Banka Mevduat Faizleri (ARTI PUAN/tezgah altı faiz oranları)

Kayitdisi ekonomi buyur. kira nin vergili ve elden odenen iki kismi olur, vergili kisim ayin 15inde ve vergisiz de ay sonu ev sahibi elden kalan kismi almaya kapiya gelebilir mi

Alıntı:

---

Originally Posted by Turnike

Fiyatların enflasyon altında artmasına sebep olur, arzı artırır. 500bin lik evden en üst vergi kademesindeki birisi için emlak vergisi o bu masraf çıktığında 1600TL aldığınız kiradan cebinize 1000TL civarı kalacak. Kira çarpanları iyice artmış olacak. Kira almak zaten anlamlı değildi artık hiçbir anlam taşımayacak

ABD de dahi vergiden sonra net 180-200 çarpanlı giderken burada 500 çarpan.

Yani kira alayım mantığıyla hareket eden alıcılar bitti bitecek duruma gelecek.

---

güvenilir emlak şirketleri , yurt dışında ev satımına ağırlık verseler ( daha detaylı bilgi, evin kiralanması ve takibi) yurt içi kadar satış yaparlar. önümüzdeki dönemin gözde işi olacak gibi.

Alıntı:

---

Originally Posted by servetbey

Kayitdisi ekonomi buyur. kira nin vergili ve elden odenen iki kismi olur, vergili kisim ayin 15inde ve vergisiz de ay sonu ev sahibi elden kalan kismi almaya kapiya gelebilir mi

---

Yüksek vergiler mafyaya yarar. Mesela elden kira aldığınızı düşünün anlaşmazlıkları nasıl çözeceksiniz. Kanun sözleşmeyi tanır. Bu durumda kavga dövüş başlar.


iPhone cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

Alıntı:

---

Originally Posted by şef

güvenilir emlak şirketleri , yurt dışında ev satımına ağırlık verseler ( daha detaylı bilgi, evin kiralanması ve takibi) yurt içi kadar satış yaparlar. önümüzdeki dönemin gözde işi olacak gibi.

---

konut sektörü gelişsin ev alımı artsın diye faiz insin denilip konutun yatırım amaçlı alımını etkileyecek dolaylı vergi artışı nasıl bir mantık olabilir?

Alıntı:

---

Originally Posted by servetbey

Kayitdisi ekonomi buyur. kira nin vergili ve elden odenen iki kismi olur, vergili kisim ayin 15inde ve vergisiz de ay sonu ev sahibi elden kalan kismi almaya kapiya gelebilir mi

---

Türkiye'de son yıllarda kiracılara geniş haklar tanındı. Normal kirasını dahi ödemeyen bir kiracıyı evden çıkartmak 6ay 1 yılı bulabiliyorken, sözleşmede yazan kirasını ödeyen bir kiracıyı tahliye etmek bazı durumlarda 3 yıla kadar uzayabiliyor. O nedenle kayıt dışı kira almayı planlamak benzer ölçüde kirayı çok uzun bir süre hiç alamamak gibi riskleri de beraberinde getirir.

Mafya gibi oluşumlar da 1500TL kirayı neden 800TL yatırdın diye kiracıya çökmez. Yani mafya'nın dahi bir işletme maliyeti vardır. Kurtarmaz.

Malum ya baskın ya da zamanında Reislik Seçimi Var,

http://i.internethaber.com/images/ne...84.jpg?v=99999

Bu nedenle Tayyip Beyin duruma el koyup sözde vergi reformunda bazı tıraşlamlar yapacağı ,vergisel zamları yarı yarıya düşürerek millete ölümü gösterip sıtmaya razı edeceği (yadakötü polis iyi polis olayı..) faiz stopajlarında birer puan artırımlar yapılacağı , İstanbul Borsasındaki enstrumanlardan şirketçe alınan paylara ekstra % 25 hazine katkısı alınacağı kulislerde konuşulduğu idda ediliyor .

Faiz stopajı artarsa powerpc den özür dilememiz gerekecek

Pazarcı yine meydanı boş bulmuş sallamaya başlamış..
Yok stopajların sıfırlanması konusunda duyum almış da..
faiz 22 olmalı imiş de
Faiz stopaj ZK şu bu bunların hepsi vana dır.
Bazısı büyük tür bazısı küçüktür.
Gevşetirler sıkarlar.
Amaç para akımlarını ayarlamak ve yön vermektir.
Bu vanaların bazısı büyüktür dramatic etkileri olur ..Faiz gibi.

Stopajı düşür faizi 22 ye çek..
Dolar 2 tl ye çakılır..
Bunun sonuçlarını da düşünmek gerekir.
22 faizle gelen sıcak para çıkarken bu 22 faiz ile artmış parasını geri isterse sen bu dönemde üretim ile ülkeye para sokmamışsan yandı gülüm keten helva..
Faiz bir kere vermeye başlarsan devam eder.

