Banka rallisini baştan sona yakalayabilene şapka çıkarırım.
Ben CIMSA yerine az biraz BUCİM almıştım, benzer hareket ediyorlar.
Ama tabi ana portföy ULUUN ve yerimizde saydık maalesef.
Printable View
hıyar gibi kaldık 2 aydır yoğurt dökte ye bari patron yine sen çıkacaksın bu işin altından ama bakalım neyi bahane edip 35 45 arasına götüreceksin
Buğday CFD - Toparlanma Sürüyor 870 Üzerinde Alıcılar Güçlenebilir...
Buğday fiyatları, 18 Ağustos tarihinden gelen tepkisini kademeli olarak sürdürüyor ve hem geçtiğimiz Cuma hem de bugün itibariyle yeşil bölgenin üst bandını test ediyor. 862 bölgesine gelen bu üst bant eğer geçilirse 936'e doğru gelebilecek bir tepkiyi gözlemleyebiliriz.
Olası kar satışlarında ise ilk destek 844 olacaktır. 815'in altında 2020 Haziran'dan gelen trend çizgisine tekrar gerileme isteği artabilir.
Destekler: 844 - 815 - 780
Dirençler: 870 - 891 - 936
Ikon Menkul
ikonmenkul.com.tr
DUVAR - Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksandr Gruşko, tahıl anlaşması kapsamında Rusya ile Birleşmiş Milletler (BM) arasında imzalanan ve Rus tarım ürünlerinin ihracatını öngören mutabakat zaptının mevcut uygulanma durumunun 'Moskova için kabul edilemez olduğunu' söyledi.
https://www.gazeteduvar.com.tr/rusya...-haber-1580929
Umarım yarın uçmaz akşam ne varsa satıp full sahole geçmiştim, gerçi uluun %7 gibiydi ama yine de üzülürüm. Ruslar anlaşmayı kesin bozacak
Uçup kaçacağını sanmıyorum.
Hisseyi hareketlendirecek 3 tane ana etmen var.
1- Buğday fiyatları
2- Ç3 bilançosu
3- Söke halka arzı
Büyük ihtimalle bu gelişmelerin hepsi aynı döneme denk gelecek, o zamana kadar da dökebildiği kadar dökecek.
Arada yükselişler olur mu, olur tabi. Ama esas hareketi Ekim-Kasım gibi yapar yaparsa.
doğru diyorsun, ben de sabancı orta vade dirençte diye giremiyorum buna bir türlü, bir de bankalar yürüdükçe sahol ucuz kalıyor satamıyorsun da.. thy 76 kırılınca aldım biraz.
Ulu bilançoyla birlikte inanılmaz para kazandırdı bana artı alsatlar filan bayağı portfoyu büyüttü, odaş ve saholde de çok kazandık şükür. ama bu speğin bir huyu var 7-8 lerde ne kadar iyi haber gelirse gelsin süründüyor sonra bir anda uçuruyordu. iyi ki o dönemlerde aylarca sürünmemişim umarım uçma anını yine yakalarım
Çok insan banka rallisini kaçırdım diye üzülüyor. Bence kafaya takmaya gerek yok. Kısmet değilmiş deyip önümüze bakmak gerek.
Çünkü çoğu hisse halen ucuz. Enerji, gıda gibi potansiyeli olan sektörlerden iyi şirketleri seçip bekleyen, en az bankalar kadar para kazanır bence.
Hele şu toz duman bir dağılsın, fiyatlar biraz otursun, ne oluyor ne bitiyor tam anlaşılsın..
Sonra illa ki yine bilançolar ve gelecek fiyatlanacak.
İleriki 6 ay için gıda öneriliyor, bu şirketin grafiği de çok güzel, ben temettüye bağlıyım çıkamam ama bir arkadaşıma aldırdım. Bankalardan sonra sıra yanlara da bir gün gelecektir.
