En baştan kurgunuz yanlış. Bunun bankacı veya memur veya öğrenci bakış açısı diye bir şey de yok. Tüm dünyada bunun tek bir doğrusu var... Hep "nakit" bazlı düşünüyorsunuz. Döviz pozisyonu veya genel olarak finanstaki her tür "kesin pozisyon"; zamandan bağımsız düşünülür. bu nedenle vadeleri, nakit akışını, vade farklarını, faiz maliyetini... tamamen kafadan çıkarıp öyle bakmayı deneyin:
1. Bugün USD satın aldım = + USD pozisyonu
2. 10 günlük forward USD satın aldım = + USD pozisyonu
3. VIOP'ta USD long pozisyon açtım = + USD pozisyonu
Bu 3 döviz pozisyonunun birbirinden en ufak bir farkı yok. Vadeli işlemler (2 ve 3 numara) yapıldıktan sonra: bu işleri yapan kişi 3 birim LONG'tur. Dolar kuru ertesi gün %a birim değişime uğradığında günlük kar/zarara 1 birim değil 3 birim üzerinden bakılır. Eğer bu kişi "ben dolar pozisyonumu sıfırlamak istiyorum" diyorsa 1 birim değil 3 birimlik dolar satış işlemi yapmalıdır. Bu satışı ister hemen spotta yapar, ister forward satar, isterse VIOP'ta satar; isterse kombinasyon yapar, isterse başka bir piyasa bulur orada yapar. İşlemlerin takasının hangi gün yapıldığına (yani vadesine) o kadar takılı kalıyorsunuz ki püf noktasını kaçırıyorsunuz. Takas tarihlerinin farklı günler olması sadece FONLAMA ihtiyacı doğurur. Yani döviz borçlanması gerekebilir. Ama dolar nakit açığım var diye yeni bir satın alma yaparsa; yeniden pozisyon açmış olur, amacına ters işlem anlamına gelir.
Yukarıdaki pozisyonlarını koruyan bir kişi için... Doların %20 zıplaması sevindirici midir? Evet
Yukarıdaki 3 pozisyon arasında; doların %20 zıplamasından ETKİLENMEYECEK bir tanesi var mı? Yok
Vadelerinin farklı olması, dolar zıplamasının farklı oranda yansımasına neden olur mu? Hayır
Her 3 kalemde de "döviz pozisyonu ve bundan elde edilecek kar" arasında en ufak fark yok. Hepsi aynı 1 birim ise; hepsi aynı kar/zararı getirir.
Burada kafanızı karıştırabilecek tek şey şu: farklı piyasalardaki fonlama maliyetleri (yani carry'si, yani vade farkı, yani taşıma faizi) ek olarak pozisyon bazında maliyet/gelir yaratabilir. Ama bunun döviz pozisyonu etkisiyle en ufak alakası yok. Siz bugün 3 ay vadeli inek satın alsanız; arada 3 aylık faiz ödeyeceksiniz. Ama inek fiyatlarının değişiminden aynı bugün spottan peşin alan kişi gibi etkileneceksiniz değil mi? Yani 3 ay sonra inek fiyatları ikiye katlasa... "iyi ki 3 ay önceden almışım" diyeceksiniz değil mi? çünkü %50 ucuza almış olacaksınız? Yani "inek pozisyonunuz %100 kar getiri vermiş olacak"... Burada 3 aylık faiz ödediniz diye... inek pozisyonu getirisinin %100 olmadığını iddia edebilir misiniz? HAYIR. Fonlama her zaman pozisyon kar/zararından ayrı düşünülür. Zira fonlama nedeniyle bir gelir/gider oluşurken, bundan tamamen bağımsız şekilde "pozisyonel" bir kar/zarar da vardır. Teminat tamamlama çağrısı (margin call) haricinde, bu 2 kar/zarar rakamı birbirini asla etkilemez.
İnek olayına itirazınız yoksa... inek kelimesini dolar kelimesiyle yer değiştirin. Dolar bir emtia ama aynı zamanda kendi de bir döviz olduğu için karmaşa yaratabiliyor ama yaratmasın. Bir traderin, spekülatörün, uzun vade yatırımcısının bakış açısı hep aynıdır, finans bunu söyler: "pozisyonel kar/zarar hesabı anlık, yani: "marked to market" tutulur. Bir alım/satımı vadeli yapmanız sadece nakit akışını değiştirir.
