Bana kalırsa.

Daha önce en az 2 kez yazdığım yazıyı tekrar yazıyorum. Bunu unutmayın, gerçekleşecek.

Girizgâh yapayım.

1970 sonrası abd karşılıksız para basmaya başladı ve para basma maliyeti sıfırlandı. Para: Üretimin karşılığıdır. Ülkede 1 yılda 100 ton altınlık mal ve hizmet üretiyorsan 100 ton altına karşılık gelen para basarsın. Altın'ı referans için kullandım, başka bir şeyde kullanılabilir.

1970 den sonra abd, ürettiği mal ve hizmetin ederinden, çok daha fazla eden para basmaya başladı. Bir yılda 100 birim mal ve hizmet üretti ise 200 birime karşılık para bastı, 500 bastı.

Bu basılan beleş paralar sayesinde ithalata abandı. Bolluk bereket dönemine girdiler. Çalışmadan kazandılar.
Az eğitimli kesimde bedensel olarak halk hızla obezleşti. Eğitimli kesimde ise parmak oynatmadan para kazanıldığı için beyinsel açıdan obezleştiler. Beleş paraya bağımlı hale geldiler.

Dünyadan ithalata abanınca, ihracatçı ülkelerde bu beleş paradan nasibini aldı. Onlarda hızla zenginleştiler, ama üreterek. Obezleşmediler.

abd, bedensel olarak gelişmeden büyüdü. Örneğin, beyin aynı kaldı ama beden 180 cm boy, 80 kg dan, 2 metre boy ve 300 kg'a çıktı. Vücudu yöneten beyin, büyüyen vücuda paralel büyümediğinden bedene hakim olamaz hale geldi. Böyle durum korku yaratır. Korku insanı saldırganlaştırır. Son 30 yıla bakın, saldırmadığı, darbe yapmadığı kilit ülke kalmadı. Çin'e biyolojik silahlarla saldırıyor, Rusyaya Belarus, Gürcistan, Ukrayna gibi vekil ülkelerle saldırıyor. Diğer ülkelerde ya darbe yaptı yada paralı vekil yabancı ülke askerleri ile saldırdı. Kendi ürettiği işid, el kaide, pkk gibi terör örgütleri ile saldırdı.

2008 krizinden sonraki süreçte bu durum iyice abartıldı ve paranın baraj kapakları açıldı. Zaten tembelliğe alışmış olan abd şirketlerine para yağdırıldı.

Olay 1970 den beridir devam ettiğinden, kolay para ve tembellik köklü şekilde abd ye yerleşti. "yaw biz ne yapıyoruz, çalışmaya başlayalım" dönemi geçti.

Şirketlerin batmasına da izin vermiyorlar çünki o dev şirketlerin sahipleri ile devleti yönetenler aynı aileye mensuplar. Şirketler batarsa onlarda batar.

Şimdi para dağıtmayı kestiler. Piyasadaki parayıda faiz artırarak geri döndürmeye çalışıyorlar.

Bir kaç yıl içinde 2008 krizinde zora düşen şirketler yeniden zorlanmaya başlayacaklar. Ama duyulmayacak. Aradan 3-5 yıl geçince zorlanmaya başlayan dev şirketleri duymaya başlayacaksınız.

Eğer abd devleti para musluklarını yeniden dev şirketlere açmazsa 10 yıl içinde abd de şirketler devrilmeye başlayacaklar.

Hali ile bir bahane ile yeniden para dağıtmaları gerekecek.

Bu kez pandemi yi bahane edip dağıttılar. İleride bahaneleri ne olacak şimdiden kestirmek zor. Ama mutlaka para dağıtma aşamasına gelecekler. Para dağıtmak için sebep üretmeleri gerekecek. Ya bir salgın veya başka bir şey.

2008 de morgıç krizi dendi finans kesimine helikopterle para yağdırıldı, 2020 pandemi dendi paralar saçıldı.
Mevcut durumda abd li obez finans şirketleri 3-5 yıl idare ederler diye düşünüyorum.

Bugünki bir haber, sürü hareketine güzel bir örnek teşkil ediyor. İnsanoğlu dediğiniz şeyin, aslında sürü halinde oradan oraya "vaak vaak" diye koşuşturan ördek sürüsünden farkı yok, bunu hep beraber anlayacağız.

Ayrıca medya'nın üzerimizde sandığınızdan çok daha fazla etkili olduğunuda bu örnekle şak diye anlınıza çakacağım. Anlaşılmayacak oda benim derdim.

Haber şu:
Almanya'da dikkat çeken aşı araştırması: mRNA aşılarının(BioNTech, Moderna) yan etkisi, açıklanandan 40 kat fazla.