İşin en güzel tarafı düşmüyor tamam çıkmıyor ama öyle aman aman da düşmüyor altı boş bir çıkış yapmadı sadece yeni bir çıkış başlatması için tetikleyici bir olay haber gibi bir şeyler lazım tombul parmak mesela buralardan toplanması için de fırsat mı veriyor yoksa mal mı dağıtıyor göreceğiz
Kremlin: Putin ve Erdoğan, 16 Eylül'de Özbekistan'da Ukrayna tahıl anlaşmasını görüşecek
Nebati: Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi toplantımızı Tarım ve Orman Bakanımız Vahit Kirisci ve Ticaret Bakanımız Mehmet Muş ve komite üyelerinin katılımlarıyla gerçekleştirdik
Nebati: Toplantı kapsamında, gıda ve tarım ürünlerinin yurt içi ve yurt dışı arz ve fiyatlarına ilişkin son dönemdeki gelişmeleri kapsamlı bir şekilde mercek altına aldık
bugün bizim uluun günü olması lazım değil mi ?
Almanya'da tarım ürünleri üretici fiyatları temmuzda yıllık %33,4 arttı
Almanya'da Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi (Tarım-ÜFE), temmuzda aylık yüze 0,9 azalırken, yıllık bazda ise yüzde 33,4 arttı.
Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), temmuz ayına ilişkin Tarım-ÜFE sonuçlarını açıkladı.
Buna göre, Almanya'da Tarım-ÜFE, temmuzda bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 33,4 arttı. Endekste aylık yüzde 0,9 düşüş görüldü.
Destatis açıklamasında, Tarım-ÜFE'de haziranda yıllık artışın yüzde 33,9 olduğu hatırlatılarak, temmuzda bitkisel ürünlerin fiyatlarının yıllık yüzde 25,8 ile, hayvansal ürünlere göre daha az arttığı belirtildi. Hayvansal ürünlerin fiyatları da temmuzda yıllık yüzde 38,8 yükseldi.
Temmuzda bitkisel ürünlerin fiyatlarındaki artışın temel nedeninin tahıl fiyatlarındaki artış olduğunun kaydedildiği açıklamada, Temmuz 2022'de tahıl fiyatlarının bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 53,2 daha yüksek olduğu bildirildi.
Patates fiyatlarında yıllık yüzde 33,1'lik artış olurken, domates fiyatlarında temmuzda yıllık yüzde 29 düşüş görüldü.
Yüksek enerji ve yem maliyetleri de hayvansal ürün fiyatlarını artırırken, temmuzda süt fiyatlarının Temmuz 2021'e göre yüzde 51,7 ve tavuk fiyatlarının yüzde 42,4 daha pahalı olması dikkati çekti.
Öte yandan, enerjinin yanı sıra artan gıda fiyatlarının Almanya'da enflasyonun en büyük itici güçlerinden biri olması dikkati çekiyor. Gıda fiyatları ağustosta bir yıl öncesine göre yüzde 16,6 arttı. Bu da, ülkede yıllık enflasyon oranını ağustosta yeniden yüzde 7,9'a yükseltti.
Kaynak : Anadolu Ajansı
dün piyasalar bozmaya başlayınca uluun almıştım biraz belli oranda düşüşten korudu ama bu seferde sahol 2642 gibi düşünce tekrar sahole döndüm umarım bir anda uçmaz bu. Ama sanki 1-2 gün içinde harekete geçecek gibi, tetikte bekliyorum gözüm bugday ve uluun fiyatında. her an sağlam alış yapabilirim (aldım tekrar uluun)
petun uçmuş
BM Koordinatörü, tahıl koridorunun devamı konusunda Türkiye'ye güveniyor
Birleşmiş Milletler (BM) Karadeniz Tahıl Girişimi Koordinatörü Amir Mahmoud Abdulla, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle karşılaşılan küresel "gıda krizi" riskinin ortadan kaldırılması amacıyla varılan tahıl anlaşmasının uzatılmaması ihtimaline ilişkin, "Türk hükümetinin bu anlaşmadaki tüm taraflarla çalışabilecek ilişki, yetki ve etkiye sahip olduğunu düşünüyorum. Tarafların iyi niyetleri ve Türkiye'nin desteğiyle anlaşma yenilenecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Ziyaret için geldiği Ankara'da Anadolu Ajansına röportaj veren Abdulla, tahıl koridoruyla ilgili son gelişmeleri, Türkiye'nin girişim içerisindeki rolünü ve bölgeden sevk edilen ve edilmesi beklenen ürünlere ilişkin son dönemde gündeme gelen iddiaları değerlendirdi.