Tüm bunlardan sonra: banka swap yaptığında piyasadan en ufak bir alış veya satış yapmaz. Çünkü pozisyonel durumu SIFIR. Dolar almaya da, satmaya da ihtiyacı yok. Nakit akışı çok farklı bir şeydir. Bir banka dolar kredisi verdiğinde eğer elinde teslim edecek doları henüz nakden yoksa, gidip piyasadan dolar SATIN ALMAZ. Dolar BORÇLANIR. Bunu ister depo işlemleriyle ister swaplarla yapar; çünkü bu işlemlerde pozisyonel bir şey yoktur sadece ödünç alma/verme vardır. (SWAP = 2 tane farklı para birimini karşılıklı olarak borç alıp vermedir. Bu işlemi bir adet spot ve bir adet forward işlemleriyle yapabilmeniz; özünü değiştirmez. Bir tane + pozisyon ile bir tane - pozisyon içeren iki finansal işlemin bileşimi net olarak sıfır pozisyondur.)
Borçlanma/Borç verme ile satın alma/satma birbiriyle çok ilintili ama aslen TAMAMEN farklı kavramlardır. Biri sahibiyet ilkesine dayanır. Sahip olmak veya elden çıkartmak için "satış değeri" kullanırsınız ve işlem kesin ve ebedidir. Borç alma/vermede ise en ufak bir "sahibiyet hareketi" olmaz. Sadece tersi için vadesi beklenen bir ödünç alma/verme vardır. Bunda satış fiyatı olmadığı gibi, piyasadaki satış fiyatının değişmesi, borç alan ve veren kişiye hiç bir etki uyandırmaz. Çünkü mal hep ödünç verenin bilançosunda yatıyordur ve ödünç vermiş olması POZİSYONUNU DEĞİŞTİRMEZ. Aynı şekilde bir malı, ineği, dövizi ödünç alan da sırf bu borçlanma nedeniyle POZİSYON almış olmaz. Çünkü bilançosuna sahibiyet ilkesiyle bu mal girmez; geri verilmek üzere borç olarak gözükür. Fiyatının değişimi de etkilemez, yani; borç alanın POZİSYONU 1.günden sonuncu güne kadar SIFIRdır.
Bu yazdıklarım çok düz ve zaten herkesin bildiği şeyler gibi gelebilir. Ama POZİSYONEL mantığın hatalı olması, püf noktalarını tekrar etmeyi gerektirir.
Özetle: POZİSYON kelimesinin ihtiva ettiği anlamı doğru kullanmak için:
1. Nakit akışlarına kesinlikle bakmayın. Nakit akışı fonlamayla, likidite ile alakalı bir kavram sadece.
2. Fonlama, taşıma, borçlanma maliyetlerine bakmayın. Bunlar pozisyonu ne arttırır ne azaltır.
3. Pozisyon demek; 1 birimlik mala etki eden %x piyasa hareketinin net kar/zarar etkisinin pozisyon sahibine aynen %x birim yansıması demektir. Nakit akışının getirdiği gelir/giderleri bununla asla birleştirmeyin (kavramı özünde anlamak için, yoksa genel kümülatif gelir/gideri hesaplamak ayrı konu)
4. Bu sayılanların geçerli olduğu durumların sadece "SATIN ALINMIŞ" ve vadesi ne olursa olsun kesinleşmiş; geri dönülemez, cayılamaz alım/satım işlemlerini bağladığını unutmayın (yani, opsiyonlar ve teminatlar bu ilkelere uymaz: kesin bir pozisyon doğurmaz)
Bankaların kredi/mevduatlarında tüm bu saydıklarım geçerlidir. Bir banka yurt dışından dolar borçlanıyor diye, TL kredi vermek üzere:
1. Doları SATIP TL'ye geçerse: kendine nur topu gibi bir döviz pozisyonu (short'u) açmış olur.
2. Döviz pozisyonu istemiyorum, sadece borç alma/verme amaçlı işlem yapacağım derse: gider piyasada doları TL'ye swaplar, pozisyon açmadan TL kredi vermiş olur.