Herşey denge meselesi.
22 faiz ile ne elde edeceksin..
Ekonomik hareketlenme mi..

22 faiz hormonlu ekonomidir..
Çalışma yat ekonomisidir..
Yok böyle bişi.
22 faiz anca çok ciddi bir global dolar tahvil bono krizinde Türkiyenin ayakta kalabilmesi için ödeyebileceği rakamlardır..

Bunu kimse arzulamamalı istememeli..

Alıntı:

---

Originally Posted by Dudu

Boyle dusunenler var hem de cok.
Soyle diyorlar.
%2 nin elinde para ve harcama gucu.
Bu kesim faiz geliri olursa guzel harcar ve ekonomiyi canlandirir.
Syg,

---

Aynı mantıkla son zamanlardaki dolarizasyonuda düşününce..

Dolarda artarsa halkın alım gücü artar..dolayısıyla ekonomi canlanır..:)

bu suriyelier meselesi sole kokunden cozelim mi

biz 80 onlar 4 milyon dimi bolece 20ye 1 orani var
her 20 turk bunlardan bi tane evine alsin...

artik bik bik konusmayalim

onlar da hem gelirlerini getirsin hemde ayni sofrada yemegi pay edelim- bitsin bu cile ya..

Alıntı:

---

Originally Posted by trion

butce acıkları savunma sanayi icin zam yaptık deniliyor ama bence bir nedeni daha var oda suriyeliler meselesi 3o milyar dolar para harcadık bugune kadar deniliyor buda acıgı artırıyor sonucta o para havadan akmıyor bence oranların dususu su ortomda imkansız sonucta jeepolitik riskden dolayı savunma sanayi harcamaları surekli artıyor ekonomi kuculmesin diye verilecek tesvikler ustune suriyeli meselesi cozulmedigine gore bu butce daha cok acık verir

---

bi de kavgaya girdin mi tokat yumruk tekme saymicaksin filan oluyor
bu kavga niye Turkiye de yasamak oluyor- saygilar


:shh:

Alıntı:

---

Originally Posted by r.lucas

kontak açılmadı demişsiniz ..araç km yapmaktan senede iki bakım görmüş :) bi laf vardır .helvanın yağını ununu irmiğini hesap ederseniz helvayı yiyemezsiniz .

---

Damga vergisi odeyebilmek ile ilgili yaziyi su sekilde detaylandirdim dogru olabilir mi.........

Baslangicta bir evim var ve icinde oturuyorum. Diger evimden de kira aliyorum. Gelirim var. Ama OVP deki durum nedeni ile kiraya cikiyorum, icinden ciktigim evin de kirasini elde ediyorum, digerini de (baslangicta bi oturulan bi kira iken- simdi 1 kiraya cikilan 2 kira geliri var) Aldigim kira gelirlerinden odedigim vergiyi minimize etmek icin bir de kiraya ciktim maliyet oldu.. Burada denilen su o maliyeti de devlete odeyecegin vergi ile 1-1 yap sadece damga vergisi ile kurtul. Ilk durumda kira gelirinden vergi vermekte idi. Bu sekilde bakalim konuya......

193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun geçici 67'inci maddesi kapsamında, altına dayalı devlet içi borçlanma senetlerinden ve altına dayalı kira sertifikalarından elde edilen kazançlar için uygulanan gelir vergisi stopaj oranı yayımlanan 2017/10840 sayılı Kararname ile bireysel yatırımcılar için %0 olarak belirlenmiş.

USD mevduat yerine altın alıp faize verme konusunda görüşleriniz nedir?

Portfoyun bir kısmının ALTIN olması önüzmüdeki günlerde büyük fayda sağlar. Riski dağıtır.

ABD ve Kuzey Kore (=Çin) ekonomik veya belki de fiziksel (nükleer dahil) savaşının çıkması artık kaçınılmaz. Bir kümeste 2 HOROZ olmaz. :)

Trump's Asia trip includes stops in China and South Korea, as tensions with North Korea escalate

https://www.usatoday.com/story/news/...ate/715724001/


North Korea-US war now 'real possibility', influential Rusi think tank warns

http://www.independent.co.uk/news/wo...-a7972706.html

Alıntı:

---

Originally Posted by diproyal

193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun geçici 67'inci maddesi kapsamında, altına dayalı devlet içi borçlanma senetlerinden ve altına dayalı kira sertifikalarından elde edilen kazançlar için uygulanan gelir vergisi stopaj oranı yayımlanan 2017/10840 sayılı Kararname ile bireysel yatırımcılar için %0 olarak belirlenmiş.

USD mevduat yerine altın alıp faize verme konusunda görüşleriniz nedir?