Ankara'yı Türk yetkililerle İstanbul'da tahıl ürünlerinin güvenli transferi için kurulan Müşterek Koordinasyon Merkezi çerçevesinde yapılan ortak çalışmaları değerlendirmek için ziyaret ettiğini kaydeden Abdulla, başkentteki temaslarında Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile görüşmeler gerçekleştirdiğini aktardı.
Abdulla, Türkiye ve BM'nin Karadeniz Tahıl Girişimi'nde birlikte hareket ettiklerinin altını çizerek, Ankara ziyaretinde "Türkiye'ye süreç boyunca sarf ettiği efordan ötürü teşekkür etmek istediğini ve Türkiye'nin rolünün hem bölgesel hem küresel anlamda çok önemli" olduğunu söyledi.
İstanbul'da tahıl ürünlerinin güvenli transferi için kurulan "Müşterek Koordinasyon Merkezi"nin şimdiye dek çok iyi bir iş çıkardığını belirten Abdulla, mevcut durumda 129 kargo gemisi vasıtasıyla yaklaşık 3 milyon ton gıda ve çeşitli tahılın üç Ukrayna limanından dünyaya sevk edildiğini aktardı.
Abdulla buna karşılık bu sevkiyatların yapılması için varılan tahıl koridoru anlaşması için tayin edilen sürenin 120 gün olduğunu ve anlaşma hükümlerinin doğrultusunda taraflardan biri itiraz etmezse kasımda anlaşmanın otomatik olarak uzatılacağını belirtti.
- "Tahıl anlaşması tarafların iyi niyetleri ve Türkiye'nin desteğiyle yenilenecektir"
Buna karşılık bu anlaşmanın yenilenmesini arkalarına yaslanarak bekleyemeyeceklerini kaydeden Abdulla, anlaşmanın yenilenmesi için çaba göstermeleri gerektiğini ve tüm tarafların bunu kabul etmesini beklediğini kaydetti.
Abdulla anlaşmanın uzatılmaması durumunun ortaya çıkması halinde Türkiye'nin oynayabileceği role dikkati çekerek şu ifadeleri kullandı:
"Açıkçası, taraflar arasındaki ilişkide aniden bir kötüleşme görürsek ve taraflardan biri girişimden ya da anlaşmadan çekilmeye karar verirse tahıl anlaşması otomatik olarak yenilenmez. Ama bu noktada Türkiye'deki sevgili dostlarımıza güveniyoruz. Türkiye hükümetinin bu anlaşmadaki tüm taraflarla çalışabilecek ilişki, yetki ve etkiye sahip olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden umutluyum. Türkiye'nin Savunma (Hulusi Akar) ve Dışişleri Bakanı (Mevlüt Çavuşoğlu) ile görüştükten sonra daha da umutluyum. Onlar da temelde anlaşmanın uzatıldığını görmek istediklerini söylediler. Bazı rötuşların yapılabileceğini söylediler. Türkiye'nin bu girişimin kararlıkla arkasında olduğuna inanıyorum. Tarafların iyi niyetleri ve Türkiye'nin desteğiyle anlaşma yenilecektir."
- "Tahıl koridorunun açılmasıyla gıda fiyatları düştü"
Gıda koridorunun dünya çapında gıda ve gübre sevkiyatının yeniden kurulması ve tahıl yolunun yeniden açılması amacıyla oluşturulduğunu söyleyen Abdulla, sevkiyatta yaşanan sıkıntıların savaş öncesi dönemde oluşan sorunlardan kaynaklı olduğuna dikkati çekti.
Abdulla tahıl koridorunun sadece bir ülke grubuna yiyecek götürmek amacıyla açılmadığını, ticaret yolunu yeniden oluşturmak amacıyla açıldığını belirterek, "Bu yolun açılmasıyla küresel gıda fiyatlarının düştüğünü söyleyebiliriz. Ve küresel gıda fiyatlarının düşmesi, daha fakir ülkelerin daha fazla gıda alabileceği anlamına gelir. Böylece eskisi kadar para ödemek zorunda kalmazlar." dedi.
Tahıl koridoru girişiminin birçok farklı faydasının olduğunun altını çizen Abdala, "Bunu Afrika'nın bazı bölgelerinde gördük çünkü fiyatlar düşüyordu. Tahıl depolayan insanlar satmadan önce fiyatların yükselmesini umuyordu. Ve sonra aniden fiyatların düştüğünü gördüler. Böylece ürünlerini sattılar ve daha fazla tahıl pazara geri dönmüş oldu. Dolayısıyla bu koridorun sonuçları ve kazanımları, koridorun kendisinden gelen ürünlerin bile ötesine geçiyor." dedi.
