Sayfa 66/213 İlkİlk ... 1656646566676876116166 ... SonSon
Arama sonucu : 1700 madde; 521 - 528 arası.

Konu: Dowes

  1. En baştan kurgunuz yanlış. Bunun bankacı veya memur veya öğrenci bakış açısı diye bir şey de yok. Tüm dünyada bunun tek bir doğrusu var... Hep "nakit" bazlı düşünüyorsunuz. Döviz pozisyonu veya genel olarak finanstaki her tür "kesin pozisyon"; zamandan bağımsız düşünülür. bu nedenle vadeleri, nakit akışını, vade farklarını, faiz maliyetini... tamamen kafadan çıkarıp öyle bakmayı deneyin:

    1. Bugün USD satın aldım = + USD pozisyonu
    2. 10 günlük forward USD satın aldım = + USD pozisyonu
    3. VIOP'ta USD long pozisyon açtım = + USD pozisyonu

    Bu 3 döviz pozisyonunun birbirinden en ufak bir farkı yok. Vadeli işlemler (2 ve 3 numara) yapıldıktan sonra: bu işleri yapan kişi 3 birim LONG'tur. Dolar kuru ertesi gün %a birim değişime uğradığında günlük kar/zarara 1 birim değil 3 birim üzerinden bakılır. Eğer bu kişi "ben dolar pozisyonumu sıfırlamak istiyorum" diyorsa 1 birim değil 3 birimlik dolar satış işlemi yapmalıdır. Bu satışı ister hemen spotta yapar, ister forward satar, isterse VIOP'ta satar; isterse kombinasyon yapar, isterse başka bir piyasa bulur orada yapar. İşlemlerin takasının hangi gün yapıldığına (yani vadesine) o kadar takılı kalıyorsunuz ki püf noktasını kaçırıyorsunuz. Takas tarihlerinin farklı günler olması sadece FONLAMA ihtiyacı doğurur. Yani döviz borçlanması gerekebilir. Ama dolar nakit açığım var diye yeni bir satın alma yaparsa; yeniden pozisyon açmış olur, amacına ters işlem anlamına gelir.

    Yukarıdaki pozisyonlarını koruyan bir kişi için... Doların %20 zıplaması sevindirici midir? Evet

    Yukarıdaki 3 pozisyon arasında; doların %20 zıplamasından ETKİLENMEYECEK bir tanesi var mı? Yok

    Vadelerinin farklı olması, dolar zıplamasının farklı oranda yansımasına neden olur mu? Hayır

    Her 3 kalemde de "döviz pozisyonu ve bundan elde edilecek kar" arasında en ufak fark yok. Hepsi aynı 1 birim ise; hepsi aynı kar/zararı getirir.

    Burada kafanızı karıştırabilecek tek şey şu: farklı piyasalardaki fonlama maliyetleri (yani carry'si, yani vade farkı, yani taşıma faizi) ek olarak pozisyon bazında maliyet/gelir yaratabilir. Ama bunun döviz pozisyonu etkisiyle en ufak alakası yok. Siz bugün 3 ay vadeli inek satın alsanız; arada 3 aylık faiz ödeyeceksiniz. Ama inek fiyatlarının değişiminden aynı bugün spottan peşin alan kişi gibi etkileneceksiniz değil mi? Yani 3 ay sonra inek fiyatları ikiye katlasa... "iyi ki 3 ay önceden almışım" diyeceksiniz değil mi? çünkü %50 ucuza almış olacaksınız? Yani "inek pozisyonunuz %100 kar getiri vermiş olacak"... Burada 3 aylık faiz ödediniz diye... inek pozisyonu getirisinin %100 olmadığını iddia edebilir misiniz? HAYIR. Fonlama her zaman pozisyon kar/zararından ayrı düşünülür. Zira fonlama nedeniyle bir gelir/gider oluşurken, bundan tamamen bağımsız şekilde "pozisyonel" bir kar/zarar da vardır. Teminat tamamlama çağrısı (margin call) haricinde, bu 2 kar/zarar rakamı birbirini asla etkilemez.

    İnek olayına itirazınız yoksa... inek kelimesini dolar kelimesiyle yer değiştirin. Dolar bir emtia ama aynı zamanda kendi de bir döviz olduğu için karmaşa yaratabiliyor ama yaratmasın. Bir traderin, spekülatörün, uzun vade yatırımcısının bakış açısı hep aynıdır, finans bunu söyler: "pozisyonel kar/zarar hesabı anlık, yani: "marked to market" tutulur. Bir alım/satımı vadeli yapmanız sadece nakit akışını değiştirir.