---

Alıntı:

---

Originally Posted by diproyal

193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun geçici 67'inci maddesi kapsamında, altına dayalı devlet içi borçlanma senetlerinden ve altına dayalı kira sertifikalarından elde edilen kazançlar için uygulanan gelir vergisi stopaj oranı yayımlanan 2017/10840 sayılı Kararname ile bireysel yatırımcılar için %0 olarak belirlenmiş.

USD mevduat yerine altın alıp faize verme konusunda görüşleriniz nedir?

---

1 yıl vadeli %4.2 usd faizinin vergisi düşüldükten sonra neti (yıllık bağlamada %12 ): %3.37

1 yıl vadeli %2.4 altın faizinin vergisi düşüldükten sonra neti (yıllık bağlamada %0): %2.4

Altının değerinin 1 yıl sonra USD'ye göre yükseleceğini düşünüyorsanız mantıklı. Ama yine de devletin altını size ne şekilde geri ödeyeceğini iyi araştırmak gerekli. Söylemlere göre altın olarak geri verilecek deniyor, ama bunun için hangi kademeleri uygulayacaklar, örneğin 73gr altın yatırılabiliyor mu? yatırılıyorsa nasıl geri ödeniyor?. Yoksa sadece 10 gr ve katları olarak mı alınacak?. Bunlar da önemli.

Ekleme: Sonradan aklıma takılan bir konu, toplanan bu altınlar tcmb tarafından harcanacak mı, yoksa rezervlere eklenip bekletilecek mi?. Bu altınlar dış ticaret dengesini düzenlemek amacıyla bir şekilde dış borç ödemelerinde kullanılırsa yurt içindeki altın miktarı düşeceği için geri ödemelerde kuvvetlendirilmiş bir altın ithalat talebi (tıpkı döviz borçlanma talebi gibi) oluşabilir mi?

Yani tcmb'nin döviz rezervleri azaldığı için altına sarılıyoruz altın rezervleri de azalırsa bu şu anki konumumuza göre daha riskli bir durum yaratmaz mı?

Alıntı:

---

Originally Posted by ACIBİBER

Tl de stopaj oranın %0 çekileceğine dahir duyum aldım, tahminim bu 2-3 yıl gibi kısa vade deneme amaçlı uygulanacağına dair, bundan sonra parayı %15 den aylık bağlayan oturup kaç kuruş kazacağım diye hesap etmeyecek, boş işlere kafa yormayacak, 15/12=x dersek, x net aylık kazanç olmuş olacak, zaten 2000 yılına kadar tl de stopaj %0 idi, hem yabancı yatırımcı hem yerli yatırımcı aynı idi, başlangıç için stopajın %0 a inmesi yeterli olmaz, faizde mutlaka kademeli yıl sonuna kadar 20-22 ye çekilmesi gerekir, ekonomiyi canlı tutmanın tek yolu bu, ekonomik uygulamalarda sanki geriye dönüyoruz gibi, herşeyin hayırlısı :bravo:

---

Süper duyumlar alıyorsunuz da çok doğru çıkma ihtimali görmüyorum tahminlerinizi. Duyumdan çok kendi temenniniz gibi geliyor bana. Kusura bakmayın ama sallıyorsunuz intibası uyandırıyorsunuz:) Bu şekilde yazarak kendinizi motive mi ediyorsunuz gerçekten anlayamıyorum da soruyorum, sorun yok isteğen istediğini yazabilmeli bence ama merak ettim sadece.

Alıntı:

---

Originally Posted by rxpu

1 yıl vadeli %4.2 usd faizinin vergisi düşüldükten sonra neti (yıllık bağlamada %12 ): %3.37

1 yıl vadeli %2.4 altın faizinin vergisi düşüldükten sonra neti (yıllık bağlamada %0): %2.4

Altının değerinin 1 yıl sonra USD'ye göre yükseleceğini düşünüyorsanız mantıklı. Ama yine de devletin altını size ne şekilde geri ödeyeceğini iyi araştırmak gerekli. Söylemlere göre altın olarak geri verilecek deniyor, ama bunun için hangi kademeleri uygulayacaklar, örneğin 73gr altın yatırılabiliyor mu? yatırılıyorsa nasıl geri ödeniyor?. Yoksa sadece 10 gr ve katları olarak mı alınacak?. Bunlar da önemli.

Ekleme: Sonradan aklıma takılan bir konu, toplanan bu altınlar tcmb tarafından harcanacak mı, yoksa rezervlere eklenip bekletilecek mi?. Bu altınlar dış ticaret dengesini düzenlemek amacıyla bir şekilde dış borç ödemelerinde kullanılırsa yurt içindeki altın miktarı düşeceği için geri ödemelerde kuvvetlendirilmiş bir altın ithalat talebi (tıpkı döviz borçlanma talebi gibi) oluşabilir mi?