Abdulla, tahıl koridorundaki işleyişinin oldukça zorlu bir operasyon olduğuna dikkati çekerek, tüm bu süreçlerin işleyişinin daha da geliştirilmesinin mümkün olduğunu vurguladı.
Ukrayna'dan gıda sevkiyatı gerçekleştiren gemilerin gidiş ve dönüş yolculuklarındaki denetimlerin çok zaman alan ve zorlu işlemler olduğuna değinen Abdulla, bu denetimleri yapan ekiplerinin sayısının artırılabileceğini ve sürecin daha akıcı hale getirilebileceğini ifade etti.
Abdulla bunlara ek olarak gemi sayısının ve sevkiyat miktarını yükseltecek daha büyük gemilerin kullanımının da artırılabileceğini söyledi.
Gemi sahibi firmalara koridor hattında herhangi bir saldırıyla karşılaşmayacakları güvenini kazandırdıklarına işaret eden Abdulla, buna karşılık sevkiyata katılacak gemi sayısını artırmak için bu güven duygusunu daha da artırmayı amaçladıklarını belirtti.
- "Rus gıda ürünlerinin sevk edilmesinde en büyük engellerden biri gemilerin sigorta yapılmaması"
Gıda krizinin aşılması için yapılan çabaların öneminin altını çizen Abdulla, "Bu girişimlerin önce tasarlanması, ardından müzakere edilmesi ve ardından onaylanmasının nedeni, hem Ukrayna tahılını hem de Rus tahılını ve gübresini piyasaya geri getirmenin çok önemli olmasıydı. Karadeniz Tahıl Girişimi kapsamında sevkiyatların gerçekleştirildiği üç Ukrayna limanından gelen ürünlerin büyük çoğunluğu Ukrayna menşeli. Rus tahılının ihraç edilmesi için işlemlerin öncelikli olarak Rus limanlarından yapılması gerekir." dedi.
Abdulla, Rusya limanlarından gerçekleşecek olası bir sevkiyat için anlaşma sürecinin kendisinin direkt sorumluluk alanında olmadığını ancak konuyla ilgili çalışma yapan BM yetkilileriyle temasta olduğunu ifade etti.
Rus ürünlerinin sevkiyatı için bazı zorluklarının mevcut olduğunun altını çizen Abdulla, "Bunlardan bazıları sevkiyatı gerçekleştirecek gemilerin sigorta yapılmasında yaşanan güçlükler. Bazıları finansal kısıtlamalarla ilgili ve tüccarların ödeme yapmaları için de yeniden güven duymaları gerekir. Bu nedenlerle henüz Rus limanlarından yeterince Rus tahılı veya gübresi sevkiyatı yapıldığını görmedik." dedi.
Abdulla Rusya'dan gıda sevkiyatı yapılmasıyla ilgili müzakerelerin zor süreçler olduğuna işaret ederek, bu durumun küresel gıda zincirinde adil olmayan bir durumu ortaya çıkardığı iddialarına ilişkin "Yani (küresel gıda krizi konusunda) dengesiz bir tablonun ortaya çıktığı hissini anlayabiliyorum. Gübre ve amonyak konusunda bir anlaşmaya varabilirsek, ki bu işlemi Ukrayna limanlarından yapma şansına henüz sahip değiliz, ancak belki bundan sonraki aşamada Ukrayna limanlarından Rus mallarının da sevk edildiğini görebiliriz. Ancak şu anki kriz göz önüne alındığında, belki de buna şimdilik bir adım uzağız." değerlendirmesinde bulundu.
Karadeniz Tahıl Girişimi'nin dengesiz ve beklenenden daha uyumsuz olmadığını kaydeden Abdulla, buna karşılık Rusya'nın perspektifinden bakıldığında sürecin yeterince hızlı yürümediği düşüncesiyle oluşan hayal kırıklığını anlayabildiğini ancak sürecin devam ettiğini belirtti.
