Bu sorunun cevaıda sanrım sizin daha onceki yazınızda belirttiginiz gibi sosyal medyadada dunya sampionu olmamızdan kaynaklı Sn.EMLAK . e o kadar yoruyorsun telefonu sosyal medya falan cabuk bozuluyordur:)
Printable View
bu dediklerimi iyi düşün zubizaretta .
iphone ilk çıktığı zamanlarda öyle reklam ağı kurduki. böbreğini satıp iphone alan bile oldu.
Reklam için milli maçın ortasında sahaya atlayan bir densiz çok da abartmamak lazımMi 9T Pro cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
İstanbul ile Barcelona yı karşılaştırmak pek doğru olmamış. Sorun da burda zaten 20 milyonluk bir şehirde en az barcelona da olanın 10 katı olmalıydıMi 9T Pro cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Almanya ile Türkiye arasındaki satılan araç sayısını hiç karşılaştırınız mı? Elbette gelir dağılımı bozuk olan ülkede zengin kesim bunlara talep gösterecektir. Hiç istatistiklere bakmadan söylüyorum. Bu ülkede yılda en fazla 25-30 bin golf satılıyordur. 80 milyon nufüslu ve tamamına yakınının vw hayranı olduğu ülkede bunun neresi garip. Ne yapsın vatandaş ikinci ele yönelmekten 2010 model civicler 100 binden gider oldu. Ayrıca Türkiye gibi bir ülkede otomobil paranın değerini koruyan bir araç olarak görülüyor.Mi 9T Pro cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Karnını douyaramayan insanlar nasıl tasarruf edebilir ki? Türk insanındaki finansal zeka başka millette yoktur bence. Biriktirerek kadar büyük meblağ kazanan küçük bir kesimde bildiği arka planını iyi sorgulamak lazımMi 9T Pro cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Atilla Yeşilada bile ev almak için bu son fırsat diyorsa, A haber milleti ne gazlıyordur düşünemiyorumMi 9T Pro cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
Ülkenin neredeyse yarısı insanların kullandığı cep telefonu üzerinden insanların zengin olduğunu ispatlama derdine düşmüş durumda. İnsanların pahalı cep telefonu alması zenginlik değil fakirlik göstergesidir.
Mi 9T Pro cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
bu cep telefonu değiştirme kriterinin bilimsel hesabı nasıl yapılıyor bileniniz var mı?
çünkü şöyle bir şey var
türkiyede yasal olarak çalışanın 1 kişi olduğu çok aile var
diyelim bu kişi hasan bey olsun
hasan bey 2015te kendine sony xperia alıyor
sonra 2016da hanıma evlilik yıldönümünde galaxi alıyor
17de babasına kendi telefonunu veriyor kendine i phone laıyor
18de oğlan üniversite kazanınca ona i phone alıyor
2019 başında kıza dersaneye başlıyor şarjı uzun gitsin istiyor telefonun ona huwei alınıyor
19 efsane cumasında bir iphone daha alıyor çünkü hanımı annesine verdi telefonu kadının telefon ölmüş de...
bu daha böyle gider
kredi kartı ekstresine baksan adam her sene 1 bazen 2 telefon alıyor ama aslında adamın 5 yılda kendine aldığı 2 telefon hatta hatta tek bir telefon.
bu hesaplarda bence çok atlanan çok nokta var:
gelişmiş ülkelerde ortalama hane halkı büyüklüğü 2 bilemediniz 3 kişi. Bizde 4-5 kişi. 1 yasal çalışan herkese bakıyor göründüğü için resmi gelir düşük. Oysa hanım da çalışıyor ama sigortasız, zaten yeni sistemle sigortalı çalışsa da emekli olma yaşı 65 olduğu için artık kimse sigortalı çalışayım derdinde değil. hiç olmasa bebek bakar. ayda 1.5-2 bin lira alır akşama kadar gittiği evde yer içer kendi evinde doğalgaz bile yakmaz- al sana misler gibi tasarruf ama bunu kimse hesaplamaz. normal çalışsa, sigortası olsa 2 bin alacak sigortasız olduğu için 3 bin alır ama o gelir sistemde görünmüyor. bu aynı kabzımalların her ay bir daire alması ama gelirlerinin bin lira görünmesi gibi...bizde yasadışı çoooook fazla. Öyle kredi kartı ekstresinde adamın her sene telefon alıyor görünmesi ile biz tüketim alışkanlığı açıklayamayız bu ülkede. yeri gelir işyerinde maaşına haciz gelmiş arkadaşına bile kendi kartından çeker, borcunu elden alır bizde hasan abi. yeri gelir nakit çevirmek için karttan taksitle alır peşine satar. o yüzden o ekonomi hocaları akşama kadar resmi rakamlara bakar konuşur sabaha kadar onların dedikleriyle alakasız şeyler olur.