Açıklanan : 10000 kişide 2 kişi ağır yan etkilere maruz kalmış.
Gerçek ise: 10000 kişide 80 kişi. Bu rakam İsveç, israil, Kanada gibi diğer ülkelerdeki rakamlarla örtüşmüş.

Aşı olayımı yazmıştım.

mRNA aşıları dünyada ilk kez kullanılacağı ve sentetik olduğu için vurulmayacağımı söylemiştim. Zaten geçmişten bildiğim ne var.? Eski aşıların içindeki civa gibi ağır metaller, yeni doğan çocuklarda anormal durumlar yaratıyor. Yeni doğan anormal çocuk vakaları eskiye nazaran çok fazla kat artmış. Aklımdaki oran biraz uçuktu, yanlış olabilir diye yazmadım.

mRNA aşısıda sentetik ve dünyada ilk kullanılacak. İnsan üzerindeki Kısa ve uzun dönem etkileri bilinmiyor. hali ile önlem olarak vurulmak istemedim.
Şunu söyleyeyim, aşı - ilaç karşıtı değilim. Kötü insan karşıtıyım.

Bir müddet sonra ülkelerde aşısızlara karşı kısıtlama gelmeye başlayınca da, "yaw TR dede kısıtlama gelebilir, bari eski tip aşı Çin aşısını vurunayım" dedim ve aşı olmaya gittim. Bu maceramı da yazmıştım.

Aşı vurulan devlet hastanesi önünde uzun kuyruk vardı. Hem Alman biontek, hemde Çin sinovak aşısı vuruluyor.

Sinovak aşısı kuyruğuna gireyim dedim, baktım tüm kuyruk biontek aşısına ait. Sinovac ta tek kişi var oda benim. Hiç duraklamadım girdim aşımı oldum. Neden sürü biontek peşindeyken bundan etkilenmedim.? Çünki yaptığım hareket bilgiye dayanıyordu, temelsiz değildi. Bakın burada doğru yaptım demiyorum. Doğruyu yanlışı savunmuyorum, bilginin öneminden bahsediyorum. Uzun vadede benşm hata yaptığımda ortaya çıkabilir. Şimdilik biontek seçimi hata görünüyor.

Aşıyı hemen oldum çıktım. Bu arada biontek aşısı vurulacak olanlar form dolduruyorlardı ama sinovak ta bu form doldurma yoktu. Form a yüzeysel bir baktım ve şaşırdım. Çünki "biontek olduktan sonra, sakat kalır, ölür, sürünürseniz bizi bağlamaz emşerim" mealinde yazı var. Millet yazıya rağmen formları doldurup biontek kuyruğuna giriyordu.

Hiç bir şey bilmesem, yinede o formu görünce biontek'i bırakır sinovak a geçerdim.

Her neyse.

Tüm bu net verilere rağmen eğitimlisi eğitimsizi neden biontek'de kuyruğa girmişti.?

Sürü psikolojisi ve medya nın etkisi.

Aşının bir tanesi, zengin, kalkınmış, fiziksel açıdan bize güzel görünen insanların olduğu ünlü Almanya'ya ait. Diğeri daha düne kadar sürünen 1 milyar insanın yaşadığı Çin'e ait. Bizim aşımız yoktu çünki akp 2006 da aşı fabrikamızı kapatmış, ülkeyi ithalata mâhkum etmişti. Bir insan neden bunu yapar.?????

Diğer yandan TV lerdeki parlak insanlar durmadan Alman aşısı deyip duruyorlar.

Bu yönlendirme ile, kapıdaki formlara RAĞMEN o aşılara hücum edildi. Bizim aile ve sülalede çoğunlukla biontek olmuş.

Zihnimizdeki Almanya ve Çin imajı, TV lerin yönlendirmesi ile hastane kapılarına doluşup "vaaak vaaak biontek" deyip durduk.

İşte size güzel bir nasıl sürü hareketi yapıyoruz-yaptırıyorlar hikâyesi.

---

mRNA aşılarındaki grafen maddeside ayrı incelediğim bir konu. O grafen ne amaçla konmuş, cevabı sanırım 5 yıl içinde alacağız. 5 yıl içinde, dünya nüfusunun %90 dan fazlası ölmüşse, bende ölmeyenler içindeysem, o zaman "haaa grafeni koyanlar kötü insanlarmış, bu sebeple koymuşlar" diyeceğim. Yok diğer ihtimal ölenler içindeysem "iyiki ölmüşüm yaw, cennet iyiymiş" diyerek 60 huriye üzüm ve köfte yedireceğim. 60 çok aslında, o konuyuda halletmem ve cennete çeki düzen vermem lazım. Oradan atılmazsam iyi.