Abdulla, Rusya ürünlerinin de pazara açılması sürecinin tarafların iyi niyetine bağlı olduğunun altını çizerek, "Özellikle gübre ve gıda, yaptırımların ve savaşın bir parçası değil. Ancak bu tip hamleler için gerekli olan sigorta, limanların durumu ve finansmanı içeren bazı mekanizmalar üzerinde tam olarak mutabakata varılmadı. Fakat tüm bu faktörler görüşmelerin içerisinde yer alıyor." dedi.
- "Eğer anlaşma sağlanırsa Karadeniz Tahıl Girişimi Rus gübresini sevk edebilir"
Abdulla, Karadeniz Tahıl Girişimi kapsamında bölgeden Rus menşeli gübre sevkiyatının gerçekleşme ihtimaline ilişkin soruyu, bunun şu aşamada yapılamama sebebinin Ukrayna limanlarındaki gübrenin Rusya menşeli olmasının yarattığı karışık durum olduğunu söyledi.
Karadeniz Tahıl Girişimi'ndeki uygulamaların oldukça açık olduğunu ifade eden Abdulla, "Ukrayna'daki üç liman vasıtasıyla tahıl koridorundan sevk işlemini gerçekleştiriyoruz. Bu yalnızca tahılı değil, ayçiçeği yağı, sıvı yağ, gübre ve amonyak sevkiyatını da içeriyor. Girişim çerçevesinde bunlarda zaten uzlaşı sağlanmıştı. Ancak henüz gübre ve amonyak sevkiyatı gerçekleştirmedik."
Abdulla, varılan mutabakata karşılık gübre ve amonyak sevkiyatının gerçekleşmemesine ilişkin şu ifadeleri kullandı:
"Sevkiyatın yapılmamasının arkasındaki sorun Ukrayna limanlarından gelecek olan gübre ve amonyağın aslında Rus menşeli olması. Çatışma süreci yaşanmadan önce sevkiyatta Rusya'dan Ukrayna'ya uzanan bir boru hattı kullanılıyordu. Ve amonyak bu boru hattından Ukrayna'daki limandaki depoya geliyor ve ardından Karadeniz'den sevk ediliyordu. Ancak çatışma nedeniyle bu durdu. Şimdi, sevkiyatların sağlanması için bir koridor sağlayan girişimimiz var. Ama koridor gemiler için bulunuyor. Ancak mülkiyet, satış ve para getirmeye devam etme konusunda anlaşmaya ihtiyacımız var. Bunlar Karadeniz Tahıl Girişimi dışında gerçekleşecek tartışma, müzakere ve anlaşmalardır. Söyleyebileceğim şey, eğer bu aşamalarda sonuç elde edilirse Karadeniz Tahıl Girişimi sevkiyat kısmını gerçekleştirmeye hazır."
- "Başka anlaşmalar için güven oluşturulabilmeli"
Avrupa'da yaşanan enerji krizi sonrasında tahıl koridoru anlaşmasına benzer bir anlaşmanın enerji alanında yapılma ihtimaline ilişkin görüşleri sorulan Abdulla, şunları kaydetti:
"Karadeniz Tahıl Girişimi benzersiz bir yapıda. Açık bir çatışma içinde olan iki ülke arasında, hala çatışma bölgesinin bir parçası olan bölgede hareket etmek için anlaşmaya varmak gerçekten eşsiz bir başarı. Yani, biz girişiminin bir kısmında anlaşmalar yapmayı başardık, bu doğrudan diğer alanlardaki anlaşmalarda iyileşmeye yol açar mı? Bunu söylemek zor fakat bence yapılabilecek bir şey, ülkeler başka konular üzerinde tamamen anlaşamasalar dahi, bu anlaşmaların yapılabileceğini göstermek için güven oluşturulabilmesidir. İnsanlığın iyiliği için bu anlaşmanın olmasını umuyorum ancak olacağını sanmıyorum."
Kaynak : Anadolu Ajansı
ilk cumleyle son cümle çelişki
850 dolar oldu
872 dolar oldu
Bana göre alım için teknik olarak şu an iyi noktalarda. 20-22 TL arası maliyetlenmenin mantıklı olduğunu düşünüyorum. 3 ayı aşkın süredir bu civarlarda geziniyor ve 8 TL'den 25 TL'ye hızlıca yaptığı yükselişi sindirerek güç topluyor. Aşağıda 17 TL, daha aşağıda ise 14 TL gözüküyor ancak mevcut durumda oralara kadar sarkmaz kanımca. Zamanı geldiğinde ki artık yaklaştığı kanısındayım (bilanço dönemi de ufaktan yaklaşıyor) pat pat gidecektir.