dediğim gibi gelişmiş ülkelerde ortalama hane halkı büyüklüğü 2 kişi çünkü üniversite çağından itibaren çocuklar ayrılıyor. sadece resmi olarak değil ekonomik olarak da pratikte çoğunlukla ayrılıyor. nadiren telefonunu babası alıyor. zira orada çocuğa üniversite okutmak gibi bir mevhum en azından bizdeki kadar yok. bizde hele hele kız çocuğuna ailenin mutlaka görevi okutmak (ya da evlendirmek). yine o ülkelerde dede nine yanlarında olmaz. bizde pratikte köyde bile olsa resmiyette oğlunun kızının üstünde bakımı vardır. yahut dede nine varlıklıdır bu sefer de düğünde bayramda ev alırken vs. yardımcıdır. yahut torunlara destek olur... elbette çoğu gelişmiş ülkede de insanlar torun torba sever ve destekler ama bizdeki kadar, mesela her sabah okula bırakıp her akşam alan dede yok (yıllarca yaşadım ben görmedim) Bizde sistem olmadığı için aile dayanışması gerekiyor- dayanışma varsa tasarruf da yatırım da çoğalıyor (belli bir gelire kadar olan insanlar için konuşuyorum yazıda bahsedilen "eşik" diyebiliriz buna), aileden destek alamıyorsanız zaten her işi birine para verip yaptırırsınız tasarruf filan da edemezsiniz.
Bizdeki kayıtdışılıktan ve aile yapısından bahsetmeden tüketim modellemesi yapmak bence çer çöp hükmündedir.
maddiyatla statü kazanmak, ya da en azından o algının olması, ve gösteriş tüketimi konusuna katılıyorum. o tespitleri haklı buldum.
Ya bir de bir telefonu vardı insanların ona da devlet dayadı şimdi herkes şayomi bunu da çok görmeyin beya genç ülke genç insanlar bir şeyler yapmak almak istiyor yok yani araba alamıyor ev alamıyor telefon alıyor ne yapsın...
gelişmiş ülkeler derken isveçi mi ABDyi mi yahut nereyi kast ettiğimiz de çok önemli, diye düşünüyorum. İskandinav ülkelerinin sade ve doğal tarzını tüm dünya bilir ve adamların alamet-i farikasıdır...biz onlar gibi değiliz demek pek de sağlıklı bir önerme değil. evet onlar gibi değiliz de...adamlar zaten 20-30 milyon. ve bu konuda dünyada tekler. pek de onlar gibi olabilen yok zaten.
emlak fiyatlarının çok hızlı arttığı bir çok ülkede aileler çocuklarına en azından peşinatta yardım ediyor. bunu sadece "toplum" merkezli doğu ülkeleri (kore vs.) değil "birey" merkezli batı ülkeleri bile yapıyor.
mesela Londra'da peşinata yardım eden çok aile var. bu konuda epeyce de belgesel ve yazı var. isteyen arayıp okuyabilir.
Gel gelelim 95 ve sonrası doğumlu nesilde, aileden de destek alamayacaksa "ev mev alamam ben zaten. boşver evi, deneyimlemek önemli". kafası oldu artık. Türkiyede bile "sırt çantasıyla dünyayı gezmek dini" var artık, en son tek tanrılı din bu neredeyse. müritleri gezginler. gençler ev alımyor yiyip içip geziyor.
Buyrun adam tee avustralya'da avokadolu kızarmış ekmekle 3. nesil kahve alacağınıza ev alın diye guardian'a yazmış
https://www.theguardian.com/lifeands...do-toast-house
gelişmiş ülkeler derken isveçi mi ABDyi mi yahut nereyi kast ettiğimiz de çok önemli, diye düşünüyorum.
bunu özellikle şunun için söyledim:
İspanya'da akşam arkadaşlarla birlikte tapas yemeyeni döverler adamlar 7'den 10-11e kadar yeme içme eğlenme gezmesi yapıyorlar. 1 mekanda bile kalmıyorlar.
ABD'de iş çıkışı bara gitmiyorsan moron'sundur
evet İsveç'te pek restaurant olayı yok, çok şaşırmıştım, sizin milli bir yemeğiniz de mi yok yavv diye. Oralı arkadaş bir kek göstermişti bu milli bunu ye diye. ama haftasonu tatilinde nordic walk yapmaya çıkıp kutuplara gidiyorlar...
berlinde ise dışarıda yemek evde yapmaktan ucuzdur bu berlinin en büyük geyiklerinden biridir.
sanki her gelişmiş ülkede her tüketim ve alışkanlık aynıymış gibi hepsini bir çuvala koymak tam bir saçmalık.
her ülke kendine göredir.
Ülkemizde ise benim en çok üzüldüğüm noktalardan bir tanesi 20 sene geçince betonarme evlere döküntü muamelesi yapılması. keşke biz de 150 senelik evlerde rahat rahat oturabilsek. yık tekrar yap, orman kes ev yap, yap boş dursun...bence asıl savurganlık bu.
Son 10 senede Avrupada rahat 50 tane şehir görmüşümdür. Iskandinavya ve portekiz hariç her yerine gittim diyebilirim bazısına az bazısına çok. Aynen öyle Avrupa diye genelleme yapanlar ya hiç gormemistir ya da 1 2 tane yer görüp genelleme yapıyorlardır. Ayrıca ABD de koca kıta New York ile Los Angeles veya Miami veya Chicago birbiri ile hiç alakasız kültürlere sahip olabiliyor.