.

haber turk sitesinin köşeden yazarı çetiner çetin, bugünki yazısında tayyip erdoğanın suudi politikasını güzellemiş.

çetiner çetin'de biraz ibrani tipi var, yazılarıda zaten ortadoğu ve uluslararası siyaset. Bugüne kadar açık renk vermemişti ama bugünki yazısında ben abd ye çalışıyorum arkadaş diye bağırmış. Zaten patrounu ve şirketin yabancı ortakları ibrani kökenli yahudiler.

tayyip, akp yi kuran abd nin,(Geçen hafta kendi adamları ethem sancak açıkça söyledi. Zaten biz kimler nasıl kurdu nerede kurdu ya kadar biliyorduk.) 2015 abd darbesinden beridir ortadoğu ve dünya ile kavgalı. suudlarlada kavgalıydı. suud ların kankası bae, darbeye açık destek vermişti.

Geçen yılda tayyip, suud kralının TR deki suikastini kullanarak suud kralını yok etmeye çalışmıştı. suud kralıda TR ye boykotla karşılık vermişti. Müslüman ülkelerdede "ben halifeyim" kavgası vardı ikisi arasında.

tayyip geçen yıl katillikle suçlayıp dünyaya kasetlerini dağıttığı suudi arabistan kralının ayağına gitti. suud kralının "kapat" dediği bazı uydu kanallarını kapattı. Yani her dediğini yaptı. Benim gözümde teslim oldu.

Bir yıldır Orta Doğuda görülen "düşmanların barışması" hareketinin aynısını yaptılar. Bu hareket çok açıkki abd isteği ve hedefleri doğrultusunda oluyor. Bu beş para etmez soysuzlar hırsızlar katiller grubunun yönettiği yobaz ülkeler, durup dururken kendi başlarına barışmazlar.

çetiner çetin ise, suud-tayyip barışmasının yüceliğinden bahsederken, tamamen tayyip i güzellemiş. Ne büyük iş yaptı demiş. Halbuki tayyip suud kralına teslim olmuş durumda. Belki biraz para alacak.

Okuduğunuz yazarların kim olduklarını bilin yoksa çeşmeye götürür, suyu sana taşıtır, 1 damla suda vermez. Adamların iplerini kimlerin tuttuğunu bilirseniz, hangi yazıyı ne amaçla yazdığını tahmin edebilirsiniz. Belliki yazısı ısmarlama yazı. Durumu kurtar demişler pek çok köşeden yazara. Buda onlardan biri.

Koskoca kanalın tek dış haber muhabiri mübarek..Ben de epeydir işkilleniyordum

Alıntı:

---

Originally Posted by hs37

Koskoca kanalın tek dış haber muhabiri mübarek..Ben de epeydir işkilleniyordum

---

Aynen hs37.

---

Desidero'yu kızdırmıştım, biontek olanları da kızdırınca okuyucu kalmamıştır.

Aslında TV lerin insanları nasıl profesyonelce yönlendirdiğinin farkına varsak, alışkanlıklarımızı bile onların belirlediğini göreceğiz. O kadar sürü yapmışlar bizi. Zaten doğamızda var, kullanıyorlar.

Bugün ki Yılmaz Özdil yazısı da buna değiniyor. İnsanoğlu dediğimiz şey aynen de benim binlerce kez yazdığım gibi hayvan abicim. Ayrı bir tür değiliz, hala hayvanız. maymundan farkımız, hafızamızın biraz daha güçlü olması diye düşünüyorum. Bizi uzaya götüren şey, azıcık hafıza farkı. Bu konuda yanılabilirim fakat bir miktar soyut bir olay, herkes bir şey söyleyebilir.

Aklıma suudi arabistan'ın para ile beslediği sunni tarikatlar geldi. Diyorlar ki "maymundan evrildiysek, niye maymun hala var.?" Mantıklı bir soru.
Cevap yine evrim içinde yattığı için, bunu cevaplamak çok zor.

Kaplan, aslan, vaşak, ev kedileri hepsi aynı tür. Sanırım sıçandan evrilmişler. Kaplan varsa, kedi neden var, sıçan neden var demek gibi bir şey.

Karadaki tüm canlılar, kertenkele, öncesinde çamur balıklarından evrilmişler, daha geride hem karada hem denizde yaşayabilen amfibi balıklar, daha da geride bildiin balık. İnsan varsa, kertenkele neden var, balık neden var demek lazım.
Ama adam evrimi kafadan red ettiğinden, ona bu cevapda saçma gelecek.

Ben bu kadar düşünebildim, daha iyi cevabı olan varmı bilmiyorum. Eğitimsiz halka hitab edecek bir cevap olmalı.

alicemal

Benim de bu konuda cevabım yok
Uzun yıllar önce Ziya GÖKALP'in Türkçülüğün Esasları isimle eserinden şöyle bir cümle aklımda kalmış;''Batı deneysel Doğu skolastik düşünür.''