Yazdıklarım deli zırvası olup, kesinlikle yatırım tavsiyesi değildir. Herkes kendi kararını kendisi versin.
https://www.dunya.com/emtia/bugday-f...-haberi-669045
Buğday fiyatları 9 haftanın zirvesini gördü
Buğday fiyatları, küresel arza yönelik endişelerle son 9 haftanın zirvesini gördü.
Temmuz 2022; Petun: 21.50, Uluun: 21.50
Eylül 2022: Petun: 40.00, Uluun: 21.50
NEDEN?
https://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/...nlari-42138086
Gıdada tehlike çanları
Enerji krizinin etkileriyle bazı Avrupalı çiftçilerin ekimlerini durduracağı ve seralarını küçültmek isteyen üreticiler olduğu belirtiliyor. Putin’in tahıl koridoruna ilişkin “Aldatıldık†açıklaması yapması ise anlaşmanın geleceğine ilişkin soru işaretleri yaratırken; FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık, “Yeni dönem, küresel tarım ve gıda ürünleri ticaretinde aksamalara neden olabilecek ulusal tedbirlerin de etkisiyle daha zorlayıcı görünüyor†dedi. Thomas Elder Markets Analisti Andrew Whitelaw ise “Putin’in tahıl koridoru anlaşmasıyla ilgili yorumları endişe verici†açıklamasını yaptı.
Geçtiğimiz mart ayında tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşan gıda fiyatları, savaş, iklim değişikliği ve tedarik tarafındaki gelişmelerle son 5 aydır düşüşe geçti. Ancak ekonomik ve politik gündem nedeniyle hassasiyetler artarak devam ediyor. Savaşla birlikte en çok Avrupa’yı etkisi altına almış görünen enerji arzındaki sorun, Avrupalı çiftçileri de etkilemeye başladı. Bölgedeki bazı çiftçiler yeni ürün ekmeyi durduracaklarını, bazıları da seraları küçülteceklerini duyurdu. Son olarak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in tahıl koridoru anlaşmasında sevkiyatın büyük çoğunluğunun Avrupa’ya gittiğini ve Ortadoğu ve Afrika’daki düşük gelirli ülkelerin anlaşmadan yeterince yararlanamadığına dair iddiası ve “aldatıldık†açıklaması gıdada yeni bir gündem daha yarattı.
Gıdada tehlike çanları
YENİ DÖNEM
Birleşmiş Milletler Dünya Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Toprak, ormanlar, balıkçılık ve su kaynakları gibi tarımsal üretimin temeli sayılan doğal kaynakların paylaşımına ilişkin rekabet ve gerilim tırmanıyor. Bu yeni dönem, bahsedilen küresel tarım ve gıda ürünleri ticaretinde aksamalara neden olabilecek ulusal tedbirlerin de etkisiyle daha zorlayıcı görünüyor. Son aylarda gıda fiyat endeksinde yaşanan düşüşün sürdürülebilir olması gerektiğine dikkat çekmek istiyorum. Rusya-Ukrayna krizinin sona ermesi, gıda fiyatlarındaki pozitif seyre katkı yapacaktır. Aksi takdirde, büyüyen ve çeşitlenen sorunlar önümüzdeki dönemde gıda sektörüne damgasını vurabilir. Burada odaklanmamız gereken husus, sorun veya olumsuzlukların devam edip etmeyeceği değil, gelecekteki şoklara karşı dayanıklılık artırmak için nasıl daha cesur adımlar atacağımız olmalı†dedi.
Gıdada tehlike çanları
YENİ GÜÇLÜKLER KAPIDA
“Küresel gıda tedarik zincirleri ne kadar dışsal şoklardan uzak olursa, dış ticaret için lojistik yolları ne kadar açık olursa tüketici fiyatları o derecede pozitif etkileniyor†diyen Dr. Ayşegük Selışık, “Küresel gıda tedarikinde yaşanacak olası aksamalara enerji arz güvenliğinden kaynaklı sorunlar da eklenirse, özellikle gıda işleme endüstrilerinde olağan dışı maliyet artışları görmemiz ve toplumun en dar gelirli kesimlerinin gıdaya erişimde yeni güçlükler yaşaması kaçınılmaz gözükmektedir†diye konuştu.