    Tüm bunlardan sonra: banka swap yaptığında piyasadan en ufak bir alış veya satış yapmaz. Çünkü pozisyonel durumu SIFIR. Dolar almaya da, satmaya da ihtiyacı yok. Nakit akışı çok farklı bir şeydir. Bir banka dolar kredisi verdiğinde eğer elinde teslim edecek doları henüz nakden yoksa, gidip piyasadan dolar SATIN ALMAZ. Dolar BORÇLANIR. Bunu ister depo işlemleriyle ister swaplarla yapar; çünkü bu işlemlerde pozisyonel bir şey yoktur sadece ödünç alma/verme vardır. (SWAP = 2 tane farklı para birimini karşılıklı olarak borç alıp vermedir. Bu işlemi bir adet spot ve bir adet forward işlemleriyle yapabilmeniz; özünü değiştirmez. Bir tane + pozisyon ile bir tane - pozisyon içeren iki finansal işlemin bileşimi net olarak sıfır pozisyondur.)

    Borçlanma/Borç verme ile satın alma/satma birbiriyle çok ilintili ama aslen TAMAMEN farklı kavramlardır. Biri sahibiyet ilkesine dayanır. Sahip olmak veya elden çıkartmak için "satış değeri" kullanırsınız ve işlem kesin ve ebedidir. Borç alma/vermede ise en ufak bir "sahibiyet hareketi" olmaz. Sadece tersi için vadesi beklenen bir ödünç alma/verme vardır. Bunda satış fiyatı olmadığı gibi, piyasadaki satış fiyatının değişmesi, borç alan ve veren kişiye hiç bir etki uyandırmaz. Çünkü mal hep ödünç verenin bilançosunda yatıyordur ve ödünç vermiş olması POZİSYONUNU DEĞİŞTİRMEZ. Aynı şekilde bir malı, ineği, dövizi ödünç alan da sırf bu borçlanma nedeniyle POZİSYON almış olmaz. Çünkü bilançosuna sahibiyet ilkesiyle bu mal girmez; geri verilmek üzere borç olarak gözükür. Fiyatının değişimi de etkilemez, yani; borç alanın POZİSYONU 1.günden sonuncu güne kadar SIFIRdır.

    Bu yazdıklarım çok düz ve zaten herkesin bildiği şeyler gibi gelebilir. Ama POZİSYONEL mantığın hatalı olması, püf noktalarını tekrar etmeyi gerektirir.

    Özetle: POZİSYON kelimesinin ihtiva ettiği anlamı doğru kullanmak için:
    1. Nakit akışlarına kesinlikle bakmayın. Nakit akışı fonlamayla, likidite ile alakalı bir kavram sadece.
    2. Fonlama, taşıma, borçlanma maliyetlerine bakmayın. Bunlar pozisyonu ne arttırır ne azaltır.
    3. Pozisyon demek; 1 birimlik mala etki eden %x piyasa hareketinin net kar/zarar etkisinin pozisyon sahibine aynen %x birim yansıması demektir. Nakit akışının getirdiği gelir/giderleri bununla asla birleştirmeyin (kavramı özünde anlamak için, yoksa genel kümülatif gelir/gideri hesaplamak ayrı konu)
    4. Bu sayılanların geçerli olduğu durumların sadece "SATIN ALINMIŞ" ve vadesi ne olursa olsun kesinleşmiş; geri dönülemez, cayılamaz alım/satım işlemlerini bağladığını unutmayın (yani, opsiyonlar ve teminatlar bu ilkelere uymaz: kesin bir pozisyon doğurmaz)

    Bankaların kredi/mevduatlarında tüm bu saydıklarım geçerlidir. Bir banka yurt dışından dolar borçlanıyor diye, TL kredi vermek üzere:

    1. Doları SATIP TL'ye geçerse: kendine nur topu gibi bir döviz pozisyonu (short'u) açmış olur.
    2. Döviz pozisyonu istemiyorum, sadece borç alma/verme amaçlı işlem yapacağım derse: gider piyasada doları TL'ye swaplar, pozisyon açmadan TL kredi vermiş olur.
    Forum kuralları 'nı okudunuz mu?

    1. Siyaset, din ve futbol konularında fanatizm,
    2. İdeolojik tartışma ve kavgalar,
    3. Sonuna YTD yapıştırıp fiyat tahmini veya hedefi göstermek,
    4. Hisse başlıklarında hisse harici konular yazmak
    5. Silinecek bu tarz yazıları alıntılamak / cevaplamak...

    Kurallara AYKIRIDIR.