Yani tcmb'nin döviz rezervleri azaldığı için altına sarılıyoruz altın rezervleri de azalırsa bu şu anki konumumuza göre daha riskli bir durum yaratmaz mı?

---

Dolar/döviz üretemiyoruz (basamıyoruz) ama azda olsa altın üretebiliyoruz.(AZ HİÇTEN BÜYÜKTÜR)
http://www.mta.gov.tr/v3.0/sayfalar/...yada-Altin.pdf

YTD

Alıntı:

---

Originally Posted by iki gozum

Dolar üretemiyoruz ama azda olsa altın üretebiliyoruz.(AZ HİÇTEN BÜYÜKTÜR)
http://www.mta.gov.tr/v3.0/sayfalar/...yada-Altin.pdf

YTD

---

Evet ama yılda 30 ton üretebiliyor Türkiye, bu da 5-6 *günlük* cari açığımızı ancak karşılıyor. Evet hiçten büyük ama yok denecek kadar az diyebiliriz. ( hesaba katmaya değmez)

Alıntı:

---

Originally Posted by rxpu

Evet ama yılda 30 ton üretebiliyor Türkiye, bu da 5-6 *günlük* cari açığımızı ancak karşılıyor. Evet hiçten büyük ama yok denecek kadar az diyebiliriz. ( hesaba katmaya değmez)

---

Damlaya damlaya göl olur,daha çok çalışıp daha çok üretmeliyiz(tüm yeraltı-yerüstü ve insan kaynaklarımızı kullanarak)

Alıntı:

---

Originally Posted by ACIBİBER

Tl de stopaj oranın %0 çekileceğine dahir duyum aldım, tahminim bu 2-3 yıl gibi kısa vade deneme amaçlı uygulanacağına dair, bundan sonra parayı %15 den aylık bağlayan oturup kaç kuruş kazacağım diye hesap etmeyecek, boş işlere kafa yormayacak, 15/12=x dersek, x net aylık kazanç olmuş olacak, zaten 2000 yılına kadar tl de stopaj %0 idi, hem yabancı yatırımcı hem yerli yatırımcı aynı idi, başlangıç için stopajın %0 a inmesi yeterli olmaz, faizde mutlaka kademeli yıl sonuna kadar 20-22 ye çekilmesi gerekir, ekonomiyi canlı tutmanın tek yolu bu, ekonomik uygulamalarda sanki geriye dönüyoruz gibi, herşeyin hayırlısı :bravo:

---

nedir bu 22 hastaliginiz 2008 de gordu diye yine gorucek diye birsey yok ozaman abd faizi% 5 ti simdi % 1,25 daha cok zaman var demekki.
fed daha 4 trilyon dolari gericekecek bu kac sene surer ...kaldiki bu faiz dusmanlari 15 e bile tahhammul edemiyor.

Alıntı:

---

Originally Posted by paramanya

nedir bu 22 hastalginiz 2008 gordu diye yine gorucek diye birsey yok ozamn abd faizi 5 ti simdi 1,25 daha cok zaman var demekki.
fed daha 4 trilyon dolari gericekecek bu kac sene surer.kaldiki bu faiz dusmanlari 15 e bile tahhamul edemiyor.

---

sn Paramanya...bilginize.
----------------------------
İzmir kent merkezine ortalama 25 kilometre mesafede bulunan yaklaşık 105 bin nüfuslu ilçesi Kemalpaşa'da TOKİ tarafından yaptırılacak 679 konuttan ve 22 ticari üniteden meydana gelecek projenin inşaat yapım ihalesi 28 eylül 2017 perşembe günü yapıldı.
http://www.emlakdream.com/haber/toki...79-konut/85628

Alıntı:

---

Originally Posted by iki gozum

sn Paramanya...bilginize.
----------------------------
İzmir kent merkezine ortalama 25 kilometre mesafede bulunan yaklaşık 105 bin nüfuslu ilçesi Kemalpaşa'da TOKİ tarafından yaptırılacak 679 konuttan ve 22 ticari üniteden meydana gelecek projenin inşaat yapım ihalesi 28 eylül 2017 perşembe günü yapıldı.
http://www.emlakdream.com/haber/toki...79-konut/85628

---

https://i.hizliresim.com/MaWXY6.png

Toplamda 600 dönüm araziye etap-etap 2500 konut yapılacak

Alıntı:

---

Originally Posted by iki gozum

sn Paramanya...bilginize.
----------------------------
İzmir kent merkezine ortalama 25 kilometre mesafede bulunan yaklaşık 105 bin nüfuslu ilçesi Kemalpaşa'da TOKİ tarafından yaptırılacak 679 konuttan ve 22 ticari üniteden meydana gelecek projenin inşaat yapım ihalesi 28 eylül 2017 perşembe günü yapıldı.
http://www.emlakdream.com/haber/toki...79-konut/85628

---

otogarin da ulucaga tasinacagi soyleniyor dogrumudur?

Alıntı:

---

Originally Posted by paramanya

otogarin da ulucaga tasinacagi soyleniyor dogrumudur?

---

Şehir içindeki Tüm tır-konteyner-kamyon garajları-lojistik şirketler-bazı resmi kurumlar bu bölgeye taşınacak.
Lojistik köy için 3 bin dönüm yer tahsis edildi(1500 dönümde çalışmalar başladı)
http://www.hurriyet.com.tr/sanayici-...dikti-40414579

Alıntı:

---

Originally Posted by iki gozum

Damlaya damlaya göl olur,daha çok çalışıp daha çok üretmeliyiz(tüm yeraltı-yerüstü ve insan kaynaklarımızı kullanarak)

---

Damlaya damlaya göl olur ama cari açığın olmadığı bir ortamda olur, şu anda her gün net pozisyonumuz bir önceki güne göre eksiye düşüyor.
Türkiye'yi sıcak bir taş gibi düşün altın üretimini de bir damla, taşın üstüne düştüğü an buharlaşıyor, yani bu taşın üstüne damlayan damladan göl olmaz ancak havada bulut olur.

Hiç yoktan iyidir demek yurt içinde üretilen altına olması gerektiğinden fazla bir değer atfetmek olur. 5-6 günlük cari açığı fonlamak için çevreye verdiğimiz o tahribatın bedelini düşünce bende karda değiliz. Çıkartmasak daha iyi.

Ama olur da cari açığı kapatacak bir altın üretimimiz olur, o zaman doğaya verilen tahribatın karşısına bir değer koyarız ve tartışırız değer mi diye. Ama bu durumda bence kesinlikle değmez.
Bilime ve teknolojiye uygun bir toplum yapımız yok. Bu da kısa sürede değişecek gibi gözükmüyor.

Alıntı:

---

Originally Posted by rxpu

Damlaya damlaya göl olur ama cari açığın olmadığı bir ortamda olur, şu anda her gün net pozisyonumuz bir önceki güne göre eksiye düşüyor.
Türkiye'yi sıcak bir taş gibi düşün altın üretimini de bir damla, taşın üstüne düştüğü an buharlaşıyor, yani bu taşın üstüne damlayan damladan göl olmaz ancak havada bulut olur.

Hiç yoktan iyidir demek yurt içinde üretilen altına olması gerektiğinden fazla bir değer atfetmek olur. 5-6 günlük cari açığı fonlamak için çevreye verdiğimiz o tahribatın bedelini düşünce bende karda değiliz. Çıkartmasak daha iyi.

Ama olur da cari açığı kapatacak bir altın üretimimiz olur, o zaman doğaya verilen tahribatın karşısına bir değer koyarız ve tartışırız değer mi diye. Ama bu durumda bence kesinlikle değmez.
Bilime ve teknolojiye uygun bir toplum yapımız yok. Bu da kısa sürede değişecek gibi gözükmüyor.

---

5000 yıllık medeniyetin yaşadığı ülkede her yerde tarihi eserler.(bozmayalım)
Yol geçecek-maden çıkartılacak ormanları( bozmayalım.)
Deniz kenarlarını turizme açmayalım.doğayı bozmayalım(karettaları koruyalım)
Nüklüeer santral yapmayalım.(doğaya zararlı)
Kömür santralı doğaya zarar veriyor.( kurmayalım)
Hidroelektrik santralı için Baraj kurulacak(doğayı bozuyor yapmayalım)
Organize sanayi bölgesi kurulacak(zeytin ağaçlarını kesmeyelim)
Yeni söylemeler... Rüzgar enerjisi doğaya-kuşlara zarar veriyor(kurmayalım)
Yakında güneş enerjisi hakkında söylemler mutlaka çıkacaktır(mesela tarım alanlarına zarar veriyor diyebilirler).
Avrupa ve diğer kalkınmış ülkeler hepsini yapıyor ?

Alıntı:

---

Originally Posted by iki gozum

5000 yıllık medeniyetin yaşadığı ülkede her yerde tarihi eserler.(bozmayalım)
Yol geçecek-maden çıkartılacak ormanları bozmayalım.
Deniz kenarlarını turizme açmayalım.doğayı bozmayalım(karettaları koruyalım)
Nüklüeer santral yapmayalım.(doğaya zararlı)
Kömür santralı doğaya zarar veriyor.( kurmayalım)
Hidroelektrik santralı için Baraj kurulacak(doğayı bozuyor yapmayalım)
Organize sanayi bölgesi kurulacak(zeytin ağaçlarını kesmeyelim)
Yeni söylemeler... Rüzgar enerjisi doğaya-kuşlara zarar veriyor(kurmayalım)
Yakında güneş enerjisi hakkında söylemler mutlaka çıkacaktır(mesela tarım alanlarına zarar veriyor diyebilirler).
Avrupa ve diğer kalkınmış ülkeler hepsini yapıyor ?

---

2 ay önce green ci bi kız kardeşimiz broşür dağıtıyordu bana uzattı(nüklüeer santrali yapılmasın)
Yukarıdakileri anlattım eee napıcaz dedim.
sizin kurumun hangi ülkede merkezi diye sordum?(kız şokta tişortunu çıkarttı)

Alıntı:

---

Originally Posted by iki gozum

5000 yıllık medeniyetin yaşadığı ülkede her yerde tarihi eserler.(bozmayalım)
Yol geçecek-maden çıkartılacak ormanları bozmayalım.
Deniz kenarlarını turizme açmayalım.doğayı bozmayalım(karettaları koruyalım)
Nüklüeer santral yapmayalım.(doğaya zararlı)
Kömür santralı doğaya zarar veriyor.( kurmayalım)
Hidroelektrik santralı için Baraj kurulacak(doğayı bozuyor yapmayalım)
Yeni söylemeler... Rüzgar enerjisi doğaya-kuşlara zarar veriyor(kurmayalım)
Yakında güneş enerjisi hakkında söylemler mutlaka çıkacaktır(mesela tarım alanlarına zarar veriyor diyebilirler).
Avrupa ve diğer kalkınmış ülkeler hepsini yapıyor ?

---

Bir şeyi doğru yapmanın yolu var yanlış yapmanın da yolu var.

Avrupadaki kömür madenlerini, rüzgar güllerini bizzat gördüm.

Evet avrupa bütün bunları yapıyor ve doğru yoldan ve doğru yapıyor. Biz yanlış yoldan ve yanlış yapıyoruz.

İtiraz zaten yapılmasına değil, yanlış yoldan ve yanlış yapılmasına.

Peki bizdeki bu işler neden hep yanlış yoldan , yanlış yapılıyor, baştada dediğim gibi bütün bunları doğru yoldan yapabilecek yetişmiş işgücümüz ve sermayemiz yok. Kısa ve orta vadede de oluşturulabilecek gibi gözükmüyor.

O nedenle yanlış yoldan yanlışı yapacağımıza , yapmayalım daha iyi diyorum. En azından doğrusunu yapmayı öğrenene kadar yapmayalım.....

Alıntı:

---

Originally Posted by rxpu

Bir şeyi doğru yapmanın yolu var yanlış yapmanın da yolu var.

Avrupadaki kömür madenlerini, rüzgar güllerini bizzat gördüm.

Evet avrupa bütün bunları yapıyor ve doğru yoldan ve doğru yapıyor. Biz yanlış yoldan ve yanlış yapıyoruz.

İtiraz zaten yapılmasına değil, yanlış yoldan ve yanlış yapılmasına.

Peki bizdeki bu işler neden hep yanlış yoldan , yanlış yapılıyor, baştada dediğim gibi bütün bunları doğru yoldan yapabilecek yetişmiş işgücümüz ve sermayemiz yok. Kısa ve orta vadede de oluşturulabilecek gibi gözükmüyor.

O nedenle yanlış yoldan yanlışı yapacağımıza , yapmayalım daha iyi diyorum. En azından doğrusunu yapmayı öğrenene kadar yapmayalım.....

---

Bi yerden başlamak lazım yanlışlar varsa düzeltilir.
Yaparsan öğrenirsin.(hiç bir şey yapmamaktansa bi şeyler yapmak iyidir)
Avrupalı anasının karnında doğru yapmayı öğrenmedi sanıyorum.

Ülkemiz 780 bin km2
kişi başına 10 dönüm arazi düşüyor.(Orman-Göl-Akarsular-Tarım alanları-Demir yolları-Oto yol ve diğer yollar-40 bin köy-10 bin mezra-1050 ilçe-81 vilayet yerleşkesi-eğitim alanları-ibadet yerleri-Askeri alanlar-organize sanayiler-maden sahaları- vs vs.bu arazi içinde(dağlar avantaj metrajı büyütüyor)
hem tarım toplumu hem sanayi toplumu olmak ve kendi enerji kaynaklarını/maden kaynaklarını kullanmak için bazı şeylerden fedakarlık yapmak zorunlu(tabiki en az zararla yapmak lazım)
Avrupa tarım toplumu değil arazilerini faklı kullanıyor.

Alıntı:

---

Originally Posted by iki gozum

Bi yerden başlamak lazım yanlışlar varsa düzeltilir.
Yaparsan öğrenirsin.(hiç bir şey yapmamaktansa bi şeyler yapmak iyidir)
Avrupalı anasının karnında doğru yapmayı öğrenmedi sanıyorum.