‘PUTİN’İN AÇIKLAMALARI ENDİŞE VERİCİ’
Tarım sektöründe analizler hazırlayan Avustralyalı Thomas Elder Markets’ın Analisti Andrew Whitelaw, gıda güvenliğinin enerjiyle çok ilintili olduğuna dikkat çekerek, yükselen enerji fiyatlarının çiftçilerin sürdürülebilir üretimini de etkilediğini söyledi: “Avrupa’ya gaz akışının durdurulması, gübre fabrikalarının da üretimlerini kısmasına neden oldu. Azalan gübre üretimi arzda da düşüş anlamına gelecek. Karadeniz’in küresel tahıl tedarikindeki yeri çok önemliyken, savaşla birlikte akış azaldı. Son dönemde Putin’in tahıl koridoruna ilişkin ‘aldatıldık’ ifadesini kullanması endişe verici. Bu anlaşma bozulursa, özellikle Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da gıda tedarikinde sorunların büyüyerek yayıldığını görebiliriz.â€
Şirketimizin %100 bağlı ortaklığı olan Söke Değirmencilik San. ve Tic. A.Ş.'nin planladığı unlu mamüller tesisi yatırımına yönelik olarak ürün deneme tesislerinde pişirme testlerine başlanmıştır.
Kamuoyunun bilgilerine sunarız
Saygılarımızla
Kap bildirimimden sonra Googleden arama yaptım sökenin kurabiyeleri çıkmış piyasaya. Yukarıdaki kapta belirtilen ürünlermi bilmiyorum ama 120tl/kg gibi bir perakende satış fiyatı var. Kâr marjı yüksek diye tahmin ediyorum.
Ytd
Günhan Ulusoy, Söke Un'u halka arz etmeyi planladıklarını ve açacakları unlu mamuller üretim tesisiyle unlu mamuller sektöründe de büyümeyi hedeflediklerini açıkladı
Un sektörünün perakendedeki lideri Söke Un, yapılması planlanan unlu mamuller üretim tesisiyle Türkiye'nin bu alandaki önemli tesislerinden birine sahip olacak. Konuyla ilgili açıklama yapan Söke Un Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, Söke Un'u halka arz etmeyi planladıklarını belirtti. Ulusoy, açacakları unlu mamuller üretim tesisiyle Unlu mamuller sektöründe de büyümeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi.
Kuruluştan yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye'nin ilk paketli un markası ve perakende pazarının en önemli oyuncularından biri olan Söke Un'un, baklavalık ve böreklik, yufkalık, sert buğday, geleneksel gibi pek çok ürün çeşidi bulunuyor. 1963'den beri üretim yapan ve her 10 kişiden 9'unun memnuniyetle kullandığı Söke Un, 2015 yılından beri İngiliz menşeli özel sermaye fonu Mediterra Capital Partners tarafından yönetiliyordu. Tamamen iç pazara yönelik üretim yapan Söke Un, 11 Ocak 2022 tarihinde Türkiye'nin en büyük gıda şirketlerinden Ulusoy Un tarafından satın alınmıştı. Aydın Söke ve Ankara Sincan'daki 2 fabrikasıyla günde 1400 ton üretim kapasitesi bulunan Söke Un'un yeni hedefleri hakkında bilgi paylaşan Söke Un Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, "Bir aile şirketi olarak kurulup, Aralık 2014 tarihinde halka arz olan Ulusoy Un için Söke Un'un satın alınması yeni bir dönemi de başlattı. Her iki şirket de Türkiye'nin ilk ve ikinci 500 büyük sanayi şirketi arasında bulunuyor. Söke Un, Mediterra Capital Partners'a geçtiğinden beri takibimizde olan bir şirketti. İki aile şirketinin artık birlikte yürüyor olması kendi alanlarındaki gücü pekiştirecektir. Söke Un, perakende pazarının en önemli oyuncularından biri. Türkiye'nin tüketici nezdinde en çok bilinen markası Söke Un'un, unlu mamuller sektöründe de Türkiye'nin en bilinen markası olmasını istiyoruz. Bunun için de 2023 yılında hayata geçirmeyi hedeflediğimiz unlu mamuller üretim tesisinin, Türkiye'nin bu alandaki büyük tesislerinden biri olmasını hedefliyoruz. Üreteceğimiz ilk ürün grubunun kurabiye ve unlu atıştırmalıklar olmasını planlıyoruz. Bunun için de demo tesisimizi tamamlayıp ürün pişirme denemelerine başladık" dedi. Aynı zamanda Söke Un'u halka arz etmeyi planladıklarını belirten Ulusoy, Söke Un'un enerji ihtiyacı için 2023 yılında yenilebilir enerji yatırımlarında bulunacaklarını sözlerine ekledi. Pandemiyle birlikte tarımın önem kazandığına dikkat çeken Dr. Eren Günhan Ulusoy, "Tarıma yapılacak yatırımların ne kadar önemli olduğunu pandemi dönemiyle gördük. Bu anlamda önümüzde bir fırsat var ve bunu değerlendirmek gerekiyor. Türkiye'de buğdayın fiyatı, geçtiğimiz seneye göre 3 kat yükseldi. Bu da çiftçimizin lehine ve artan buğday üretiminden de bunu görebiliyoruz. Ama burada buğday fiyatı tek parametre olmamalı. Aynı zamanda verim artışını da sağlayabilmeliyiz. Türkiye, dünya un ihracatında lider ve diğer unlu mamuller kısmında da dünyanın önemli ihracatçı ülkeleri arasında yer alıyor. Tarıma yapacağımız yatırımların, ihracat gelirlerinin artmasına, ülke ekonomisinin gelişmesine ve cari açığın daralmasına vereceği katkıyı gözden kaçırmamamız gerekiyor" açıklamalarında bulundu.
Söke Un, 1963 yılında dünyada en saygın degËâ€*irmen teknolojisini geliştiren I·sviçreli Bühler makinelerini ve teknolojisini kullanarak kurduğu ilk değirmeniyle ismini aldığı Söke'de, önemli bir buğday üretim havzası olan Söke ovasının içinde üretime başladı. Değirmencilikteki 60 yıla yakın uzmanlığı ve tecrübesiyle üretimin her aşamasında yüksek kaliteyi odağında tutan Söke Un, çevreye ve insana karşı saygı ve güven anlayışıyla gerçekleştirdiği dünya standartlarındaki teknoloji yatırımları, profesyonellerin ve tüketicilerin ihtiyaçlarına uygun ürün çeşitliliği ile Türkiye'nin lider ve yenilikçi un markası konumunda. Bugün Söke'de ve Ankara'da yer alan 2 fabrikası ile profesyonellerin ve tüketicilerin ihtiyaçlarına uygun olarak ürettiği farklı un çeşitleriyle Söke, Türkiye'nin her noktasında maharetli ve usta eller tarafından tercih edilmenin gururu ve heyecanıyla sektörünün öncüsü olmaya devam ediyor. Çünkü 60 yıldır lezzetin hamurunda Söke var. Söke, 2022 yılı itibariyle Türkiye'nin ve sektörün global markalarından Ulusoy Un bünyesinde yer almaktadır.
Bu arada Haziran ve Ağustos ayı dahilde işleme izin belgesi rakamları var Matrikste.
Haziranda;
Öngörülen İhracat: 11.567.280 USD
Öngörülen İthalat: 10.400.000 USD
Ağustosta;
Öngörülen İhracat: 14.459.100 USD
Öngörülen İthalat: 13.000.000 USD
Tahıl krizi önümüzdeki kış çok şeylere gebe. Hindistan arzı kesti dışarıya ürün vermiyor. Rusya ve Ukrayna tahılı için Türkiye köprü konumunda.
Hal böyle olunca Türkiye de bu işte en büyük olan uluun bu işte kritik ve stratejik bir şirket durumunda! Hem tahıl işleme kapasitesiyle hemde devasa ambar depolarıyla uluun daha çook uzun aylar adından söz ettirecektir!
Sene sonu 1.3 milyar kar beklentim var.
Şuan f/k sı 6.90. Gelecek f/k 3.50 yapar.
Bulunduğu sektörde 10 f/k yı uygun sayarız!
Ben bugün iyi karla satıp çok uygun olan sahole geçtim arkadaşlar. Gıdalar yukseliyor gerçi ama yine de benim hoşuma gitmedi.