  2. Yazdıklarınızı daha detaylı tekrar okuyup düşünmeliyim. Kafam biraz daha dediğiniz gibi nakit ve günlük düşünüyor. Aslında bunun yanında hiçbir zaman piyasaların bu denli derinlikli ve sorunsuz çalışabileceğine ikna olamıyorum. Anladığım kadarıyla bugün ve vadeli tarih birbirlerine fonlama ile kesin bağlı olduğu için aslında pozisyon durumu değişmiyor.
    Ancak piyasaların mükemmel derecede derinlikli ve sorunsuz olmadığına inandığım için hep bugün ile vadeyi kesinlikli olarak birbirine bağlayan fonlamanın içinde ciddi riskler barındırabileceğini düşünüyorum. Zira fonlama sizin elinizde olan birşey değil piyasanın inisiyatifinde. Yani bugün ile vadeyi birleştiren fonlama benim için o kadar güvenilir ve kesin bir bağlayıcılığa sahip değil. Bu durum tabii sizinde belirttiğiniz gibi kafamda çevresel şartlardan etkilenerek kurguladığım yanlış bir model, o yüzden bir daha konunun üzerinde düşünmemde yarar var.

    Örneğin:

    Piyasada -%0.2 faizli 100 yıllık bir alman tahvili olduğunu varsayalım ve ben gidip onu aldım. sizin bakış açınızla bu bir borç ve pozisyonu değiştirmez, zira gerekli zarara katlanarak her zaman elden çıkarılabilir.

    Ben ise psikolojik etkenler ile bunun bir pozisyon olduğunu düşünemiyorum zira istatistiki olarak ufak bir olasılıkta olsa o tahvili benden benim biyolojik yaşam sürem içinde almak isteyecek bir karşı ayağın olmama ihtimali olduğunu düşünüyorum. Bu biraz saçma bir düşünce ama o tür bir olasılığın varlığı dahi işte o bugün ile vadeyi bağlayan fonlama bağını bende zayıflatıyor. Bu da nakit düşünmeme ve pozisyon kavramını da nakitle özdeşleştirmeme neden oluyor.

    Verdiğiniz detaylı bilgiler için tekrar teşekkür ederim. Emeğinize sağlık.
    En güçlü veya en zeki olan değil, DEĞİŞİME en açık olan türler hayatta kalır...Charles Darwin
    https://twitter.com/r_x_p_u

  3. Tahvil satın almak özünde bir borç vermedir elbette ancak tahvilin özelliği, gündelik olarak piyasa faiz değişimlerine göre değişen "tahvil fiyatı" içermesidir. Tahvil pozisyonu bu "faiz etkisinden" dolayı ilgili vadenin uzun vadeli faizinden etkilenir. Fonlama ise gecelik çalışır. Yani: tahvil pozisyonunu diğer her şeyi kenara ayırıp öncelikle ele alırsanız, yukarıdaki anlattıklarımda karmaşa doğma ihtimali çok artar. Burada "gecelik faiz" ile "100 yıllık uzun vade faiz"in birbiriyle etkileşiminin sıfır olduğunu anlayıp, ayrık olgular olarak kabul ederek doğru sonuca ulaşırsınız. "Piyasada faizler değişince 100 yıllık tahvil faizi de değişir; demek ki pozisyon ile fonlama birbirine karıştı" derseniz, bu biraz fazlaca zorlama olur. Bunu 1 aylık bono almış gibi düşünerek daha net fark edersiniz: 1 aylık faiz özünde likidite mi fiyatlar? yoksa bu aslolarak bir bono pozisyonu mu? Doğrusu; ikisi de. Çünkü bu ürün bir likidite/para piyasası ürünü. Vadesi çok kısa olduğu için fonlama ile "underlying" dediğimiz 1 aylık faiz birbiriyle neredeyse aynı şey. Zaten 1 aylık bono alan kişi "ben bono pozisyonu taşıyorum" diye bakmaz. 1 aylık para borç verdim diye bakar. Bu kadar kısa vadeli (15 gün durasyonlu) bir ürünün fiyatı da hemen hiç oynamaz; pozisyonel kar/zarar bu nedenle dikkate alınmaz. Pozisyonel mantık daha çok hisse senedi, döviz, emtia veya uzun vadeli tahviller gibi vadesi olmayan veya varsa da pek kısa olmayan, yıllarla ölçülen finansal varlıklar için kullanılır. abartı bir örnekle: yolda yürürken aldığınız bir dondurma "pozisyon" değildir; yiyip bitirirsiniz hemen. Ama üzerinizdeki kot pantolon bir pozisyondur; en azından 2-3 yıl daha sahibiyete devam etmeyi umarsınız.

    Bir de, fonlamanın ve diğer piyasa risklerinin "pozisyon" mantığını değiştirecek bir yanı yok. Riskler her zaman vardır ve ilgili fonlama maliyetlerine veya malın fiyatına zaten girer ve orada hep yer alır. Yine, pozisyonel mantık değişmez. Dolar satın alırken dünyanın uzaylılarca yok edilme ihtimalini düşünerek miktarı azaltmıyorsanız; başka benzeri faktörleri de pozisyonel mantığa sokmamalısınız...
    Forum kuralları 'nı okudunuz mu?