---

Başlanması gereken nokta , daha da fazla dış borç alarak , ülkeyi ithal rüzgar gülleri (siemens) , nükleer reaktörler (rusya) , balistik füzeler (S-400 rusya) ile doldurmak değil.

Başlanması gereken nokta eğitim. Ve bu noktadan başlanmadığı sürece diğer kollardan yürüdüğün her kilometre ülkeyi daha da dışa bağımlı kılıyor ve zarar veriyor. Ve asıl sorunu gizliyor. Yanıltıcı bir ortam oluşturuyor. Altyapımızı güçlüymüş gibi gösteriyor.

Zannediliyor ki biz dış borç alarak modern dünyanın üretim çıktılarını ülkeye ithal edelim ve mutlaka zamanla burada da muadilleri benzerleri üretilebilir hale gelir. Bu bence yanlış. Türkiye'nin altyapısını eğitimini geliştirmeden yapılan her stratejik ürün ithalatı ve iç piyasaya entegrasyonu iç piyasadaki gelişimi baltalayacaktır.

Alıntı:

---

Originally Posted by rxpu

Başlanması gereken nokta , daha da fazla dış borç alarak , ülkeyi ithal rüzgar gülleri (siemens) , nükleer reaktörler (rusya) , balistik füzeler (S-400 rusya) ile doldurmak değil.

Başlanması gereken nokta eğitim. Ve bu noktadan başlanmadığı sürece diğer kollardan yürüdüğün her kilometre ülkeyi daha da dışa bağımlı kılıyor ve zarar veriyor. Ve asıl sorunu gizliyor. Yanıltıcı bir ortam oluşturuyor. Altyapımızı güçlüymüş gibi gösteriyor.

Zannediliyor ki biz dış borç alarak modern dünyanın üretim çıktılarını ülkeye ithal edelim ve mutlaka zamanla burada da muadilleri benzerleri üretilebilir hale gelir. Bu bence yanlış. Türkiye'nin altyapısını eğitimini geliştirmeden yapılan her stratejik ürün ithalatı ve iç piyasaya entegrasyonu iç piyasadaki gelişimi baltalayacaktır.

---

Tabi ki sizinki ideal olan ama imkan güncelde böyle. Teknoloji ile birlikte ithal edilen ürüne karşı değilim.
İthal şartlarına bakmak lazım ödeme nasıl yapılıyor?(örneğin Rusya ile karşılıklı ithalat-ihracat rejimi var).
Iphone larda böyle ithal olsa iyi olur.(kapat gümrüğünü şartlarını koy-üretim zorunluluğu getir-otomotiv-bilgisayar ve benzer ürünler dahil)

Alıntı:

---

Originally Posted by iki gozum

5000 yıllık medeniyetin yaşadığı ülkede her yerde tarihi eserler.(bozmayalım)
Yol geçecek-maden çıkartılacak ormanları( bozmayalım.)
Deniz kenarlarını turizme açmayalım.doğayı bozmayalım(karettaları koruyalım)
Nüklüeer santral yapmayalım.(doğaya zararlı)
Kömür santralı doğaya zarar veriyor.( kurmayalım)
Hidroelektrik santralı için Baraj kurulacak(doğayı bozuyor yapmayalım)
Organize sanayi bölgesi kurulacak(zeytin ağaçlarını kesmeyelim)
Yeni söylemeler... Rüzgar enerjisi doğaya-kuşlara zarar veriyor(kurmayalım)
Yakında güneş enerjisi hakkında söylemler mutlaka çıkacaktır(mesela tarım alanlarına zarar veriyor diyebilirler).
Avrupa ve diğer kalkınmış ülkeler hepsini yapıyor ?

---

Şurada yazdığınız şeylerin ömrü 50 bilemedin 100 yıl. Biz osmanlı imparatorluğu ile övünüyoruz. Ömrü ne kadar 600 yıl. Biz doğanın emanetçisiyiz. Başka nesillerde kullanacak içine etmeyim. Yapacaksak usulünce yapalım diyeceğim ama yapılanlar ortada biz parayı severiz o nedenle bugünü yarına tercih ederiz.

Nükleere direk karşıyım
japonya fukuşimanın kazasının altından kalkamadı biz başarabilirmiyiz ? Sanmıyorum

elinde TL tutmakla bomba üzerinde oturmak aynı şeydir. Tsunami çok yakın...

ABD den selamlar.