Alıntı:

---

Originally Posted by alicemal

Aynen hs37.

---

Desidero'yu kızdırmıştım, biontek olanları da kızdırınca okuyucu kalmamıştır.

Aslında TV lerin insanları nasıl profesyonelce yönlendirdiğinin farkına varsak, alışkanlıklarımızı bile onların belirlediğini göreceğiz. O kadar sürü yapmışlar bizi. Zaten doğamızda var, kullanıyorlar.

Bugün ki Yılmaz Özdil yazısı da buna değiniyor. İnsanoğlu dediğimiz şey aynen de benim binlerce kez yazdığım gibi hayvan abicim. Ayrı bir tür değiliz, hala hayvanız. maymundan farkımız, hafızamızın biraz daha güçlü olması diye düşünüyorum. Bizi uzaya götüren şey, azıcık hafıza farkı. Bu konuda yanılabilirim fakat bir miktar soyut bir olay, herkes bir şey söyleyebilir.

Aklıma suudi arabistan'ın para ile beslediği sunni tarikatlar geldi. Diyorlar ki "maymundan evrildiysek, niye maymun hala var.?" Mantıklı bir soru.
Cevap yine evrim içinde yattığı için, bunu cevaplamak çok zor.

Kaplan, aslan, vaşak, ev kedileri hepsi aynı tür. Sanırım sıçandan evrilmişler. Kaplan varsa, kedi neden var, sıçan neden var demek gibi bir şey.

Karadaki tüm canlılar, kertenkele, öncesinde çamur balıklarından evrilmişler, daha geride hem karada hem denizde yaşayabilen amfibi balıklar, daha da geride bildiin balık. İnsan varsa, kertenkele neden var, balık neden var demek lazım.
Ama adam evrimi kafadan red ettiğinden, ona bu cevapda saçma gelecek.

Ben bu kadar düşünebildim, daha iyi cevabı olan varmı bilmiyorum. Eğitimsiz halka hitab edecek bir cevap olmalı.

---

selamlar ,herşey sudan başladı ,hem bilimsel hem yüce kitapta yazan ,öncelikle hayvan ve bitkiler baktığımız incelediğimiz zaman bir program dahilinde yaşadıklarını görürüz .buna bilimsel olarak doğa, yüce kıtaba göre ise kainatın zikri denilir .her varlık hareket halindedir duran hiçbirşey yoktur,insan ise farklıdır iradesi sayesinde programın dışına çıkma yetkisine sahiptir ama bu yetkide mutlak güçün iradesine bağlıdır .nefsini bilen rabbini bilir sözü ve ben insanın sırrıyım insanda benim sırrımdır sözünün açıklamasıdır,evrime maddesel olarak sınırlı bakılması akla hakaret gibi gelir bana ,her şeyiyle yetkiyle güçle güzellikle donatılmış bir insanın sevgiye güzelliğe doğru ruhunu ışıldatması ,kısacık hayatında maddesel değilde ruh olarak evrilmeye çalışması bence olması gereken istenendir,maymuna sordum senden evrilmişiz ne dersin diye ,olamaz kabul etmem bunu dedi bana ,saygılarımla

hiçbir eğitimsiz öğrenci yoktur ya öğretmen sevgisiz anlatmıştır yada öğretmen konu hakkında yeterli bilgiye sahip değildir ,eğitimsiz halk sözünüz için yazdım bunu ,albert einstein dediği gibi inançsız ilim kör ,ilimsiz inanç topaldır ,günümüz tarikatları için ve batı medeniyeti için söyledim bu sözüde ,hiç bir hayvan yoktur ki ailesi dışında yemeğini paylaşşın ,yoksulu aç doyurmanın insanın ne kadar farklı ne kadar mükemmel oldugunu anlatmak ıcın soyluyorum,bir kedi tuvaletını yapacagı zaman topragı koklar kazar yapar tekrar koklar sılkelenır ıyıce ve kapatır tekrar koklar ,batı medenıyetı kıçını bile yıkamaz ,araplar yağlı yemek yerler elleriyle her yeri tutarlar ,kedi nerde insan nerde evrimin neresinde ,ben geçim için çok çalışıyorum ama yaratanıda unutmamak için uğraşıyorum,tırnakları nasırlı kurtuluş savaşı analarımız hayatın baharında düşünmeden şehit olmuş çocukları işte ben böyle eğitimsiz bir milletin çocuğuyum ve bununla gurur duyuyorum,yukardaki yazımı eğitimsiz halkımız sizin tabirinizle için bu yazımıda size yazdım saygılarımla