    1. Siyaset, din ve futbol konularında fanatizm,
    2. İdeolojik tartışma ve kavgalar,
    3. Sonuna YTD yapıştırıp fiyat tahmini veya hedefi göstermek,
    4. Hisse başlıklarında hisse harici konular yazmak
    5. Silinecek bu tarz yazıları alıntılamak / cevaplamak...

    Kurallara AYKIRIDIR.


  4. Türkiye'de biraz paranoyak olduk. O nedenle vade dediğimizde zaten içimizden bir ooooooooo sesi çıkıyor. Bu konuyu detaylı yazılarınıza göre tekrar düşünmeliyim. Kitap özeti formundaki yazılarınızın da bu bölümde uzun yıllar kalmasını dilerim. (tabii tekrar veritabanı sorunları oluşmaz ise) . Yazılarınızın geniş halk kitlelerinin ihtiyaç duyduğu finansal okur yazarlığa katkıda bulunacağını düşünüyorum. Kolaylıklar dilerim.
    En güçlü veya en zeki olan değil, DEĞİŞİME en açık olan türler hayatta kalır...Charles Darwin
    https://twitter.com/r_x_p_u

  5. Teşekkürler, iyi haftasonları...
    Forum kuralları 'nı okudunuz mu?

    1. Siyaset, din ve futbol konularında fanatizm,
    2. İdeolojik tartışma ve kavgalar,
    3. Sonuna YTD yapıştırıp fiyat tahmini veya hedefi göstermek,
    4. Hisse başlıklarında hisse harici konular yazmak
    5. Silinecek bu tarz yazıları alıntılamak / cevaplamak...

    Kurallara AYKIRIDIR.


  6. size de iyi hafta sonları.
    En güçlü veya en zeki olan değil, DEĞİŞİME en açık olan türler hayatta kalır...Charles Darwin
    https://twitter.com/r_x_p_u

  7. Sayın @jondowes

    TBMM raporu, hem ddk hem de bbdk raporlarını derlemiş.
    Kasım krizinin başlangıcı deutshe bank'ın 1.5 milyarlık dolar talebiyle başlıyor.
    https://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/don...il01/ss663.pdf

    ilk resimde gazi erçel, demirbank'ı dibs ihalesinde faizi %37'e düşürdüğü için suçluyor.
    ilk sorum, demirbank o tarihte neden dibs ihalesinde faizi bu kadar düşürmüş olabilir ?




    ikinci resimde "HSBC, Akbank ile konuşuyor" ifadesinden sonrasını kısaca özetlermisiniz ? Ben gerçekten anlamadım


    Son düzenleme : inti; 08-07-2017 saat: 16:17.
    İspanyolca geleceğin dili, sen geleceğin insanı ! ispanyolca

  8.  Alıntı Originally Posted by inti Yazıyı Oku
    ilk resimde gazi erçel, demirbank'ı dibs ihalesinde faizi %37'e düşürdüğü için suçluyor.
    ilk sorum, demirbank o tarihte neden dibs ihalesinde faizi bu kadar düşürmüş olabilir ?

    ikinci resimde "HSBC, Akbank ile konuşuyor" ifadesinden sonrasını kısaca özetlermisiniz ? Ben gerçekten anlamadım
    1. Faizin inmesi olgusunu yanlış anlamayın: Demirbank piyasadaki faizleri indirmiyor, belirli bir tahvil ihalesindeki arzın neredeyse tamamını alıyor. Yüksek fiyat attığı için tahvilleri topluyor bu da ihalenin sonuç faizini düşük tutuyor. Bu sayede tahvil dolu gemisinin su almaya başlamasını engelleyeceğini düşünüyor: O ihaleden gelen gazla genel tahvil faizleri düşerse, elindeki tahviller değerlenir ve sermayesi de eksiye geçmez. Ancak artan stok fonlama ihtiyacını arttırıyor.

    2. Demirbank, Akbank'ın müşterisi HSBC'yi elinden almaya çalışınca; Akbank da misilleme olarak önce Demirbank'a borç vermeyi kesiyor ve diğer bankaları arayıp "Demirbank'ta çok risk var, dikkat edin verdiğiniz paralar batmasın" diyor. Bu da Demirbank'ın borç para bulmasını zorlaştırıyor. (Sadece yazanları özetledim, tamamı gerçektir demiyorum)
    Forum kuralları 'nı okudunuz mu?

    1. Siyaset, din ve futbol konularında fanatizm,
    2. İdeolojik tartışma ve kavgalar,
    3. Sonuna YTD yapıştırıp fiyat tahmini veya hedefi göstermek,
    4. Hisse başlıklarında hisse harici konular yazmak
    5. Silinecek bu tarz yazıları alıntılamak / cevaplamak...

    Kurallara AYKIRIDIR.


Sayfa 66/213 İlkİlk ... 1656646566676876116166 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •