1979 yılında FED para arzını kısıtladı (vietnam savaşından kalan enf.sorununu ortadan kaldırmak için)
Daha az nakit para olduğu için faiz oranları %20 oranında artış gösterdi..
Yük.Faiz oranları ekonomiyi yavaşlatarak durgunluk yarattı.
İnsanlar dünya pazarında daha az mal almaya başladı.
Kalkınma kredilerini geri ödeyebilmeleri için(1960-1980) piyasalardaki yüksek fiyatlara güvenen
GELİŞMEKTE Olan Ülkeler bu durum karşısında zorda kalmıştı.
1982 yılında Meksika ile başlayan borçları ödeyememe durumu,Küresel çapta kriz yarattı..
Ticari Bankalar kredi vermeyi kestiği için Dünya Bankası ve IMF bu boşluğu doldurmaya yöneldi.
Şart olarak Yapısal Uyum Politikalarını öne sürdüler.
-Uluslararası finans sermayesi üzerindeki kontrolleri kaldırmak,
-Devlet sektör ve hizmetlerini özelleştirmek
-İş gücü piyasalarını serbest bırakmaya ..
-Tahıl rezervlerini ortadan kaldırmaya, gıda üretimini bırakmaya zorladılar..
(Küresel Güney 1970 lerde 1 milyar USD gıda ihraç ederken, 2001 yılında 11 milyar USD Gıda ithal etmeye
başladı.)
NEO_LİBERAL politikalarını kararlılıkla dayatan Washington Konsensüsü ile, Amerikan Ticari
Bankaları paralarını tahsil etmekle kalmayıp GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERİ sonsuz ödemelere mahkum etti..
(Eric Holt-Gimenez)