Alıntı:

---

Originally Posted by Egeli

Şurada yazdığınız şeylerin ömrü 50 bilemedin 100 yıl. Biz osmanlı imparatorluğu ile övünüyoruz. Ömrü ne kadar 600 yıl. Biz doğanın emanetçisiyiz. Başka nesillerde kullanacak içine etmeyim. Yapacaksak usulünce yapalım diyeceğim ama yapılanlar ortada biz parayı severiz o nedenle bugünü yarına tercih ederiz.

Nükleere direk karşıyım
japonya fukuşimanın kazasının altından kalkamadı biz başarabilirmiyiz ? Sanmıyorum

---

Doğaya sahip çıkalım dağlarda çobanlığa-tarlada ırgatlığa devam edelim diyorsunuz.(bence sorun yok)
Japonya yapsın.

Güya yerli, ancak prototipleri dahi yurtdışından dehşet paralarla ithal edilen yerli ve milli otomobil projemizin gidişatını merakla bekliyoruz.

Geçenlerde bir bakan, sanayi olabilir, Dünya'da elektrikli otomobilde söz sahibi olma hedefinden bahsedince sözde çağ atladığımzı anladım.

Alıntı:

---

Originally Posted by elma

Güya yerli, ancak prototipleri dahi yurtdışından dehşet paralarla ithal edilen yerli ve milli otomobil projemizin gidişatını merakla bekliyoruz.

Geçenlerde bir bakan, sanayi olabilir, Dünya'da elektrikli otomobilde söz sahibi olma hedefinden bahsedince sözde çağ atladığımzı anladım.

---

Otomotiv(benim okul dönemimde yıl 1975)6000 ayrı parçadan oluşmakta idi güncelde sanıyorum-8-10 bin parçadan oluşmakta.
öyle ben yaptım demekle olacak işler değil-ayrıca yapıp satmak da önemli.(yaparsın tutmaz)
6.000-10.000 farklı parça üretmek için en az 100 bin diğer girdilere ihtiyaç var.(tahminen 100 bin yazdım-ekipman-alet-edavat vs.gibi)
Güncelde büyük markalar dahil otomotiv üretimini dünyaya yaydılar.ülkemizde dünya markalarına parça tedarikçiliği ve montaj katkısı yapmakta.(genelde kaporta- lastik-cam-montaj-stok gibi büyük arazi gerektiren ve insana dayalı pis atıklı üretimler)

Alıntı:

---

Originally Posted by powerpc

elinde TL tutmakla bomba üzerinde oturmak aynı şeydir. Tsunami çok yakın...

ABD den selamlar.

---

Sayın PowerPC,

Orada zaman ayırabiliyorsanız ABD'de işsizlik ve enflasyon konularında gözlemleriniz, FED'in faiz artışına yönelik beklentiler nasıl?

M3 para arzı 15 ve 22 Eylül ile biten haftaların her birinde %1'e yakın artışlar gösterdi.

0,0991 01.01.2017-22.09.2018 dönemi M3 Para Arzı artış oranı
0,2878 01.01.2016-22.09.2018 dönemi M3 Para Arzı artış oranı
0,5079 02.01.2015-22.09.2018 dönemi M3 Para Arzı artış oranı

Böyle devam ederse TL uzaya çıkmakla kalmaz herkesten önce Mars'a bile ulaşır.

PowerPC yurda döndüğünde özür dilemek yetmez, kahramanlar gibi karşılamak gerekir.

Alıntı:

---

Originally Posted by elma

M3 para arzı 15 ve 22 Eylül ile biten haftaların her birinde %1'e yakın artışlar gösterdi.

0,0991 01.01.2017-22.09.2018 dönemi M3 Para Arzı artış oranı
0,2878 01.01.2016-22.09.2018 dönemi M3 Para Arzı artış oranı
0,5079 02.01.2015-22.09.2018 dönemi M3 Para Arzı artış oranı

Böyle devam ederse TL uzaya çıkmakla kalmaz herkesten önce Mars'a bile ulaşır.

PowerPC yurda döndüğünde özür dilemek yetmez, kahramanlar gibi karşılamak gerekir.

---

15-22 Eylül arasındaki para arzındaki artış tcmb'nin geçici fonlaması ile artmış olabilir. Ancak 25 Eylülden itibaren likidite açığında müdemadiyen bir azalış var. Ve tcmb buna GLP'den başka ek bir parayı piyasaya vermeyerek cevap veriyor. O nedenle M3 para arzının geçmişe göre aşırı yükseldiği yorumunu yapamıyorum.

Özellikle 6 Eylül-22 eylül arasındaki dönemde bayram ve okulların açılmasından dolayı para çarpanının yükselmiş olabileceğini düşünüyorum. Bu da M3 para arzını geçici olarak genişletmiş olabilir. Yani genişleme tcmb kanalından değil sistemin iç para çarpanından kaynaklanıyor olabilir. GLP'den talep edilen paranın son 1 haftadır düşüyor olması da bence buna işaret ediyor gibi.