ve birçok konuya birçok ky arkadaştan daha vakıf olduklarını görüyor ve yazdıklarından bunu anlıyorum.Alıntı:
Originally Posted by demokrat
Benim de birçok ky arkadaşım gibi şirket hakkında bilgim yeterince yok bu bakımdan boş boş şeyler yazmak istemedigimden yazmadim yazmıyorum.
Fakat son zamanlarda çağrı konusu niye bu kadar geri planda kaldi?buna cevap aradığım için üye olup yazma kararı aldım
Tekrar ediyorum amacım sadece bilgi edinmek.
Allah herkesin çarşısına pazar versin
Esenlikler dilerim
Tövbe estafurullah. O zaman kimden cevap istediğinizide yazsaydınız ya. Kimse yazmayınca sorunuz havada kalmasın diye kendimce cevapladım. Beni geren siz değilsiniz zaten. Beni geren kervan. Neyse umarım istediğiniz kişi istediğiniz cevabı verir.Alıntı:
Originally Posted by demokrat
SPK itirazı İle devam eden çağrı sabasının sonucunun netleşmesi en önemli durum.Alıntı:
Originally Posted by demokrat
Eğer sonuç zt lehine netleşirse. Bakalım zt spk ya gereken davaları açacak mı. Sonuçta bu gecen dört yıldaki büyük şirket zararlarını hep spk nın yanlış kararlarına bağladılar, bu konuda avukatların beyanı var. Danıştayda son kararı zt lehine verirken gerekçelerinin arasına ”spk nın kararlarının şirkete önemli zararlar vermiş”olduğu da var. Yani bütün zararların tanzimi için Danıştay hukuksal dayanmakta oluşturmuş oluyur. Madem iddia ettikleri gibi zararlın nedeni spk, ZT bin gereken maddi manevi davaları açması gerekir herhalde.
Ayrıca çağrı davasının sonucunun netleşmesiyle, eğer spk kararlarında hatalı ise, yatırımcılarında bu gecen dört yıl boyunca oluşan büyük zararları için gereken maddi manevi davaları açmasının önü açılacaktır.
(Gerçi kişisel olarak SPk nın gerekeni en doğru şekilde yaptığını, sadece Danıştay üyelerinin konuya hakim olmadıkları ve yeteri inceleme yapmadıkları için böyle bir sonuca ulaştıklarını düşünüyorum. Hatta gerekçeleri sıralarken dava konusunun ekseninde olmayan çok sayıda unsurunda gerekçe olarak sıralamaları, (hatta bazı gerekçelerin hiç gerçeklikliği yansıtmaması) kararlarda tarafsız olmadıkları şüphesini yükseltmekte, Bu dava içeriği ile ilişkisiz çok sayıda gerekçe ile adeta çok boyutlu Zt ve şirket yönetiminin avukatlığı yapılmış, Oysa karar iptali ve değişikliği gerekçsi sadece davanın konusu olan “çoğunluk hisseleri edinilip şirkette yeni hakim ortak olunup olunmaması” verileri İle ilgili olmalıydı)
Danış turizm ve inşaatın açtığı dava hakkında bildirim yapmışlar.
Danış turizm ve inşaat AŞ İle olan tahhüüt işlerindede muvazaalı işler var gibi görünüyor. Kervn ın mali olarak bir inşaat işini yüklenmesinin mümkün olmaması bu kadar açıkken, neden böyle bir işi yüklenmiş vede sonrasında hiç bir şey yapmamış, sadece verdiği taahhütlerden dolayı şirketin her yıl borcu şişirilmiş. Ve de sonraki yıllar anlaşma tekrar tekrar yenilenmiş hep. Yenibosna tarafında bulunan Kervn grubuna ait değerli bir arsası en ucuza şirket dışına çıkarmak olabillr.
Düşünün şirket danış turizmle taahhütlerde bulunarak yüklenici olarak bir inşaat projesi altına sokuluyor ve bu inşaatı teslim etme karşılığında her yıl tazminat ödemeyi ve bunun karşılığında bir arsasını çok ucuza ipotekliyor Ama yıllardır bu inşaatı yapmamasına rağmen her yıl Kervn tazminat öder duruma geliyor, hiç yoktan şirket sürekli Danış Turizm ve inşaat yüksek miktarda borçlandırılmış her yıl ve şimdide ipoteklenen gayrimenkullerin icraatlarla şirket dışına taşınma olanağı oluşmuş.
İncelediğim kadarıyla durum böyle, bazı durumları yanlış yorumlamışsam konu İle ilgili detaylı bilgisi olan düzeltme yapabilir mi? Bu yüklenici olunan projenin değeri nedir? İpotek verilen varlıkların gerçek değeri nedir? Bu aradaki fark ss marifetlerini açıklamada önemli.
SPK nın tespit ettiği ve suç duyurusunda bulunduğu bir çok ss iş içinde danış turizm ve inşaat İle yapılan işlerin bahsinde geçiyor mu?