Acaba ev almak yerine kensiini en fazla 5 senede amorti eden bir meyve bahçesi almak daha mı mantıklı? hem kiracı vs ile uğramazsın hem yerin fşyatı artar hem de düzenliş gelirin olur.
tabi ki büyük ülkelerde eyaletler veya farklı etnik gruplar (yine yerine göre) başka başka
her ülkede büyükşehir ve taşra da başka
baby boomer nesille 3. binyıl neslinin farkı da çok önemli
ama bu kadar uzatmayalım diye, ana fikir olarak ne demek istediğimi anlatmışımdır herhalde.
Marmaris'te sahibinden 'kelepir' ada
Marmaris'te bulunan satılık Karaca Adası 65 milyon liralık indirim yapılarak 145 milyon TL'ye alıcısını bekliyor. 3 müstakil ev bulunan Karaca Adası'na günübirlik turizm tesisi ve marina yapılabilecek.
210 dan düşmüş.
https://www.ntv.com.tr/turkiye/marma...fk2V6Ocf3fqlbg
25 -30 bin golf 10 bin psaat
20 bin polo
audiler
opeller mercedesler seatlar citroenler pejolar .
sadece golf olsa keşke.
hepsini alt alta koyun ve toplayın.
Almanyada burda 250 bin birim paraya satılan bir arac. orda 250 bin birim paraya satılsaydı yani 250 bin euroya . 100 tane bile satamazlardı .
Golf diye tutturmuşsunuz ve en fazla su kadar satılır demişsiniz .ama yukarda yazdıgım diger markalar 20 bin tl ye mi satılıyor ?
20 yıl üstü evlerin çoğu elbette döküntüdür,döküntü olmayana döküntü muamelesi yapıldığını sanmıyorum.Hadi geçtim,depremi hiç dikkate almadan yapılmasını,deniz kumunu basan laz müteahiti,birçoğu mimar yüzü bile görmemiş belli ki.Mesela insanların yaşam tarzı değişti,salondan büyük antresi olan evi kullanmak isteyenler azaldı,kendi balkonu karşı apartmanın balkonundan 30 cm. mesafedeki evler sadece mecburiyetten tercih edilir oldu.Birçok ev izolasyon yüzünden normalden kat kat hızlı çürüyor.Birçok konut bırakın 150 seneyi, 5 sene dayanacak şekilde yapılmış.Gezip görenler muhtemelen aynı fikirdedir.
5 senede amorti ediyorsa mantıklı,hiç öyle bir yere rastlamadım.Bunun git gel yakıt parası var,hasat,bakım için yevmiyesi var,sulama masrafı var,hırsızı var,ürünün satış problemi var.Bütün bunların çözümü varsa ne ala.Yoksa birçok yerde kar bir yana,cepten para bile çıkar.
https://youtu.be/S24F5Nlveb0?t=6724 Buradan sadece 1 dakikasını izleseniz,ibreti alemlik hikayenin başı:
https://youtu.be/S24F5Nlveb0?t=3066
2011 de açıklanıp çivi bile çakılmayan kanal istanbul için neden şimdi kuyruğuna basılmış kedi gibi ciyaklıyorlar.
Aradan 9 yıl geçmiş yapma diyenmi oldu...
Gündem saptırmadır belki de...Başka şeyler gizlenmek isteniyordur...
Başka bir başlıkta sayın turnikenin aklına gelmişti, arsaları itelemek için gaz veriyor olabilirler.
Malumunuz birçok godoman ve siyasetçinin o civarda arsa topladığını duyuyorduk.
Şimdi ekonomide rüzgar dönünce kanal hayali iyice zora girdi.. Arsaları halkın kucağına verip kurtulmak gerek..
Ayrıca seçime kadar bu kanal ütopyasını diri tutmaları kanal güzergahındaki halkın oyunu da garantileyecektir.
Ya bizim gibi diğerlerinin oyları ? Az değiliz...1 milyona yakın fark attık son 23 haziranda...
17 Aralık Salı 10:03 İPOTEKLİ KONUT SATIŞLARI KASIM'DA YILLIK %724,8 ARTTI, ÖNCEKİ %525,1 ARTIŞ
17 Aralık Salı 10:01 YABANCILARA KONUT SATIŞLARI KASIM'DA YILLIK %14,6 DÜŞTÜ, ÖNCEKİ %31,9 DÜŞÜŞ
17 Aralık Salı 10:00 KASIM'DA TOPLAM 138 BİN 372 ADET KONUT SATILDI, ÖNCEKİ 142 BİN 810
17 Aralık Salı 10:00 KONUT SATIŞLARI KASIM'DA YILLIK YÜZDE 54,4 ARTTI, ÖNCEKİ YÜZDE 2,5 DÜŞÜŞ
17 Aralık Salı 14:32 İSTANBUL'DA KONUT FİYATLARI EKİM'DE %0,5 DÜŞERKEN, ANKARA'DA %5,3; İZMİR'DE %5,9 ARTTI
Nasıl hesaplıyorlarsa...Yersen...